Koray Kor
Editör
- Katılım
- 9 May 2017
- Mesajlar
- 570
- Tepkime puanı
- 962
- Puanları
- 11
Papaz pop martin’in mağarası:
Dört köyün ortasında, sarımtırak taşlarla kapalı iki tarafında yüksek kayalarla kapalıdır. Bu taş yerinden kaldırılıp altına bakılırsa, üç kılıç resmi görülecek. İşte bu taşın altında öküz derisi ile gömülmüş olan bin okka gümüş, bin iki yüz altın vardır.
Bu kaya değirmenin üzerine düşecekmiş gibidir. Değirmenin ön kısmında manda gibi siyah taş üzerinde tekrar kurt resmi vardır. buraya yakın topla geyik resmi vardır. Hakiki bölgemiz buradan başlar. Nişanlarımız 12 dağda mevcuttur. Deniz generali İzmit Akmeşe köyünden Ermeni Hacı Torosoğlu Manuk Bey, korsan çete başı Timuryanidir. Son merkezimiz Sakarya Yeşil dağdır. İskele kasabası denizden merkezimizdir.
Bahsettiğimiz köyler bir yerde aranmaz araları çok menzilli ve geniştir. Bu köyler 13 kasabaya taksim edilmiştir. Her bir kasabaya 4 köy düşer. Ermeni Timuryani Manuk Bey sene rumi 29.03.1210 miladi 12/06/1794
Aksu Boğazı iskele kasabası muhiti içinde bir Perşembe günü saat gece 11:20 Saadeti Aliye yani İstanbul merkez hazine nazırı Artin Gazosyan , Emin ağa İstanbul İzmit ikametgahlı. Bir akçay aksu deresi boyu bir taşlık boğaza çıktık. Karadan karakütük at kaydı mıntıkası sarı meşelik havalisinden Handere kumpanya birlik değirmenine Dikenli boğaz büyük dere 6 saat Karaköse köyü kuzey tarafından Göksu yan tarafında kalır. Aşağıda Vezir hanı ve ayran pınar , karşı üst tarafında Kırcali köyü kirazlı yaylası ve o civarda kudret hamamları vardır.
Kuzeyinde dikme tepe köyü doğu yönünde yirmi dakika altında hersek yeni köyü vardır. vezir handan iki saat mesafede tahtalı köyü vardır. karşısında Manok çiftliği ve manastır tepesi bir adacık halinde her tarafı nehirle çevrilmiştir. Orta yerde bir tepe üzerinde dana gözceli, başköy ve alagöz , börekli köyü, çini köprüsüne 12 saat mesafede paşa köyü vardır. ömer köyü üç saat üstünde ve paşa köyünün tam batısında kırk dakika Alibey köyü vardır. toprağı deve tüyü rengindedir. Düz çayır içinde olup halkı Kendir ve pamuk ekerler. Kendileri dokur, kendileri giyerler. Bu köyün ahalisi hep beyaz giyerler.
Alibey köyünün ormanları pelit ve meşe, pürenliktir. Alibey köyü ormanlarından ilk şahin kaya görülür. Buradaki yol Şama gider. Yolun karşı tarafında Hora tepesi ve çalgı mağara vardır. burada çayırda sıra ile dizilmiş 18 adet taş dikilidir. Bu mevkide dere içinde sofra kaya vardır. yanında dikili dört adet taş vardır. üzerinde yedi kaşık,yedi çatal, bir ekmek dilimi bir d eyedi plakalaı zincirli çakı olacak. Zincirli derenin karşı tarafında yüksekte bir mağara vardır. mağaraya girerken kapının üzerinde sandık biçiminde bir taş, denize yakın iki kaya arasında mağaraya arkamızı verdiğimiz zaman karşımıza merdivenlerde martı kuşları resmini görürüz.
Martı kuşları bir kovadan su içmeye gidiyor. Geyik bir civcivde. Geyiğin tepenin üstünde bir mağara mevcuttur. Mağaranın yanında bir kapı omzunda bir kapı , su bakırlarıyla yan bakıyor. Baktığı yerde ayakları dolaklı bir avcı elinde silah taşa tırmanır vaziyette mağaranın kapısının karşısında bir kurşun atım mesafede bir avcı zağar köpeği , avcının hedefi geyik nişan almış vaziyettedir. Buradaki kız Bizans Konstantinin kızıdır. Burası eski Bağdat yoludur. Burayı tanımak için 3 metre yükseklikte bir yığma tepedir.
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen Kara Hasan Köprüsü
MS 1. yy`da 50.yılında Romalılar tarafından Göksu deresi üstünde kutluca köyü ile duranlı köyü arasında yapılmış olup taş köprü adı verilmiştir. Tarihi ipek yolu ile Nikomedya`ya ulaşan yolun üzerinde olan köprü daha sonra bölgede yaşayanlar tarafından taş köprü adıyla anılmaya başlamış karayakuplu divanı, küçükyazır büyükyazır karayakuplu Osmanlı divanı, dürbeyler osmanlı duranlı cumadivanı,ürkütlü cumaoruşlu kıdışıllı eyimsallı çıraklı kesimler aksalar naibler divanı, elmacık naib kaşıkçıdivanı, hocaoğlu kaşıkçı fakılar sarı aliler kayalar çarmıklar hacıibrahimler nezirler gargalıdivanı, orhanlı gargalı yağcılar değirmençayırdivanı, viyran değirmençayırı kunca orçunlu yaka ozellı çengilli hasanlı bahsıllı sarıkavır demırcılı hunlu şemsettindivanı, şemsettin kocalardivanı çukurcak kocalar sinanlar alacılardivanı, alihocalar dikenli kozlucainebeyli fakılar yarımcadivanı mezbur balıköy belenköyü derince divanı, çınarlı yolu kıran cobanıs kırcalıdivanı / adıbeşdivankazası yine sultan abdülmecid dönemindeki kayıtlara göre şöyledir.
turasdivanı kocoğlu kekler garacalı turas tahtalıdivanı aşağısofular yukarısofular kumbaracı turgut omurlar kolludivanı davulcular kollu balkancılar geredelidivanı doğancılar pamuklar osmanlı otandivanı akçakılısı(alaca)kepekli(geyikli) yacıllık(yakcılık )
KARAHASAN KÖPRÜSÜ.
ikinci kemer üzerinde karaca(oğlak başı) şuan kırılmış vaziyette (sağlam kalması mucize olurdu herhalde)bazı kayıtlarda büyük kemerde bazı kayıtlarda küçük kemerde bazı kayıtlarda ikinci kemerde diye geçer su sadece büyük kemerden geçer çok su olursa ikinci kemerden geçer su geçen kemerde suya yakın kısımda sandık biçimli taş halen yerindedir hemen yanındaki değirmen(yıkılmış) ve kanalı yerinde duruyor 25 metre yakınında suya yakın kısımda kuyu yerine duruyor
Karahasan Köprüsü
Kocaeline bağlı İzmit, körfez ve kısmen gebze ilcelerinin sınırları içersinde bulunan 70 köyden oluşan bir bölgenin adıdır. İsmini yine bölge içinde bulunan ve Roma dönemine ait olduğu bilinen kemer köprüden almaktadır. Taşköprü bölgesi köylerinde Türkmen kökenli Manavlar yaşamakta ve ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Köylerin büyük bir çoğunluğunun il ve ilçe merkezlerine yakınlığı sebebiyle şehir sosyal yaşamından kopuk olmayan bölge halkı aynı zaman da ilçelerde yaşayan hemşerileriyle kordineyi sağlamak ve sosyal yardımlaşmayı sağlamak adına Taşkaprü Dernekleri kurmuşlar ve bu dernek vasıtasıyla her yıl sonbahar aylarının başında Hasat sonu festivali altında bir dizi etkinliklerle bir araya gelip kutlamalar yaparlar.Bölgede dümbüldek suyu ismi verilen şifalı bir su bulunmakta ve böbrek taşlarının düşürülmesinde çok etkili olduğu bilinmektedir.
İzmit Taşköprü olarak anılan yöre aynı zamanda ilk Türkmen yerleşimlerinin olması bakımından önem taşımaktadır. Kendilerinin yaklaşık olarak 1350 senesinden beri orada oluğunu belirten insanların yaşam biçimleri aynı zamanda İzmit`in yerli halkı olması sebebiyle de önemlidir.
Kocaeli çevresi üzerine atfedilen giyim kuşam gelenekleri sanılanın aksine gerek Adapazarı ve çevresindeki giyim kuşama gerekse de Bursa ve çevresindeki giyim kuşama benzemeyen kendine özgü bir biçim sergilemektedir. Manav olmalarının yanında kendi değimleriyle ziraatla uğraşmaları ve rençberlikten başka bir şey düşünmediklerinden gündelik giyimleri yaşam tarzlarını yansıtacak kadar sadedir.
İzmit`in yerli halkı olması açısından İzmitli yerli halkın kültürünü belirleyecek olan Taşköprü Havalisi yine manav olma özelliklerinden kaynaklanan kendi kendine yetme güdüsüyle giyim kuşamını kendisi sağlayan bir görünüm çizmektedir.
Erkek ve kadın giyimi olarak iki alt başlıkta incelenen giyim kuşam kültürü yörede tüm Taşköprü Havalisinde benzer özellikler taşımaktadır. Gündelik giyim çerçevesinde işlenen bildiride farklı giyim kuşamlarla kendilerinde farklı statü yaratan giyim kuşam detaylarını da ele alınacaktır.
TAŞKÖPRÜ`NÜN KONUMU MS 1. yy`da 50 yılında Romalılar tarafından Göksu deresi üstünde Kutluca köyü ile Duranlı köyü arasında yapılmış olup Geudos adı verilmiştir. Tarihi ipek yolu ile Nikomedya`ya ulaşan yolun üzerinde olan köprü daha sonra bölgede yaşayanlar tarafından Taşköprü adıyla anılmaya başlamış ve civar köyler kendilerini "Taşköprü Divanı" olarak belirlemişlerdir.
Divan yerleşim tarzı daha çok manav yerleşim birimlerinde gözlemlenen bir yapılanma tarzı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendi başına muhtarlık olamayacak dağınık durumdaki birbirine yakın üç ve daha fazla yerleşim yeri bir araya gelerek bir köyü ve her yerleşim yeri de o köyün mahallelerini oluşturmaktadır. Ancak bu durum 1980 öncesinde muhtarlığı olmayan küçük köylerin birleşerek "divan" olarak adlandırdıkları yerleşim birimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün idari yapılanmada kullanılmayan bu kavram halen yöre insanın köy tabirlerinde kullandıkları bir kavram olarak yaşamaya devam etmektedir. Karayakuplu Divanı, Tahtalı Divanı, Gerede Divanı, İshakçılar bunun en güzel örnekleridir. Ancak "Taşköprü Divanı" olarak anılan yerleşim yerinde Taşköprü adında ne bir merkez ne de bir köy yer almaktadır.
Bugün Körfez ve Derince İlçe sınırlan içinden geçerek İzmit`i İstanbul`a bağlayan ve Eski İstanbul adıyla anılan yolun kuzeyinde İstanbul il sınırına kadar olan bölgede yaşayanlar kendini manav ve "Taşköprülü" olarak tanımlamaktadır.
Kıyırlı, Sevindikli, Osmanlı, Hayrettinli(Hayradınlı), Kuşluköy, Kıdışıllı, İshakçılar, Tahtalı, Gerede, Dümbüldek, Karakadılar, Karagöllü, Sofular gibi yaklaşık olarak gerek Körfez ilçe sınırları içinde gerekse Derince ilçe sınırları içersinde yer alan yirmi beş kadar köy ve bunların mahalleleri Taşköprü adıyla anılmaktadır
Papaz köyünün batısında bir kadı mezarı vardı. Buradan kırk dakika aşağıda Gülle Köyü vardır. Üç Kayalar ve Çimenika Kalesi içinde bir havuz, birde kapalı kuyu vardır. Bizans’tan kalama bu kuyuda hazine vardır. Sandık Kaya Üç Kayalara yakındır. Dere sonunda ve Papaz köyü deresinde üç gözlü köprü, köprüde bir put, üç köşeli taş, bunun yakınında meşe ağacı meşe ağacının yakınlarında mezar taşına benzeyen bir taş ve altında 1646 tane karışık para vardır. Yine bu civarda köyün doğusunda, ana kayaya yapılmış olan bir değirmen. Yedi basamakla oluk başına çıkılır. Bu değirmenin batısında bir leğen, bir ibrik, bir tilki, bir yılan, bir ördek , üç balık resimleri olacak.bu resimlerin bazıları oyma bazıları kabartmadır. Değirmenin alt tarafında kapalı mağara var. Mağaranın ağzında çöreklenmiş bir yılan. Üstünde doksan dokuz okkada duran bir kantar. Burada 99 okka altın vardır. Yine bu civarda avcı köpeği, avcı ve karaca resimleri olacak. Avcı diz çökmüş bir Yunan askerine benzer çarıklarının üzeri püsküllüdür. Yine unun yan tarafında gelen üstü kapalı üç gözlü Kara Hasan köprüsü. Bu köprü 12. Kara Hasan köprüsüdür.
7. Kara Hasan Köprüsü yolun üzerindedir. Üstü açık gözü biridir. Esas köprü kapalıdır. Açık Kara Hasan Köprüsünden dokuz dakika yukarısındadır. Kapalı köprünün yukarısında siyah bir taş vardır. Üstü muska gibi üç köşe ovulmuştur. Onunda karşısında dört köşe yontulmuş bir taş olup, üzerinde “VA” rakamı vardır işte hazinemiz buradadır. Son koymamızdaki meblağ 2600 okka dır. Köprünün doğu karşısında hora tepesi 43 dakika mesafededir, Horatepe’de nişan olarak iki dikili taş ve birinde kemençe resmi vardır. Yerde yatan dört köşe hazır taşı hazine biraz yanındadır.
Belgelerdeki Kapı Kaya
Kapı kayanın solunda 3 arşın uzunluğunda bir yılan resmi kapı kayadan geçtikten sonra yedi keseciler keçi deresine indik. Yolu kaybetmemek için yol boyunca kırk bir adet klavuz taşı diktik. Bu taşların 39 uncusu putludur. Kapı kayaya sarı ve çatal kaya tam 45 dakikadır. Nihayet bu yolda ikiye ayrılır. Birinci arpa tarlası Lefter’in mevkiine , ikinci şahin kaya ve kartal kayaya gider. Şahin kayanın ortasında bir mağara küçücüktür. Mağaranın kapısın altında kurşunla çakılı dört adet çingene çivisi çakılıdır. Bu mağaraya 3 basamakla girilir.
GAFUR DEDE en son alınan bilgiden. KAPI KAYA DENİZE Kuş uçumu üç kilometre kapı kaya bölgesi zeytinlik araziler olacak kapı kayadan aşagı dört degirmen yeri bir köprü üç kuyu bir köy olacak köyün çok eski kilisesi olacak KAPI Kayadan yukarısı arazi yok önündeçok eski bir yol 900 adım yola ileri bir köy harabelik yani kale kalıntısı olacak buranın üstü çok dik ada gibi bir tepe bu dereler bir deprem sonrası afat olmuş. eger bu yer bulunursa harabelikten tepeye bir yerden çıkılır.çıkınca 50 adım patika yol üstünde DOMUZA BENZEYEN Bir taş o taşa iyi bak çok büyük taş degil 1 mt boyunda uç tarafında bir şahin resmi ufak avuç içi kadar ve taşın sırtında ufak istavruz olacak bu tepeyi dereden gezerseniz başka çıkış bulamasınız.bu bölge hakiki bölge bura ile DELİK TAŞ ARASI ARANAN YERLER burada bütün depolar ana derenin adı ayı deresi derler bu bölgede bir dere içinde bir bag yeri veya bahçe adı gavurun bahçesi derler benim bütün derdim bu bahçeyi bulmak.
