Merhabalar sayın dostlar ve ustalar.
Ama rüyada ama başka türlü define yeri
öğrenmek için bir dua veya ayet bileniniz varsa paylaşabilirmi ?
Değerli kardeşim sen hiç rüyasında para görüp uyandığın avucu boş uyanan gördünmü. İşte istediğin bu dua yada istihare olayı aynı bunun gibidir. Gördüğünü alamayan, gösterilipte dala geçilenler ve alamadığı içinde kafayı yiyenler var. O yüzden bu yolların en temeli takvadan geçer. Bunun sana en iyi örneğini Hz. Ali Efendimizden örnek vererek anlatayım.
Fakirin biri, bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz. Ali (r.a.)’ye gelir, ihtiyaçlarını arz eder:
– Çoluk çocuk sıkıntı içindeyim, ne olur bana biraz yardımda bulunun, der.
Hz. Ali (r.a.) hemen yerden bir avuç kum alır, üzerine okumaya başlar. Sonra da avucunu açar ki, kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş.
– Al, der fakire. İhtiyacını karşıla!
Fakirin gözleri yerlerinden fırlayacak gibi olur:
– Allah aşkına söyle yâ Emîre’l-mü’minîn! Ne okudun da kum tanecikleri altın oluverdi? der. Hz. Ali (r.a.) anlatır:
– Kur’ân-ı Kerîm, Fâtiha sûresine gizlenmiştir. Bende Kur’an-ı Kerîm’i okudum, yani Fâtiha sûresini okudum bu kumlara.
Bunu öğrenen fakir durur mu? O da bir avuç kum alır ve başlar okumaya. Okur, okur, okur… Ama kumlarda bir değişiklik yoktur. Altın filan olmuyor, aynen duruyor. Tekrar gelir ve İmam Ali kerremallâhü vechehû hazretlerine:
– Ben de okudum, ama birşey değişmiyor; kumlar altın olmuyor, der. Emîrü’l- Mü’mînin Hz. Ali (r.a.) boynunu büker, mahcup bir edâ ile cevap verir:
– Ne yapayım, der. Duâ aynı duâ; ama, okuyan ağız aynı değildir! Duâ tamam; lâkin, okuyanın ihlâsı ve teveccühü tamam değildir!..
İşte bütün mesele buradadır. Okuyanın ihlâsında ve teveccühünde… Aynı duâ; aynı îman, aynı İhlâs ve aynı teveccühle okunacak ki, aynı netice elde edilebilsin. Yoksa kumu altın yapmak gibi bir iksire sahip olabilmek mümkün olmaz.