- Katılım
- 3 Nis 2016
- Mesajlar
- 2,931
- Tepkime puanı
- 3,739
- Puanları
- 23
Beratların verildiği gün
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allah’ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.”
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allah’ım, şayet ismimi saîdler (iyilerin) defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler (kötülerin) defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, “Allah dilediğini siler, yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."[10]
Peki, bizler böylesine önemli bir geceyi nasıl değerlendirmeliyiz?
Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi vardır. Bu konuda Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) olduğunda, gecesinde kalkın ibadet edin, gündüzünde de oruç tutun! Muhakkak ki yüce Allah, o günde dünya semasına iner ve imsak vaktine kadar şöyle der: Affedilmeyi dileyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim. Şunu isteyen yok mu vereyim…”
Bu geceye mahsus belirli bir ibadet yoktur. Gecenin manevi değeri dolayısıyla çokça tövbe ve istiğfarla, namaz, Kur'an tilaveti, zikir ve salâvatla, hayır dualarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehabtır. Kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır.
- Bilhassa mübarek gecelere özel mevlid-i şerif okuması sağlanmalı, mevlidleri saygı ve hûşu içinde dinlemeli, Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’in mübarek ruhuna salât ve selam okumalıyız.
- Mübarek geceler, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından birer büyük fırsattır.
- Öncelikle böyle zamanlarda kulluğumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarımızı ele almalı ve bunları düzeltebilmenin yollarını aramalıyız. Yani hesaba çekilmeden önce burada kendimizi hesaba çekmeliyiz, her gece ve dünyalık işlerin muhasebesini yaptığımız gibi bugünlerde de manevi kazanç ve kayıplarımızın muhasebesi yapmalıyız ki ahiretteki hesabımız kolay olsun.
- Bu mübarek geceyi günahlarımızın affı için bir fırsat bilmeli ve bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Özellikle Müslümanların içinde bulunduğu sıkıntıları düşünerek dua edip Allah’a yalvarmalıyız.
- Eğer kaza namazlarımız varsa bunları kılma yoluna gitmeli, kaza namazımız yoksa bile, çokça nafile namaz kılmaya çalışmalı ve özellikle geceleri iyi değerlendirmeliyiz.
- İmkânımız nispetinde çokça Kur’an okumalıyız.
- Akrabalarla, komşularla ve dostlarımızla olan yakınlığımızı bir kat daha artırmalı ve yapacağımız ziyaretlerle onların gönlünü almalıyız. Onları sohbet meclislerine davet, hayır hasenata teşvik ederek kendilerinin de bu feyzli, bereketli zamanlardan istifade etmelerini sağlamalıyız.
- Etrafımızdaki fakir fukaraya yardım etmeli, imkânımız ölçüsünde sadaka vermeli, fakir öğrencilerin okuması için onların elinden tutmalıyız. Çünkü bu zaman dilimlerinde vereceğimiz sadakalar veya zekâtlar bize kat kat sevap getirecektir. İftar yemeklerine katılmalı, gücümüz nispetinde iftar vermeli, bir yudum su dahi olsa iftar yemeklerine katkıda bulunmalıyız.
Allah Teâlâ, sadatların dua ve bereketiyle böylesine mübarek gecelerden azami derecede istifade etmeyi bizlere nasip etsin inşallah. Âmin.
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allah’ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.”
Bazı mâna büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
"Allah’ım, şayet ismimi saîdler (iyilerin) defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler (kötülerin) defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, “Allah dilediğini siler, yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."[10]
Peki, bizler böylesine önemli bir geceyi nasıl değerlendirmeliyiz?
Bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi vardır. Bu konuda Resul-i Ekrem (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) olduğunda, gecesinde kalkın ibadet edin, gündüzünde de oruç tutun! Muhakkak ki yüce Allah, o günde dünya semasına iner ve imsak vaktine kadar şöyle der: Affedilmeyi dileyen yok mu, affedeyim. Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim. Şifa dileyen yok mu, şifa vereyim. Şunu isteyen yok mu vereyim…”
Bu geceye mahsus belirli bir ibadet yoktur. Gecenin manevi değeri dolayısıyla çokça tövbe ve istiğfarla, namaz, Kur'an tilaveti, zikir ve salâvatla, hayır dualarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehabtır. Kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır.
- Bilhassa mübarek gecelere özel mevlid-i şerif okuması sağlanmalı, mevlidleri saygı ve hûşu içinde dinlemeli, Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’in mübarek ruhuna salât ve selam okumalıyız.
- Mübarek geceler, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşlarıyla günahların silinmesi, yapılan ibadetlere verilen sevabın katlanması bakımından birer büyük fırsattır.
- Öncelikle böyle zamanlarda kulluğumuzu gözden geçirerek, eksik ve hatalarımızı ele almalı ve bunları düzeltebilmenin yollarını aramalıyız. Yani hesaba çekilmeden önce burada kendimizi hesaba çekmeliyiz, her gece ve dünyalık işlerin muhasebesini yaptığımız gibi bugünlerde de manevi kazanç ve kayıplarımızın muhasebesi yapmalıyız ki ahiretteki hesabımız kolay olsun.
- Bu mübarek geceyi günahlarımızın affı için bir fırsat bilmeli ve bol bol tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. Özellikle Müslümanların içinde bulunduğu sıkıntıları düşünerek dua edip Allah’a yalvarmalıyız.
- Eğer kaza namazlarımız varsa bunları kılma yoluna gitmeli, kaza namazımız yoksa bile, çokça nafile namaz kılmaya çalışmalı ve özellikle geceleri iyi değerlendirmeliyiz.
- İmkânımız nispetinde çokça Kur’an okumalıyız.
- Akrabalarla, komşularla ve dostlarımızla olan yakınlığımızı bir kat daha artırmalı ve yapacağımız ziyaretlerle onların gönlünü almalıyız. Onları sohbet meclislerine davet, hayır hasenata teşvik ederek kendilerinin de bu feyzli, bereketli zamanlardan istifade etmelerini sağlamalıyız.
- Etrafımızdaki fakir fukaraya yardım etmeli, imkânımız ölçüsünde sadaka vermeli, fakir öğrencilerin okuması için onların elinden tutmalıyız. Çünkü bu zaman dilimlerinde vereceğimiz sadakalar veya zekâtlar bize kat kat sevap getirecektir. İftar yemeklerine katılmalı, gücümüz nispetinde iftar vermeli, bir yudum su dahi olsa iftar yemeklerine katkıda bulunmalıyız.
Allah Teâlâ, sadatların dua ve bereketiyle böylesine mübarek gecelerden azami derecede istifade etmeyi bizlere nasip etsin inşallah. Âmin.