Sahipli definenin korkunç gerçeği

truvaaaaa

Yeni Üye
Katılım
24 Ara 2015
Mesajlar
14
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Olay 1975 yılında Balıkesir ilinin yüz haneli ücra bir köyünde gerçekleşti. Köy bir dağ yamacına kurulmuştu ve dağdan akan su köyün yanından geçip giden dereye karışıyor yerleşim bu iki derenin birleştiği yerde bulunuyordu.
Dağdan inen yüksek debili suyun üç değirmeni vardı. Birinci değirmenin çarkı hala çalışıyor, ve yöre halkı olayın geçtiği 1975 yılında hala buğdayını bu değirmende öğütüyordu. İkinci değirmen çok eskiydi ve yıkık duvarları insan boyunun yarısını geçmiyordu. Üçüncü değirmenin ise sadece temel taşları belli oluyordu ve diğer iki değirmenden daha uzak bir konumdaydı. Fakat bu yapının 30 metre yakınında düzlüğe inşa edilmiş çatısı olmayan bir damı bulunuyordu. Hikayeye konu olan bu damın bir zamanlar değirmen sahibinin evi olduğu düşünülüyordu. Yöre halkının dikkatini çeken ise degirmenden eser kalmamışken evin duvarlarının hala ayakta olmasıydı. Öyle ki ne kadar eski olduğu anlaşılan kapının menteşeleri hatta pencere demirleri bile yerinde duruyordu.
Yıllardır köylünün ilgisini çeken bu damın geceleri ışıklarının yandığını görenler bile vardı. Buna benzer ilginç olaylar bir dedikodunun oluşmasına ve kısa sürede bütün köyün buna kesin olarak inanmasına yol açtı. Birkaç yıl içerisinde herkes damın zemininde bir hazinenin gömülü olduğunu kabul etti.
Bu hikayeye inanan 30'lu yaşlarında üç arkadaş köy kahvesinde buluştular. En köşedeki masaya geçtiler ve birbirlerine diğer köylerdeki define hikayelerini anlatmaya başladılar. Bu hikayeler anlatıldıkça heyecanları artıyor, zenginlik hayalleri kurmaya başlıyorlardı. Akıllarına sürekli değirmendeki hazine geliyordu. Uzun ve heyecanlı konuşmaların ardından kararlarını verdiler, gidilecek günü ve saati belirlediler.
Bir hafta sonra gece geç bir saatte ikinci değirmenin yanında buluştular. Her birinin elinde kazma, kürek ve el feneri vardı. Kazma ve kürekleri sırtlayıp, üçüncü değirmene doğru yürüdüler. On dakika sonra damın kapısının önüne varan üç arkadaş vakit kaybetmeden kapıyı açıp içeri girdiler. Dam 20 metreye 10 metre genişliğinde, odalara ayrılmamıştı ve bir kutuyu andırıyordu. Köye bakan orta büyüklükte iki penceresi, pencerelerin ortasında ise taşlarla örülmüş bir şöminesi vardı. Zemin harçla sıvanmış kusursuz düzlükteydi.
İlk defa içine girdikleri bu evin çatısı olmadığından kafalarını kaldırdıklarında yıldızları ve hilal biçimindeki Ayı görebiliyorlardı. O an biraz duraksadılar çünkü korku, heyecan, ve tavanın boşluğunda asılı duran binlerce yıldız, arkadaşları oldukça etkilemişti.
Kısa bir süre sonra içlerinden biri birkaç adım atıp pencerenin yanında durdu. Elindeki feneri yakıp pencereye bıraktı. Fener doğrudan orta yeri aydınlattı. Diğerleri de pencereye fenerlerini bıraktılar. Ardından kazmaları alıp orta yere geldiler. İçlerindeki korku onları durdurmaya çalışıyordu. Üçü de birbirine birer bakış fırlattı. Sonra hiç konuşmadan kazmaları sallamaya başladılar. Beton sağlamdı ve kolay kırılacağa benzemiyordu. Her vuruşta betona çarpan kazmalar kıvılcım fırlatıyardu. Bunun yanında her darbe siddetli bir ses çıkarıyordu. Birkaç dakika boyunca kazma vurmaya devam ettiler fakat tam betonun kırılacağı anda yer öyle bir sarsıldı ki ayakta durmakta zorlandılar. Pencereye koydukları fenerler yere düşmüş, kendileri yere oturup birbirlerine tutunmuşlardı. İçlerinden biri ağlamaya başlamış diğerleri de korkudan bembeyaz olmuşlardı. Allah'a yalvarırlarken yukarı baktılar ve ne