Eskiden, insanların değerli eşyalarla gömülmesi birçok kültürde yaygındı, ancak bu mezarlar zamanla yağmacılar tarafından hedef alınırdı. Özellikle antik Mısır, Mezopotamya, Çin, Yunan ve Roma gibi medeniyetlerde, mezarlara değerli eşya koyma geleneği, ölümden sonra yaşam inancı ve ölen kişinin statüsünü yansıtma amacıyla yapılırdı.
Ancak mezarlarda saklanan değerli eşyalar, hırsızlar ve yağmacılar için cazip hale gelirdi. Bu yüzden pek çok mezar zaman içinde soyulmuştur. Örneğin, Antik Mısır’da firavun mezarları genellikle zengin hazineler içerirdi, ancak çoğu, daha sonraki dönemlerde mezar soyguncuları tarafından talan edilmiştir. Bugün bile arkeologların bulduğu pek çok antik mezar, daha önce soyulmuş halde bulunur.
Bazı uygarlıklar bu yağmaları önlemek için mezarları gizlemeye çalışmış ya da kompleks koruma sistemleri geliştirmiştir. Örneğin, Mısır'daki Krallar Vadisi’ndeki mezarlar, bu tür hırsızlıkları önlemek için dağların içine oyulmuştur. Buna rağmen çoğu mezar yine de hırsızlıktan kurtulamamıştır. Ancak ünlü firavun Tutankhamun’un mezarı bir istisna olarak neredeyse hiç soyulmadan kalabilmiştir, çünkü yüzyıllarca kaybolmuş ve 20. yüzyıla kadar keşfedilememiştir.
Bu durum, tarih boyunca insan doğasının ve ekonomik ihtiyaçların, ahlaki veya dini yasaklardan daha ağır bastığını da gösteriyor.