Cin düğünü ve hayri abi.

olay gerçek ne eksik ne fazla tamdır. Ayrı ayrı dinlediğim insanların anlatımı.. 1975-80 ler...Konu sahibi şahıs" nerde bir düğün eğlence ortam var gider. Eski mobiletler vardır pejo marka gitmediği ayak basmadığı yer yoktur..genç iken kazı gömü de aramış. Evinin bahçe sınırında eski yapı var ve aynı noktayı ara ara kazdığı söylenir.. Garip bir ademoğlu. Lakabı ile uzaktan yakından alakası da yok. Belkide başından geçen olaydan sonra böyle oldu bilinmez. Düğün sahibi ev ev gezer.haftaya düğünümüz var der.. Kart köy yerinde ne gezer.. Cumartesi akşamı oyunlu eğlenceli pazar akşam üstüne kadar olur bizim buralarda düğünler mesafe uzak ama kafaya koymuş gidecek. Atlar mobilete yola koyulur akşam vakti kestirmeden gidip yolu kısaltacak ya güya. Kaybolur. Mobileti kenara çeker! davul sesi duyar. Ha der yeri bulduk... Sonra mı! girer ordakilerin içine ne masa vardır ne sandalye. Cember kurmuş bir grup girer oda cembere ortada sarma evet bildiğimiz yaprak sarma kişner atlar köpekler ne at vardır ne köpek önce anlamaz tabii az bir zaman geçer.. birşeylerin ters gittiğini anlar. Ordakilerin ayaklarının ve ellerinin tuhaflığını.. Korkar fakat belli etmez.. Oynar bir müddet...kendi de bilmez ne kadar kaldığını..3 gün sonra bulurlar yanık ovada bir kuyunun yanında incir ağacının dibinde... Yediği sarmadır incir yaprağından lakin içindeki katır pisliği.. Neyse olan olmuş dili tutulmuş konuşamaz. Hoca doktor reset format. Kendine zor gelmiş...

Emeğinize sağlık böyle bir olayı babamda görmüş bir köyden başka köye giderken gece yarısı dağın başında düğünlerine denk gelmiş ama transit geçmiş babam katilsaydi onunda hikayesini ben yazardım buraya :230

Olurmu böyle şey diyen olursa! Olur!

Babaannem ve komşunun kızı tarlaya azık (yemek) götürürlerken davul sesi duyarlar, dereden aşağı baktıklarında bir düğün alayı gelin götürür. Ama ne yol ne iz nede yakın bir köy vardır civarda. Biraz durup izleyince, alaydaki tuhaflıkları Sezer ve kacarlar! 60 yıl olmuş, Babaannem babama anlatırmış! O da bize anlatırdı!

Bu tür düğün görenler ve anlatanlar çok oluyor. Benzer hikayeler bizim köylerde de anlatılırdı. Bu anlatılanların dışında "Eğer ki düğün alayında gelinin bindiği atın önüne geçer, dizgininden tutarsan" sorarlarmış; "Dileğini Söyle" (Dileği yerine getirmezlerse düğün alayı ilerleyemezmiş) diye sorarlar ve ne dilersen yerine getirirlermiş. Bir de böyle anlatırlardı, ne kadar doğrudur, değildir bilmiyorum.