Ayi deresi
Buraya yakın bir koltuk taşı ile dede mezarı vardır. bu civara yakın Hora köyü vardır. hora köyü yakınlarında sırtında cüppe , elinde tesbih derviş resmi vardır. 35
adım karşısında papaz boynunda bir put boynunda zincirli put vardır. Muradiye köyü yakınlarındaki kayalarda gelin alayı , gelin atın üstünde ,a tın ayağı kırık,çalgılar önde , buraya ayı deresi yakındır.
Ayı deresinde çok bol miktarda resimler vardır. domuz resimleridir. Derenin orta kısımlarında bir su yarıntısı karşısında altın ocağı suyu karşısıntısı ile sarp derenin birleştiği yerde burun vardır. bu burnun en sarp yerinde yüksekçe oturak bir değirmen kayası, dört köşesinde dört adet put vardır. bu dereye uzun hasan deresi denir. Uzun hasan deresinin uzun hasan değirmeni vardır. bu değirmen üzerinde büyük korkunç bir kaya vardır. üzerinde kurt resmi vardır.
Bu kaya değirmenin üzerine düşecekmiş gibidir. Değirmenin ön kısmında manda gibi siyah taş üzerinde tekrar kurt resmi vardır. buraya yakın topla geyik resmi vardır. Hakiki bölgemiz buradan başlar. Nişanlarımız 12 dağda mevcuttur. Deniz generali İzmit Akmeşe köyünden Ermeni Hacı Torosoğlu Manuk Bey, korsan çete başı Timuryanidir. Son merkezimiz Sakarya Yeşil dağdır. İskele kasabası denizden merkezimizdir.
Bahsettiğimiz köyler bir yerde aranmaz araları çok menzilli ve geniştir. Bu köyler 13 kasabaya taksim edilmiştir. Her bir kasabaya 4 köy düşer. Ermeni Timuryani Manuk Bey sene rumi 29.03.1210 miladi 12/06/1794
Aksu Boğazı iskele kasabası muhiti içinde bir Perşembe günü saat gece 11:20 Saadeti Aliye yani İstanbul merkez hazine nazırı Artin Gazosyan , Emin ağa İstanbul İzmit ikametgahlı. Bir akçay aksu deresi boyu bir taşlık boğaza çıktık. Karadan karakütük at kaydı mıntıkası sarı meşelik havalisinden Handere kumpanya birlik değirmenine Dikenli boğaz büyük dere 6 saat Karaköse köyü kuzey tarafından Göksu yan tarafında kalır. Aşağıda Vezir hanı ve ayran pınar , karşı üst tarafında Kırcali köyü kirazlı yaylası ve o civarda kudret hamamları vardır.
Kuzeyinde dikme tepe köyü doğu yönünde yirmi dakika altında hersek yeni köyü vardır. vezir handan iki saat mesafede tahtalı köyü vardır. karşısında Manok çiftliği ve manastır tepesi bir adacık halinde her tarafı nehirle çevrilmiştir. Orta yerde bir tepe üzerinde dana gözceli, başköy ve alagöz , börekli köyü, çini köprüsüne 12 saat mesafede paşa köyü vardır. ömer köyü üç saat üstünde ve paşa köyünün tam batısında kırk dakika Alibey köyü vardır. toprağı deve tüyü rengindedir. Düz çayır içinde olup halkı Kendir ve pamuk ekerler. Kendileri dokur, kendileri giyerler. Bu köyün ahalisi hep beyaz giyerler.
Alibey köyünün ormanları pelit ve meşe,pürenliktir. Alibey köyü ormanlarından ilk şahin kaya görülür. Buradaki yol Şama gider. Yolun karşı tarafında Hora tepesi ve >çalgı mağara vardır. burada çayırda sıra ile dizilmiş 18 adet taş dikilidir. Bu mevkide dere içinde sofra kaya vardır. yanında dikili dört adet taş vardır. üzerinde yedi kaşık,yedi çatal, bir ekmek dilimi bir d eyedi plakalaı zincirli çakı olacak. Zincirli derenin karşı tarafında yüksekte bir mağara vardır. mağaraya girerken kapının üzerinde sandık biçiminde bir taş, denize yakın iki kaya arasında mağaraya arkamızı verdiğimiz zaman karşımıza merdivenlerde martı kuşları resmini görürürz.
Martı kuşları bir kovadan su içmeye gidiyor. Geyik bir civcivde. Geyiğin tepenin üstünde bir mağara mevcuttur. Mağaranın yanında bir kapı omzunda bir kapı , su bakırlarıyla yan bakıyor. Baktığı yerde ayakları dolaklı bir avcı elinde silah taşa tırmanır vaziyette mağaranın kapısının karşısında bir kurşun atım mesafede bir avcı zağar köpeği , avcının hedefi geyik nişan almış vaziyettedir. Buradaki kız Bizans Konstantinin kızıdır. Burası eski Bağdat yoludur. Burayı tanımak için 3 metre yükseklikte bir yığma tepedir.
Ayrıca burada üç tepe vardır. bu havalide topla ayı ile topal geyik resimleri görülecektir. 40 okkalık kantar vardır. bu civarda kuyu vardır. kuyudan 200 metre yukarıda bir şaraphane vardır. bu civarda birde yazılı taş vardır. bu taşın doğusunda bir tava resmi vardır. buranın ilerisinde dalgalı arazi vardır. karşısında üç tepeler vardır. orta tepenin ortasından bir yol geçer. Tepenin üstünde bir taş, kız elini yüzüne dayamış sandalyede oturur vaziyettedir. Güneyine doğru üç kuyular vardır. burası İznik Çaltı dere köyüdür.
Sakarya ,Anda dağı yeşildağda haramidere ve şeytan dere çatağında, kavisinde anataşta bir Uzun ali bey monak bey değirmenini yapmış olduk. Dağın içinde mağara yada içindeki aşağıdaki dönen bir değirmenin altında ekin sepetini yaptık. İsmini de Ali Bey değirmeni dedik. Burası 4 köyün arası bir yerdir. Alibey köyü ,kayacık köyü, Çukur Canbaz köyü, tahtalı köy arası bir yerdir. Burası Karlı Dağdadır. Bursa Hüdavendigar muhitinde Karlı dağda mevcut bulunan bir mağara direkli mağara denir. Mağara içinde küfe ile saman yakılacak.
İki gözcüden biri mağaranın üstünde birde önünde kalacak. Saman yanınca meydana gelen dumanın üstte topraktan dışarı çıktığı görülecek. Bundan anlarız direkli
mağara olduğunu. Bandırma bozyaka muhidi içinde çete başı manuk bey timuryani, katırcı yani Anderya kaptan Mihail kaptan beraberlikleri ile geleceğiz Bir faytona., tekerleği kırıktır. Paytonun yanında pali köpeği var. Buradan sofra kayaya 90 adım mesafe vardır. bu civarda bir cami resmi kurt derededir. Bir ayı bakıyor oraya. Ayının arkasında karataşta tavşan resmi var.
Arkasınd a bişr köpek resmi görülecek ayının ense kısmında bir çubuk sokuludur. Burada bir kaynak olacak. Kaynaktan yukarıda 300 adım uzakta 2 kayın ağacı var. Ayıcısız topal ayıda 3 dere ağzında doğusuna gelen bir bayırdan sonra dikili bir taşta üstü putludur. Monak Beyin paytonu kenara da yüksek sergenden yürüyerek yanına varacağımız delik küçüktür. Solumuzu vererek gireceğiz. Girerken deliğin ağzında bir put var. İçeriye girdikten sonra sol tarafta bir payton resmi var. Oradan döneceğiz kanaraya. Onun yanında iki çakmaklı bir tabanca var. Sergene namluların birisinin ucu üst karataşa yani sinekli mağaraya diğer namlunun ucu bıyıklı alinin değirmenine işaret eder.
Değirmenin başında arkta, iki adet istavroz var. Kapıdan aşağıda derenin yanında kül ve pisliklerin atıldığı yer , küllüğün karşısında ki bir tepede derenin kenarında bir çınar ağacı var. Bu çınara üç kardeşler ağacı derle. Üç çataldır. Yanından su çıkıyor. Oradan döneceğiz. Değirmenin üstündeki üzerinde köpek budu bulunan taşa çıkacağız. Bu taş deliklidir. Bu taşta yedi yavrulu tavuk resmi vardır. değirmenin arkasında ki kacak kapısında dikilidir.
Değirmen önünde açıkta çayırda bir binek taşı, tam üzerinde üç köpek ayağı izi vardır. değirmenin içinde sol tarafta bir ocak vardır. değirmenin kırk adım aşağısında bir kuru duvar vardır. bu havalede yani değirmene yakın gelen bir kaynak suyu vardır. suyun taşında bir bakır kulp işareti vardır. değirmenin altındaki dere boyunda yassı bir taş vardır. üzerinden derenin suyu geçer. O taşın ortasında soba borusu gibi bir delik vardır. bu değirmene konan para Cezayirden gelen Kosto soygunu ,bu para emine reis burnundan çıkarılıp oniki saatte develerle buraya getirildi. Bizim nişanlarımızda budur. Çete başı Timuryani Manok bey sene 1833
Baran kaya sene 1834. 31 çete başı ve 72 mürettebatla birlikte Karadeniz Kırımdan gelen gemiyi esir aldık. Bozyaka kasabası yani Bandırma muhitinde deve otu köyünün doğusunda seren kaya denilen bir Sarıkaya katırlarla tam kırk katırla taşıdık. Yetmiş iki kişi ile yerleştirdik. Kayanın yüzüne 14 adım uzunluğunda bir oyma yılan çerçeve içinde ve deliğe giren vaziyette yaptık. Dikkat mağarayı tanımak için doğusunda yedi yığma mezarlar yaptık. Emin ağanın değirmenini bilmek için sarıgölden suyu gelir değirmen ve en yukarıdaki değirmen taştan oyma olacaktır. Ve suyun geldiği yerde oyma olacaktır.
Değirmenin dokuz basamaklı iki tane pınarı olacaktır. Biri tatlı biri acı su. Sularda yarım ay resmi olacak. Değirmen taşı olacak. Kanlı mağara:kanlı mağarayı bilmeniz için altı tane tekne resmi elimizle yaptık. Sağ tarafında düz kayada ayak resmi olacak sol tarafında üç basamak olacak , değirmenin alt ve sağ aşağısında topal ayı olacak ,kırk okka kan mağarada 99 okka kantarda mağaranın karşısında bir kızıl kayada olacak derenin yanındadır. Dağarcıklı değirmenin yarım dönüm önünde bahçesi var. Bahçe içinde bir sofra taşı var.
O değirmene hem dağarcıklı hem de alibey denildi. Arkacı değirmen çarkının altında bir domuz resmi bir istavroz olacak. Değirmen için odasına giderken kapı eşiği basamak dağarcıklı değirmene girmek için dokuz basamak olan yerden gidilir. Hem de suyun çıktığı yerden de girilir. Emin ağanın mezarını bilmek için Olukbaşından arkanı değirmene alacaksın. Kırk adım say, küçücük bir tepecik göreceksin bak. Arkacık ve dağarcık değirmen yanından dere geçer. Derenin yanında ince bir yol geçer. Yolun sağında üç adet kabir olacak. Biri ayrı beş adım üzerinde siyah bir taş olacak.
Baş ucunda üç delik ayak ucunda bir put işareti olacak. Emin ağanın mağarasından kudret kaleye doğru sırataşlar olup kudret kaleyi gösterir. Kurt tepesi vezir kaleside oradadır. Kudret kaleside 3 tepeyi gösterir. Kurt tepesi şöyledir. İsmi çatalkaya 12 tane dikilitaş vardır. çukur canbaz köyü kilise , kilisede bir papaz resmi papazın baktığı yere iyi bak. Kazanlara bakıyor. Uzun mesafede kazanları görürsün.
Toprağın rengi deve tüyü rengine eşittir. (A Pınarına) 300 adım mesafede tepede taş döşemeli yolu bulunan Hora tepemiz mevcuttur. Yolu ile sol tarafında bir çeşmemiz vardır. çeşmenin taşında bir gayda resmi ile üzüm salkımı resmi vardır. bu çeşmenin arkasına bakarsanız dört köşe bir taş vardır. Yontma bir taştır.
Kemençe resmi bu taşın üzerinde olacaktır. Civarında birde keçi resmi görürsünüz. Hora tepesine çıkarsanız toprak içine gömülü 38 adet oturak taşımız vardır. Görürsünüz bunlardan. Biri yedi değişik olup rengi de farklıdır. Kaldırıp bakınız. Ortada sandık biçiminde bir taş olup taş siyah, altında mahzenimiz mevcuttur. Bu taşın üzerinde istavroz işaretini görürsünüz. İçlerinde en basit ve enteresan olanı üç adet dikili taştır. İkisi bir arada olup üçüncüsü bunlardan farklıdır.
İkisi bir arada olandan sağ yandakini kaldırıp burada bir kemençe resmi görmeye çalışın. Görebilirseniz kıran kırar epey bir ganimet alacaksınız. İçinden ………A pınarı işaret ettiğim pınar Hora tepenin 300 adım etek yerine rastlar. Bu pınar epeyce bir mesafede ve pınarın arkasında ana taşta bir gayda resmi olacaktır. Onun arkasında 1150 okka çeken Napolyon altını saklayan 3 basamaklı merdiven bulurum. Merdivenin altına bakarım.
Kudret hamamına gelirken: Kırcalı köyünün hamamın döşeme taşlarında köpek ve karaca izleri vardır. bu hamamın arkasına dolaşıp bakarsanız kayalık bir mahalle ile karşılaşırız. İyi araştırın burada bir kadın bir çocuk taşır vaziyette kabartma tarafımızdan yapma resim görürsünüz. Çocuğun içinde 300 adet sarı lira olduğunu ben bilirim. Şayet rast gelirseniz tecrübe edersiniz.
Hamamın tekrar önüne gelin. Karşı kayalara bir göz atsanız kaya üzerinde 360 rakamını görebilirsiniz. Bu kayada karaca izleri tarafımızdan fevkalede izlenmektedir. Şunu söylemek lazım gelirse bu kayalıklarda hiç ot bittiğini görmedik. Bir ismini biz taktık dedik ki nohut kaya olsun. Bağcılık köyü civarında sıra ile dikilmiş 18 adet dikili taş mevcuttur. Ortadaki taşın rengi siyah olacaktır.
İçi oyuk olup 15.000 adet meblağı ile sıvanmıştır. Eğer rast gelirseniz kaldırıp bakın birde artı(+) işareti bulursanız içine üç basamakla girilen çalgılı mağaramız buradadır. Burada 12 adet dikili taşlımız vardır. içlerinden bir tanesi (+) istavrozludur. Kaldıralım bakalım mağaranın solunda kaldırım döşenmiş bir dar patika tepe üstüne çıkıyor. Kaldırımı dikkatlice takip edin.biz kaldırımın
Bittiği yerde durduk. 2X1,5 ebatında 2 metre derinliğinde bir yeri kazdık. Orasını zenginleştirdik. Orasını bulun. Kazacak olursanız altında 3 lük 1 kemer çıkar. Aradığınızın bu üçlü kemerin içerisinde olduğunu görürsünüz. Önümüzdeki dere içinde sofra taşımızda bulabilirseniz yuvarlaktır. Dört bir tarafında dört adet dikili taşımız vardır.
