Yazmayayım dedim.ama dayanamadim

Kafkaslı

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
3 Nis 2016
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
3,654
Puanları
23
Kapatın Okulları Da Dünyaya Huzur Gelsin!

Çocuklarınızı Okullardan Alın, Evlat Olsunlar!

Bir yeriniz ağrıyorsa bu bir nimettir.

Diyor ki ağrıyan yeriniz; "tedbir için son merhaledesin. Müdahalede bulunmaz isen hayatını bile kaybetme riskiyle karşı karşıyasın. Gerekli tedbirleri almadın, bak hastalandım."

Doktor diyor ki "hemen ağrı kesici kullanmalısın." Ağrıyı saklamalısın yani. Bu tavır, hastalığı tedavi etmeye yönelik değildir, amma. İşte bu batının kafasının yaradılışı anlama ve yorumlamasının tezahürüdür. Oysa bizim inancımız hasta olmamanın yollarını arar, önerir. Batı ise durumdan vazife çıkartır. Herkesin haklı, herkesin haksız olduğu durumları yaratır. Buna kaos der ve kaostan beslenir. Mevcudiyeti bizim fitne dediğimiz kaosa bağlıdır. Halbuki fitneyi uyandıran mel'undur. Konuyu açalım. Batı uygarlığının egemen yani hegemon hayat anlayışı başta bilim olmak üzere her konunun da hakimi olmuştur. Bilumum dinler bile kontrolleri altındadır.

Kendi anlayışını da diğer anlayışlara karşı dikte etmiştir. Bu olguyu ise eğitim müesseseleri üzerinden yapmıştır. Başta okullar olmak üzere tektipleştirme mekanizmaları bu hususta devlet erkininde katkı ve zorlamasıyla yeryüzü tanrılarının işlerini kolaylaştırmıştır. Hele ki diğer algı müesseseleri yani eğitimin bir başka ayağını oluşturan informal-yaygın düzen aynı zamanda endüstrileşerek dünyanın en ücra yerindeki insanları da etkilemeyi başarmıştır. Kitaplar, müzik, spor, tv ler, sinema hasılı ne var ne yoksa bütün bunlar insana hakikate çağrı materyalleri değildir.

Aksine nefsini, heva ve hevesini putlaştırmış insanın tanrısallaşma macerasının mecralarıdır. Geleneksel döngü ile çoluk-çocuk sahibi olan bireyler aynı yalanların söylemcisidirler. "Çocuklarımızı okutmalıyız" emziğine sarılmış yetişkinler bilmezler ki yıkılası düzenlerin yılmaz bekçileridirler. De ki okuttun çocuğunu... Doktor oldu diyelim. Tıbbın babasını Hipokrat olarak bildi, Lokman peygamberden, İbn-i Sina'dan habersiz. Ki bilse de artık onun adı Avicienna.

Hastaneler medikal, medicine, hospital. Hızır Acil çoktan ambulance oldu. Bir Azrail kaldı adı değişmedik. Ki onunda elinde tırpan var simsiyah kıyafetler içerisinde beynimize kazınmış resmiyle. Şeker, kolesterol, tansiyon ilaçlarıyla her daim hastayız. Okudu çocuğumuz Hukuk fakültesini...Kul hakkı yazmaz kitaplarda lakin. Belki biraz "kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter" diyen Rousse'nin pozitivizmi dillerdedir, vicdanlarıyla-cüzdanları arasında kalmış bukleli yargıçların. Hangi hukuk? Üstünlerin hukuku elbette! Burada ne gezer hakkın ve hakikatin gölgesi, nerededir yarı çıplak hatunun eşindeki adalet terazisi? Yasama, yargı ve illa ki yürütme! Deki mimar oldu! Betona boğacak o da memleketin diğer okumuş çocuklarının attıkları imzalarıyla berbat ettikleri şehirler gibi, yeni yaşam alanlarını. Site site oyulacak değerlerimiz. Ya da ilahiyat okuyacak. Teoloji yani.

Peygambersiz bir dinin peşine koşacak. Fetvalarının bir fiyatı olacak. Sanat okuyacak, sinema televizyon. Yengesine yan gözle bakan yakışıklı oğlanların suratlarıyla bezeyecek ekranları. 25 milyon öğrencisi olan bir ülkeyiz ya...Hani eğitim pek mühim ya! İktisat okuyacak bereketi, nasipi, kısmeti bilmeden? Hani bir de 25 milyon nüfusumuz 12 yaş altıya. Yani 12 yaşa kadar kıydık zaten çocuklarımıza. Onları Hande Yener şarkılarıyla, Aleyna Tilki'nin ciyaklamalarıyla ninnilendirdik ya. Masalları Hansel Gratel'den. Mickey Mause' dan çizgi filmleri. Kafka'yla dolar ergenlikte kafaları. Markalarla kimliklendirmeye çalışırız çocuklarımızı. Kapatın artık bütün okulları! Okullara göndermeyin çocuklarınızı. Ya da görün artık olan bitenleri de yıkın artık şu kahrolası düzeni! Düzenin müminleri nasıl da sadıklar dinlerine! Biraz beşeriyet! Biraz ideoloji. Her daim nev zuhur putlar! Ülkede basılan kitapların %90 nı tercüme. Kilise kafalı müslüman çocuklar elde etmek muasırlaşma serüvenimiz. Buna çanak tutan aydınlarımız, daha bir karartmaktalar hayatlarımızı. Ellerimizde domuz sosisli sandviçler besmele soslu. Gardiyanlarımız bizden olduğunca sorun yok, mapushanede olduğumuzun farkına varmak ta pek mühim değil. Barby Bebek rol modellerinde yetiştirdiğimiz kızlarımızdan bir de Hz. Fatıma tavrı bekliyoruz ya...

Acınasıdır halimiz bizim. Oğlan internette bilmemne craft oyununa takılmışken Mus'ab Bin Umeyr'den bahsetmiyor musunuz; komiksiniz vesselam. Tanrı Thor cezanızı verecek son pagan olarak. Mutant Müslümanlar; ınınınnnnn...

Haftaya sinemalarda! Bütün gençler Mervelerde; doğum günü partisinde! Mezuniyet törenlerinde... Zina yaşı 12 lerde...

Uyuşturucu kullananlar 9'larda. 9 u 5 geçiyor atam! Sana demedim sarışın! Ah be Sultan Alparslan! Çocukları kendilerine benzetiyor yetişkinler; İMDAAAT! Kapatın artık okulları! Fişini çekin televizyonların. Kitapları yakın! Sinemalara doldurun insanları topluca öldürün! Ah vahşice mi oldu bu çağrım! İyi ama siz ruhlarını çalmıyor musunuz milyonların! Tabi ya ağır ağır öldürün diyecektim. Cargille besleyerek, gdo'lu ürünlerle! Ekmek'ten öte cinayet aleti mi var hem? Beslerken öldürün! Sularla zehirleyin! Sakın ama sakın bütün bunları yaparken üzerinizden kravatınızı çıkarmayın. Takım elbiseli katiller ordusunun neferi olmaktan vazgeçmeyin. Banka hesaplarınız Allah'ın hesabına denk düşer mi bilmem!? Bildiğim tek şey; Allah nurunu tamamlayacaktır, amenna! Biz yine de körler kasabasında aynanın varlığından bahsetmeye devam edeceğiz,
 

Kamhi Leonard

PiSaGoR
Katılım
15 Ağu 2018
Mesajlar
3,860
Tepkime puanı
3,697
Puanları
23
Konum
♨️TATVAN♨️
Kapatın Okulları Da Dünyaya Huzur Gelsin!

Çocuklarınızı Okullardan Alın, Evlat Olsunlar!

Bir yeriniz ağrıyorsa bu bir nimettir.

Diyor ki ağrıyan yeriniz; "tedbir için son merhaledesin. Müdahalede bulunmaz isen hayatını bile kaybetme riskiyle karşı karşıyasın. Gerekli tedbirleri almadın, bak hastalandım."

Doktor diyor ki "hemen ağrı kesici kullanmalısın." Ağrıyı saklamalısın yani. Bu tavır, hastalığı tedavi etmeye yönelik değildir, amma. İşte bu batının kafasının yaradılışı anlama ve yorumlamasının tezahürüdür. Oysa bizim inancımız hasta olmamanın yollarını arar, önerir. Batı ise durumdan vazife çıkartır. Herkesin haklı, herkesin haksız olduğu durumları yaratır. Buna kaos der ve kaostan beslenir. Mevcudiyeti bizim fitne dediğimiz kaosa bağlıdır. Halbuki fitneyi uyandıran mel'undur. Konuyu açalım. Batı uygarlığının egemen yani hegemon hayat anlayışı başta bilim olmak üzere her konunun da hakimi olmuştur. Bilumum dinler bile kontrolleri altındadır.

Kendi anlayışını da diğer anlayışlara karşı dikte etmiştir. Bu olguyu ise eğitim müesseseleri üzerinden yapmıştır. Başta okullar olmak üzere tektipleştirme mekanizmaları bu hususta devlet erkininde katkı ve zorlamasıyla yeryüzü tanrılarının işlerini kolaylaştırmıştır. Hele ki diğer algı müesseseleri yani eğitimin bir başka ayağını oluşturan informal-yaygın düzen aynı zamanda endüstrileşerek dünyanın en ücra yerindeki insanları da etkilemeyi başarmıştır. Kitaplar, müzik, spor, tv ler, sinema hasılı ne var ne yoksa bütün bunlar insana hakikate çağrı materyalleri değildir.

Aksine nefsini, heva ve hevesini putlaştırmış insanın tanrısallaşma macerasının mecralarıdır. Geleneksel döngü ile çoluk-çocuk sahibi olan bireyler aynı yalanların söylemcisidirler. "Çocuklarımızı okutmalıyız" emziğine sarılmış yetişkinler bilmezler ki yıkılası düzenlerin yılmaz bekçileridirler. De ki okuttun çocuğunu... Doktor oldu diyelim. Tıbbın babasını Hipokrat olarak bildi, Lokman peygamberden, İbn-i Sina'dan habersiz. Ki bilse de artık onun adı Avicienna.

Hastaneler medikal, medicine, hospital. Hızır Acil çoktan ambulance oldu. Bir Azrail kaldı adı değişmedik. Ki onunda elinde tırpan var simsiyah kıyafetler içerisinde beynimize kazınmış resmiyle. Şeker, kolesterol, tansiyon ilaçlarıyla her daim hastayız. Okudu çocuğumuz Hukuk fakültesini...Kul hakkı yazmaz kitaplarda lakin. Belki biraz "kişinin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter" diyen Rousse'nin pozitivizmi dillerdedir, vicdanlarıyla-cüzdanları arasında kalmış bukleli yargıçların. Hangi hukuk? Üstünlerin hukuku elbette! Burada ne gezer hakkın ve hakikatin gölgesi, nerededir yarı çıplak hatunun eşindeki adalet terazisi? Yasama, yargı ve illa ki yürütme! Deki mimar oldu! Betona boğacak o da memleketin diğer okumuş çocuklarının attıkları imzalarıyla berbat ettikleri şehirler gibi, yeni yaşam alanlarını. Site site oyulacak değerlerimiz. Ya da ilahiyat okuyacak. Teoloji yani.

Peygambersiz bir dinin peşine koşacak. Fetvalarının bir fiyatı olacak. Sanat okuyacak, sinema televizyon. Yengesine yan gözle bakan yakışıklı oğlanların suratlarıyla bezeyecek ekranları. 25 milyon öğrencisi olan bir ülkeyiz ya...Hani eğitim pek mühim ya! İktisat okuyacak bereketi, nasipi, kısmeti bilmeden? Hani bir de 25 milyon nüfusumuz 12 yaş altıya. Yani 12 yaşa kadar kıydık zaten çocuklarımıza. Onları Hande Yener şarkılarıyla, Aleyna Tilki'nin ciyaklamalarıyla ninnilendirdik ya. Masalları Hansel Gratel'den. Mickey Mause' dan çizgi filmleri. Kafka'yla dolar ergenlikte kafaları. Markalarla kimliklendirmeye çalışırız çocuklarımızı. Kapatın artık bütün okulları! Okullara göndermeyin çocuklarınızı. Ya da görün artık olan bitenleri de yıkın artık şu kahrolası düzeni! Düzenin müminleri nasıl da sadıklar dinlerine! Biraz beşeriyet! Biraz ideoloji. Her daim nev zuhur putlar! Ülkede basılan kitapların %90 nı tercüme. Kilise kafalı müslüman çocuklar elde etmek muasırlaşma serüvenimiz. Buna çanak tutan aydınlarımız, daha bir karartmaktalar hayatlarımızı. Ellerimizde domuz sosisli sandviçler besmele soslu. Gardiyanlarımız bizden olduğunca sorun yok, mapushanede olduğumuzun farkına varmak ta pek mühim değil. Barby Bebek rol modellerinde yetiştirdiğimiz kızlarımızdan bir de Hz. Fatıma tavrı bekliyoruz ya...

