Birazda Gülelim,

GERMO

Engellendi
Katılım
25 Eki 2018
Mesajlar
1,243
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Kardeşlerim ustalarım selâmünaleyküm, konularda yazamıyorum, ya ofsayta düştüm, ya sarı kart yedim, düzelene kadar böyle konu açarım bende, sonra günahım az diye arkamdan konuşup demeyesiniz @GERMO hazineyi buldu kayboldu, ben sizleri yıllardır hasret kaldığımız huzur mutluluk zenginlik bolluguyla degil, yokluklar darlıklar içinde sevdiğimden, bulduğum bildiğim benim hazinem bu vatan bu ülke bu millet ve bu sitedeki sizlersiniz, Erkek adam yigit adam sevdiklerini bırakıp gidebilirmi, bilinki egrisi doğrusu ile hepinizde seviliyorsunuz, Allah cc hepinizden razı olsun, sizleri en değerli olan, dünyalık degil, ahiretlik hazinelerle bezesin inşallah, bizimkide YEMEK İÇİN YAŞAMAMALI, SADECE YAŞAMAK İÇİN YEMELİYİZ misali olacak şekilde gomuleriniz bol ve bereketli olsun inşallah.


Doğu illerimzin birinde devlet memuru arkadaş otobüse biner. Yanında da hüso vardır. Selamelykum der yanına oturur. Otobüs istanbul'a gideceği icin hüso yanına azık almıştır. Birkaç saat sonra azıktan çiğköfteyi çıkarır.

Hüso: Gurban bu çiküfteyi kendi ellerimle yapmışam acidir,güzeldir. Vereyim, yersen?
Adam: Kusura bakayın bende hemoroid var der.

Hüso: eyi gurban nedek.. deyip çiğköfteleri yer..Birkaç saat sonra azıktan Lahmacunu çıkarır...
Hüso: Gurban bak bu lehmacun da acidir, güzeldir.. Yersen?
Adam: Beyefendi bende hemoroid var teşekkürler.. der.

Hüso: Eyi gurban nedek.. der..
İstanbul'a üç saat kala...Azık çantasından acıkınca bu defa urfa kebabı çıkarır.

Hüso: Yav gurban biri yer bir bagkhar gıyamet ondan gopar bari bu urfa kebaptan ye acidir, guzeldir..der..
Adam: kusura bakmayın beyefendi bende hemorid var deyince..Hüso sonunda kızar Şöyle der.
--Yav gurban bu hemoroid de nediraaa.. Çıkar bereber yek..


:87:


Karpuzcu Emmioğulları:İki tene Elazigli garpuzculuk yapilermis. Bir gun Amerikaya gitmisler is bulmaya. Bir zaman sonra belediye baskanina gidiler newyorkta.. ne is yaparsiniz siz diye sorar. Onlar da garpuzcuyugh deyiler. Neyse bir is veriyor bunlara calisiyorlar tabi.. bunlar caddenin birinde temizlik yaparken bir de bakiyorlar bir tene binadan dumanlar cikiyor. Hemen binaya gidiyorlar bakiyorlarki cocuk kresi yaniyor. Cocuklarin tamami catiya cikmis..emmiogullarindan bi tenesi catiya cikiyor digeri asagida bekliyor sirayla yukaridaki cocuklari asagiya atiyor diğeri de asagida tutuyor tipki karpuzculuk yaptiklari gunlerdeki gibi. Cocuklarin bazilarini da tutmadan geri cekiliyormus asagidaki emmioglu. Yukardakine bagirimis ya Olum yanmislari atma yanmislari atma lolon yem diye bağırıyormuş. Zenci cocuklar telef olmuş...))


:zuhaha:kahkaha


Elazigli kiz Istanbul'a gelin giderse:

Elazigli kiz istanbul'a guz ayinda gelin gider. kis geldiginde komsu hanimlarin aksam kocalari eve geldiginde usudukleri icin; ay hayatim gel usumusun,donmussun kiyamam ben sana diye hitap ettiklerini sık sık duyar olmus
Aksam kendi kocasi soguktan donmus bir sekilde eve gelince;
Oy ben sahan olem, gadan alam hele bahg nasil da it gibi titiri.deyi...


kahkaha


Temel bir gün hazine bulur ve hazineyi evine götürmek ister fakat hazine oldukça ağırdır bundan dolayı ertesi gün bir eşşekle almak için hazineyi gömer.
ve üstüne de "TEMEL BURAYA HAZİNE GÖMMEDİ " diye bir tabela koyar.
Ertesi gün hazineyi almak için geldiğin de ne görsün;
"DURSUN BURDAN HAZİNEYİ ALMADI."


