gelenek-gorenek-atasozlerimiz

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
Kadim devletlerde atasozleri nesilden nesile suregelir.mesela :"bir turk atasozu derki,bir cin atasozu derki bir fransiz atasozu derki..." diye baslar.ancak " bir amerikan atasozu derki." diye baslayan atasozu bulamassiniz.cunku atalarinin kim oldugu belli degil.200 yillik gecmise sahipler avrupadan afrikadan kacan kovulan eskiyasi sapigi hirsizi "ozgurlukler ulkesi!!" amerikaya yerlesmis.haa deseki bizimde atasozlerimiz var" muhtemelen soyle derler :" en iyi kovboy,atini..,atin sigirin hastasiyim,kementin ustasiyim...en iyi kizilderili olu kizilderilidir.siyahlardan kahve ve cikolatadan baskasini sevmem...vs" oysa bizde oylemi, binlerce yillik tarihimizde nesiller boyunca suregelen sozlerimizden bazilarini aktarayim.
-onune set gelmesin,ayagina tas deymesin.
-Allah hayirli evlat, hayirli devlet vere.
-toprak diye avucladigin altin olsun.
Allah kimseyi yaz gunu ayransiz,kis gunu yorgansiz,bayram gunu oglansiz komasin.
Rabbim dert verip hekime,dava verip hakime dusurmesin.
Gokten yagsin yerden toplayasin,dolu sandiklar onune oturasin.
-yedigin gaymak gezdigin yaylak olsun.tas gibi yata,kus gibi kalkasin.
-çift çubuk sahibi olasin,dal budak salasin.
-eli kalemli,dili kuranliya dusesin.
Rabbim hayatin sereflisini,rizkin bereketlisini,nimetin helalini,evladin hayirlisini.nefsin itaatlisini,arkadasin hakikatlisini,ahlakin faziletlisini nasip etsin.
HAYİR DİLE DOSTUNA, HAYİR GELE BASİNA..
buda benden olsun; "gunduz gezer,aksam yazar,gece kazariz." selam ve dua ile..
 

APOLLONUS

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
24 Eyl 2013
Mesajlar
2,118
Tepkime puanı
3,008
Puanları
23
Asil azmaz,bal kokmaz. Kokarsa yağ kokar;nesli ayrandır.

Önceden yağın üzerine bal sürülürdü ama şimdi kokuşmuş yağlar balın üzerine çıkıyor.
 

Gönül_Eri

Moderatör
Moderatör
Katılım
24 Kas 2018
Mesajlar
2,737
Tepkime puanı
3,486
Puanları
23
Konum
Galatia
Aceleci sinek süte düşer.
Acemi katır kapı önünde yük indirir.
Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu.
Bunlarda benden olsun.
 

Trakyalı81

Yorumlarım 2863 sayılı kanun çerçevesindedir.
Katılım
18 Ocak 2019
Mesajlar
1,332
Tepkime puanı
2,815
Puanları
23
Konum
Tekirdağ
Günümüzde dil, din , ırk farklılıkları bir çok çatışmayı da beraberinde getirmiştir.
Doğal kaynaklardan yararlanma, sömürge imparatorluklarının kurulması, alan hakimiyeti savaşları, misyonerlik faaliyetleri, ötekileştirme vb. bir çok girişimler yaşadığımız dünyayı çıkar çatışmalarına sürüklemiştir.

Makarayı geri sardigimizda ve hepimizin Ademoglundan geldiği düşünülünce, etnik farklılıkların bir anlam ifade etmediği, görülmesi gereken bir durumdur.
"Yaradılanı severim yaradandan ötürü " felsefesi ,
"Gel ne olursan ol gel " çağrısı ile fikrin en dibinde tüm insanlığa kucak açan ve bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna da bizleri ulaştırır.
Doğduğun yeri,ırkı, milliyeti ve hatta dinini başlangıçta seçememek kaderdir. Ancak dogdugun coğrafya da yaşamaya devam etmek , belli bir aklî olgunluktan sonra tercihleri yapabilmek elbetteki seçimdir.

Dünya servetinin %50 si , yani 3,8 milyar insanin servetine eşdeğer olan rakam , sadece 26 kişidedir. Bu aileler , tüm dünyanın nasıl şekilleneceğine karar verici pozisyonundadırlar.
Bugün Amerika dünyanın jandarması pozisyonundayken , 30 yil sonra baska bir ulke olabilir. Asıl detay , karar vericilerin oluşturduğu topluluğun çok az sayıda insandan oluştuğunu farkedebilmektir.
Bilimi ve teknolojiyi geliştiren , gelişimi hayat felsefesi şekline bürümüş olan milletlerin refah seviyesi çok yüksektir.
Insanlık yararına keşfedilmiş, salgın hastalıkların, aşıların, tetkik yollarının,teknolojinin yaşamı kolaylaştıran her alandaki gelismelerin son 50 -60 yilina basinizi dondurup baktiginizda , dunya uzerindeki ulkelerin belli basli oldugunu gorursunuz.
Bu çalışkanlık, disiplin ve eğitim ile olan bir şeydir.

Müslüman coğrafyasının neredeyse tamamında kaos, iç savaş ve yoksulluk bulunmaktadır. Birbirine düşmüş olan coğrafya da eğitim yok denecek kadar az olduğu gibi , olan yerde de kalitesi büyük oranda tartışılır. Aynı ülkemizde olduğu gibi..
"Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" gibi rivayetler ile , ilimin ne kadar önemli olduğu dinimizde açıkça vurgulanmaktadır.
Ilk ayetin "Oku" olarak gelmesi aslında yap bozun parçalarını birleştirmek için kafidir.

Kendini geliştiremeyen, olduğu yerde sayan , yüzyıllardır aynı kısır döngü içerisinde "din ile sömürülen, Allah ile aldatılan, Kuran-i anlaşılamayacak bir kitap şeklinde tanıtılan, insanların "genel yaşayış biçimlerini" dahi ogrenemeyecegini ve bunun için bir "şeyh,imam,hacı hoca" gibi önderlerin izinden gitmek zorunluluğuyla mürid kavramının içselleştirilmesi istenmesi , bizleri sorgulamaktan uzaklaştıran, akli ile hareket etmek yerine "siz bilirsiniz" ci yapan topluluk sıfatına itmiştir.

Aynı mantık ile hareket edildiğinde, değil iki yüz yıllık, 70 yıl önce kurulan bir devlete dünyanın nasıl boyun eğmek zorunda kaldığını omrumuz varsa hep beraber görürüz..

Tarihten ders çıkaran, aynı hataları tekrar etmeyen , eğitimi, adaleti , hakkaniyeti , liyakati temel taşı olarak kullanan ve koruyan, tüm insanları kucaklayan, bilim ve teknolojide öncülük edebilecek anlayışların artarak büyümesi temennisiyle ..


"Kim bir ilim öğrenmek için bir yola süluk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dâhil etmiş demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semavat
ve yerde olanlar ve hatta denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler. Âlimin abid üzerindeki
üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin
varisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar. Kim
de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmiştir."
 
Üst