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen Ambar Kaya
Eşkıya lerinde ambarkaya diye bir alandan bahsedilir. Burası Sinop İli Durağan ilçesi Beybükü Köyü Karadigin mahallesi yakınlarında bulunan Ambarkaya Kral Mezarları ve ören yerinden başka bir yer değildir.
Ambarkaya tarihi ipek yolu üzerinde bulunur. Kızılırmak ve Gökırmak ın birleştiği noktada bir yerleşimdir.
Eşkıya Belgelerinde Ambarkaya tarif edilirken şöyle denir.
“İkiye ayrılan yollardan diğeri türbe tepeye çıkar. Tepe üzerine çıkarken yolun kenarında dört köşe oyulmuş sıra halde Ambar kaya’yı görürüz.
--Gördüğümüz gibi tam dört köşe oyulmuş halde bir mezardır ambarkaya lerde geçtiği gibi.
İçinde bir meşale ,yanında put,bir gül ucunda hazan yaprağı işlenmiş olduğunu görürüz.
--Bu işaretler çok yıpranmış olup dikkatli bakınca kalıntıları gözükmektedir.
Ambar kaya’nın üzerinde muska işareti vardır.
--Mezarın üstünde üçgen şeklinde alınlığı görürüz. Belgelerde muska işareti denilen budur.
AMBARKAYA KRAL MEZARLARI DURAĞAN/SİNOP
Sinop İli Durağan İlçesi merkezine 4 km uzakta olan bu antik yerleşim alanı Beybükü Köyü Karadiğin Mahallesi sınırları içinde olup hemen altından Batı Karadeniz bölgesinin can damarı Gökırmak(Amnias) akmaktadır.
Ambarkaya Kral Mezarlarının bulunduğu alanı önemli yapan Anadolu’nun en büyük ırmağı Kızılırmak ile Batı Karadeniz’in en büyük ırmağı Gökırmak’ın birbirine kavuştuğu noktada kurulmuş olmasıdır.
Eski çağlarda suyun ve su kaynaklarının ne kadar önemli olduğunu düşündüğümüzde, Ambarkaya Kral Mezarlarının bulunduğu bölgenin önemi daha iyi anlaşılır. Durağan-Vezirköprü karayolu üzerinde Karadiğin Köyü yakınında olup, ilçe merkezine 4 km mesafededir. Mezar odasının kapısı dikdörtgen şeklindedir. Mezara girildikten sonra sağ tarafta bir ölü sediri görülür. Mezarın duvarları dik olup, tabanı kubbe şeklindedir.
İşleme ve yontma usulü bakımından çevredeki diğer kaya mezarlarına çok benzemektedir. MÖ. VI. yy.da yapıldığı tahmin edilmektedir. Mezar hakkında yeterli bilimsel ipucunun bulunmaması bu konudaki bilgilerimizi sınırlı tutmaktadır.
Ambarkaya Kral Tepesi Vadiye hakim bir noktadadır.
Kral oturakları ve şura toplanma yerleri kaya işçiliği ile kayalara oyulmuştur.
Küçük bir antik tiyatroya benzemektedir burası
Ambarkayadan gün batımının seyri çok güzeldir.
Ambarkaya bölgesinde eski insanların ulaşım amaçlı olarak kayalara oydukları merdivenler hala durmaktadır.
Bölgemizde yaşayan eski medeniyetler kaya işçiliğinde çok ilerlemişlerdir. Köprü inşaatının bilinmediği yıllarda yer altından dehlizler kazarak ırmağın karşı yakasına ulaşmayı başarmışlardır.
Eskiden sadece kral mezarı bilinirken günümüzde kral mezarlarının hemen arkasında 8 metre yüksekliğinde, 5,5 metre genişliğinde bir ambar bulunmuştur.
Ambarın içi antik çağ sıvası ile kaplı olup ambardan içeriye doğru Gökırmak’ın altından geçen bir dehlizin başlangıcı görülmektedir.
Burada yapılacak aydınlatma ve merdivenlendirme (ip, seyyar vb.) insanlara unutamayacaklara gizemli bir yolculuğun kapısını aralayacaktır.
Ambarkayadan güneşin doğuşu ve batışı çok güzel izlenir.
Bu ambar dönem dönem farklı amaçlar için kullanılmıştır. Bir ara Ambarkaya Zindanı olarak bu ilginç yapı ün yapmıştır.
Büyük bir merdiven olsa da aşağı inebilsek...
Ambarkaya bölgesinin her tarafında çeşitli keramik kırıntılarına bolca rastlanır.
Kayaya oyulmuş bir yol parçası
Başka bir dehlizin başlangıcı
Oldukça eski ve köklü bir medeniyetin hüküm sürdüğü Ambarkaya meraklı ziyaretçilerini ve arkeologları bekliyor.
Arkeologlara bilinmeyen bir dünyanın kapısını aralattıracak olan Ambarkaya yerleşkesi vurulacak her kazmada yapılacak keşifle bilim dünyasının göz bebeği olmaya aday bir mekandır.
Ambarkaya Kral Mezarları ulaşımı oldukça kolay bir noktadadır. Samsun-Kastamonu yolunda Durağan İlçesi Karadigin köyünün yanında bulunmaktadır. İlçeye 3-4 km uzaklıktadır.
Sıkılmadan zevkle gezeceğiniz Ambarkaya yerleşkesi sizlere zevkli bir yolculuk vadediyor.
Eşkiya Belgelerinde Kartal kaya
Kapı kayanın solunda 3 arşın uzunluğunda bir yılan resmi kapı kayadan geçtikten sonra yedi keseciler keçi deresine inilir. Yolu kaybetmemek için yol boyunca kırk bir adet klavuz taşı dikilidir. Bu taşların 39 uncusu putludur. Kapı kayaya sarı ve çatal kaya tam 45 dakikadır. Nihayet bu yolda ikiye ayrılır. Birinci arpa tarlası Lefter’in mevkiine , ikinci şahin kaya ve kartal kayaya gider. Şahin kayanın ortasında bir mağara küçücüktür. Mağaranın kapısın altında kurşunla çakılı dört adet çingene çivisi çakılıdır. Bu mağaraya 3 basamakla girilir.
Mağaranın içinde sol tarafta ocak yapılmıştır. Kartal kaya kartal kayada kartal süzülür şekilde durur. Kartalın altında yuva vardır. Yuva ile kartalın arasında bir gül resmi yapılmıştır. Kartalın altında mağaranın kapısından girerken sağda çerçeve resmi vardır.
Mağaranın ortasında sıçan çukuru vardır. Bir ismi de sıçal çukurudur. Mağaranın tavanında bilek kalınlığında bir halka vardır. halka yerden 22 arşın yüksektedir. Kayanın üzerinde dört köşe bir tekne , dört köşelerinde de matkap delikleri vardır. Kartal kayanın karşısında sivri kayada ağzı açık fırtına benzeyen bir mağara görülür. içerisinde dört köşeli bir sofra taşı vardır...
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen İki Öküzler
Haramidereye sarıgölün suyunun karıştığı bir noktadan yukarı doğru yürürsek aynı suyun ayağından dönen 3 değirmeni görüp geçeriz. Dereyi daha yukarı takip edersek dağın alan kısımlarında sarı meşeliğe geliriz. Sarı meşeliğin tam ortasında 2 öküz kıç kıça yatar vaziyette yaptık. Öküzlerden birinin boynunda 7 lokmalı zincir. Diğerinde bir çan vardır.
Bu oyalandığımız yerler vezir tepenin batı istikametindedir. Biraz daha yukarılarda ki kısımlarda kirazlı yaylada ,bir tek öküz boynunda çan, otlar halde görülecektir. Bu kirazlı yaylaya 2 saat mesafede , Erikli Yaylada pek çok nişanlarımız vardır. Erikli Yaylaya yakın bir yerde top koru içinde ,hamile kadın, elinde bir çocuk ,top koruda 7 adet mezar vardır. Bu mezarlar aslında bir yığmadır..
Belgelerde adı Geçen Kuru Duvar
Pınarın arkası kuru duvarla yapılıdır. Bu pınarın ismi doğu pınarıdır. Bu değirmen üç tepenin arasında bir çukur yerdedir. Ortada ki tepenin üzerinde taşlar uzaktan koyunlar yatar vaziyette görülür. Kumpanya birlik değirmenine kapı kaya on dakika çeker. 45 dakika çatal kaya bir buçuk saat , sarı meşelikte ki iki öküzler 45 dakika çeker bu değirmenden.
Birbirlerine yakın Diyer Bölgeler
Toprağı deve tüyü rengindedir. Ve deniz kenarında Yeniköy ormanlarından kuru bir derede, sarp bir yerdedir. Kudret kalenin doğusunda Sarı kaya pamukçu yokuşu, Kirazlı Yayla, Kel Tepe, Karatepe, Vezir Tepe, Kuru dere, Tarihi bent, Kuru duvar, Top Koru , büyük yığma , zehirli kuyu bunlar tamamen doğudadır. Kudret kayanın güneyinde Emin Ağa değirmeni, sulu dere,ayran pınarı, Hora tepe , baskılı kaya, kapı kaya ,sarı göl, iki öküzler, sarı meşelik ,harami dere , şeytan dere, büyük şarlak,topal ayılar. Güney batısında 3 dere çatağı, büyük ayı, şarlak çakıl yığını, isli mağara, dağarcılı değirmen, Ceneviz Kalesi , Çimenika kalesi, suyu ayakta içilebilen taş oluklu çeşme, top koru 7 mezarlar, batısında kiremitli mandıra, kömür kuyusu, --- çeşmesi, 2 yol ağzında bir çeşme, 2 yol ağzında bir mezar, kuzey batısında kurt kaya kale 21 kulaç derinliğinde 4 köşe kuyu dibek taşı,kuru insan kafası kudret kaleye sadece batıdan doğuya girilir.
Belgelerdeki Tahtalı Seyran Köyü
Tahtalı Seyran Köyü eşkiya belgelerinde adı geçen önemli yerlerden biridir. bu köyün nerede olduğu hakkında net konuşmak zor bu yazdıklarım sadece belgelerden alıntıdır.
Akçay boğazı , dikenli boğazı Yeniköy ormanlarından Kayacık boğazına çok yakın , dört köyün ortasında , Karahasan Köyü,Tahtalı Seyran Köyü, Çukurcambaz köyü, Kayacık Köyü boğazı, Kayacık köyünün her iki tarafı sarımtrak ve kabamsıdır. burada dikkat çeken karahasan köprüsü ve karahasan köyü. demekki tahtalı seyran köyünü bulmak için yakınlarındaki önemli bölgeleride dikkate almak gerekli.
Eşkiya Belgeleri Vezir Köprüsü
Eşkıya belgelerinde adı geçen önemli noktalardan birisi Vezir Köprüsüdür. Vezir Köprü acaba neresidir?
Akla ilk başta gelen Samsun’a bağlı eski ve oldukça tarihi bir ilçe olan Vezirköprü gelmektedir. Bir çok defineci çalışmalarını bu yönde sürdürmüş fakat bu işarete göre netice alanına bu bölgede rastlanılmamıştır.
Dikkat edersek belgelerde Vezir Köprü denilmemekte Vezir Köprüsü denilmektedir. Bu ince ayrıntı bizim hata yapmamıza neden olmaktadır. Peki Samsun’a bağlı Vezirköprü İlçesi değilse bu köprü neresidir?
Alttaki fotoğrafta görmekteyiz ki küçük bir çayın üzerine kurulmuş köprünün adı Vezir’dir. Yani fotoğrafta ki Vezir köprüsüdür. Burası Durağan-Kastamonu yolu üzerinde yani tarihi ipek yolu üzerinde bulunmaktadır. Ve İpek yolunu daha sonra ki yüzyıllarda Osmanlılarca Bağdat yolu olarak kullanıldığını biliriz.
Yani bu köprü eski İpek Yolu ve Bağdat Yolu üzerinde bulunmaktadır. Kastamonu’ya bağlı Taşköprü ilçesine girmeden karayolu üzerinde bu köprüye rastlarız. Tarihi bir köprü olan Vezir köprüsü yıllar içinde ihtiyaca cevap vermediğinden modernize edilmiştir. İşte gerçek Vezir köprüsü burasıdır.
not: vezir köprü vezir tepe yakınlarında olduğuda söylenmektedir.
Eşkiya Belgelerinde Yeşildağ
Tarih boyunca Doğu’nun zenginliklerini Batıya taşıyan iki önemli büyük ticari yol bulunur. Bu yollar İpek ve Baharat yollarıdır. Bu iki önemli yol Osmanlı İmparatorluğu sınırlarının içinde Avrupa ülkelerine bağlanır. Bu önemli iki yolun kontrolünü eline geçiren Osmanlı ekonomisi ve güçlenmesi için önemli can damarlarını oluşturmaktaydı. Bilindiği üzere Avrupa Hıristiyan Dünyası, sürekli Osmanlının gücünde korkup Onu sürekli zayıflatmaya çalışıyordu. Osmanlı’yı zayıflatma projelerinde biri olan bu iki ticari yollar üzerinde faaliyet gösteren çete birliği kurmak. Bu çete birliklerin asil görevi bu yolar üzerinde giden kervanları soymaktır. Bu görevi üstlenen eşkıya şebekelerin Anadolu toprakları içindeki faaliyetleri definecimizi ilgilendiren alandır. Bu itibarla İnceleme ve araştırmalarımızı Bağdat-İstanbul Bağdat yolu ve bu yola bağlanan tali yollar üzerinde yapacağız. Bağdat yolu üzerinde ve çevresinde yapılmayan herhangi bir araştırma yada belgelerdeki gibi sunulan bir takım bilgiler doğru olmayacak, başarı sağlanmayacaktır.
Bağdat-İstanbul ticari ve ulaşım yoluna “ Bağdat Yolu” denilir. Bu yola bağlanan tüm tali yollara da yine “Bağdat Yolu” denilmektedir.
İlk araştırmamız “Yeşil Dağ” uzun yıllardır defineciler tarafından arandı, ancak arama yerleri yanlış olduğundan başarı sağlanamamıştır. Belgelerde bu dağın özellikleri şöyledir; Tepesi çıplak ağaç yok, (Şu an ağaçlanmış olabilir) dağın etekleri yaz kış yeşil, bu dağda en çok kızılcık, ıhlamur ,meşe ve üvez ağaçları çoğunlukta, Osmanlı döneminde bu dağda Yörükler yaylak olarak kullanırdı. Bu dağın en önemli özelliği olan mermer ocaklarının bulunmasıdır. İkinci Özelliği denize yakınlığıdır. Bu dağda Voyvoda Volcan başkanlığındaki eşkıya grubu faaliyet göstermiştir. Voyvoda Volcan’ın sık sık bir hana baskın yaptığı kayıtlarda geçmektedir. Bu bilgilerle “Yeşil Dağ” nerede? Onun tespitini yapmaya çalışalım.
Sinop Limanına bağlanan eski ticaret yolu üzerinde bulunan Durak Han mevcuttur. Durak Handa devam eden yol “Yeşil Dağın” eteğinde geçer. Bu dağın ismi şu an “Ada Dağı” dır. Kızılırmak ile Gökırmak arasında kalan oldukça yüksek jeopolitik yerde olması itibariyle günümüzde bu ismi almıştır. Yine Belgelerde ismi geçen “Ambarkaya” “Vezir Köprü” gibi önemli yerlerin aynı bölgede bulunması araştırmalarımızın doğruluğunu teyit etmektedir. Birde Yeşil Dağın bitki örtüsü kızılcık ağaçlarının bol oluşu, en önemlisi bu dağda mermer yataklarının bulunmasıdır. (şu an bu dağda iki tane mermer ocağı bulunmaktadır.) Bu dağda Üvez ağaçların çoğu kesilmiştir.
