Bir gün kendini beğenmiş ve kibirli bir dilbilgini, kıyıda duran bir kayığa binip karşı yakaya geçmek ister. Bir kayıkçıyla anlaşır. Kayığa biner ve yola çıkarlar. Bu arada dil bilgini hem çevreyi izlemekte, hem de kayıkçının bilgisini, görgüsünü sınamaktadır. Bir ara şöyle bir soru sorar:
"Kayıkçı, sen hiç dilbilimi kitabı okudun mu?"
"Hayır, beyim. Ben cahil bir kayıkçıyım. Üstelik okuma da bilmem."
Bilgin onu biraz da aşağılayarak, alaycı bir biçimde şöyle der:
"Yazık, çok üzüldüm. Demek ki sen yaşamını boşa geçirmişsin."
Kayıkçı hiç sesini çıkarmaz. Sahilden bir hayli uzaklaştıktan sonra hava bozar ve bir fırtına çıkar.
Bilgin belli etmese de, her halinden korktuğu belli olmaktadır.
Kayıkçı dayanamaz ve şöyle söyler:
"Ey her şeyi çok iyi bilen dilbilgini dostum! Sana bir soru sormak isterim."
Dilbilgini, sor anlamında başını sallar.
"Yüzme bilir misin?"
"Hayır!"
Bu kez kayıkçı şöyle yanıt verir:
"Vah vah, çok üzüldüm, yaşamını boşa harcamışsın. Çünkü biraz sonra kayık batacak ve seni dilbilgisi değil, yüzme bilgisi kurtaracak!.."
Bu kıssadan hissede aslında öyle çok çıkarılacak ders var ki. Herkes kendine mutlaka bir şeyler çıkarabilir diye paylaşmak istedim sizlerle de. Yani en azından benim için bu böyle, okuduğum herşeyde, iyi de olsa kötü de olsa kendimi aramak isterim içinde. Belki gafilce yaptığım bir hatamı fark edebilirim ya da her zaman yapıp da onun iyi bir şey olduğunu fark ettirir bana okuduklarım...
"Kayıkçı, sen hiç dilbilimi kitabı okudun mu?"
"Hayır, beyim. Ben cahil bir kayıkçıyım. Üstelik okuma da bilmem."
Bilgin onu biraz da aşağılayarak, alaycı bir biçimde şöyle der:
"Yazık, çok üzüldüm. Demek ki sen yaşamını boşa geçirmişsin."
Kayıkçı hiç sesini çıkarmaz. Sahilden bir hayli uzaklaştıktan sonra hava bozar ve bir fırtına çıkar.
Bilgin belli etmese de, her halinden korktuğu belli olmaktadır.
Kayıkçı dayanamaz ve şöyle söyler:
"Ey her şeyi çok iyi bilen dilbilgini dostum! Sana bir soru sormak isterim."
Dilbilgini, sor anlamında başını sallar.
"Yüzme bilir misin?"
"Hayır!"
Bu kez kayıkçı şöyle yanıt verir:
"Vah vah, çok üzüldüm, yaşamını boşa harcamışsın. Çünkü biraz sonra kayık batacak ve seni dilbilgisi değil, yüzme bilgisi kurtaracak!.."
Bu kıssadan hissede aslında öyle çok çıkarılacak ders var ki. Herkes kendine mutlaka bir şeyler çıkarabilir diye paylaşmak istedim sizlerle de. Yani en azından benim için bu böyle, okuduğum herşeyde, iyi de olsa kötü de olsa kendimi aramak isterim içinde. Belki gafilce yaptığım bir hatamı fark edebilirim ya da her zaman yapıp da onun iyi bir şey olduğunu fark ettirir bana okuduklarım...