Kibrine yenilme

Kafkaslı

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
3 Nis 2016
Mesajlar
2,911
Tepkime puanı
3,668
Puanları
23
Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma!

Bırakın bu övünmeyi, gösterişi, kibiri.. Kendinizi ve günlerinizi helâk ediyorsunuz; ahiretinizi de.. Daha büyük ev, daha iyi araba, daha büyük iş, daha büyük servet.. Bunlar sizi hergün biraz daha batağa çekiyor. Bir çift yüzünüze karşı yapılan övme övülme uğruna yapıyorsunuz bunları ama, onlar sizden ayrılınca; “Çalıp çırparak yaptığınızı veya, görgüsüz olduğunuzu” söylüyorlar. Gıpta edilmiyorsunuz, sadece hasedi körüklüyorsunuz. Onun içindir ki, büyüklenmek, kendini beğenmek, gurur; aldanmak ve hayale kapılmak demektir.

“..Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, şüphesiz Allah kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez." (Lokman, 18.)

"Rahman'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu île yürürler." (Furkan, 63)

Resül-i Ekrem Efendimiz (sav):

"Kalbinde, zerre kadar kibir bulunan kimse, Cennete giremez." buyurdu Ashab'dan Malik b. Mirare; "Ya Rasülallah! İnsan, elbisesinin ve ayakkabısının, güzel olmasını sever" dedi. Resül-i Ekrem de, "Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise, hakkı kabul etmemek, insanları hor görmektir." buyuruyorlar.
(Riyazü's-Salihîn, Ter, 2/44)

Servetleri ve şöhretleriyle, bilgileri ve fizikî güzellikleriyle övünenler ömür törpülediklerini düşünmezler.
Halbuki binlerce yılın tecrübelerinden süzülüp gelen sözlere kulak vermek gerek:

"Güzelliğinle övünme, bir sivilce yok eder..”

"Servetinle övünme, bir kıvılcım yok eder!” denmiştir.

Uzun söze ne hacet. Eğer ders alacak, kendinize çekidüzen verecekseniz; size Allah kelâmı yeter:

"Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin." (İsra, 37)

Kibir ve gösterişten uzak olma anlamlarına gelen tevâzu, bir Müslümanın sahip olması gereken güzel hasletlerden birisidir. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde, Cenabı Hakkın, böbürlenip büyüklük taslayanları sevmediği (Nisâ, 4/36; Nahl, 16/23; Lokman, 31/18) belirtilmiştir. Bizim için en güzel örnek olan sevgili Peygamberimiz de ömrü boyunca sade ve gösterişten uzak bir hayat sürmüştür. Daha iyi imkanlara sahip bulunduğu Medine döneminde bile bu mütevâzı hayatında bir değişiklik olmamıştır. Onun kişiliğini merak edenlere Hz. Aişe’nin verdiği cevap şudur:

“O da diğer insanlar gibi bir insandı. Sizden birinizin ailesi için yaptığı şeyleri o da yapar, ayakkabısını tamir eder, elbisesini diker, koyununu sağar, kendi işini görürdü.” (İbn Hıbban, Sahih, 12/488)
 

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,648
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma!

Bırakın bu övünmeyi, gösterişi, kibiri.. Kendinizi ve günlerinizi helâk ediyorsunuz; ahiretinizi de.. Daha büyük ev, daha iyi araba, daha büyük iş, daha büyük servet.. Bunlar sizi hergün biraz daha batağa çekiyor. Bir çift yüzünüze karşı yapılan övme övülme uğruna yapıyorsunuz bunları ama, onlar sizden ayrılınca; “Çalıp çırparak yaptığınızı veya, görgüsüz olduğunuzu” söylüyorlar. Gıpta edilmiyorsunuz, sadece hasedi körüklüyorsunuz. Onun içindir ki, büyüklenmek, kendini beğenmek, gurur; aldanmak ve hayale kapılmak demektir.

“..Yeryüzünde böbürlenerek yürüme, şüphesiz Allah kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez." (Lokman, 18.)

"Rahman'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu île yürürler." (Furkan, 63)

Resül-i Ekrem Efendimiz (sav):

"Kalbinde, zerre kadar kibir bulunan kimse, Cennete giremez." buyurdu Ashab'dan Malik b. Mirare; "Ya Rasülallah! İnsan, elbisesinin ve ayakkabısının, güzel olmasını sever" dedi. Resül-i Ekrem de, "Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir ise, hakkı kabul etmemek, insanları hor görmektir." buyuruyorlar.
(Riyazü's-Salihîn, Ter, 2/44)

Servetleri ve şöhretleriyle, bilgileri ve fizikî güzellikleriyle övünenler ömür törpülediklerini düşünmezler.
Halbuki binlerce yılın tecrübelerinden süzülüp gelen sözlere kulak vermek gerek:

"Güzelliğinle övünme, bir sivilce yok eder..”

"Servetinle övünme, bir kıvılcım yok eder!” denmiştir.

Uzun söze ne hacet. Eğer ders alacak, kendinize çekidüzen verecekseniz; size Allah kelâmı yeter:

"Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma. Çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir, ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin." (İsra, 37)

Kibir ve gösterişten uzak olma anlamlarına gelen tevâzu, bir Müslümanın sahip olması gereken güzel hasletlerden birisidir. Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde, Cenabı Hakkın, böbürlenip büyüklük taslayanları sevmediği (Nisâ, 4/36; Nahl, 16/23; Lokman, 31/18) belirtilmiştir. Bizim için en güzel örnek olan sevgili Peygamberimiz de ömrü boyunca sade ve gösterişten uzak bir hayat sürmüştür. Daha iyi imkanlara sahip bulunduğu Medine döneminde bile bu mütevâzı hayatında bir değişiklik olmamıştır. Onun kişiliğini merak edenlere Hz. Aişe’nin verdiği cevap şudur:

“O da diğer insanlar gibi bir insandı. Sizden birinizin ailesi için yaptığı şeyleri o da yapar, ayakkabısını tamir eder, elbisesini diker, koyununu sağar, kendi işini görürdü.” (İbn Hıbban, Sahih, 12/488)
 
Üst