HARAMİDERE, MERMER OLUKLU PINAR:
Mağara ağzında bir taş var. Üzerinde bir nal domuz kafası, bir adam, bir kartal, bir el, bir kılıç, iki piştov, bir sıra yazı,bir tek put, birde iki put resmi vardır. Bunlar üskü nişandır. Bağdat’tan gelen postayı soyduk. Hepsini bu mağaraya koyduk. Tam kır katır yük. Ağzını kapattık. Bu mevkiye mermer oluklu pınar derler. Pınar başında bir bakır kulpu olacak. Üç kuyu biri küllüdür.
Şeytan deresindeki değirmen Ali Bey değirmeni’dir. Bu değirmenin bir tarafı kızılcık, bir tarafı ıhlamurluktur. Havuzlu şelale içinde alabalık vardı. Havuzun yanında bir koltuk taşı vardır. Üzerinde otuz santim vardır. Bu değirmenin olduğu yer dört değirmenini ortasıdır. Bunlar: Kayacık Köyü, Tahtacı Köyü, Ali bey Köyü, Yeni Köy veya Çukur Cambazlar Köyü arasındadır.Yıldız poyrazına karşı, yamada kapalı mağara vardır.Mağara ağzında bir taş var. Taş üzerinde bir nal, domuz adam eli, piştov, kartal kuşu gibi işaretler vardır. Bunlar hiç kayıb.
Karacalı köyü, uzun dere içinde kapalı mağara vardır. Burada duvarında üç tane istavroz vardır. İçinden hafif bir su gelir. Giriş ağzından girince önümüzde bir kere taş gelir. Onu geçip devam edersek ikinci bir kara taş gelecek. Buraya yedi yük para konulmuştur. Bu civarda şifalı su vardır. Kızıl mağara, kanlı kapalı mağara karşısında gelecektir. Kızıl kanara ve kanlı mağarayı bulmak için, taştan oyma altı tane tekne resmi ile süt bakırı resmini bulmak gerekir. Birde çiçek saksısı resmi bulunacaktır. Mağara üç yığın halinde para vardır. Orada bu mağarayı bulmak için yedi adet doksan santim uzunluğunda parmak sığacak genişlikte ve parmak sığacak derinlikte çizgiyi elimizle yaptık..
Eşkiya Belgelerinde Çatal kaya
Çatalkaya' nın çatalının biri uzun biri kısadır bu çatalkaya dağın yarısındadır zirvede değildir.çatala boynunu koyabilirsin ve etrafa bakarsın çataldan baktınmıda değirmenin bölgesini çok iyi görürsün burası ormanlıkdır...
Ayran Pınarı.
Ayranpınarı tepeye çıkarken buradadır ve 3 basamakla çıkılır pınara ve bu pınarda 2 güvercin vardır birisi su içer birisi su içmiş havaya bakar pınardan çıkan su akar aşağıdaki dereye..
Eşkiya Belgelerinde Kuru Dere
Bu kuru dere Karacalar köyünün yakınından ve arkasından geçer. Bu derede ayrıca posta güvercini vardır. bu kuru dereye yukarı takip edersek Manol Uzun Ali değirmenini iki dere çatağında buluruz. Değirmenin iki tarafı kayaya oyulmuştur. Savak yerine 9 basamak çıkılır. Değirmene 3 basamakla girilir. Değirmenin sağ duvarında boz bir taş üzerinde işaretler, bir sol ayak içinde put, bir sağ el içinde put, yarım adam resmi önünde beyaz put.
Kurudere adınında gösterdiği gibi dere kurudur. Bu dere rampaya doğru sarı meşeliktedir.
Kuru dereyi çıktınmı yukarıda bi taşta tam 7 tane oyma bulursun dere aşağıya inersen meşelikte 2 tane kıçkıça yatan öküzleri görürsün. Dereden aşağı indinmi kaynak suyu vardır. Kayadan oyma ark vardır.
Şahin(Kuş) Kayası
Şahin kayasının adı aslında kuş kayasıdır. Buradaki işaretler ;kartal aşağıya süzülür şekilde yılana bakar yılanda altındaki civciye saldırır şekildedir.burada tavuk ve civcileri vardır.
Eşkiya Belgelerinde Karatepe Muhidi
Kara tepe de denizi ardımıza almak sureti ile 1 saat 45 dakika mesafedebulunan kayalık alanda sağda bir tüfek mermisinin ulaşabileceği uzaklıkta bir mağara var. 7 basamaklı olan bu birinci mağara da paralarımız 7 ayrı yerde gömülmüş olarak bulunuyor. Mağaranın ağızından 800 adım uzaklıkta bulunan bir oyuktan tatlı su
çıkar bu suya bir adım mesafede bir miktar emanetimiz gömülmüştür bu tatlı suyun solunda 3 mezar var ortada bulunanın içi doludur. İkinci mağara bu suyun 300 adım doğusunda olup içine doğru üç basamaklı
olup bu mağaranın işareti üstünde iki bacalı üç direkli bir geminin resmi bulunan bir taştır.
Taşın yan tarafında üç karış boyunda oyuk olup bu oyuk içinde üç parça altın var. İçerisine üç basamakla girilen 4 köşe kare şeklinde üç basamaklı mağarada bir posteki deri içerisinde bir küp altın emanetimiz gömülmüştür
Buraya yakın bir mezar olup mezar taşının altında 9 küp altın paramız vardır. Burada bulunan hisarın karşısındaki toprak yolun altında bulunan taş ocağının yakınlarında bulunan dikili taşın güneyine 3 adım mesafede bir
gömülmüştür. Uzaktan bakıldığında sırtını yalayan bir öküze benzeyen taş bu taştan kuzeye doğru 7 adım ilerdeki taşın altına emanetlerimiz gömülmüştür yatan iki öküze benzeyen iki mezar taşının altında bir miktar emanetimiz vardır. Paraların bazıları bacakta hayvanın but kısmındadır.
Eşkıya Belgelerinde Sazlı Göl
BURADAKİ ŞİFRE ŞÖYLEDİR;2-3-1 SİSTEMİ; BURASI SAZLI GÖL AMA BİZ BUNA SARI GÖL İSMİNİ VERDİK 1200 DÖNÜM 120 DÖNÜM 12 DÖNÜM 1.2 DÖNÜM ORTASINDA BİR ADA MANDA SIRTI GİBİ YEDİK İÇTİK 2 GÜVERCİN RESMİ YAPTIK 3 SU TASI YERİ BİRTANEDE BUNLARI YAPAN İNSAN 2-3-1 SİSTEMİ BU ÖNEMLİDİR 1400 ADAMIN 140 ADAMIM DALDI ÇIKARAMADI ÖLENE DEK PAİDAR KALACAKTIR VS VS. MADEM BOCA EDECEKTİN 3 YIL NEDEN RUS İMP. BİRİSİNİ BEKLEDİN YADA ŞÖYLE SÖYLİM. AMACI MADEM BULGARİSTANIN YADA EFLAK BOĞDANIN YADA ROMANYANIN BAĞIMSIZLIĞI İSE KILI KIRK YARIP ÖLÜMLERDEN DÖNME PAHASINA ZORLA KAZANDIĞI GANİMETLERİNİ O ZAMANIN DÜŞÜNCELERİNE GÖRE NİYE BOCA ETSİN GÖLÜN DİBİNE ORTADA ARTIK GÖL ARAMAYIN DERİM.
SARI GÖL; GÖMÜNÜN BULUNDUĞU YERİN DEFİNİN KENDİ ADIDIR VE HEPSİ BİR TEPEDEDİR 231 SİSTEMİNE GÖRE GÖMÜLMÜŞTÜR.
Erikli Yayla
Erikli yaylasının batısından Dikenli boğaz deresi akar bu dere güneye akar ince bir ayağının ismi yaprak deresidir. Balkayası önünde Havran deresi ile birleşir burda ana göksu harici ufak bir göksu isimli dere daha vardır. İkisi birleşerek balkayasını doğuda bırakarak güneye akmaya devam ederler. iki dere birleştikten sonra ismi Karahasan deresi olarak değişir. Doğusu Kirazlı yaylasıdır erikli yayla ile araları iki saat kadardır.
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen Sinekli Mağara
Bu çeşmenin sol ilerisinde mağara 4 kişi yatacak şekilde, bir sırtta bizde buna SİNEKLİ MAĞARA ismini verdik.
Çünkü çok sivrisinek vardı. Bu sinekli mağaranın içine girdiğimiz zaman orta yerinde dikili bir taş var ve bu taşın arnında bir delik var deliğin sol tarafında NAL, KALP resmini görürüz ve ilerde köşeye doğru bir taş dikilidir. Parası NALIN altında 100 okka dır. Köşedeki dikili taşın göğsündeki delik olan taşın altında 100 okka parsı yanılmayalım tek bir nal var.
Nalın ortasında bir haç + var. Dikkat bu mağaranın iki yerde parası vardır. Mağaranın içinde sağ tarafında çıkılacak bir mahzen yolu var. Mahzenin içinde 3 yığın halinde parası vardır. Sağ tarafında bir ok var okun olduğu yer mahzen girişini gösterir. Okun önünde bir yürek resmi var buradan anlarsın, buraya bir delikten girilir. Girerken yürek resminden
tehlike olduğunu anlarsın. Delikten geçerken ilk evvela sırt üstü olup bacaklarını sarkıtırsın. Deliğe. Buraya öyle girilir. Mahzene indikten sonra yol ikiye ayrılır.
Sağ yoldan ileriye bir meydanlığa çıkacağız ve meydanın ortasında çevrili koyun ağılı gibi sarılmış taşlar göreceğiz. Meydanlığın ortasında bir çeşme holluk taşı diye yapılmış ve içine 28 hanedan toplanan parayı bu taşın içine konulmuştur. Bu bir teknedir. Bir boş kazanı yarmışlar holluğun üzerine örtmüşlerdir. Ceneviz kale ve buradan bir müddet aşağıya üzüm bağına ineceğiz bu üzüm bağının sahibine soracağız, ismi Todor Ermenidir.
Ondan sonra sinekli mağaradan çıkan ince bir yol geliyor. Eski Bağdat yoluna çıkar. Kaldırım döşelidir. Diğer bir yolda HALKALI KAYA üzerine çıkar. Yol üzerinden uçuruma baktığımızda bir yerde oyma bir DAMA TAŞI oyun çizgisi çizilmiştir.
Eşkiya Belgelerinde Kudret Hamamı
Hora tepesinin orta yerinde hasır şeklinde bir siyah taş sandık biçiminde , köşesinde sancak deliği vardır. bu civarda kudret hamamları vardır. Kudret hamamı Manika Çiftliği yakınındadır. Kudret hamamına giden kaldırım yolda karaca ve köpek izleri vardır. Hamamın arka kayalarında bir kadın elinde bir çocuk tutar şekildedir. Hamamlara karşı kayalardan birinde 366 rakamlı kaya üzerinde karaca izleri olup bu kaya ot yığınına benzemektedir. Bizler bu kayaya nohutlu kaya dedik, ismini verdik. Bu kayanın üzerinde bir delik vardır.
Manukyan belgesinde adı geçen kuru duvar
Kuru Duvar doğu pınarı dediğimiz pınarın hemen arkasındadır, burayı kolay bulabilmeniz için bilmeniz gereken orada ali bey değirmeni olması, belgelere göre değirmen üç tepenin arasında bir çukur yerde. değirmene 3 basamakla girilir, savak başına 7 basamakla çıkılır. Savak yerinde bir yengeç resmi var, değirmenin önünde binek taşında köpek ayak izi, değirmenin karşısında çayırda, merada civcivli tavuk , birbirine sarılmış iki domuz ve bir yılan olacak.
Değirmen önünde açıkta çayırda bir binek taşı, tam üzerinde üç köpek ayak izi, değirmenin içinde sol tarafta bir ocak görürsünüz. kuru duvar ortalama değirmenin kırk adım aşağısındadır. bu havalede yani değirmene yakın gelen bir kaynak suyu vardır. suyun taşında bir bakır kulp işareti bulmalısınız. değirmenin altındaki dere boyunda yassı bir taş üzerinden derenin suyu geçer. O taşın ortasında soba borusu gibi bir delik olacak kısacası delikli taş bulacaksınız.. bu değirmene konan para Cezayirden gelen Kosto soygunu ,bu para emine reis burnundan çıkarılıp oniki saatte develerle buraya getirildi. Bizim nişanlarımız budur. Çete başı Timuryani Manok bey sene 1833. bu yazdığım bölge tamamen kudret kalenin doğusundadır.
Manukyan belgesinde adı geçen Göksu deresi
Manukyan belgelerinde adı geçen göksu deresinin nerede olduğu hakkında biraz araştırma yaptım tabi yine bilindik karışıklıklarla karşı karşıya kaldım diğer bölgelerle uğraş verdiğim gibi göksu dereside beni hayli uğraştırdı. kısacası belgelerde adı geçen göksu internette dolaşan göksu ile uzaktan yakından alakalı değil. bu sadece bulgaristanda bulunan hasköy yakınlarındaki dereden bahsetmiş belgeleri çeviren vatandaşta saolsun oradaki derenin adını göksu koymuş millette burada göksu arıyor bunuda böylece düzeltmiş olduk.
En Önemli Bölge Istranca Dağları
Karadeniz kıyısı boyunca Bulgaristan sınırına doğru uzanan Istranca Dağları volçan hazinesinde en çok adı geçen bölgedir. bu bölgede yer alan bir mağarada volçana ait hazine bulunduğu iddia edilmektedir. dağlarıyla ünlü olan ıstranca en yüksek yeri yaklaşık 1.000 olup bu yükselti Kırklareli ile Demirköy arasında yer alır. ıstranca dağları’nın Edirne tarafına doğru yükseltisi azalır ve lalapaşa ilçesinde bir plato görünümü alır.
Volçanın gerçek doğum yeri hasköy olarak bilinsede bazı tarihçiler doğum yerini Malko Tırnovo yakınlarındaki 3 farklı köy; biri Delieva bugün olmayan köy; ayrıca Malko Tırnovo, ilçesine 5 km doğdu tarafında Tagarev (bugün Vulchanovo) ve Fakia, bunlar en eski tarihsel kayıtlar.
Eşkiya belgelerinde adı geçen vezir köprüsü
Manukyan belgesinde adı geçen vezir tepe (vezir kale) yakınlarında olduğunu düşündüğüm bu meşhur vezir köprüsü muhtemelen belgedeki gibi vezir kalenin güney tarafında. burada birde kuru dere olması lazım.
Vezir tepeden güneye dönersek bir köy bir de vezir köprüsü vede mandıra yerleri görünür. Vezir tepenin poyrazında bir iki dönüm kadar büyüklüğünde bir sazlı göl vardır. Bu gölün ortasında adacık halinde bir kara taşta 2 adet güvercin resmi yaptık. Biri yalaktan su içer, biri içmiş yukarı bakar. Bu taş aslında bir çeşmenin yalak taşıdır. Bu gölün doğu kısmı yarıktır. Bu yarık kanalda 40 adet kaldırım halinde taşlar dizilidir. Bütün taşlarda çeşitli işaretler yapılıdır.
Sarı göl doğu tarafında kayalıklarda bir asker ,yeniçeri askeri kayaya tırmanır vaziyette,elinde silah ,kütüklük belinde, sivri külahlı,yan bakar durumda kayaya tırmanır vaziyette resmedilmiştir. Askerin üzerinde bir yan sarkar vaziyettedir. Sarı gölün bir ayağı harami dereye karışır. Suyun karıştığı yerden biraz aşağıda ana kayaya hark (ark) ile domuzluğu oyularak hargın boyu 12 adımdır.
