Definecilik Cin Tılsım Hakkında Bir Kaç Kelam

Y2J

Aktif Üye
Katılım
9 Nis 2017
Mesajlar
116
Tepkime puanı
27
Puanları
4
Öncelikle defineciler için burası muazzam bir forum. Tecrübeyi bilgiyi bu forumda kolaylıkla farkediyorsun. Bir kaç konuda bir kaç kelam etmek isterim.

Define ve cin ilişkisi çok konuşulan bir konu. Neden hep bizde görülüyorda elin yabancısında görülmüyor? Ben inanmıyorum diyorlar.Siz bu sonuca ulaştıysanız belli malumata sahipsiniz demektir. Elde ettiğiniz malumat sizi bu sonuca götürmüş olmalıdır. Yada desteksiz sallıyorsunuzdur. Genellikle en çok bireysel kazılarda cin tılsım vakaları görülür. Şimdi size, bana yurtdışında yapılan büyük kazılardan örnek verin desem muhtemelen çogunuz bir şey söyleyemez. Büyük kazıları söyleyemeyen insanların, bireysel kazılar hakkında hiç bilgisi yoktur. Neye göre bu sonuca ulaşılmıştır? Ben diyorum ki elin hansı da John’ı da cin vakaları yaşıyor ama bizim kadar değil. Birde yorum farkı var? Neden bu çogtafyada çok görülür cin tılsım vakaları? Çünkü ilk uygarlıklar burada kuruldu. Tüm ilahi dinler, kültürler bu Mezopotamya dediğimiz bölgede büyüdü. Yine en eski majikal unsurlara bu bölgede rastlıyoruz. Bu çografyaya bir çok peygamber gönderilmiştir. Bu yüzden bu çogtafyada bu vakalar sık görülür. Yorum farkına gelince bizim dinimize göre cin ve şeytan farklıdır. Hristiyanlık yada paganlıkta cin kavramı yerine şeytan (demon) kavramı kullanılır. Yine onlarda hayalet, ruh inancıda vardır. Bir çok film ve dizide (mecera filmlerinde) hazineyi koruyan genelde eski ruhlardır, hayaletlerdir. Eskiden gizem avcısı diye bir dizi vardır. Hatırlayanlar bilir. Kazı esnasında kahramanımızı paranormal bir varlık kovalar. Kahramanımız bunu hayalet diye nitelendirir. Bize göre bu cindir. En çok görülen majikal unsurlardan biri Kızılderelilere ait olandır. Kızılderililere ait bir yere gidildiğinde degerli eşyaların ruhlar tarafından korunduguna inanılır. Siz yurtdışında cin vakaları diye arama yaparsanız hiçbir şey bulamazsınız. Bunlar genellikle paranormal olaylar, hayalet diye geçer.

İkinci soruda her define cin tarafından korunur? Böyle bir şey yoktur. Yapılan kazılara oranlandıgında tılsım vakasının görülme yüzdesi düşüktür. Tılsımlamada ermeniler baya iyi. Yine isa öncesi paganlarda çok görülür.

Geçenlerde bir abim söylemişti. Havas kitaplarında bir avuç hardala 7 ihlas 7 nas okuyup bölgeye sepin. Define varsa define olan yere hardallar toplanır gibi çok uygulama var. Yine kagıdı horoza bagla Felak nas oku horoz define olan yere gider eşeler. Buna benzer çok uygulama var. Bunların çogu batıl işler demişti. Ben eski el yazması kitaplarla ilgileniyorum. Bir çok havas kitabını inceleme fırsatım oldu. Buna benzer çok uygulama var kitaplarda. Büyük alimlerden imamı yafii hazretlerinin kitabında bile horoz ile define bulma yöntemi buldum. Kitaplarda olan bu uygulamaların boşa yazılacağını sanmıyorum. günümüzde havas kitaplarının çogu eksiktir. Eski zamanda havas alimleri kitapları eksik verirlerdi. Çünkü işin ehli olan insan eksik olmasına ragmen terkibi çalıştırırdı. Sizce bu uygulamalar çalışmıyor? Çünkü azimeti yok. Azimetsiz istersen 1000 defa Felak NAS oku hardalı serp. Yine başaramazsın (çok büyük manevi makamlara sahip insanlar istisna) Havasa göre her esmanın her ayetin her surenin hatta her harfin görevlileri vardır. Azimet dediğimiz bu görevlileri çalıştırmanızı saglar. Bazı dua kitaplarında görmüşsünüzdür. Mesela 1000 defa ihlas oku ama her 100’de şu duayı oku. Başka bir örnek 1000 ayetel kursi sonunda şu duayı oku. O duada da keza ve keza yerleri vardır. Bu keza ve keza yerine hacetinizi söylersiniz. Azimette buna benzer. Azimet hazırlaması zordur. Genelde şu şekil olur. Ey bu surenin yüce görevlisi Allah hakkı için bu yüce ayet için şu dilegimi yerine getir. Sonunda yada içinde salavat getirilir. Genelde sonda olur. Benimki sadece örnektir. Çünkü azimet hazırlamak zordur. Karışıktır. Kitaplarda çok uzun azimetlere rastlıyorum. Azimetsiz çogu işlem çalışsaydı havas sitelerinde bir sürü celb muhabbet konusu var. Herkes okumayla istediğini aşık ederdi. Bu define bulma uygulamalarını çalıştırmak istiyorsanız azimet hazırlatıp öyle deneyin. Birde bilen birine uygulamayı gösterin ve dogrulugunu ögrenin. Keşke çalışan bir uygulama olsa. Boşu boşuna kazmaktan kurtulur insan.

Bahsetmek istediğim son bir şey var. Muhiddin Arabinin bir kitabını inceliyorum. Kitabında Muhiddin Arabi saatler, menziller hakkında bilgi veriyor. Örnegin her saatinde belli özellikleri var. Mesela şu saatte şunu yapmak iyidir şunu yapmak kötüdür. Örnegin cuma gününün ilk saati olan kadınların yanına gitmek, ezberleme yapmak iyidir. Bazı saatler çok kötüdür hiç bir şey yapmamak lazım. Bazı saatler çok iyidir. Mesela kazı işini o saatlerde başlatmak lazım. Muhiddin Arabi derki pazar gününün ilk saatinde bir işe başlarsanız işiniz olur. İlk saatin ortasında yaparsanız o iş olmaz. İlk saatin sonunda o işe başlarsanız o iş sizi çok ugraştırsada olur. Demem o ki kazı yapacaksanız hayırlı saatlerde yapmak daha iyi olur. Burada saatlerden bahsettiğim yıldız saatlerdir. Yine o kitapta rastladım. 3 günün saatlerini inceleme fırsatım oldu. Her günde bir define mevzusu var. Defineye başlamadan önce sadaka verilmesi gerektiğini vurgulanmıştır. İmkanınız varsa kazıya başlamadan önce sadaka verin.

Biraz uzun yazı oldu. Okuyanlar için umarım faydalı olur.
 

Keskingöz

Tüm Yorumlarım, Resmi Kazılar İçin Geçerlidir.
Süper Moderatör
Katılım
11 Şub 2018
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
1,991
Puanları
23
Şeyhül Ekber’in hangi kitabı idi bu saatlerin definenin yazıldığı?
yazar mısın ?
 
Üst