Bir benzerine bizim köy civarlarında gerçekleştiği söylenir bu konuyla çok alakalı olaya dahil olanlarda köy halkından, olay kısaca şu şekilde bir hoca ve üç köylü büyük bir hazinenin olduğu Çamlı Tepesi denilen tepeye gitmeye karar verirler bu tepe köyün tepesi ve toplamda üç tepe ve bu en yükseği neyse hoca ve üç defineci hoca gitmek istemesede hocayı zar zor ikna ediyorlar ve yola çıkıyorlar hoca bir şartla geleceğini söylüyor soruyorlar, hoca Çamlı Tepesine vardıklarında hiç kimse ne olursa olsun konuşmaması gerektiğini sıkı sıkı tembihliyor ve yola çıkıyorlar varıyorlar tepe civarına arıyorlar tarıyorlar tabiki alan
ormanlık alan çıplak bir alan değil Karadeniz bölgesi bunlar gezinirken ağzı açık bir mağaraya ulaşıyorlar ve kapısının olduğundan bahsediliyor içerisinde yoğun bir parlaklık geliyor içeriye girmeye kalktıklarında çok güzel bir bayan çıkıyor karşılarına hoca başlıyor okumaya diğerlerinde ses yok karara uyuyorlar hoca okudukça kız yavaş yavaş soyunmaya üst bölgesinden başlayarak iç çamaşır ile kaldığı söylenir sonrası ise yine sütyenle devam ediyor bu soyunma esnasında kız ayrıca dans veya oyun tarzında hareketler yaparmış en son sütyeni çıkarmış kilodunu çıkarmamış bu esnada köylünün biri sesli bir şekilde kilodunuda çıkar derdemez ayrı ayrı yerlere savrulurlar çeşitli yerlerinden yaralanıyorlar birinin kör olduğuda söylenir kendilerine geldiklerinde
kaçarlar bu olayı köyde herkes bilir ve kimse oraya define niyetiyle gitmez korkarlar, başka bir tanıdıkta oraya gittiğini söyler bu insan cin ile evliydi ayrıca akrabam eşiyle çok sorunlar yaşadı bu konuda, oda oraya para aramaya gittiğini söylüyor yine mağaranın kapısını buluyor içeri giriyor her tarafın altın olduğunu söylüyor ve gözleri kamaştıran yoğun bir ışık demesi karşıma bir sarıklı sakallı biri çıktığını ve buradan hemen gitmesi gerektiğini söyleyip korkutuyor ve cin eşini biliyorlar ondan dolayı bir şey yapmıyorlar
aynı akşam ise uyuduğunda sabaha kadar rüyasında buraya gelecekmisin birdaha diye ve çok korkuttuklarını söyler ve döverler, onlarca kez beraber gidelim dememe yada beni götür ısrarıma rağmen hiç oralı olmadı, bende hep orayı merak etmişimdir yaklaşık üç beş sene önce kayınpeder ve kayın om ile gittik ve zor bir şekilde tepeye ulaştık arazi yoğun ağaç ve bitki örtüsü zemin ise yonsul kaplı gezerken fakat alan büyük gezilmiyor kafama yatan bir yer göremedim, eskilerin anlatması bu tepede altın madeni ocağı varmış arazide mermerimsi ve kuvarsa benzeyen çok olmasada taşlar var, belkide bu bir efsane değil gerçek köyde hala konusu olunca anlatılır, tam bir film senaryo konusu olur bence.