yıldızları ne de Ayı göremediler. Gökyüzü bile yoktu. Artık evin kan damlatan sıvalı bir tavanı vardı. Etrafa damlayan kanı ve bir anda tepelerinde beliren tavanı gören üç arkadaş yaşadıkları dehşetle herşeyi orda bırakıp dışarı çıktılar ve köye doğru koşmaya başladılar. Kemiklerine kadar hissettikleri korkuyla ne evlerine ne de başka bir yere gidemediler. Köy meydanına vardıklarında sokak lambasının altında soluklanıp gördüklerine bir anlam vermeye çalıştılar. Birkaç saat oldukları yere oturup sakinleştiler ve köyün en kuvvetli hocasına gidip herşeyi anlatmaya karar verdiler.
Sabah ezanı okunduğunda hocanın kapısı önüne varmışlardı. Kapıyı çaldılar. Sabah namazı için kalkmış olan adam çok geçmeden kapıyı açtı. Ve karşısında duran üç arkadaşı görünce şaşkın bir halde içeri davet etti. İçeriye girdiler ve olan biteni anlatmaya başladılar. Anlatılanlar karşısında soğukkanlı duruşunu bozmayan hoca konuşurken sesleri titreyen arkadaşlara birkaç öğüt verdi, kendilerine musallat olmayacaklarını sadece korkutup kaçırmak istediklerini, hayatlarına devam etmelerini tavsiye ederek onları yolladı.
Bu olayların şokunu atlatmaları birkaç ay sürdü. Hayatları normale giren arkadaşlar artık yaşadıklarını unutmuşlar, orada yatan zenginliği düşünmeye başlamışlardı. Akşamları, plan yapmak, define sohbetleri gerçekleştirmek için köy kahvesinde buluşuyorlar, harekete geçmek için birbirlerini cesaretlendiriyorlardı.
Fakat unuttukları birşey vardı. Hazinenin koruyucuları hala oradaydı ve alınması mümkün değildi. Bu gerçeği hatırladıktan kısa bir süre sonra ortak bir karara vardılar. Planları hocayı bu işe dahil etmekti çünkü bu büyüyü çözebilecek ilime sahipti.
Hemen harekete geçtiler, hocanın kapısını çaldılar ve saatler süren bir sohbetin ardından yaşlı adamı ikna ettiler. Ertesi gün gündüz vakti yola çıktılar. Hocanın isteğiyle yanlarına ne kazma ne de kürek aldılar. Yalnız yaşlı adamın elinde bir horoz ve bir bakraç kül vardı. Arkadaşlar da hocanın bilgisinden hiç sual etmeden üçüncü değirmene vardılar. Hoca damın kapısını açtı, içeri girip baklacındaki külleri zemine serpmeye başladı. Her noktaya eşit şekilde tüm külleri serpti. Ardından horozu alıp ayaklarındaki düğümü çözdükten sonra içeri salıverdi. Geri dönüp kapıyı kapattı. Cebinden çıkarttığı ipi bir şeyler mırıldanarak kapıdaki bir delikten ve duvardaki demir halkadan geçirip kör düğüm attı.
Hocanın yaptıklarından hiçbirşey anlamayan arkadaşlar yaşlı adama şimdi ne yapacaklarını sordular. Hoca yarın yine geleceklerini söyledi.
Tekrar köye dönen grup ertesi gün yine aynı saatte aynı yere geldiler. Hoca kapıdaki düğümü çözdü ve kapıyı açtı. Kapının eşiğinde duran dört adam içerde horozu göremedi. Horozun çıkacağı pencerenın delikleri içinden geçebilmesi için çok dardı. Ancak uçarak kaçabilirdi. Asıl bu defineci grubunun başından aşağı kaynar sular döken şey yerdeki bebek ayak izleriydi. Sanki bir bebek küllerin üzerinde gezinmişti. Zeminde hiç horoz izi yoktu.
Bunun üzerine yaşlı adam üç arkadaşa dönüp kim buradaki büyüyü çözüp hazineyi almak istiyorsa kendi soyundan bir bebek kurban etmesi gerektiğini söyledi.
Bu sözler arkadaşlarda büyük bir şok etkisi yarattı. Bir daha kimse oraya gitmedi. Bu olay günümüzde bütün köy tarafından bilinmekte.
Üç arkadaştan biri olan yakup amcayı bir ziyaretimde tanımıştım. Yaşadıklarını bir köy evinde sobanın dibinde çayımızı içerken anlatmıştı bana. Dinine düşkün yetmiş yaşlarında bir adamın yalan söyleyeceğine hala ihtimal vermiyorum. ALINTIDIR...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Flux

