- Katılım
- 20 Haz 2017
- Mesajlar
- 227
- Tepkime puanı
- 7
- Puanları
- 3
--- SEVR ANTLAŞMASI - HAÇLININ TÜRK'E SUNDUĞU ÖLÜM FERMÂNI ---
...... (10 Ağustos 1920) ........
Saygıdeğer Dostlarım!
Bugün Sevr Antlaşmasının imzalanmasının diğer tabirle ÖLÜM FERMANI'nın bize zorla imzalatılışının 97.yıldönümüdür. Bu Sevr Antlaşması hakkında bugüne kadar ağzı olan herkes bir şeyler konuştu. Ancak bilenler ve konuşması gerekenler ise her nedense suskunluğu tercih etti.
Şimdi gelgelelim yedisinden yetmişine kadar herkesin bir şeyler söylediği bilenlerin de dillerini yuttukları Sevr Antlaşması meselesine;
Nasıl ki İttihatçılar, Meclisin ve o devrin Devlet Başkan'ı olan Sultan Reşat'ın onayı olmadan 600 yıllıklı bir devleti Almanlarla yaptıkları gizli bir antlaşma ile bir oldu bitti ile I.Dünya savaşına sokmuşlarsa, Sevr Antlaşması da yine Meclisin ve yeni Devlet Başkan'ı olan Vahdettin Hân'ın onayı olmadan imzalanmış ancak asla yürürlüğe girmemiş ve uluslararası hukuki sorumluluğu olmayan bir antlaşmadır.
Uluslararası Antlaşmaların kabulü için 3 aşama vardır. Bunlar şu şekildedir:
-- : Hükümet adına yetkili bir heyetin veya Kurulun o antlaşmayı imzalaması,
-- : Hükümete asıl yetkiyi veren Meclis'in bu antlaşmayı bir kanun çıkararak uygun bulması,
-- : Devlet Başkanının da Meclisin uygun bulduğu antlaşmayı onaması,
Gel gör ki yukarıda bahsettiğimiz her iki antlaşma da hukuken geçersizdir. Hukuki tabirle " keenlem yekün " dür yani yok hükmündedir. Çünkü her ikisinde de hem Meclisin uygun bulması hem de Devlet Başkanının onaması yoktur. Dolayısıyla Uluslararası hukukta da herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.
Biz, şimdi asıl konumuz olan emperyalist Avrupalı Devletler tarafından bize sunulan ölüm fermanı niteliğindeki Sevr Antlaşmasına dönelim:
Bu antlaşmayı, Batılı devletlerin Meclisleri ve Devlet Başkanları da onaylamamıştır. Onaylamamaların sebebi, Osmanlının mirası üzerindeki menfaat çatışmalarında kendi aralarında bir consensusa yani bir uzlaşmaya, bir anlaşmaya varamamış olmalarıdır.
Sevr Antlaşmasını sadece bir ülke nihâî olarak onaylamış o da Yunanistan'dır. Yunanlılar, bir daha böyle bir fırsatın ellerine geçeceğine inanmadıklarından biran evvel arzu ettikleri neticeyi almak istemiş olmalarıdır.
Ekli dosyayı görüntüle 152984
...... (10 Ağustos 1920) ........
Saygıdeğer Dostlarım!
Bugün Sevr Antlaşmasının imzalanmasının diğer tabirle ÖLÜM FERMANI'nın bize zorla imzalatılışının 97.yıldönümüdür. Bu Sevr Antlaşması hakkında bugüne kadar ağzı olan herkes bir şeyler konuştu. Ancak bilenler ve konuşması gerekenler ise her nedense suskunluğu tercih etti.
Şimdi gelgelelim yedisinden yetmişine kadar herkesin bir şeyler söylediği bilenlerin de dillerini yuttukları Sevr Antlaşması meselesine;
Nasıl ki İttihatçılar, Meclisin ve o devrin Devlet Başkan'ı olan Sultan Reşat'ın onayı olmadan 600 yıllıklı bir devleti Almanlarla yaptıkları gizli bir antlaşma ile bir oldu bitti ile I.Dünya savaşına sokmuşlarsa, Sevr Antlaşması da yine Meclisin ve yeni Devlet Başkan'ı olan Vahdettin Hân'ın onayı olmadan imzalanmış ancak asla yürürlüğe girmemiş ve uluslararası hukuki sorumluluğu olmayan bir antlaşmadır.
Uluslararası Antlaşmaların kabulü için 3 aşama vardır. Bunlar şu şekildedir:
-- : Hükümet adına yetkili bir heyetin veya Kurulun o antlaşmayı imzalaması,
-- : Hükümete asıl yetkiyi veren Meclis'in bu antlaşmayı bir kanun çıkararak uygun bulması,
-- : Devlet Başkanının da Meclisin uygun bulduğu antlaşmayı onaması,
Gel gör ki yukarıda bahsettiğimiz her iki antlaşma da hukuken geçersizdir. Hukuki tabirle " keenlem yekün " dür yani yok hükmündedir. Çünkü her ikisinde de hem Meclisin uygun bulması hem de Devlet Başkanının onaması yoktur. Dolayısıyla Uluslararası hukukta da herhangi bir bağlayıcılığı yoktur.
Biz, şimdi asıl konumuz olan emperyalist Avrupalı Devletler tarafından bize sunulan ölüm fermanı niteliğindeki Sevr Antlaşmasına dönelim:
Bu antlaşmayı, Batılı devletlerin Meclisleri ve Devlet Başkanları da onaylamamıştır. Onaylamamaların sebebi, Osmanlının mirası üzerindeki menfaat çatışmalarında kendi aralarında bir consensusa yani bir uzlaşmaya, bir anlaşmaya varamamış olmalarıdır.
Sevr Antlaşmasını sadece bir ülke nihâî olarak onaylamış o da Yunanistan'dır. Yunanlılar, bir daha böyle bir fırsatın ellerine geçeceğine inanmadıklarından biran evvel arzu ettikleri neticeyi almak istemiş olmalarıdır.
Ekli dosyayı görüntüle 152984
Son düzenleme: