90'lı yıllarda bunlarla çok ticareti oldu insanlarımızın kapıların açık olduğu dönemde.
Gelelim hikayemize;
Veresiye çalışırdı bizim patron çok güvenirdi kendilerine
,malı sattıktan sonra bir aya kadar gelip parayı tıkır tıkır sayardılar bizim patrona tekrar veresiyesini alıp ülkelerine dönerlerdi bizim ermenilerimiz
Bayağa bir zaman yürüdü iş, patron köşe olmuştu,işleri büyüdü ticaret haneside büyüdü çok seviyordu ermeni müşterilerini, onlardan çoookkk memnundu,
Ta ki bunlardan haber alınamayana kadar!
Gelen yok giden yok aradan uzun zaman geçti, bir kaçının 7/24 saat arayıp ulaştığı sabit bir yurt dışı telefon numarası vardı patronda oda kapalı artık şimdi
Patron bunalıma girdi ödemeler,çekler vs geldi olan parasını verdi, tam takır kuru bakır kaldı, epey koydu patrona bu iş Erivanda yaşadıklarını biliyordu oraya gidip parayı alıp geleceğim diyordu kafaya takmıştı, bunu duyan şehir esnafıda sıraya girmiş hazır gitmişken benim parayıda al getir diyorlardı patrona, meğer bütün esnafa çakmış bunlar
Patron gitmiş ermenistana tabi ki üçün birini almış kimisi batak kimisi kaçak kimisini hiç bulamamış, gidip gelirkende yedirdiği rüşvetinde haddi hesabı yok...
Neyse...Benim askerlik geldi.Askere gittim bitti döndüm geldim başka bir işe başladım, eski patrona çaktırmadan bir uğrayayım dedim, adam saçlar gitmiş bembeyaz, çökmüş, işyeri küçülmüş kendide bitmiş ensesinde boza pişmiş vs..
O yüzden kimse kanmasın inanmasın bunlara ben ticaret tarafından başımdan geçen küçük bir anıyı anlattım, bu sektörde neler olur kimbilir....!Kimse kanmasın bu gregolara..
Ermeni de miş, muş, mış, yaptı, yapacak, oldu, olacak....Aman ha kendinize gelin, olmadı bir cimik atın kendinize ayılın...Ayık olun....Ayık gezin...
En çok bizim patron çok severdi ermeni müşterilerini