Dört köyün ortasında, sarımtırak taşlarla kapalı iki tarafında yüksek kayalarla kapalıdır. Bu taş yerinden kaldırılıp altına bakılırsa, üç kılıç resmi görülecek. İşte bu taşın altında öküz derisi ile gömülmüş olan bin okka gümüş, bin iki yüz altın vardır.
Bu kaya değirmenin üzerine düşecekmiş gibidir. Değirmenin ön kısmında manda gibi siyah taş üzerinde tekrar kurt resmi vardır. buraya yakın topla geyik resmi vardır. Hakiki bölgemiz buradan başlar. Nişanlarımız 12 dağda mevcuttur. Deniz generali İzmit Akmeşe köyünden Ermeni Hacı Torosoğlu Manuk Bey, korsan çete başı Timuryanidir. Son merkezimiz Sakarya Yeşil dağdır. İskele kasabası denizden merkezimizdir.
Bahsettiğimiz köyler bir yerde aranmaz araları çok menzilli ve geniştir. Bu köyler 13 kasabaya taksim edilmiştir. Her bir kasabaya 4 köy düşer. Ermeni Timuryani Manuk Bey sene rumi 29.03.1210 miladi 12/06/1794
Aksu Boğazı iskele kasabası muhiti içinde bir Perşembe günü saat gece 11:20 Saadeti Aliye yani İstanbul merkez hazine nazırı Artin Gazosyan , Emin ağa İstanbul İzmit ikametgahlı. Bir akçay aksu deresi boyu bir taşlık boğaza çıktık. Karadan karakütük at kaydı mıntıkası sarı meşelik havalisinden Handere kumpanya birlik değirmenine Dikenli boğaz büyük dere 6 saat Karaköse köyü kuzey tarafından Göksu yan tarafında kalır. Aşağıda Vezir hanı ve ayran pınar , karşı üst tarafında Kırcali köyü kirazlı yaylası ve o civarda kudret hamamları vardır.
Kuzeyinde dikme tepe köyü doğu yönünde yirmi dakika altında hersek yeni köyü vardır. vezir handan iki saat mesafede tahtalı köyü vardır. karşısında Manok çiftliği ve manastır tepesi bir adacık halinde her tarafı nehirle çevrilmiştir. Orta yerde bir tepe üzerinde dana gözceli, başköy ve alagöz , börekli köyü, çini köprüsüne 12 saat mesafede paşa köyü vardır. ömer köyü üç saat üstünde ve paşa köyünün tam batısında kırk dakika Alibey köyü vardır. toprağı deve tüyü rengindedir. Düz çayır içinde olup halkı Kendir ve pamuk ekerler. Kendileri dokur, kendileri giyerler. Bu köyün ahalisi hep beyaz giyerler.
Alibey köyünün ormanları pelit ve meşe, pürenliktir. Alibey köyü ormanlarından ilk şahin kaya görülür. Buradaki yol Şama gider. Yolun karşı tarafında Hora tepesi ve çalgı mağara vardır. burada çayırda sıra ile dizilmiş 18 adet taş dikilidir. Bu mevkide dere içinde sofra kaya vardır. yanında dikili dört adet taş vardır. üzerinde yedi kaşık,yedi çatal, bir ekmek dilimi bir d eyedi plakalaı zincirli çakı olacak. Zincirli derenin karşı tarafında yüksekte bir mağara vardır. mağaraya girerken kapının üzerinde sandık biçiminde bir taş, denize yakın iki kaya arasında mağaraya arkamızı verdiğimiz zaman karşımıza merdivenlerde martı kuşları resmini görürüz.
Martı kuşları bir kovadan su içmeye gidiyor. Geyik bir civcivde. Geyiğin tepenin üstünde bir mağara mevcuttur. Mağaranın yanında bir kapı omzunda bir kapı , su bakırlarıyla yan bakıyor. Baktığı yerde ayakları dolaklı bir avcı elinde silah taşa tırmanır vaziyette mağaranın kapısının karşısında bir kurşun atım mesafede bir avcı zağar köpeği , avcının hedefi geyik nişan almış vaziyettedir. Buradaki kız Bizans Konstantinin kızıdır. Burası eski Bağdat yoludur. Burayı tanımak için 3 metre yükseklikte bir yığma tepedir.
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen Kara Hasan Köprüsü
MS 1. yy`da 50.yılında Romalılar tarafından Göksu deresi üstünde kutluca köyü ile duranlı köyü arasında yapılmış olup taş köprü adı verilmiştir. Tarihi ipek yolu ile Nikomedya`ya ulaşan yolun üzerinde olan köprü daha sonra bölgede yaşayanlar tarafından taş köprü adıyla anılmaya başlamış karayakuplu divanı, küçükyazır büyükyazır karayakuplu Osmanlı divanı, dürbeyler osmanlı duranlı cumadivanı,ürkütlü cumaoruşlu kıdışıllı eyimsallı çıraklı kesimler aksalar naibler divanı, elmacık naib kaşıkçıdivanı, hocaoğlu kaşıkçı fakılar sarı aliler kayalar çarmıklar hacıibrahimler nezirler gargalıdivanı, orhanlı gargalı yağcılar değirmençayırdivanı, viyran değirmençayırı kunca orçunlu yaka ozellı çengilli hasanlı bahsıllı sarıkavır demırcılı hunlu şemsettindivanı, şemsettin kocalardivanı çukurcak kocalar sinanlar alacılardivanı, alihocalar dikenli kozlucainebeyli fakılar yarımcadivanı mezbur balıköy belenköyü derince divanı, çınarlı yolu kıran cobanıs kırcalıdivanı / adıbeşdivankazası yine sultan abdülmecid dönemindeki kayıtlara göre şöyledir.
turasdivanı kocoğlu kekler garacalı turas tahtalıdivanı aşağısofular yukarısofular kumbaracı turgut omurlar kolludivanı davulcular kollu balkancılar geredelidivanı doğancılar pamuklar osmanlı otandivanı akçakılısı(alaca)kepekli(geyikli) yacıllık(yakcılık )
KARAHASAN KÖPRÜSÜ.
ikinci kemer üzerinde karaca(oğlak başı) şuan kırılmış vaziyette (sağlam kalması mucize olurdu herhalde)bazı kayıtlarda büyük kemerde bazı kayıtlarda küçük kemerde bazı kayıtlarda ikinci kemerde diye geçer su sadece büyük kemerden geçer çok su olursa ikinci kemerden geçer su geçen kemerde suya yakın kısımda sandık biçimli taş halen yerindedir hemen yanındaki değirmen(yıkılmış) ve kanalı yerinde duruyor 25 metre yakınında suya yakın kısımda kuyu yerine duruyor
Karahasan Köprüsü
Kocaeline bağlı İzmit, körfez ve kısmen gebze ilcelerinin sınırları içersinde bulunan 70 köyden oluşan bir bölgenin adıdır. İsmini yine bölge içinde bulunan ve Roma dönemine ait olduğu bilinen kemer köprüden almaktadır. Taşköprü bölgesi köylerinde Türkmen kökenli Manavlar yaşamakta ve ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Köylerin büyük bir çoğunluğunun il ve ilçe merkezlerine yakınlığı sebebiyle şehir sosyal yaşamından kopuk olmayan bölge halkı aynı zaman da ilçelerde yaşayan hemşerileriyle kordineyi sağlamak ve sosyal yardımlaşmayı sağlamak adına Taşkaprü Dernekleri kurmuşlar ve bu dernek vasıtasıyla her yıl sonbahar aylarının başında Hasat sonu festivali altında bir dizi etkinliklerle bir araya gelip kutlamalar yaparlar.Bölgede dümbüldek suyu ismi verilen şifalı bir su bulunmakta ve böbrek taşlarının düşürülmesinde çok etkili olduğu bilinmektedir.
İzmit Taşköprü olarak anılan yöre aynı zamanda ilk Türkmen yerleşimlerinin olması bakımından önem taşımaktadır. Kendilerinin yaklaşık olarak 1350 senesinden beri orada oluğunu belirten insanların yaşam biçimleri aynı zamanda İzmit`in yerli halkı olması sebebiyle de önemlidir.
Kocaeli çevresi üzerine atfedilen giyim kuşam gelenekleri sanılanın aksine gerek Adapazarı ve çevresindeki giyim kuşama gerekse de Bursa ve çevresindeki giyim kuşama benzemeyen kendine özgü bir biçim sergilemektedir. Manav olmalarının yanında kendi değimleriyle ziraatla uğraşmaları ve rençberlikten başka bir şey düşünmediklerinden gündelik giyimleri yaşam tarzlarını yansıtacak kadar sadedir.
İzmit`in yerli halkı olması açısından İzmitli yerli halkın kültürünü belirleyecek olan Taşköprü Havalisi yine manav olma özelliklerinden kaynaklanan kendi kendine yetme güdüsüyle giyim kuşamını kendisi sağlayan bir görünüm çizmektedir.
Erkek ve kadın giyimi olarak iki alt başlıkta incelenen giyim kuşam kültürü yörede tüm Taşköprü Havalisinde benzer özellikler taşımaktadır. Gündelik giyim çerçevesinde işlenen bildiride farklı giyim kuşamlarla kendilerinde farklı statü yaratan giyim kuşam detaylarını da ele alınacaktır.
TAŞKÖPRÜ`NÜN KONUMU MS 1. yy`da 50 yılında Romalılar tarafından Göksu deresi üstünde Kutluca köyü ile Duranlı köyü arasında yapılmış olup Geudos adı verilmiştir. Tarihi ipek yolu ile Nikomedya`ya ulaşan yolun üzerinde olan köprü daha sonra bölgede yaşayanlar tarafından Taşköprü adıyla anılmaya başlamış ve civar köyler kendilerini "Taşköprü Divanı" olarak belirlemişlerdir.
Divan yerleşim tarzı daha çok manav yerleşim birimlerinde gözlemlenen bir yapılanma tarzı olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendi başına muhtarlık olamayacak dağınık durumdaki birbirine yakın üç ve daha fazla yerleşim yeri bir araya gelerek bir köyü ve her yerleşim yeri de o köyün mahallelerini oluşturmaktadır. Ancak bu durum 1980 öncesinde muhtarlığı olmayan küçük köylerin birleşerek "divan" olarak adlandırdıkları yerleşim birimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün idari yapılanmada kullanılmayan bu kavram halen yöre insanın köy tabirlerinde kullandıkları bir kavram olarak yaşamaya devam etmektedir. Karayakuplu Divanı, Tahtalı Divanı, Gerede Divanı, İshakçılar bunun en güzel örnekleridir. Ancak "Taşköprü Divanı" olarak anılan yerleşim yerinde Taşköprü adında ne bir merkez ne de bir köy yer almaktadır.
Bugün Körfez ve Derince İlçe sınırlan içinden geçerek İzmit`i İstanbul`a bağlayan ve Eski İstanbul adıyla anılan yolun kuzeyinde İstanbul il sınırına kadar olan bölgede yaşayanlar kendini manav ve "Taşköprülü" olarak tanımlamaktadır.
Kıyırlı, Sevindikli, Osmanlı, Hayrettinli(Hayradınlı), Kuşluköy, Kıdışıllı, İshakçılar, Tahtalı, Gerede, Dümbüldek, Karakadılar, Karagöllü, Sofular gibi yaklaşık olarak gerek Körfez ilçe sınırları içinde gerekse Derince ilçe sınırları içersinde yer alan yirmi beş kadar köy ve bunların mahalleleri Taşköprü adıyla anılmaktadır
Papaz köyünün batısında bir kadı mezarı vardı. Buradan kırk dakika aşağıda Gülle Köyü vardır. Üç Kayalar ve Çimenika Kalesi içinde bir havuz, birde kapalı kuyu vardır. Bizans’tan kalama bu kuyuda hazine vardır. Sandık Kaya Üç Kayalara yakındır. Dere sonunda ve Papaz köyü deresinde üç gözlü köprü, köprüde bir put, üç köşeli taş, bunun yakınında meşe ağacı meşe ağacının yakınlarında mezar taşına benzeyen bir taş ve altında 1646 tane karışık para vardır. Yine bu civarda köyün doğusunda, ana kayaya yapılmış olan bir değirmen. Yedi basamakla oluk başına çıkılır. Bu değirmenin batısında bir leğen, bir ibrik, bir tilki, bir yılan, bir ördek , üç balık resimleri olacak.bu resimlerin bazıları oyma bazıları kabartmadır. Değirmenin alt tarafında kapalı mağara var. Mağaranın ağzında çöreklenmiş bir yılan. Üstünde doksan dokuz okkada duran bir kantar. Burada 99 okka altın vardır. Yine bu civarda avcı köpeği, avcı ve karaca resimleri olacak. Avcı diz çökmüş bir Yunan askerine benzer çarıklarının üzeri püsküllüdür. Yine unun yan tarafında gelen üstü kapalı üç gözlü Kara Hasan köprüsü. Bu köprü 12. Kara Hasan köprüsüdür.
7. Kara Hasan Köprüsü yolun üzerindedir. Üstü açık gözü biridir. Esas köprü kapalıdır. Açık Kara Hasan Köprüsünden dokuz dakika yukarısındadır. Kapalı köprünün yukarısında siyah bir taş vardır. Üstü muska gibi üç köşe ovulmuştur. Onunda karşısında dört köşe yontulmuş bir taş olup, üzerinde “VA” rakamı vardır işte hazinemiz buradadır. Son koymamızdaki meblağ 2600 okka dır. Köprünün doğu karşısında hora tepesi 43 dakika mesafededir, Horatepe’de nişan olarak iki dikili taş ve birinde kemençe resmi vardır. Yerde yatan dört köşe hazır taşı hazine biraz yanındadır.
Belgelerdeki Kapı Kaya
Kapı kayanın solunda 3 arşın uzunluğunda bir yılan resmi kapı kayadan geçtikten sonra yedi keseciler keçi deresine indik. Yolu kaybetmemek için yol boyunca kırk bir adet klavuz taşı diktik. Bu taşların 39 uncusu putludur. Kapı kayaya sarı ve çatal kaya tam 45 dakikadır. Nihayet bu yolda ikiye ayrılır. Birinci arpa tarlası Lefter’in mevkiine , ikinci şahin kaya ve kartal kayaya gider. Şahin kayanın ortasında bir mağara küçücüktür. Mağaranın kapısın altında kurşunla çakılı dört adet çingene çivisi çakılıdır. Bu mağaraya 3 basamakla girilir.
GAFUR DEDE en son alınan bilgiden. KAPI KAYA DENİZE Kuş uçumu üç kilometre kapı kaya bölgesi zeytinlik araziler olacak kapı kayadan aşagı dört degirmen yeri bir köprü üç kuyu bir köy olacak köyün çok eski kilisesi olacak KAPI Kayadan yukarısı arazi yok önündeçok eski bir yol 900 adım yola ileri bir köy harabelik yani kale kalıntısı olacak buranın üstü çok dik ada gibi bir tepe bu dereler bir deprem sonrası afat olmuş. eger bu yer bulunursa harabelikten tepeye bir yerden çıkılır.çıkınca 50 adım patika yol üstünde DOMUZA BENZEYEN Bir taş o taşa iyi bak çok büyük taş degil 1 mt boyunda uç tarafında bir şahin resmi ufak avuç içi kadar ve taşın sırtında ufak istavruz olacak bu tepeyi dereden gezerseniz başka çıkış bulamasınız.bu bölge hakiki bölge bura ile DELİK TAŞ ARASI ARANAN YERLER burada bütün depolar ana derenin adı ayı deresi derler bu bölgede bir dere içinde bir bag yeri veya bahçe adı gavurun bahçesi derler benim bütün derdim bu bahçeyi bulmak.