Acınasıdır halimiz bizim. Oğlan internette bilmemne craft oyununa takılmışken Mus'ab Bin Umeyr'den bahsetmiyor musunuz; komiksiniz vesselam. Tanrı Thor cezanızı verecek son pagan olarak. Mutant Müslümanlar; ınınınnnnn...

Haftaya sinemalarda! Bütün gençler Mervelerde; doğum günü partisinde! Mezuniyet törenlerinde... Zina yaşı 12 lerde...

Uyuşturucu kullananlar 9'larda. 9 u 5 geçiyor atam! Sana demedim sarışın! Ah be Sultan Alparslan! Çocukları kendilerine benzetiyor yetişkinler; İMDAAAT! Kapatın artık okulları! Fişini çekin televizyonların. Kitapları yakın! Sinemalara doldurun insanları topluca öldürün! Ah vahşice mi oldu bu çağrım! İyi ama siz ruhlarını çalmıyor musunuz milyonların! Tabi ya ağır ağır öldürün diyecektim. Cargille besleyerek, gdo'lu ürünlerle! Ekmek'ten öte cinayet aleti mi var hem? Beslerken öldürün! Sularla zehirleyin! Sakın ama sakın bütün bunları yaparken üzerinizden kravatınızı çıkarmayın. Takım elbiseli katiller ordusunun neferi olmaktan vazgeçmeyin. Banka hesaplarınız Allah'ın hesabına denk düşer mi bilmem!? Bildiğim tek şey; Allah nurunu tamamlayacaktır, amenna! Biz yine de körler kasabasında aynanın varlığından bahsetmeye devam edeceğiz,
her 100 yilda bir Deccal türer bu seferki
avrupalasma özentisi teknolojinin vermiş sunduğu öz guven ssyesinde
cok başarılı bir yayilma yapti
asil Deccalin zemini hiç bu kadar kolay ve çarçabuk atilmadi
Allah somunuzu hayra yorsun ama gidişat hiç ama hiç iyi deyil
500 yillik asirdan bu yana atalarının tapinagina gitmeyi birak
ininden dunyaya yön veren dünyanın sonunu getirecek olan
seytanin hizmetcileri son 9 ayda ininden 12 sefer cikip tapinagini ziyaret etti
ve muslumam ulkesi olarak
seferber olduk tapinagi gün yüzüne çıkardık
bir insanin bir toplumum bir irkin en büyük silahi
en büyük Zaafidir ayrıca ve sonuda yine odur
bizim kutsalimiz dinimiz
gücümüz dinimiz
ama bizi vuran yine dinimiz oldu
bugun israilde her hangi bir Haham gelip önümüzdeki secimlere adayligini koyup
seçim mitinglerinde Eline kurani alip Tekbir dese
bu ulkenin alayi Ardindan koşup Allah Vekber dedi yine diyecek
once biresel sonra toplumsal olarak
tüm ahlaki deyerlerimizi kaybettik basimiz Sagolsun.. vede Geçmiş olsun ...!!!
 