:254:


Temel, Cemal, İdris, Dursun ve birkaç arkadaşı, eski bir taka ile balık tutmaya giderler. Münasip bir yer bulup oltalarını denize salarken, Temel bilgiç-bilgiç konuşmaya başlar:
-“Arkadaşlar, ha purasu Ermeni’lerin firar ederken kullandıkları sahildur. Pen tuymuştum ki, punlar puradan kaçarken, dalgalu tenuzde patmamak için, kıymetlu eşyalarunu denuza atmuşlar. Şimdi istermisunuz, piz paluk yerune o hazinelerden pirini bulalum? Ne tersunuz uşaklar?...”

Cemal cevap verir:
-“Aaah uşağum keşke! Pen hemen ha pu takayu yenilerum…”

İdris lafa karışır:
-“Hay ağzun pal yesun, pen de hemen evlenurum da!!!”

Dursun itiraz eder:
-“Ha uşaklar n’oliyusunuz? Piz adam teğilmiyuk? Ha puraya sekiz kişiyiz, ha bu arkataşlarun kafalaru kelmu? Pize de pir hisse yok midur?”

Derken, hazine hissedarları çoğalınca, hak sahiplerine paylar azalacağı için kavga iyice kızışır. Temel hiddetli bir şekilde bağırır:
-“Ha uşaklar, pu kün ha puraya paluk tutma fikrunu pen vermiştum. Onun içun hazinenun yarusu penum hakkumdur!!!”

Cemal itiraz eder:
-“Hadi canum sende, ha pu taga penumdur, hazinenun yarusu penum hakkumdur!!!”

İdris daha çok kükrer:
-“Ha pu sahile gelmek penum fikrim idi, sizu hazinenun tam üstüne pen keturdum. Hazinenun yarusu penumdur!!!”

Dursun ve diğerleri de bu menfaatten hisse kapmak için itiraz edince, korkunç bir kavgaya tutuşurlar. Birçoğu kan-revan içinde ve üst-baş yırtılmış vaziyette sahile çıkıp şehre varırlar. İlk işleri hastanede tedavi görüp, karakola gitmek olur. Şikayetleri üzerine, oradan da acilen mahkemeye sevk edilirler ve nöbetçi hakimin karşısına çıkarılırlar. Hakim bey yoklamadan sonra şikayetlerini sorar ve Temel olanları bir-bir anlatır.

Bunun üzerine hakim tekrar sorar:
“-Böylesine canciğer arkadaşları, bu kadar yaralayacak, hastanelere ve mahkemeye kadar, birbirine düşüren o kıymetli hazineyi, ben de çok merak ettim. Şimdi nerede o hazine?...”

Hep bir ağızdan cevap verirler:
Hazine mazine yok hakim beg, farzedelum demiştuk

kahkaha

HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN

Köyün hocası bir gün Temelin yanına gelir
. -Temel sana öldükten sonra ne olacağını söyliyeyimmi der
Temel merakla
-Söyle hocam der
hoca başlar anlatmaya
-Sen öleceksin, biz seni gömeceğiz sonra etlerin çürüyecek ot olacak, bizim inek gelip o otları yiyecek sonrada sindirip bi kenara yediklerini sıçacak, ben gelip o boka bakıp 'Ula Temel ne idin ne oldun' diyeceğim. Hiç bozuntuya vermeyen Temel
-Hoca bende sana öldükten sonra ne olacağını anlatayımmı der
hoca
-anlat bakalım, Temel
-Hoca sen öleceksin seni gömeceğiz etlerin çürüyecek ot olacak bizim inek o otları yiyecek ve bi kenara sıçacak sonra ben o boka bakıp 'ULA HOCA HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN' diyeceğim...

:137::106::143:

Bizim Temelin köyüne bir gün ziraat mühendisleri gelmiş bütün köylünün tarlalarında araştırma yapıp tarlaların verimini ölçüyorlarmış.Sıra Temel'in tarlasına gelmiş. Araştırmayı yapan mühendisler Temel'e:
-Temel senin tarlan çok verimli bu tarlaya 1 verirsin 5 alırsın' demişler. Temel başlamış üzülmeye mühendisler:
-Temel bunun nesi kötü? deyince: Temel:
Neresi iyidir? Ben gecen sene buraya kaynanamı gömmüştüm der.

:74::33:

İDRAR TAHLİLİ

Temel hastaneye gitmektedir. Girişte birinin ağladığını görür. Yaklaşır ve sorar: - "Hayrola hemşerim! Neden ağlıyorsun?" Adam: - "Kan tahlili yaptırmaya geldim. Parmağımı kestiler!" der. Temel daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başlar. Bu sefer susan adam, Temel'e sorar: - "Hemşerim, sen niye ağlamaya başladın?" Temel: - "Ben" der, "idrar tahlili yaptırmaya geldim."