Ayi deresi
Buraya yakın bir koltuk taşı ile dede mezarı vardır. bu civara yakın Hora köyü vardır. hora köyü yakınlarında sırtında cüppe , elinde tesbih derviş resmi vardır. 35
adım karşısında papaz boynunda bir put boynunda zincirli put vardır. Muradiye köyü yakınlarındaki kayalarda gelin alayı , gelin atın üstünde ,a tın ayağı kırık,çalgılar önde , buraya ayı deresi yakındır.
Ayı deresinde çok bol miktarda resimler vardır. domuz resimleridir. Derenin orta kısımlarında bir su yarıntısı karşısında altın ocağı suyu karşısıntısı ile sarp derenin birleştiği yerde burun vardır. bu burnun en sarp yerinde yüksekçe oturak bir değirmen kayası, dört köşesinde dört adet put vardır. bu dereye uzun hasan deresi denir. Uzun hasan deresinin uzun hasan değirmeni vardır. bu değirmen üzerinde büyük korkunç bir kaya vardır. üzerinde kurt resmi vardır.
Bu kaya değirmenin üzerine düşecekmiş gibidir. Değirmenin ön kısmında manda gibi siyah taş üzerinde tekrar kurt resmi vardır. buraya yakın topla geyik resmi vardır. Hakiki bölgemiz buradan başlar. Nişanlarımız 12 dağda mevcuttur. Deniz generali İzmit Akmeşe köyünden Ermeni Hacı Torosoğlu Manuk Bey, korsan çete başı Timuryanidir. Son merkezimiz Sakarya Yeşil dağdır. İskele kasabası denizden merkezimizdir.
Bahsettiğimiz köyler bir yerde aranmaz araları çok menzilli ve geniştir. Bu köyler 13 kasabaya taksim edilmiştir. Her bir kasabaya 4 köy düşer. Ermeni Timuryani Manuk Bey sene rumi 29.03.1210 miladi 12/06/1794
Aksu Boğazı iskele kasabası muhiti içinde bir Perşembe günü saat gece 11:20 Saadeti Aliye yani İstanbul merkez hazine nazırı Artin Gazosyan , Emin ağa İstanbul İzmit ikametgahlı. Bir akçay aksu deresi boyu bir taşlık boğaza çıktık. Karadan karakütük at kaydı mıntıkası sarı meşelik havalisinden Handere kumpanya birlik değirmenine Dikenli boğaz büyük dere 6 saat Karaköse köyü kuzey tarafından Göksu yan tarafında kalır. Aşağıda Vezir hanı ve ayran pınar , karşı üst tarafında Kırcali köyü kirazlı yaylası ve o civarda kudret hamamları vardır.
Kuzeyinde dikme tepe köyü doğu yönünde yirmi dakika altında hersek yeni köyü vardır. vezir handan iki saat mesafede tahtalı köyü vardır. karşısında Manok çiftliği ve manastır tepesi bir adacık halinde her tarafı nehirle çevrilmiştir. Orta yerde bir tepe üzerinde dana gözceli, başköy ve alagöz , börekli köyü, çini köprüsüne 12 saat mesafede paşa köyü vardır. ömer köyü üç saat üstünde ve paşa köyünün tam batısında kırk dakika Alibey köyü vardır. toprağı deve tüyü rengindedir. Düz çayır içinde olup halkı Kendir ve pamuk ekerler. Kendileri dokur, kendileri giyerler. Bu köyün ahalisi hep beyaz giyerler.
Alibey köyünün ormanları pelit ve meşe,pürenliktir. Alibey köyü ormanlarından ilk şahin kaya görülür. Buradaki yol Şama gider. Yolun karşı tarafında Hora tepesi ve >çalgı mağara vardır. burada çayırda sıra ile dizilmiş 18 adet taş dikilidir. Bu mevkide dere içinde sofra kaya vardır. yanında dikili dört adet taş vardır. üzerinde yedi kaşık,yedi çatal, bir ekmek dilimi bir d eyedi plakalaı zincirli çakı olacak. Zincirli derenin karşı tarafında yüksekte bir mağara vardır. mağaraya girerken kapının üzerinde sandık biçiminde bir taş, denize yakın iki kaya arasında mağaraya arkamızı verdiğimiz zaman karşımıza merdivenlerde martı kuşları resmini görürürz.
Martı kuşları bir kovadan su içmeye gidiyor. Geyik bir civcivde. Geyiğin tepenin üstünde bir mağara mevcuttur. Mağaranın yanında bir kapı omzunda bir kapı , su bakırlarıyla yan bakıyor. Baktığı yerde ayakları dolaklı bir avcı elinde silah taşa tırmanır vaziyette mağaranın kapısının karşısında bir kurşun atım mesafede bir avcı zağar köpeği , avcının hedefi geyik nişan almış vaziyettedir. Buradaki kız Bizans Konstantinin kızıdır. Burası eski Bağdat yoludur. Burayı tanımak için 3 metre yükseklikte bir yığma tepedir.
Ayrıca burada üç tepe vardır. bu havalide topla ayı ile topal geyik resimleri görülecektir. 40 okkalık kantar vardır. bu civarda kuyu vardır. kuyudan 200 metre yukarıda bir şaraphane vardır. bu civarda birde yazılı taş vardır. bu taşın doğusunda bir tava resmi vardır. buranın ilerisinde dalgalı arazi vardır. karşısında üç tepeler vardır. orta tepenin ortasından bir yol geçer. Tepenin üstünde bir taş, kız elini yüzüne dayamış sandalyede oturur vaziyettedir. Güneyine doğru üç kuyular vardır. burası İznik Çaltı dere köyüdür.
Sakarya ,Anda dağı yeşildağda haramidere ve şeytan dere çatağında, kavisinde anataşta bir Uzun ali bey monak bey değirmenini yapmış olduk. Dağın içinde mağara yada içindeki aşağıdaki dönen bir değirmenin altında ekin sepetini yaptık. İsmini de Ali Bey değirmeni dedik. Burası 4 köyün arası bir yerdir. Alibey köyü ,kayacık köyü, Çukur Canbaz köyü, tahtalı köy arası bir yerdir. Burası Karlı Dağdadır. Bursa Hüdavendigar muhitinde Karlı dağda mevcut bulunan bir mağara direkli mağara denir. Mağara içinde küfe ile saman yakılacak.
İki gözcüden biri mağaranın üstünde birde önünde kalacak. Saman yanınca meydana gelen dumanın üstte topraktan dışarı çıktığı görülecek. Bundan anlarız direkli
mağara olduğunu. Bandırma bozyaka muhidi içinde çete başı manuk bey timuryani, katırcı yani Anderya kaptan Mihail kaptan beraberlikleri ile geleceğiz Bir faytona., tekerleği kırıktır. Paytonun yanında pali köpeği var. Buradan sofra kayaya 90 adım mesafe vardır. bu civarda bir cami resmi kurt derededir. Bir ayı bakıyor oraya. Ayının arkasında karataşta tavşan resmi var.
Arkasınd a bişr köpek resmi görülecek ayının ense kısmında bir çubuk sokuludur. Burada bir kaynak olacak. Kaynaktan yukarıda 300 adım uzakta 2 kayın ağacı var. Ayıcısız topal ayıda 3 dere ağzında doğusuna gelen bir bayırdan sonra dikili bir taşta üstü putludur. Monak Beyin paytonu kenara da yüksek sergenden yürüyerek yanına varacağımız delik küçüktür. Solumuzu vererek gireceğiz. Girerken deliğin ağzında bir put var. İçeriye girdikten sonra sol tarafta bir payton resmi var. Oradan döneceğiz kanaraya. Onun yanında iki çakmaklı bir tabanca var. Sergene namluların birisinin ucu üst karataşa yani sinekli mağaraya diğer namlunun ucu bıyıklı alinin değirmenine işaret eder.
Değirmenin başında arkta, iki adet istavroz var. Kapıdan aşağıda derenin yanında kül ve pisliklerin atıldığı yer , küllüğün karşısında ki bir tepede derenin kenarında bir çınar ağacı var. Bu çınara üç kardeşler ağacı derle. Üç çataldır. Yanından su çıkıyor. Oradan döneceğiz. Değirmenin üstündeki üzerinde köpek budu bulunan taşa çıkacağız. Bu taş deliklidir. Bu taşta yedi yavrulu tavuk resmi vardır. değirmenin arkasında ki kacak kapısında dikilidir.
Değirmen önünde açıkta çayırda bir binek taşı, tam üzerinde üç köpek ayağı izi vardır. değirmenin içinde sol tarafta bir ocak vardır. değirmenin kırk adım aşağısında bir kuru duvar vardır. bu havalede yani değirmene yakın gelen bir kaynak suyu vardır. suyun taşında bir bakır kulp işareti vardır. değirmenin altındaki dere boyunda yassı bir taş vardır. üzerinden derenin suyu geçer. O taşın ortasında soba borusu gibi bir delik vardır. bu değirmene konan para Cezayirden gelen Kosto soygunu ,bu para emine reis burnundan çıkarılıp oniki saatte develerle buraya getirildi. Bizim nişanlarımızda budur. Çete başı Timuryani Manok bey sene 1833
Baran kaya sene 1834. 31 çete başı ve 72 mürettebatla birlikte Karadeniz Kırımdan gelen gemiyi esir aldık. Bozyaka kasabası yani Bandırma muhitinde deve otu köyünün doğusunda seren kaya denilen bir Sarıkaya katırlarla tam kırk katırla taşıdık. Yetmiş iki kişi ile yerleştirdik. Kayanın yüzüne 14 adım uzunluğunda bir oyma yılan çerçeve içinde ve deliğe giren vaziyette yaptık. Dikkat mağarayı tanımak için doğusunda yedi yığma mezarlar yaptık. Emin ağanın değirmenini bilmek için sarıgölden suyu gelir değirmen ve en yukarıdaki değirmen taştan oyma olacaktır. Ve suyun geldiği yerde oyma olacaktır.
Değirmenin dokuz basamaklı iki tane pınarı olacaktır. Biri tatlı biri acı su. Sularda yarım ay resmi olacak. Değirmen taşı olacak. Kanlı mağara:kanlı mağarayı bilmeniz için altı tane tekne resmi elimizle yaptık. Sağ tarafında düz kayada ayak resmi olacak sol tarafında üç basamak olacak , değirmenin alt ve sağ aşağısında topal ayı olacak ,kırk okka kan mağarada 99 okka kantarda mağaranın karşısında bir kızıl kayada olacak derenin yanındadır. Dağarcıklı değirmenin yarım dönüm önünde bahçesi var. Bahçe içinde bir sofra taşı var.
O değirmene hem dağarcıklı hem de alibey denildi. Arkacı değirmen çarkının altında bir domuz resmi bir istavroz olacak. Değirmen için odasına giderken kapı eşiği basamak dağarcıklı değirmene girmek için dokuz basamak olan yerden gidilir. Hem de suyun çıktığı yerden de girilir. Emin ağanın mezarını bilmek için Olukbaşından arkanı değirmene alacaksın. Kırk adım say, küçücük bir tepecik göreceksin bak. Arkacık ve dağarcık değirmen yanından dere geçer. Derenin yanında ince bir yol geçer. Yolun sağında üç adet kabir olacak. Biri ayrı beş adım üzerinde siyah bir taş olacak.
Baş ucunda üç delik ayak ucunda bir put işareti olacak. Emin ağanın mağarasından kudret kaleye doğru sırataşlar olup kudret kaleyi gösterir. Kurt tepesi vezir kaleside oradadır. Kudret kaleside 3 tepeyi gösterir. Kurt tepesi şöyledir. İsmi çatalkaya 12 tane dikilitaş vardır. çukur canbaz köyü kilise , kilisede bir papaz resmi papazın baktığı yere iyi bak. Kazanlara bakıyor. Uzun mesafede kazanları görürsün.
Toprağın rengi deve tüyü rengine eşittir. (A Pınarına) 300 adım mesafede tepede taş döşemeli yolu bulunan Hora tepemiz mevcuttur. Yolu ile sol tarafında bir çeşmemiz vardır. çeşmenin taşında bir gayda resmi ile üzüm salkımı resmi vardır. bu çeşmenin arkasına bakarsanız dört köşe bir taş vardır. Yontma bir taştır.
Kemençe resmi bu taşın üzerinde olacaktır. Civarında birde keçi resmi görürsünüz. Hora tepesine çıkarsanız toprak içine gömülü 38 adet oturak taşımız vardır. Görürsünüz bunlardan. Biri yedi değişik olup rengi de farklıdır. Kaldırıp bakınız. Ortada sandık biçiminde bir taş olup taş siyah, altında mahzenimiz mevcuttur. Bu taşın üzerinde istavroz işaretini görürsünüz. İçlerinde en basit ve enteresan olanı üç adet dikili taştır. İkisi bir arada olup üçüncüsü bunlardan farklıdır.
İkisi bir arada olandan sağ yandakini kaldırıp burada bir kemençe resmi görmeye çalışın. Görebilirseniz kıran kırar epey bir ganimet alacaksınız. İçinden ………A pınarı işaret ettiğim pınar Hora tepenin 300 adım etek yerine rastlar. Bu pınar epeyce bir mesafede ve pınarın arkasında ana taşta bir gayda resmi olacaktır. Onun arkasında 1150 okka çeken Napolyon altını saklayan 3 basamaklı merdiven bulurum. Merdivenin altına bakarım.
Kudret hamamına gelirken: Kırcalı köyünün hamamın döşeme taşlarında köpek ve karaca izleri vardır. bu hamamın arkasına dolaşıp bakarsanız kayalık bir mahalle ile karşılaşırız. İyi araştırın burada bir kadın bir çocuk taşır vaziyette kabartma tarafımızdan yapma resim görürsünüz. Çocuğun içinde 300 adet sarı lira olduğunu ben bilirim. Şayet rast gelirseniz tecrübe edersiniz.
Hamamın tekrar önüne gelin. Karşı kayalara bir göz atsanız kaya üzerinde 360 rakamını görebilirsiniz. Bu kayada karaca izleri tarafımızdan fevkalede izlenmektedir. Şunu söylemek lazım gelirse bu kayalıklarda hiç ot bittiğini görmedik. Bir ismini biz taktık dedik ki nohut kaya olsun. Bağcılık köyü civarında sıra ile dikilmiş 18 adet dikili taş mevcuttur. Ortadaki taşın rengi siyah olacaktır.
İçi oyuk olup 15.000 adet meblağı ile sıvanmıştır. Eğer rast gelirseniz kaldırıp bakın birde artı(+) işareti bulursanız içine üç basamakla girilen çalgılı mağaramız buradadır. Burada 12 adet dikili taşlımız vardır. içlerinden bir tanesi (+) istavrozludur. Kaldıralım bakalım mağaranın solunda kaldırım döşenmiş bir dar patika tepe üstüne çıkıyor. Kaldırımı dikkatlice takip edin.biz kaldırımın
Bittiği yerde durduk. 2X1,5 ebatında 2 metre derinliğinde bir yeri kazdık. Orasını zenginleştirdik. Orasını bulun. Kazacak olursanız altında 3 lük 1 kemer çıkar. Aradığınızın bu üçlü kemerin içerisinde olduğunu görürsünüz. Önümüzdeki dere içinde sofra taşımızda bulabilirseniz yuvarlaktır. Dört bir tarafında dört adet dikili taşımız vardır.
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen Ambar Kaya
Eşkıya lerinde ambarkaya diye bir alandan bahsedilir. Burası Sinop İli Durağan ilçesi Beybükü Köyü Karadigin mahallesi yakınlarında bulunan Ambarkaya Kral Mezarları ve ören yerinden başka bir yer değildir.