Ben rastgelmedim. Fakat 2 yıl önce tuhaf bir olay geçti yaz sonu plan yaptım 1 hafta yaylaya gideceğim. Bir mağara var dediler içinde kök boyadan sanat eserleri var. Ekmek eden kadın. Öküz ile çift süren adam vs.. Heycan var tabii. Türkiyede 35 binin üzerinde mağara var benim de ilgi alanıma giriyor. Ve yeri bilen biri ağız ucuyla bölgeyi söyledi. Gittim. Tam teşkil. Ara ara sonuç yok.. Tekim.. Hava yavaş yavaş kararıyor. Bindim motora kendi yaylamıza çıktım. Bi amcaoğlum var çok samimiyiz ava gideriz balığa gideriz yaşca da büyüktür benden 150 inin üstünde kuyruksuz merinos cinsi koyunu var. Kurbandan kurbana satış yapar. Arıcılık işi ilede uğraşır. Neyse bir yerden bahsetti. Eşekkırıldı derler. Dik bir yokuş rakım 1700lerde bir soguk gelmiş eşekler telef olmuş. Orda birileri kazı yapmışlar. bende makina olduğunu bildiği için bi bakalım dedi. Belki 1.5 saat yürüdük..bölgeye vardık.açtım makinayı. Tara dal kesmeye yarayan orak ile satır arası bir keski aleti bulduk. Küçüklerden ok uçları ve kılınç elimize geçti yatağan osmanlı kelle makası üzeri işlemeli. Ve. Hala ışıl ışıl. Sıradan birine ait olmadığı belli. Köydeki evin duvarında bi ara resimler atarım.. Asıl konuya gelince. Birde buraya kadar geldik. Kömür karasına gidelim dedi. Ne var orda dedim. Ya kayalar var etrafını kesmişler ama yarım kalmış bitirememişler deyince ben mezar filan dedim. Bu işlerden zerre anlamaz. Ona göre kaya taş hepsi aynı. Neyse 40 dk yürümüşüzdür. Dediği noktaya gelince rüzgar başladı. Bi anda üşüme. Geldi. Açtım makinayı. Kayalara baktım. Bir kaya dümdüz cubuk gibi belli aralıkla konulmuş. Yüksek bir kayaya çıktım olduğu yere baktım 5 gen oluşturmuş cubuk kayada ortada. Sanki yemek masası.az ilerisinde makina ses verdi kazmaya başladım. Topragın rengi siyaha yakın. Taşı yok kırık dağılmış bir yüzük gibi bir halka buldum.. Acıkıyor insan temiz hava yol yürümüşüz.. birşeyler atıştıralım. Kazdığım yerin önündeki uzun taşa serdik. Rüzgar daha çok esmeye başladı. Amcaoğlu 15 dk da 3 kez hadi gidelim!! hayırdır birden ne oldu. Bir iki gereksiz bahane filan buldu. Toparlandık. Makinayı cantasına koyacağım kazdığım yerin önündeyim baktım toprağın üzerinde köpek ayağı izi var.taze toprağın üstünde. İyide 2 metre mesafede düz alan. Mümkün mü bir hayvanın yakınımıza kazdığım taze toprağın üstüne basması. Aşağı inerken nede sonra bu konuy ona hiç anlatmadım. Gerçi 15 dk da 3 kez gidelim dedi nedenini söylemedi. İstem dışı. Tuhaf garip bir olay.

Bizim iç Anadoluda da duydum adam düğün alayinda bulur kendini yer içer sabaha karşı evine gider sabah annesine sıradaki düğün kimindi der annesi orada yaşlı bir karı koca oturur düğün olacak ne oğlu ne torunu var der adam o an anlar ucuz kurtulduğunu
Kısa kestim kafanızı sisirmeyeyim

ECE07' Alıntı:

Bu tür düğün görenler ve anlatanlar çok oluyor. Benzer hikayeler bizim köylerde de anlatılırdı. Bu anlatılanların dışında "Eğer ki düğün alayında gelinin bindiği atın önüne geçer, dizgininden tutarsan" sorarlarmış; "Dileğini Söyle" (Dileği yerine getirmezlerse düğün alayı ilerleyemezmiş) diye sorarlar ve ne dilersen yerine getirirlermiş. Bir de böyle anlatırlardı, ne kadar doğrudur, değildir bilmiyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Hakikaten çok ilginç... DoğYaylalarda ki köylerde kalan dayılar dedelerin hikayelerini dinlerim.. Bilgi ve tecrübeleri var nerde ne var nasıl gidilir anlatırlar. Dahası konuştururum bu konular ı Eskiden çok görünürlermiş ademogluna.. Ne hikayeler duydum bazıları yazılmıyor.uzun. İnsan sıkılır okumaya...Kıza aşık olanları.. Keçi sürüsünün içine karışıp çobanı mecnun etmeler i..

remuss' Alıntı:

Bizim iç Anadoluda da duydum adam düğün alayinda bulur kendini yer içer sabaha karşı evine gider sabah annesine sıradaki düğün kimindi der annesi orada yaşlı bir karı koca oturur düğün olacak ne oğlu ne torunu var der adam o an anlar ucuz kurtulduğunu
Kısa kestim kafanızı sisirmeyeyim

Genişletmek için tıkla ...

Eskiden cuma geceleri korku kuşağı olurdu. Ona döndü) kafa şişirmiyorsun estağfurullah anlat uzun uzun okurum ben..

bunu ben bizzat yasadim dugun alayiydi yuzlerce kucuk bas davarin can sesleriyle geldiler gectiler davul varmiydi evet vardi saka decekseniz ama vallaha dogru