kazama
İnanıyorsan denemeye değer !
Bu yazı “Asla Affetmem” Diyenler İçin…
Lise öğretmeni derste öğrencilerine şöyle der: “Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!” Ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.
Öğretmen: “Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun!”
Bazı öğrenciler torbalarına 3’er-5’er tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen: “Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okulda hep yanınızda olacaklar.” Öğrenciler bu duruma çok şaşırırlar ama öğretmenleri söylemiştir bir kere, öğretmen hepsinden teker teker söz alır ve hepsi öğretmenlerinin dediğini yapacaklarına söz verirler.
Aradan bir hafta geçer. Hocaları sınıfa girer girmez, öğrenciler şikayete başlarlar: “Hocam, bu ağır torbayı her yere taşımak çok zor. Hocam, patatesler kokmaya başladı. İnsanlar tuhaf bakıyorlar, hem sıkıldık hem yorulduk. Böyle yaşanmaz, daha nereye kadar bu poşetleri taşıyacağız. Ne zaman bitecek bu çile?”
Öğretmen: “Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdakine bir iyilik olarak düşünüyoruz.
Ama aslında affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir. Affetmek ve unutmak karşı tarafa verebileceğimiz en iyi cezadır. Bunu asla unutmayın ve sizi üzen kişileri affetmeyi öğrenin. Onlardan kurtulmanın en iyi yolu budur.
Lise öğretmeni derste öğrencilerine şöyle der: “Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!” Ertesi sabah hepsinin sıralarının üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır.
Öğretmen: “Şimdi, bugüne kadar affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun!”
Bazı öğrenciler torbalarına 3’er-5’er tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur.
Öğretmen: “Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okulda hep yanınızda olacaklar.” Öğrenciler bu duruma çok şaşırırlar ama öğretmenleri söylemiştir bir kere, öğretmen hepsinden teker teker söz alır ve hepsi öğretmenlerinin dediğini yapacaklarına söz verirler.
Aradan bir hafta geçer. Hocaları sınıfa girer girmez, öğrenciler şikayete başlarlar: “Hocam, bu ağır torbayı her yere taşımak çok zor. Hocam, patatesler kokmaya başladı. İnsanlar tuhaf bakıyorlar, hem sıkıldık hem yorulduk. Böyle yaşanmaz, daha nereye kadar bu poşetleri taşıyacağız. Ne zaman bitecek bu çile?”
Öğretmen: “Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdakine bir iyilik olarak düşünüyoruz.
Ama aslında affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir. Affetmek ve unutmak karşı tarafa verebileceğimiz en iyi cezadır. Bunu asla unutmayın ve sizi üzen kişileri affetmeyi öğrenin. Onlardan kurtulmanın en iyi yolu budur.