Ambarkaya tarihi ipek yolu üzerinde bulunur. Kızılırmak ve Gökırmak ın birleştiği noktada bir yerleşimdir.
Eşkıya Belgelerinde Ambarkaya tarif edilirken şöyle denir.
“İkiye ayrılan yollardan diğeri türbe tepeye çıkar. Tepe üzerine çıkarken yolun kenarında dört köşe oyulmuş sıra halde Ambar kaya’yı görürüz.
--Gördüğümüz gibi tam dört köşe oyulmuş halde bir mezardır ambarkaya lerde geçtiği gibi.
İçinde bir meşale ,yanında put,bir gül ucunda hazan yaprağı işlenmiş olduğunu görürüz.
--Bu işaretler çok yıpranmış olup dikkatli bakınca kalıntıları gözükmektedir.
Ambar kaya’nın üzerinde muska işareti vardır.
--Mezarın üstünde üçgen şeklinde alınlığı görürüz. Belgelerde muska işareti denilen budur.
AMBARKAYA KRAL MEZARLARI DURAĞAN/SİNOP
Sinop İli Durağan İlçesi merkezine 4 km uzakta olan bu antik yerleşim alanı Beybükü Köyü Karadiğin Mahallesi sınırları içinde olup hemen altından Batı Karadeniz bölgesinin can damarı Gökırmak(Amnias) akmaktadır.
Ambarkaya Kral Mezarlarının bulunduğu alanı önemli yapan Anadolu’nun en büyük ırmağı Kızılırmak ile Batı Karadeniz’in en büyük ırmağı Gökırmak’ın birbirine kavuştuğu noktada kurulmuş olmasıdır.
Eski çağlarda suyun ve su kaynaklarının ne kadar önemli olduğunu düşündüğümüzde, Ambarkaya Kral Mezarlarının bulunduğu bölgenin önemi daha iyi anlaşılır. Durağan-Vezirköprü karayolu üzerinde Karadiğin Köyü yakınında olup, ilçe merkezine 4 km mesafededir. Mezar odasının kapısı dikdörtgen şeklindedir. Mezara girildikten sonra sağ tarafta bir ölü sediri görülür. Mezarın duvarları dik olup, tabanı kubbe şeklindedir.
İşleme ve yontma usulü bakımından çevredeki diğer kaya mezarlarına çok benzemektedir. MÖ. VI. yy.da yapıldığı tahmin edilmektedir. Mezar hakkında yeterli bilimsel ipucunun bulunmaması bu konudaki bilgilerimizi sınırlı tutmaktadır.
Ambarkaya Kral Tepesi Vadiye hakim bir noktadadır.
Kral oturakları ve şura toplanma yerleri kaya işçiliği ile kayalara oyulmuştur.
Küçük bir antik tiyatroya benzemektedir burası
Ambarkayadan gün batımının seyri çok güzeldir.
Ambarkaya bölgesinde eski insanların ulaşım amaçlı olarak kayalara oydukları merdivenler hala durmaktadır.
Bölgemizde yaşayan eski medeniyetler kaya işçiliğinde çok ilerlemişlerdir. Köprü inşaatının bilinmediği yıllarda yer altından dehlizler kazarak ırmağın karşı yakasına ulaşmayı başarmışlardır.
Eskiden sadece kral mezarı bilinirken günümüzde kral mezarlarının hemen arkasında 8 metre yüksekliğinde, 5,5 metre genişliğinde bir ambar bulunmuştur.
Ambarın içi antik çağ sıvası ile kaplı olup ambardan içeriye doğru Gökırmak’ın altından geçen bir dehlizin başlangıcı görülmektedir.
Burada yapılacak aydınlatma ve merdivenlendirme (ip, seyyar vb.) insanlara unutamayacaklara gizemli bir yolculuğun kapısını aralayacaktır.
Ambarkayadan güneşin doğuşu ve batışı çok güzel izlenir.
Bu ambar dönem dönem farklı amaçlar için kullanılmıştır. Bir ara Ambarkaya Zindanı olarak bu ilginç yapı ün yapmıştır.
Büyük bir merdiven olsa da aşağı inebilsek...
Ambarkaya bölgesinin her tarafında çeşitli keramik kırıntılarına bolca rastlanır.
Kayaya oyulmuş bir yol parçası
Başka bir dehlizin başlangıcı
Oldukça eski ve köklü bir medeniyetin hüküm sürdüğü Ambarkaya meraklı ziyaretçilerini ve arkeologları bekliyor.
Arkeologlara bilinmeyen bir dünyanın kapısını aralattıracak olan Ambarkaya yerleşkesi vurulacak her kazmada yapılacak keşifle bilim dünyasının göz bebeği olmaya aday bir mekandır.
Ambarkaya Kral Mezarları ulaşımı oldukça kolay bir noktadadır. Samsun-Kastamonu yolunda Durağan İlçesi Karadigin köyünün yanında bulunmaktadır. İlçeye 3-4 km uzaklıktadır.
Sıkılmadan zevkle gezeceğiniz Ambarkaya yerleşkesi sizlere zevkli bir yolculuk vadediyor.
Eşkiya Belgelerinde Kartal kaya
Kapı kayanın solunda 3 arşın uzunluğunda bir yılan resmi kapı kayadan geçtikten sonra yedi keseciler keçi deresine inilir. Yolu kaybetmemek için yol boyunca kırk bir adet klavuz taşı dikilidir. Bu taşların 39 uncusu putludur. Kapı kayaya sarı ve çatal kaya tam 45 dakikadır. Nihayet bu yolda ikiye ayrılır. Birinci arpa tarlası Lefter’in mevkiine , ikinci şahin kaya ve kartal kayaya gider. Şahin kayanın ortasında bir mağara küçücüktür. Mağaranın kapısın altında kurşunla çakılı dört adet çingene çivisi çakılıdır. Bu mağaraya 3 basamakla girilir.
Mağaranın içinde sol tarafta ocak yapılmıştır. Kartal kaya kartal kayada kartal süzülür şekilde durur. Kartalın altında yuva vardır. Yuva ile kartalın arasında bir gül resmi yapılmıştır. Kartalın altında mağaranın kapısından girerken sağda çerçeve resmi vardır.
Mağaranın ortasında sıçan çukuru vardır. Bir ismi de sıçal çukurudur. Mağaranın tavanında bilek kalınlığında bir halka vardır. halka yerden 22 arşın yüksektedir. Kayanın üzerinde dört köşe bir tekne , dört köşelerinde de matkap delikleri vardır. Kartal kayanın karşısında sivri kayada ağzı açık fırtına benzeyen bir mağara görülür. içerisinde dört köşeli bir sofra taşı vardır...
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen İki Öküzler
Haramidereye sarıgölün suyunun karıştığı bir noktadan yukarı doğru yürürsek aynı suyun ayağından dönen 3 değirmeni görüp geçeriz. Dereyi daha yukarı takip edersek dağın alan kısımlarında sarı meşeliğe geliriz. Sarı meşeliğin tam ortasında 2 öküz kıç kıça yatar vaziyette yaptık. Öküzlerden birinin boynunda 7 lokmalı zincir. Diğerinde bir çan vardır.
Bu oyalandığımız yerler vezir tepenin batı istikametindedir. Biraz daha yukarılarda ki kısımlarda kirazlı yaylada ,bir tek öküz boynunda çan, otlar halde görülecektir. Bu kirazlı yaylaya 2 saat mesafede , Erikli Yaylada pek çok nişanlarımız vardır. Erikli Yaylaya yakın bir yerde top koru içinde ,hamile kadın, elinde bir çocuk ,top koruda 7 adet mezar vardır. Bu mezarlar aslında bir yığmadır..
Belgelerde adı Geçen Kuru Duvar
Pınarın arkası kuru duvarla yapılıdır. Bu pınarın ismi doğu pınarıdır. Bu değirmen üç tepenin arasında bir çukur yerdedir. Ortada ki tepenin üzerinde taşlar uzaktan koyunlar yatar vaziyette görülür. Kumpanya birlik değirmenine kapı kaya on dakika çeker. 45 dakika çatal kaya bir buçuk saat , sarı meşelikte ki iki öküzler 45 dakika çeker bu değirmenden.
Birbirlerine yakın Diyer Bölgeler
Toprağı deve tüyü rengindedir. Ve deniz kenarında Yeniköy ormanlarından kuru bir derede, sarp bir yerdedir. Kudret kalenin doğusunda Sarı kaya pamukçu yokuşu, Kirazlı Yayla, Kel Tepe, Karatepe, Vezir Tepe, Kuru dere, Tarihi bent, Kuru duvar, Top Koru , büyük yığma , zehirli kuyu bunlar tamamen doğudadır. Kudret kayanın güneyinde Emin Ağa değirmeni, sulu dere,ayran pınarı, Hora tepe , baskılı kaya, kapı kaya ,sarı göl, iki öküzler, sarı meşelik ,harami dere , şeytan dere, büyük şarlak,topal ayılar. Güney batısında 3 dere çatağı, büyük ayı, şarlak çakıl yığını, isli mağara, dağarcılı değirmen, Ceneviz Kalesi , Çimenika kalesi, suyu ayakta içilebilen taş oluklu çeşme, top koru 7 mezarlar, batısında kiremitli mandıra, kömür kuyusu, --- çeşmesi, 2 yol ağzında bir çeşme, 2 yol ağzında bir mezar, kuzey batısında kurt kaya kale 21 kulaç derinliğinde 4 köşe kuyu dibek taşı,kuru insan kafası kudret kaleye sadece batıdan doğuya girilir.
Belgelerdeki Tahtalı Seyran Köyü
Tahtalı Seyran Köyü eşkiya belgelerinde adı geçen önemli yerlerden biridir. bu köyün nerede olduğu hakkında net konuşmak zor bu yazdıklarım sadece belgelerden alıntıdır.
Akçay boğazı , dikenli boğazı Yeniköy ormanlarından Kayacık boğazına çok yakın , dört köyün ortasında , Karahasan Köyü,Tahtalı Seyran Köyü, Çukurcambaz köyü, Kayacık Köyü boğazı, Kayacık köyünün her iki tarafı sarımtrak ve kabamsıdır. burada dikkat çeken karahasan köprüsü ve karahasan köyü. demekki tahtalı seyran köyünü bulmak için yakınlarındaki önemli bölgeleride dikkate almak gerekli.
Eşkiya Belgeleri Vezir Köprüsü
Eşkıya belgelerinde adı geçen önemli noktalardan birisi Vezir Köprüsüdür. Vezir Köprü acaba neresidir?
Akla ilk başta gelen Samsun’a bağlı eski ve oldukça tarihi bir ilçe olan Vezirköprü gelmektedir. Bir çok defineci çalışmalarını bu yönde sürdürmüş fakat bu işarete göre netice alanına bu bölgede rastlanılmamıştır.
Dikkat edersek belgelerde Vezir Köprü denilmemekte Vezir Köprüsü denilmektedir. Bu ince ayrıntı bizim hata yapmamıza neden olmaktadır. Peki Samsun’a bağlı Vezirköprü İlçesi değilse bu köprü neresidir?
Alttaki fotoğrafta görmekteyiz ki küçük bir çayın üzerine kurulmuş köprünün adı Vezir’dir. Yani fotoğrafta ki Vezir köprüsüdür. Burası Durağan-Kastamonu yolu üzerinde yani tarihi ipek yolu üzerinde bulunmaktadır. Ve İpek yolunu daha sonra ki yüzyıllarda Osmanlılarca Bağdat yolu olarak kullanıldığını biliriz.
Yani bu köprü eski İpek Yolu ve Bağdat Yolu üzerinde bulunmaktadır. Kastamonu’ya bağlı Taşköprü ilçesine girmeden karayolu üzerinde bu köprüye rastlarız. Tarihi bir köprü olan Vezir köprüsü yıllar içinde ihtiyaca cevap vermediğinden modernize edilmiştir. İşte gerçek Vezir köprüsü burasıdır.
not: vezir köprü vezir tepe yakınlarında olduğuda söylenmektedir.
Eşkiya Belgelerinde Yeşildağ
Tarih boyunca Doğu’nun zenginliklerini Batıya taşıyan iki önemli büyük ticari yol bulunur. Bu yollar İpek ve Baharat yollarıdır. Bu iki önemli yol Osmanlı İmparatorluğu sınırlarının içinde Avrupa ülkelerine bağlanır. Bu önemli iki yolun kontrolünü eline geçiren Osmanlı ekonomisi ve güçlenmesi için önemli can damarlarını oluşturmaktaydı. Bilindiği üzere Avrupa Hıristiyan Dünyası, sürekli Osmanlının gücünde korkup Onu sürekli zayıflatmaya çalışıyordu. Osmanlı’yı zayıflatma projelerinde biri olan bu iki ticari yollar üzerinde faaliyet gösteren çete birliği kurmak. Bu çete birliklerin asil görevi bu yolar üzerinde giden kervanları soymaktır. Bu görevi üstlenen eşkıya şebekelerin Anadolu toprakları içindeki faaliyetleri definecimizi ilgilendiren alandır. Bu itibarla İnceleme ve araştırmalarımızı Bağdat-İstanbul Bağdat yolu ve bu yola bağlanan tali yollar üzerinde yapacağız. Bağdat yolu üzerinde ve çevresinde yapılmayan herhangi bir araştırma yada belgelerdeki gibi sunulan bir takım bilgiler doğru olmayacak, başarı sağlanmayacaktır.
Bağdat-İstanbul ticari ve ulaşım yoluna “ Bağdat Yolu” denilir. Bu yola bağlanan tüm tali yollara da yine “Bağdat Yolu” denilmektedir.
İlk araştırmamız “Yeşil Dağ” uzun yıllardır defineciler tarafından arandı, ancak arama yerleri yanlış olduğundan başarı sağlanamamıştır. Belgelerde bu dağın özellikleri şöyledir; Tepesi çıplak ağaç yok, (Şu an ağaçlanmış olabilir) dağın etekleri yaz kış yeşil, bu dağda en çok kızılcık, ıhlamur ,meşe ve üvez ağaçları çoğunlukta, Osmanlı döneminde bu dağda Yörükler yaylak olarak kullanırdı. Bu dağın en önemli özelliği olan mermer ocaklarının bulunmasıdır. İkinci Özelliği denize yakınlığıdır. Bu dağda Voyvoda Volcan başkanlığındaki eşkıya grubu faaliyet göstermiştir. Voyvoda Volcan’ın sık sık bir hana baskın yaptığı kayıtlarda geçmektedir. Bu bilgilerle “Yeşil Dağ” nerede? Onun tespitini yapmaya çalışalım.
Sinop Limanına bağlanan eski ticaret yolu üzerinde bulunan Durak Han mevcuttur. Durak Handa devam eden yol “Yeşil Dağın” eteğinde geçer. Bu dağın ismi şu an “Ada Dağı” dır. Kızılırmak ile Gökırmak arasında kalan oldukça yüksek jeopolitik yerde olması itibariyle günümüzde bu ismi almıştır. Yine Belgelerde ismi geçen “Ambarkaya” “Vezir Köprü” gibi önemli yerlerin aynı bölgede bulunması araştırmalarımızın doğruluğunu teyit etmektedir. Birde Yeşil Dağın bitki örtüsü kızılcık ağaçlarının bol oluşu, en önemlisi bu dağda mermer yataklarının bulunmasıdır. (şu an bu dağda iki tane mermer ocağı bulunmaktadır.) Bu dağda Üvez ağaçların çoğu kesilmiştir.