Kamhi Leonard

PiSaGoR
Katılım
15 Ağu 2018
Mesajlar
3,860
Tepkime puanı
3,697
Puanları
23
Konum
♨️TATVAN♨️
GERÇEK ile YALAN

19. yüzyıl efsanesine göre Gerçek ile Yalan bir gün buluşurlar.
Yalan, "Bugün hava çok güzel” diyerek doğruyu söyler.
Gerçek, onun etrafına bakar ve gözlerini gökyüzüne kaldırır.
Gün gerçekten çok güzeldir.
Bir kuyunun önüne gelene kadar birlikte çok güzel zaman geçirirler.
Yalan,
"Su çok güzel, birlikte banyo yapalım!"
diyerek yine doğruyu söyler.

Gerçek, bir kez daha şüpheci bir şekilde suya dokunur, su gerçekten çok güzeldir.
Soyunur ve yüzmeye başlarlar.

Yalan, bir anda sudan çıkar,
Gerçek'in kıyafetlerini giyerek kaçar ve kayıplara karışır.

Gerçek, kızgın bir şekilde kuyudan çıkar,
çıplak bir vaziyette
Yalan'ı bulmak ve kıyafetlerini geri almak için her yeri arar,
gitmedik yer bırakmaz.
Bir türlü Yalan'ı bulamaz ve artık umudunu yitirir, aramaktan vazgeçer.

Böylece dünyada Çıplak bir şekilde Gerçek'i görenler onu hor görür
ve ona öfkeyle bakarlar...

Zavallı Gerçek kuyuya geri döner
ve sonsuza dek ortadan kaybolur.

O zamandan beri Yalan,
dünyanın her yerinde
Gerçek gibi giyinmiş ve içimizde yaşamaktadır.

Dünya ise hiç bir şekilde çıplak Gerçek'i görmek istememektedir....
Sonuç olarak bu durumdan herkesin vicdanı rahatsa, bu kadar kalbi kim kırdı ?
KamhiLeonard
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
emegine yuregine saglik ustam.rahmetli erbakan hocam bu durum icin mucadele edecekti.biz 1600 lere kqdar superguc yenilmez armadaydik evrupa kediyle seytanla kadini tartisiyordu.nezamanki bilimde geriledik onlar gecti cokus basladi
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
o zamanlar din adamlari ayni zamanda bilim adami idi uzay rasathaneleri matematik tipta liderdiler simdi vaazdan sonra 5 kavnozbal 100 tl yanmaz jefen cente goturen terlik satiyor. sakiz cignemek orucu bozarmi dayiz 1.levelde takildik yani
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
1. si Allahin indirdigiyle hukmedecegiz.2.si ehliyet liyakat sahibi adil nesil yetistirecegiz.3.su devler gibi eserler birakmak icin arilar karincalar gibi calisip uretecegiz gidamizi savunmamuzi kullandiklarimizi.herseyden ote cennetin ortasindayiz kiymetini bilmiyoruz.yalnizca balikcilikla sirtimiz yere gelmez dusunun gerisini.
 

gizemli 34

Bilgili Üye
Katılım
13 Ocak 2015
Mesajlar
263
Tepkime puanı
253
Puanları
9
İstediğin kadar kendince doğru olanı anlat karşıdaki anlamak istediği kadarını doğru olarak algılar. Kısaca herkesin doğrusu kendine doğrudur
 

Kafkaslı

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
3 Nis 2016
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
3,654
Puanları
23
İstediğin kadar kendince doğru olanı anlat karşıdaki anlamak istediği kadarını doğru olarak algılar. Kısaca herkesin doğrusu kendine doğrudur
Herkezin doğrusu kendine olsa idi hakikat asla olmazdi
Herkezin doğru bildiği dorumu sence kurbanim
 

Zemin bozuk

Bilgili Üye
Katılım
11 Nis 2022
Mesajlar
277
Tepkime puanı
186
Puanları
7
Hocam rabbim evlatlarımızı ve dahi ümmet-i Muhammed s.a.v. muhafaza eylesin bizler yaşamıyoruz hakkin emirlerini , bizlersöylemiyoruz hakkin kelamini rabbim bizleri emri uzerine yasamayi peygamber efendimiz s.a.v. sünnet-i seniyyeyi tatbik etmeyi ve tahkike ermeyi ve dahi evlatlarımızı bu düzen üzre yetistirmeyi cümlemize nasib eylesin insaellah
 
Üst