:136:
Bir geminin kaptanı olan Temel Reis yıllardır her sabah, kasasını açar ve çıkardığı bir kağıt parçasına dalgın dalgın bakarmış. Daha sonra, onu dikkatle kasaya koyar ve kimseye emanet etmediği anahtarıyla dikkatle kilitlermiş. Tayfa merak içindeymiş, bir definenin haritası zannediyorlarmış. Bir gün Temel Reis ölmüş.
Anahtarı koynundan alıp sararmış kağıdı kasadan çıkarmışlar.
Şöyle yazıyormuş:

-Sancak sağ, iskele sol.
Anlaşılmış ki Temel sağını solunu bilmiyor.

:313::87:

Yine bizum uşaklar, temel, Dursun ve İdris kahvehanede oturuyorlarmış. Derken Temel'in aklına bir fikir gelmiş.

-Ha Ula uşaklar mesela gitsek define aramaya, defineyi pulsak ha punu nasil paylaşiruz?

dedikten kısa bir süre sonra arkadaşlarını vurur.

Tutuklanır, hakim karşısına çıkarılır. Hakim sorar "Anlat bakalım Temel olay nasıl oldu?"

-Hakim bey pen arkadaşlara dedumki haydi define aramaya cidelim. Onlarda kabul ettiler. Gittik defineyi pulduk, Paylaşurken dedum ki define fikri penumdi bundan dolayi iki pay pana bir pay size. Onlarda kabul etmeyince çekip furdum ikisinida.

-Peki Temel defineye ne oldu?

-Ne definesi hakim pey? Biz sadece konuşuyorduk.





:320::108:



 
Son düzenleme:

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,648
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
KAYSERİLİYE DİŞLERİNİ SATAN YAHUDİ
Bir tarihte Kayseri'ye bir Yahudi gelmiş. adıda Moizmiş. Ticaret yapmak için Kapalıçarşı'da bir dükkân tutmuş. Mekân komşularına sormuş; 'Bu çarşıda en çok kimden çekinmeliyim?' Birkaç dükkân ötesini gösterip, 'Bak, orada bir Ahmet Ağa var, onun yanına desturla yanaş' demişler. Moiz gitmiş Ahmet Ağa'nın yanına. Dükkân bomboş:
- Ne iş yaparsın Ahmet Ağa?
- Her şeyi alıp satarım.
- O da ne demek?
- Mesela, kabul edersen senin dişlerini satın alırım.
- Olur mu öyle şey?
- Neden olmasın? Dişlerine 10 altın veririm. Ömrünün sonuna kadar ağzında kalsın, öldükten sonra benim olsun.
Moiz içinden 'Bu saf adama mı kurnaz diyorlar' diye gülmüş ve 'Kabul, ver 10 altını' demiş.
Aradan birkaç gün geçmiş.
Ahmet Ağa yanında iki-üç kişiyle Moiz'in dükkânına gelmiş: 'Dişlerine müşteri çıktı. Malı görmek istiyorlar!
Aç ağzını!' Moiz, 'Hani dişlerim ölünceye kadar benimdi' diye kızmış. Ahmet Ağa, 'Canım ölümünden sonra teslim etmek üzere satacağım' demiş.
Müşteriler Moiz'in dişlerine 12 altın vermişler, Ahmet Ağa az bulup reddetmiş.
Ertesi gün Ahmet Ağa bir başka müşteri grubuyla yine Moiz'in dükkânına damlamış. Yine dişleri muayene, yine pazarlık, müşteriler 15 altına çıkmış, Ahmet Ağa yine reddetmiş.
Üçüncü gün başka müşteri, dördüncü, beşinci gün...
Sonunda Moiz patlamış: 'Beni hayvan pazarında dişleri kontrol edilen eşek durumuna düşürdün.
Al şu 10 altınını!' Ahmet Ağa gülmüş: 'Olur mu? Bu dişler 20 altını gördü. 30'dan aşağısına geri vermem.' Moiz çaresiz; her gün ağzını kontrol ettirmektense 30 altın vermeyi tercih etmiş.
 

OsiriS

Moderatör
Moderatör
Katılım
28 Tem 2018
Mesajlar
574
Tepkime puanı
24
Puanları
0
Guzeldi arada bi gulup eglenmek stres atmak guzel oluyor...
 
Katılım
25 Eki 2018
Mesajlar
506
Tepkime puanı
233
Puanları
9
Hoşgeldiniz tekrardan kafa dinlendirdiğini biliyoruz paşam sen bizim gülümüssün gülümüz
 
Üst