HARAMİDERE, MERMER OLUKLU PINAR:
Mağara ağzında bir taş var. Üzerinde bir nal domuz kafası, bir adam, bir kartal, bir el, bir kılıç, iki piştov, bir sıra yazı,bir tek put, birde iki put resmi vardır. Bunlar üskü nişandır. Bağdat’tan gelen postayı soyduk. Hepsini bu mağaraya koyduk. Tam kır katır yük. Ağzını kapattık. Bu mevkiye mermer oluklu pınar derler. Pınar başında bir bakır kulpu olacak. Üç kuyu biri küllüdür.
Şeytan deresindeki değirmen Ali Bey değirmeni’dir. Bu değirmenin bir tarafı kızılcık, bir tarafı ıhlamurluktur. Havuzlu şelale içinde alabalık vardı. Havuzun yanında bir koltuk taşı vardır. Üzerinde otuz santim vardır. Bu değirmenin olduğu yer dört değirmenini ortasıdır. Bunlar: Kayacık Köyü, Tahtacı Köyü, Ali bey Köyü, Yeni Köy veya Çukur Cambazlar Köyü arasındadır.Yıldız poyrazına karşı, yamada kapalı mağara vardır.Mağara ağzında bir taş var. Taş üzerinde bir nal, domuz adam eli, piştov, kartal kuşu gibi işaretler vardır. Bunlar hiç kayıb.
Karacalı köyü, uzun dere içinde kapalı mağara vardır. Burada duvarında üç tane istavroz vardır. İçinden hafif bir su gelir. Giriş ağzından girince önümüzde bir kere taş gelir. Onu geçip devam edersek ikinci bir kara taş gelecek. Buraya yedi yük para konulmuştur. Bu civarda şifalı su vardır. Kızıl mağara, kanlı kapalı mağara karşısında gelecektir. Kızıl kanara ve kanlı mağarayı bulmak için, taştan oyma altı tane tekne resmi ile süt bakırı resmini bulmak gerekir. Birde çiçek saksısı resmi bulunacaktır. Mağara üç yığın halinde para vardır. Orada bu mağarayı bulmak için yedi adet doksan santim uzunluğunda parmak sığacak genişlikte ve parmak sığacak derinlikte çizgiyi elimizle yaptık..
Eşkiya Belgelerinde Çatal kaya
Çatalkaya' nın çatalının biri uzun biri kısadır bu çatalkaya dağın yarısındadır zirvede değildir.çatala boynunu koyabilirsin ve etrafa bakarsın çataldan baktınmıda değirmenin bölgesini çok iyi görürsün burası ormanlıkdır...
Ayran Pınarı.
Ayranpınarı tepeye çıkarken buradadır ve 3 basamakla çıkılır pınara ve bu pınarda 2 güvercin vardır birisi su içer birisi su içmiş havaya bakar pınardan çıkan su akar aşağıdaki dereye..
Eşkiya Belgelerinde Kuru Dere
Bu kuru dere Karacalar köyünün yakınından ve arkasından geçer. Bu derede ayrıca posta güvercini vardır. bu kuru dereye yukarı takip edersek Manol Uzun Ali değirmenini iki dere çatağında buluruz. Değirmenin iki tarafı kayaya oyulmuştur. Savak yerine 9 basamak çıkılır. Değirmene 3 basamakla girilir. Değirmenin sağ duvarında boz bir taş üzerinde işaretler, bir sol ayak içinde put, bir sağ el içinde put, yarım adam resmi önünde beyaz put.
Kurudere adınında gösterdiği gibi dere kurudur. Bu dere rampaya doğru sarı meşeliktedir.
Kuru dereyi çıktınmı yukarıda bi taşta tam 7 tane oyma bulursun dere aşağıya inersen meşelikte 2 tane kıçkıça yatan öküzleri görürsün. Dereden aşağı indinmi kaynak suyu vardır. Kayadan oyma ark vardır.
Şahin(Kuş) Kayası
Şahin kayasının adı aslında kuş kayasıdır. Buradaki işaretler ;kartal aşağıya süzülür şekilde yılana bakar yılanda altındaki civciye saldırır şekildedir.burada tavuk ve civcileri vardır.
Eşkiya Belgelerinde Karatepe Muhidi
Kara tepe de denizi ardımıza almak sureti ile 1 saat 45 dakika mesafedebulunan kayalık alanda sağda bir tüfek mermisinin ulaşabileceği uzaklıkta bir mağara var. 7 basamaklı olan bu birinci mağara da paralarımız 7 ayrı yerde gömülmüş olarak bulunuyor. Mağaranın ağızından 800 adım uzaklıkta bulunan bir oyuktan tatlı su
çıkar bu suya bir adım mesafede bir miktar emanetimiz gömülmüştür bu tatlı suyun solunda 3 mezar var ortada bulunanın içi doludur. İkinci mağara bu suyun 300 adım doğusunda olup içine doğru üç basamaklı
olup bu mağaranın işareti üstünde iki bacalı üç direkli bir geminin resmi bulunan bir taştır.
Taşın yan tarafında üç karış boyunda oyuk olup bu oyuk içinde üç parça altın var. İçerisine üç basamakla girilen 4 köşe kare şeklinde üç basamaklı mağarada bir posteki deri içerisinde bir küp altın emanetimiz gömülmüştür
Buraya yakın bir mezar olup mezar taşının altında 9 küp altın paramız vardır. Burada bulunan hisarın karşısındaki toprak yolun altında bulunan taş ocağının yakınlarında bulunan dikili taşın güneyine 3 adım mesafede bir
gömülmüştür. Uzaktan bakıldığında sırtını yalayan bir öküze benzeyen taş bu taştan kuzeye doğru 7 adım ilerdeki taşın altına emanetlerimiz gömülmüştür yatan iki öküze benzeyen iki mezar taşının altında bir miktar emanetimiz vardır. Paraların bazıları bacakta hayvanın but kısmındadır.
Eşkıya Belgelerinde Sazlı Göl
BURADAKİ ŞİFRE ŞÖYLEDİR;2-3-1 SİSTEMİ; BURASI SAZLI GÖL AMA BİZ BUNA SARI GÖL İSMİNİ VERDİK 1200 DÖNÜM 120 DÖNÜM 12 DÖNÜM 1.2 DÖNÜM ORTASINDA BİR ADA MANDA SIRTI GİBİ YEDİK İÇTİK 2 GÜVERCİN RESMİ YAPTIK 3 SU TASI YERİ BİRTANEDE BUNLARI YAPAN İNSAN 2-3-1 SİSTEMİ BU ÖNEMLİDİR 1400 ADAMIN 140 ADAMIM DALDI ÇIKARAMADI ÖLENE DEK PAİDAR KALACAKTIR VS VS. MADEM BOCA EDECEKTİN 3 YIL NEDEN RUS İMP. BİRİSİNİ BEKLEDİN YADA ŞÖYLE SÖYLİM. AMACI MADEM BULGARİSTANIN YADA EFLAK BOĞDANIN YADA ROMANYANIN BAĞIMSIZLIĞI İSE KILI KIRK YARIP ÖLÜMLERDEN DÖNME PAHASINA ZORLA KAZANDIĞI GANİMETLERİNİ O ZAMANIN DÜŞÜNCELERİNE GÖRE NİYE BOCA ETSİN GÖLÜN DİBİNE ORTADA ARTIK GÖL ARAMAYIN DERİM.
SARI GÖL; GÖMÜNÜN BULUNDUĞU YERİN DEFİNİN KENDİ ADIDIR VE HEPSİ BİR TEPEDEDİR 231 SİSTEMİNE GÖRE GÖMÜLMÜŞTÜR.
Erikli Yayla
Erikli yaylasının batısından Dikenli boğaz deresi akar bu dere güneye akar ince bir ayağının ismi yaprak deresidir. Balkayası önünde Havran deresi ile birleşir burda ana göksu harici ufak bir göksu isimli dere daha vardır. İkisi birleşerek balkayasını doğuda bırakarak güneye akmaya devam ederler. iki dere birleştikten sonra ismi Karahasan deresi olarak değişir. Doğusu Kirazlı yaylasıdır erikli yayla ile araları iki saat kadardır.
Eşkiya Belgelerinde Adı Geçen Sinekli Mağara
Bu çeşmenin sol ilerisinde mağara 4 kişi yatacak şekilde, bir sırtta bizde buna SİNEKLİ MAĞARA ismini verdik.
Çünkü çok sivrisinek vardı. Bu sinekli mağaranın içine girdiğimiz zaman orta yerinde dikili bir taş var ve bu taşın arnında bir delik var deliğin sol tarafında NAL, KALP resmini görürüz ve ilerde köşeye doğru bir taş dikilidir. Parası NALIN altında 100 okka dır. Köşedeki dikili taşın göğsündeki delik olan taşın altında 100 okka parsı yanılmayalım tek bir nal var.
Nalın ortasında bir haç + var. Dikkat bu mağaranın iki yerde parası vardır. Mağaranın içinde sağ tarafında çıkılacak bir mahzen yolu var. Mahzenin içinde 3 yığın halinde parası vardır. Sağ tarafında bir ok var okun olduğu yer mahzen girişini gösterir. Okun önünde bir yürek resmi var buradan anlarsın, buraya bir delikten girilir. Girerken yürek resminden
tehlike olduğunu anlarsın. Delikten geçerken ilk evvela sırt üstü olup bacaklarını sarkıtırsın. Deliğe. Buraya öyle girilir. Mahzene indikten sonra yol ikiye ayrılır.
Sağ yoldan ileriye bir meydanlığa çıkacağız ve meydanın ortasında çevrili koyun ağılı gibi sarılmış taşlar göreceğiz. Meydanlığın ortasında bir çeşme holluk taşı diye yapılmış ve içine 28 hanedan toplanan parayı bu taşın içine konulmuştur. Bu bir teknedir. Bir boş kazanı yarmışlar holluğun üzerine örtmüşlerdir. Ceneviz kale ve buradan bir müddet aşağıya üzüm bağına ineceğiz bu üzüm bağının sahibine soracağız, ismi Todor Ermenidir.
Ondan sonra sinekli mağaradan çıkan ince bir yol geliyor. Eski Bağdat yoluna çıkar. Kaldırım döşelidir. Diğer bir yolda HALKALI KAYA üzerine çıkar. Yol üzerinden uçuruma baktığımızda bir yerde oyma bir DAMA TAŞI oyun çizgisi çizilmiştir.
Eşkiya Belgelerinde Kudret Hamamı
Hora tepesinin orta yerinde hasır şeklinde bir siyah taş sandık biçiminde , köşesinde sancak deliği vardır. bu civarda kudret hamamları vardır. Kudret hamamı Manika Çiftliği yakınındadır. Kudret hamamına giden kaldırım yolda karaca ve köpek izleri vardır. Hamamın arka kayalarında bir kadın elinde bir çocuk tutar şekildedir. Hamamlara karşı kayalardan birinde 366 rakamlı kaya üzerinde karaca izleri olup bu kaya ot yığınına benzemektedir. Bizler bu kayaya nohutlu kaya dedik, ismini verdik. Bu kayanın üzerinde bir delik vardır.
Manukyan belgesinde adı geçen kuru duvar
Kuru Duvar doğu pınarı dediğimiz pınarın hemen arkasındadır, burayı kolay bulabilmeniz için bilmeniz gereken orada ali bey değirmeni olması, belgelere göre değirmen üç tepenin arasında bir çukur yerde. değirmene 3 basamakla girilir, savak başına 7 basamakla çıkılır. Savak yerinde bir yengeç resmi var, değirmenin önünde binek taşında köpek ayak izi, değirmenin karşısında çayırda, merada civcivli tavuk , birbirine sarılmış iki domuz ve bir yılan olacak.
Değirmen önünde açıkta çayırda bir binek taşı, tam üzerinde üç köpek ayak izi, değirmenin içinde sol tarafta bir ocak görürsünüz. kuru duvar ortalama değirmenin kırk adım aşağısındadır. bu havalede yani değirmene yakın gelen bir kaynak suyu vardır. suyun taşında bir bakır kulp işareti bulmalısınız. değirmenin altındaki dere boyunda yassı bir taş üzerinden derenin suyu geçer. O taşın ortasında soba borusu gibi bir delik olacak kısacası delikli taş bulacaksınız.. bu değirmene konan para Cezayirden gelen Kosto soygunu ,bu para emine reis burnundan çıkarılıp oniki saatte develerle buraya getirildi. Bizim nişanlarımız budur. Çete başı Timuryani Manok bey sene 1833. bu yazdığım bölge tamamen kudret kalenin doğusundadır.
Manukyan belgesinde adı geçen Göksu deresi
Manukyan belgelerinde adı geçen göksu deresinin nerede olduğu hakkında biraz araştırma yaptım tabi yine bilindik karışıklıklarla karşı karşıya kaldım diğer bölgelerle uğraş verdiğim gibi göksu dereside beni hayli uğraştırdı. kısacası belgelerde adı geçen göksu internette dolaşan göksu ile uzaktan yakından alakalı değil. bu sadece bulgaristanda bulunan hasköy yakınlarındaki dereden bahsetmiş belgeleri çeviren vatandaşta saolsun oradaki derenin adını göksu koymuş millette burada göksu arıyor bunuda böylece düzeltmiş olduk.
En Önemli Bölge Istranca Dağları
Karadeniz kıyısı boyunca Bulgaristan sınırına doğru uzanan Istranca Dağları volçan hazinesinde en çok adı geçen bölgedir. bu bölgede yer alan bir mağarada volçana ait hazine bulunduğu iddia edilmektedir. dağlarıyla ünlü olan ıstranca en yüksek yeri yaklaşık 1.000 olup bu yükselti Kırklareli ile Demirköy arasında yer alır. ıstranca dağları’nın Edirne tarafına doğru yükseltisi azalır ve lalapaşa ilçesinde bir plato görünümü alır.
Volçanın gerçek doğum yeri hasköy olarak bilinsede bazı tarihçiler doğum yerini Malko Tırnovo yakınlarındaki 3 farklı köy; biri Delieva bugün olmayan köy; ayrıca Malko Tırnovo, ilçesine 5 km doğdu tarafında Tagarev (bugün Vulchanovo) ve Fakia, bunlar en eski tarihsel kayıtlar.
Eşkiya belgelerinde adı geçen vezir köprüsü
Manukyan belgesinde adı geçen vezir tepe (vezir kale) yakınlarında olduğunu düşündüğüm bu meşhur vezir köprüsü muhtemelen belgedeki gibi vezir kalenin güney tarafında. burada birde kuru dere olması lazım.
Vezir tepeden güneye dönersek bir köy bir de vezir köprüsü vede mandıra yerleri görünür. Vezir tepenin poyrazında bir iki dönüm kadar büyüklüğünde bir sazlı göl vardır. Bu gölün ortasında adacık halinde bir kara taşta 2 adet güvercin resmi yaptık. Biri yalaktan su içer, biri içmiş yukarı bakar. Bu taş aslında bir çeşmenin yalak taşıdır. Bu gölün doğu kısmı yarıktır. Bu yarık kanalda 40 adet kaldırım halinde taşlar dizilidir. Bütün taşlarda çeşitli işaretler yapılıdır.
Sarı göl doğu tarafında kayalıklarda bir asker ,yeniçeri askeri kayaya tırmanır vaziyette,elinde silah ,kütüklük belinde, sivri külahlı,yan bakar durumda kayaya tırmanır vaziyette resmedilmiştir. Askerin üzerinde bir yan sarkar vaziyettedir. Sarı gölün bir ayağı harami dereye karışır. Suyun karıştığı yerden biraz aşağıda ana kayaya hark (ark) ile domuzluğu oyularak hargın boyu 12 adımdır.