Memleket Sevdası Eskiden Günümüze

Gcguess

Aktif Üye
Katılım
3 Eyl 2018
Mesajlar
161
Tepkime puanı
36
Puanları
5
Ekli dosyayı görüntüle 234926

Tüm Dünya'ya ilan ve iddia ediyoruz.
Prenses Tamara Oltu'lu.!

Annesi Kıpçak Türk’ü, babası Gürcü olan 800 yıl önce devlet yöneten Kraliçe Tamara hakkında ilçemizdeki Kaybolan Kuş köyünde doğduğu iddiasını ısrar ediyorum.Yaşamı dünya tarihinde yeri olan ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran ünlü Gürcü Kraliçesinin İlçemizde Oltu'dan sonra Artvin Şavşat İlçesi Aşağı Koyunlu Köyünde yerleştiği ve orada kendine bir külliye yaptığı bilinmektedir.
Şimdi bilin bakalım Kuş köyü Oltu'da nerede.?

Tamara' nın ölümünden sonra mezarının nerede olduğu merak konusu olmuştur. Ölmeden dokuz ayrı yerde dokuz ayrı mezar hazırlatır. Ölünce birisine gömün diye emir de bulunur. Hatta bu dokuz mezarın altısının Türkiye sınırları içerisinde olduğuna inanılır. Bunun için dört şövalyeye emir verir. Ben ölünce on gün on gece yürüyün. Ulaşılması en zor olarak bildiğiniz yere gömün diye emir verir. En zor yer Somon Kaya Kilisesinde Mezarda yattığı tahmin edilmektedir.

Not: Tiflis Üniversitesi Hocaları ile ortak çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz bilgilere göre bu dayanakta ısrarcıyız.
 

Gcguess

Aktif Üye
Katılım
3 Eyl 2018
Mesajlar
161
Tepkime puanı
36
Puanları
5
Ekli dosyayı görüntüle 234927

OLTU'DA YAŞANMIŞ BİN YILLIK TARİHİ AŞKI.!
Her aşk unutulmazdır onu yaşayanlar için. Ama kimileri vardır ki birer efsanedir. Hep merak konusu olmuştur şuana dek efsane olarak nesillerden nesile anlatılan aşk hikayelerinin gerçek olup olmadığı. Gerçekliği bir yana ama hepsinin sonunda bir ders var adeta; kimi ilahi aşka kavuşuyor, kimi aşkla yanıp tutuşup kül oluyor…İşte bölgemizde yaşanmış seçmelerinden en efsane aşk hikayesi..

Bin yıl önce bittiği sanılan bir aşk öyküsünün, Bin yıl sonra, kaldığı yerden nasıl filizlendiğine siz de tanık olacaktınız.

Kıpçaklı Başbuğ Şaraga Han'nın torunu Atraga Han'ın güzelliği ile dillere destan bir Nogay kızdır.Yaşadığı bölge olarak zaman,zaman oturulacak yer, sıra, koltuk olturguç'ta Amor kalesini seçmektedir..Kalbinin hiç tanımadığı duyguları daha yeni yeni tanımaya başladığı dönemlerdi.Çevresinde bir sürü arkadaşı da olmasına rağmen ama bir gariplik vardı mutlu değildi sanki aradığı başka bir şeydi her akşam odasına çekilir gizli,gizli ağlardı.Kendine ne oluyordu anlamıyordu.Bir gün yine arkadaşlarla bereberdi derken nasıl bir beraberlik onlar bir arada toplanıp gülüp oynarken o bir köşeye çekilip içindeki fırtınaları dinlerdi çünkü gençliğe serpiştiği günlerde gönlünü kalenin biraz ilerisindeki çeşmede su taşıyan amor'lu askere kendini kaptırır. Kaleye yakın alanda çiçekler toplayıp başına taç gibi yerleştiren Han'ın kızı kendini prenses gibi görür,hayal eder ama aşkından da vazgeçemez gizli,gizli buluşur özlü sözlerle yakınlaşırlardı.Bir taraftan da birlikte geldiği diğer kızların telkini ile hiç Han'ın kızı ile bir asker birbirine aşık olurmu diye sitem ederler aldıkları cevapsa Gördün mü, bak oluyormuş?” “Yaşamda, yaşanması gereken herşey, er ya da geç, birgün kesinlikle yaşanacaktır.”derdi.
Hal böyleyken bölgeyGürcü kralı Davit sık,sık ziyaretlerde bulunur tabiki Atrak'ın kızıda gözüne ilişir Kıpçak'larla çok sıkı olan dayanışmayı akraba olrakta devam ettirmek isteyen kral Davit eşini boşar ve bu genç noyan kızına aşık olur evlenmek ister.Babası Atraga Handan kızını ister,Handa bu evliliği kızının bilgisi olmadan onaylar.Koca Han istediği herşeyi elde eden bu Kuman karşısında kızı sessiz kalır çünkü bilir ki aşkından bahsetse sevdiği adam ölür.Gürcistan'a giden prenses o gün ne giyse sarayın ve yakın bölgedeki bütün kadınlarıda ona saygıdan aynısını giyerler.