Yeni Üye
Katılım
19 Şub 2017
Mesajlar
21
Tepkime puanı
5
Puanları
3
Uzun zamandir uye olmadan takip ettigim bir forum du burasi sadece bu acilan basliga cevap vermek icin uye oldum herkese oncelikle merhaba , Gercekten bizim insanimiz niye bu kadar cehalet icinde akillara durgunluk veriyor , yönetici grubundan arkadaslara uyelere kadar kimsenin beni yanlis alnamisini istemem ama neredeyse forumun tamamini okumus her basligi incelemis biriyim gercekten bazen akil almaz seyler okuyorum defineci arkadaslar genellikle geceleri kazi yapar heleki ucra koselerde dagda bayirda hakim yerlerde buda insanlarin korkularini tetikler hem pisikoljik hem de inancsal anlamda dunya malina adem oglundan baskasi deger vermez , bir mezar , lahit ve benzeri yazitlara yeminli yada sahipli hocasiz hucasiz alinmaz gibi inanclar akillara durgunluk veren cinsten gercekten , yok cin dir yok malin bekcisi gibi safsatalarin elhamdullilah bir musluman olarak benim dinimde ve kitabimda yeri yoktur yaradana inanip teslim oldugum gibi yarattigi alemler den gorunur yada gorunmez her varligida inanirim , cehaletin sonu yok kördür. Hacilar hocalar cinciler gorunmeyen varliklarla irtibatta oldugunu soyleyen her şahsiyet benim kitabimda ve dinimde rabbime ve dinime sirt koşmuştur , akli selim mantikli dini ni kitabini iyi bilen musluman her kardesimin boyle safsatalardan uzak kalmasi ve aklini temiz tutmasi dilegimle.
 
Son düzenleme:

er2003

Yeni Üye
Katılım
5 Şub 2014
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
56
Kardeşim dinimizde üç harfli olanlar var mı. VAR. Bunlarin imanlı olanı da olmayanı da var mı.VAR. Peygamberimiz (SAV) Abdullah bin Mesud'u bunlardan korumak için daire çizmiş mı çizmiş.Bu dairenin içinde kalmasını söylemiş mı söylemiş.
 

er2003

Yeni Üye
Katılım
5 Şub 2014
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
1
Yaş
56
Bunları kendine dost edineni . İş yaptırani Allah lanetlenmişdir.Demek ki bunlara bekçilik görevi de . Ajanlık görevi de vb.veriliyor.
 

sepetkaya

Editör
Katılım
14 Mar 2016
Mesajlar
528
Tepkime puanı
38
Puanları
4
fluks kardes oncelikle hos geldin... uzun suredir takipte kalip butun konulari okudum demissin... goruyorumki pek okuduklarindan anlamamis gibisin... yada okuduklarini yorumlamada skintilar var... elhamdulillah bizde inananlardaniz... kisa keseyim.. muslim ve gayri muslim insanlar oldugu gibi cinlerde insanlar gibidir.. kotu ve iyileri vardir..oyleleri varki inancsiz veya inanci zayif bir musluman bu gayri muslim dedigimiz cinlerle anlasabilir ve is gordurebilir... sitemizd bu konuda ustalarimin yorumlarini okumani arastirmani tavsiye ederim.. bu yola girenlerinde yeri cehennemdir.. erdo ustaninda yorumuna katilmakla beraber cok cok arastimani tavsiye ederim saglicakla..
 

Kullanıcı

Moderatör
Moderatör
Katılım
17 Eyl 2016
Mesajlar
1,068
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Bu konu üzerine sayfalarca yazı yazıldı burada. Aynı konunun tekrar konuşulması sıkıcı olduğu kadar pek anlaşılmadığından ya da insanların anlamak istememesinden ötürü gerekli!

İnsanların dünya üzerinde yapamayacağı iş yoktur. Cinleri inkar etmiyorsan onların da yapabileceklerini inkar edemezsin vesselam. Çünkü onlar da bizim gibi kuvvet, akıl ve tercih özgürlüğü sahibidirler. İsteyen iyi işler yapar isteyen kötü...

Sevgiler.
 

