buna benzer bir olay yaşamışımdır.
çok laf yapmak zorundayım affedersiniz ama ufak detaylar vermeden muhabbet güzel gitmez.neticede burası define sohbeti
üç kişiyiz. Ben, kazıcı. bide yer sahibi.
kazıcı arkadaş çok nazlı "abi yine gazoz kapağı, yine kutu kola açacağı vb" deyip kazmamak için elli çeşit bahane üretiyor. (ama "hadi lan bu grup yakaladık, sonunda iyi bu bişey çıkaracaz, kesin bu iskender, bu sefer cihaz sarı diyor " tarzı cümlelerle biraz gaza yüklendin mi arkadaş şahlanıyor)
yer sahibi; cin, peri, büyü gibi olaylara inanmaz "batıl bunlar hep inanmayın,üç kağıtcı işi bunlar"der.
akşam ezanı okunmuş ortam alacakaranlık.
garret at pro ile çalışıyoruz. makina pro modda.(derinde ses kısık, yüzeyde yada büyük cisim grup yakaladı mı 40cm de bile ses yüksek veriyor)
tarlanın kenarında dere, dereye yakın yerde yan yatmış, yarısı toprakta gömülü sütun parçası var. Yer sahibi "benim çocukluğumdan beri orda. ne çıkarabildik nede traktörle sökebildik" diyor.
ben tarlanın sürülmüş yerlerinde tek tek yapıyorum, arkadaşlar ısrarla sütunun oralara bakalım diyor. pek istekli değilim. çünkü hem çalılık, hem başlık sallaması zor. zaten dere kenarı yamaç. neyse demokratik olarak çoğunluğun dediğine uyup gittik.
başlığı salladım. öyle güzel, öyle berrak sinyal veriyor ki, ses kulaklıktan dışarı dit diit diye duyuluyor. kazıcı fırtına gibi. 30 cm girmiş bile.
sinyal hala veriyor. malzeme çıkmamış. 60 cm ye indik hala malzeme içerde. bizde müthiş heyecan var.
"bu kadar derinde böyle sinyal alıyorsak ya grup yakaladık yada büyük bişey". diye kendi kendime konuşuyorum. ve böyle bir şey ilk yaşıyorum.
neyse biraz daha girdik.ne sinyal var ne birşey. demiri de algılaması için her şey açtım. yok sinyal yok.
çıkan toprağı yayıp defalarca sallıyorum hiç bir şey yok.
en son mal sahibi "bunu söylediğime bile inanamıyorum ama acaba cinlermi kaçırdı?" demesi; beni bu olaydan daha çok şaşırttı.