Amor kalesinde ki asker bir yaşadığı buhrandan ötürü Kral Atrak'ı ziyarete gelen kıza şöyle mektup yazar ve gizlice gönderir, Gidişin önceleri dayanılır gibi değildi . Nefes alamıyordum sanki. Geceler hiç bitmiyordu. En çok gecelerde anladım ben seni ne çok sevdiğimi.En çok geceleri özledim teninin o bebeksi kokusunu… Bazen çıldırıyorum sanıp Tanrı!ya’ dualar ettim; ne olur aklımı koru, diye… Dayanılır gibi değildi, tükenmiştim. Gözlerim o güne kadar bu denli gözyaşı dökmemişti. Çıkış bulamıyordum, aklım almıyordu..Sen Benim ilk ve tek ve en büyük aşkım, dokunmaya kıyamadığım, bakmaya doyamadığım yarim, bunu bana nasıl yapmıştın? Bana kıyamayan sevgilime ne olmuştu? Nasıl olup da birden bu kadar acımasızlaşmıştın? Halbuki ben… Ahh, ben seni ne çok sevmiştim.Tarif edilmez, anlatılmazdı sana olan tutkum. Sen benim hem çocuğum, hem aşkım, hem dostum, özlemim, hasretim, her şeyimdin… Öyle ki, sensizlik dünyada başıma gelebilecek en korkunç şeydi… Çoğu zaman ortada hiç bir şey yokken, ağlardım ben, ya bir gün gelirde benden bıkarsan, diye… Kara sevdamdın, duman duman yanardın gönlümde her daim. Yanındayken bile özlerdim seni. Başım omzunda otururken, akşam olacak ve ben sensiz kalacağım diye içim giderdi… Tüm bunları düşündükçe, fazla yaşamam diyordum; ben bu acıyla fazla yaşayamam… Yanılmışım… Meğer sensizde yaşanıyormuş. Bunu anlamam çok uzun zaman aldı. Önceleri kabul etmiyordum ayrılığı…Nasılsa bir gün gelecek ve sen bana dönecektin, yine benim olacaktın. Evet, bana tüm yaptıklarına rağmen sana kızamıyor, yine bana dönmeni istiyorum,birlikte kaçalım.! diye yazan askerin mektubu bir şekilde Atrak Han'ın eline geçer.Askerin idam edilmesini emreder.Bütün bunları gören,yaşayan Prenses bu acılara dayanamaz ne kadar yaşadığı bilinmez ama öldüğün de vasiyet olarak olturguç'taki Kaleye yakın yerde gömülmek ister.Hikayemizin devamı olarak askerin mezarı bulundu,araştırmalar sonucunda Prensesin mezarıda bulunursa bin yıllık aşk gerçekleşmiş olacak.
 

Gcguess

Aktif Üye
Katılım
3 Eyl 2018
Mesajlar
161
Tepkime puanı
36
Puanları
5
Ekli dosyayı görüntüle 234932

Bana kalesi (katedrali) Sarı gelin hikayesinin gerçek yaşandığı yer şimdilerde gittiğinizde bu resimde görülen yere bakınca sizi bir sürpriz bekleyecek bu hissi yaşayanlardan bizzat dinledim.İşte hikayeyi anlatan muhterem insan.''fısıltının geldiği yöne baktığımda bu bana bakan gözleri gördüm ısrarla gözgöze geldik tek başındaydım ayaklarım buz kesti ve soluğum kesildi''sarı gelin hikayesinin bu tılsımı sizde yaşamak istermisiniz?
Gürcü Kralı IV. Wahtang (1443–1446) karısı ile birlikte buraya gömülmüştür.
Bizans İmparatoru III. Romanus’un yeğeni Helena ile Bana Katedrali’nde evlenmiştir.
Bana Tao prensliğinin başkenti olmuş ve 11. yüzyılda zaman zaman Gürcü Kralları burada ikamet etmiştir.
 

_Mithra_

🇹🇷 M¡₺ŕ@ 🇹🇷
Moderatör
Katılım
5 Haz 2018
Mesajlar
1,897
Tepkime puanı
1,226
Puanları
20
Yaş
51
Konum
İstanbul
Emeğine sağlık ustam zevkle okudum
tarihimiz ne yazık ki acılarla dolu unutmamak unutturmamak gerekiyor
 

Gcguess

Aktif Üye
Katılım
3 Eyl 2018
Mesajlar
161
Tepkime puanı
36
Puanları
5
Evet ustam aynen dediğiniz gibi fırsat buldukça eklemeler yaparım insallah
 

sepetkaya

Editör
Katılım
14 Mar 2016
Mesajlar
528
Tepkime puanı
38
Puanları
4
Gcguess usta çok güzel bir konu vede güzel bir paylaşım yapmışsın.imrendim doğrusu.. eline emeğine yüreğine sağlık.. Çayla mükemmel gitti, sağ olasın var olasın...
 

sepetkaya

Editör
Katılım
14 Mar 2016
Mesajlar
528
Tepkime puanı
38
Puanları
4
Devamı gelir umarım Allah kolaylıklar versin...
 

Gcguess

Aktif Üye
Katılım
3 Eyl 2018
Mesajlar
161
Tepkime puanı
36
Puanları
5
Begenmenize sevindim gönlü güzel dostum inşallah devam edecek
 

Gcguess

Aktif Üye
Katılım
3 Eyl 2018
Mesajlar
161
Tepkime puanı
36
Puanları
5
Ekli dosyayı görüntüle 234977

Ekli dosyayı görüntüle 234978

Bu resim tarihi bir belgedir yanlışlarıda aydınlatıyor,Rus ve Türk sınırı Oltu çayı iki ye bölünür Bardız'a kadar uzar Ziyabey caddesi kısmı Türk sınırı ama hadsiz işgalci güçleri gözleri her yerde.
Aynı yerde farklı kişiler tarafından farklı zamanlarda çekilmiş İki resim, sadece 19 yıl aralığında, fark birinde istilacı rus subayları ve işgal sonrası Özgürlük sonrası Oltu Belediyesi Oltu'lular.
 

Turko

Uzman
Katılım
19 Ağu 2016
Mesajlar
3,303
Tepkime puanı
3,398
Puanları
23
Hayırlısıyla ne zaman geliyor tespihim ?Bu aralar tek ihtiyacım ya sabır inşallah.
 
Üst