Flux

Yeni Üye
Katılım
19 Şub 2017
Mesajlar
21
Tepkime puanı
5
Puanları
3
Yorumu mu tam okumadin sanirim mesele var yok olayi degil yorumumdaki satirlarda bu zaten izah edilmis durumda ,( hasa peygamberler disinda gorunmeyen varliklara huk medecek rabbimin emri disinda x bir varligi insan evladi dunya malina dikipte bekcilik ajanlik yaptiramaz ) ne kuranda var nede baska bi kitapta bunu idda edenin de aklin zoru oldugu benik dinimin disinda kalmis oldugudur bunun polimigi tartismasi olmaz dinimce kitabimca kardesim , defin , gomu yada benzeri seylerlere bekcilik ajanlik yaptirildigina dinimce kitabimca yeri ve bilgisi olmadigi gibi inancimin da disindadir bununda rabbimin ilahi izniyle peygamberlerimize verilmesiye asla kiyaslanamaz tartisilamaz , yorumumda belirtmistim yanlis anlasilmasin diye kitabimda yazanlara teslimim kitabimda yazan alemlere ve gorunen gorunmeyen varliklarada ama otesi kitabima ve rabbime sirt oldugu gibi safsatadir beyin ve zihin kirliligidir kulun yaradandan uzaklasip dininin disina cikmasidir baska bisi degil , sadece kendi insanimin cahilliginden siyrilmasini isterim bi kup altin basina cin dikip onu bekci yapip gel sen buraya dikil bu kupu sahiplen diyecek kudrette insan evladi yoktur kitabimda da oyle ki bunu idda edende rabbine sirt kosmus inkar edendir , forum da bir cok kez okudum gordum hocalari ufurucukculeri cincileri cagirip cizdirip okutup ufleten sahiplenilmis bekcisi var 3 hoca okudu 5 ufledi okudu ne yaklasa bildik ne alabildik gibi vs seyler ya benim dinimde kitabimda boyle seylerin yeri yok mantigimada zihnimede , cincin yim diyenden ufurukculerden cizenden boyayandan meded umanlar zaten ne dinle alakasi vardir nede kitabiyla buda olabilecek en buyuk kör cehalettir , turkiye ve arab kesimi disinda hic bir yerde boyle bisi yok dunya malina musallat etme bekci etme sahipendirme ajan vs arab kesimi ve bizik ulkemiz disinda bu yok bu da yobazlarin insanimizi dininden ve inanclarindan uzaklastirip yozlastirmaktan baska bisi degildir..tarih oncesinden gunumuze kadar bulunan paha bicilmez hazinelere bakin krallar kraliceler hükümdar larin bulunan ziynetlerine hazinelerine mantigi suan birakiyorum kenara ve diyorumki dunya varliginin basina gorunmeyen bekci dikilseydi sahiplendirilseydi musallat edilseydi misir pramitleri ortaya cikartilmaz kahire muzezi suan olmaz misir dunya capinda taninan bir ulke olmazdi..herkseye iyi aksamlar
 

Kullanıcı

Moderatör
Moderatör
Katılım
17 Eyl 2016
Mesajlar
1,068
Tepkime puanı
11
Puanları
0
Dediklerinin her kelimesine katılıyoruz. Bak bu kadar üyenin adına konuşuyorum. :) Katılıyoruz. Ama sen katılmıyorsun. Cinlerin varlığını inkar etmiyorsun ama görevlerini insanlarla ilişkilerini, her hallerini görmezden geliyorsun. Tabii ki dediğin gibi insanın psikolojik olarak yaşantıları söz konusudur. Bu konu çok konuşuldu buralarda sevgili Flux .

Mısır ile ilgili daha dün konuştuğumuz bu konuya http://www.definesohbeti.com/haberl...-mezarindaki-gizli-oda-netlige-kavusacak.html bakabilirsin. Faydası olacaktır.

Sevgiler.
 
Son düzenleme:

Amisos

Bilgili Üye
Katılım
1 Şub 2017
Mesajlar
484
Tepkime puanı
217
Puanları
7
Ben insanları ve cin leri yanlız bana ibadet etsinler diye yarattım ,diyor ayetinde yaradan
İnanmayan kafirdir korunmanın yolu felak ve nas suresidir o varlıklar dumansız ateşten yaradılmıştır
İstedi yere zaman mekan mefrumu olmadan gidebilir efendimiz döneminde gayb dan haber de alırlardı
Arşa gidip gelecekten haber verebilirlerdi efendimizin peygamberliğinin döneminin belirli bir zamanında haber alma işi bitti
Arşa çıkıp haber almak isteyen yanlış bilmiyorsam şabap mıydı yoksa buna benzer bir isimlen dövülürdü bizim dilimizde meteor deni
Gaybdan haber alamayan haberci cinler cin alemin efendisine haber alamıyoruz meteor lar tarafından yanıyoruz dedi haber alamamızın sebebi nedir bir araştırın dendi haberciler dört bir yana dağıldı efendimiz sahabelerine kurân okuduğunu duyan haberci
Efendimize itat etti müslüman oldu cin ahalisine şüphesis ki ben bir kurân dinledim ve ona orda inanıp iman ettim bu öyle bir kitapki
Rab bimin katındandır deyip diğer alemide müslüman olmaya davet etti kimileri iman etti kimileride şeytandan olmayı tercih etti aynı bizler gibi bizler nasılsak onlarda aynıdır inan ve inanmayan iman eden ve etmeyen ,eskiden kurân nazil olmadan evvel cinciler büyücüler vardı. Her ganimet mezar yada bu tür yerler cinli veya tılsımlı olacak diye bir kanun yok ha olmayanı da yok değil var tabikide bu tür büyülerlen uğraşan biri elinde bulundurduğu bir cini bu iş için görevlendirirse ancak o bekcilik edebilir ,kendi başlarına bir altın a!ıp ordan buraya taşımaya kudretleri yok olsa zaten yer altında kimseye bir şey bırakmazlar gündüz pek tasallut olmazlar akşam ezenından sonra daha rahat tasaffur ederler yağmurlu havada pek dolaşmazlar yer yüzünde insanlar bunların 2 katı kadar cinler bunlarında 2 katı kadar melake vardır en büyük koruyucu ALLAH dır ALLAH istemedikten sonra hiç bir insi ve cinsi sana zarar veremez insan yer yüzünde halifetullah dır yaratılış olarak insan üstündür sadece bilgisiziz cahiliz imansız bir insana rahatlıklan tasallut edebilirler sahipli bir gömü alanında imanlı olana zaten gücü yetmez ....sahipli yeri olan varsa inanan bir ilim
adamı her zaman sizlere yardımcı olabilir sahte hocalardan çıkarcılardan değil işi bilen bir insandan yardım alabilirsiniz SAYGILAR
 

sepetkaya

Editör
Katılım
14 Mar 2016
Mesajlar
528
Tepkime puanı
38
Puanları
4
kullanici usta aklima tutaghamon geldi sen yazivermissin zaten... gerci ben o forum icin birqz muallakta kaldim ama konumuza donelim.... felux kardes katilmakla kalmayip onayliyoruz.... fakat tilsim gerceginide goz ardi etmemek lazim... yazilacak cizilecek bu konuda okadar cok sey varki... fakat bunlarin hepsi fazlasiyla cinler ve tilsimlar formunda islendi.... mecbur kalirsak guncelleriz tabi...
 

kaan5557

Engellendi
Katılım
7 Haz 2012
Mesajlar
150
Tepkime puanı
19
Puanları
4
Konum
ISTANBUL
Sayin flux..cin konularinda maddeler halinde eski din kitaplarindan derledigim bilgileri gecmis mesajlarda yazmistim..o gercekliklerin disinda bilgi kirliligide vardir hakkinizda vardir...sizinle bazi konularda ortustugumde soylenebilir...itikadi noktada forumlarda eksiklik vardir..dile getirdim lakin kimse bu forumda anlamadi..tartisilmadi bile anlasilmayan konunun neresi tartisilirki..
Artik arkadaslar cin konularina uc harf liler tabirini birakalim..uc harfli dersek gelmezler felan filan zirvalarina inanmayin..cin se cindir o kadar...
Flux arkadasim cin mevzulari biz ve araplara ozgu degildir...bilesin..bu konuda yahudiligin kabala inanci cok daha derinlemesine ilgilidir...emin ol biz bir .arap 1..yahudi 5..nisbetinde..hiristiyanliktada cok yeri vardir..arastirin goreceksiniz..
Imla hatasi cok..cepten yaziyorum kusura bakilmasin...saygilar tum arkadaslara..
 

sepetkaya

Editör
Katılım
14 Mar 2016
Mesajlar
528
Tepkime puanı
38
Puanları
4
emeGine saglik kardesim.. yazdiklarin tamamen cok dogru bilgiler.. kurani acip cinnilerle ve diger ilgili ayetler arastirilirsa yazdiklarin aynen gorulecektir....
 
Üst