hz.musa a.s ve hz hızır a.s buyrun.

murattırosso

Hakimiyet ALLAH 'cc'dır.
Süper Moderatör
Katılım
8 Mar 2013
Mesajlar
1,056
Tepkime puanı
1,111
Puanları
17
Bismillahirrahmanirrahim



18/64 Musa: "İstediğimiz zaten buydu." dedi. Hemen geldikleri yoldan izleri üzerinde geri döndüler.

18/65 Bu arada ikisi -katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz ve kendisine ilim öğrettiğimiz- kullardan birini buldular.

18/66 Musa ona: "Sana öğretileni bana hayra götüren bir bilgi olarak öğretmen için peşinden gelebilir miyim?" dedi.

18/67 O dedi ki: "Sen doğrusu benim yaptıklarıma dayanamazsın."

18/68 "Bilgice kavrayamadığın bir şeye nasıl dayanabilirsin?"

18/69 Musa: "İnşallah sabrettiğimi göreceksin, sana hiçbir işte baş kaldırmayacağım." dedi.

18/70 O da: "O halde, bana uyacaksan, ben sana anlatmadıkça herhangi bir şey hakkında bana soru sormayacaksın." dedi.

18/71 Bunun üzerine kalkıp gittiler; sonunda bir gemiye bindiklerinde, o gemiyi deliverdi; Musa: "Gemiyi içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu şaşılacak bir şey yaptın." dedi.

18/72 Musa'ya: "Ben sana yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi?" dedi.

18/73 Musa: "Unuttuğum için bana çıkışma, gücümün yetmediği bir şeyden beni sorumlu tutma." dedi.

18/74 Yine gittiler; sonunda bir erkek çocuğa rastladılar, o hemen onu öldürdü. Musa: "Bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Doğrusu pek kötü bir şey yaptın." dedi.

18/75 O: "Ben sana, yaptığım işlere dayanamazsın demedim mi? dedi.

18/76 Musa: "Bundan sonra sana bir şey sorarsam bana arkadaş olma, o zaman benim tarafımdan mazur sayılırsın." dedi.

18/77 Yine yola koyuldular; sonunda vardıkları bir kasaba halkından yiyecek istediler. Kasaba halkı, bu ikisini misafir etmek istemedi. İkisi, şehrin içinde yıkılmağa yüz tutan bir duvar gördüler, Musa'nın arkadaşı onu doğrultuverdi; Musa: "Dileseydin buna karşılık bir ücret alabilirdin." dedi.

18/78 O şöyle söyledi: "İşte bu, seninle benim ayrılmamamızı gerektiriyor; dayanamadığın işlerin yorumunu sana anlatacağım"

18/79 "Gemi, denizde çalışan birkaç yoksula aitti; onu kusurlu kılmak istedim, çünkü peşinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı."

18/80 "Oğlana gelince; onun ana babası inanmış kimselerdi, çocuğun onları azdırmasından ve inkara sürüklemesinden korkmuştuk.

18/81 "İstedik ki Rableri o çocuktan daha temiz ve onlara daha çok merhamet eden birini

versin ."

18/82 "Duvar ise, şehirde iki yetim erkek çocuğa aitti. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı; babaları da iyi bir kişiydi. Rabbin onların ergenlik çağına ulaşmasına ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarmalarını istedi. Ben bunları kendiliğimden yapmadım. İşte dayanamadığın işlerin içyüzleri budur."



Olayın özeti: Hz Hızır ve Hz. Musa, kendilerine kötü davranan bir halkın kasabasına geliyorlar. Halktan kimse bu yolculara yiyecek bile vermiyor. Bu durum karşısında oradan uzaklaşıp gidecekleri yerde, Hz. Hızır, sanki o kasabaya iyilik olsun diye orada bir duvarı tamir ediyor. Hz. Musa da buna şaşırıyor. Ancak Hz. Hızır'ın amacı kasabaya iyilik yapmak değildir. Yıkılmak üzere olan o duvarın altında bir define vardır. Duvar yıkılırsa define ortaya çıkacak ve o kötü kasabalıların eline geçecektir. O defineyi iyi bir adam gömmüştür, fakat daha sonra vefat etmiştir. Bu adam arkasında iki tane küçük çocuk bırakmıştır. Yüce Allah'ın muradı defineyi korumak ve kötü kasabalılara vermemektir. Ta ki iki çocuk büyüyecek, seneler sonra delikanlı olacaklardır ve o zaman Yüce Allah bir sebep yaratacak ve o iki çoçuğun geçmiş zamanda babaları tarafından gömülmüş defineyi çıkarmalarını sağlayacaktır.



Bu olaydan şu dersleri çıkarırız:

1- Yeraltında defineler var ve Yüce Allah çok önceden bu defineleri kime vereceğini tespit ediyor.

2- Definenin vaktinden evvel ortaya çıkması Yüce Allah tarafından önleniyor.

3- Yüce Allah defineyi hak edenin eline veriyor. Hak etmeyene vermiyor.

4- Yüce Allah defineyi rahmet ettiği kişiye veriyor.

5- "Allah'ın her işinde bir hayır vardır"



Allah Kur'an'ı Kerim'de kendini "Hayrürrazikin" "Rızık verenlerin en hayırlısı" olarak tanımlamıştır. Rızkı ve rızkın bir çeşidi olan "defineyi" de Allah'tan istemek gerekir. Bu arada define bulmak için cinlerden medet umanları da doğru yola davet ediyoruz. Cinlerle uğraşmaktan vaz geçsinler. "Şeytan da cinlerdendir." İnsanlar Allah taraftarı veya Şeytan taraftarı diye ikiye ayrılır. Allah taraftarı olalım ve Allah'ın Fatiha suresinde bize söylettirdiği: "İyyake nabüdün ve iyyake nestain" = "Sadece sana kulluk eder ve sadece senden yardım dileriz" vazifesini yerine getirelim. Cinlerden yardım istemek yanlıştır. Definenin yerini cinler söylemez. Yüce Allah dilerse bir sebep yaratır ve sizi oraya götürür. Define ararken cinlerden korkulmaz, tek korkulacak varlık Allah'tır. O Kur'an-ı Kerim'de Ben'den korkun dedi. Yüce Allah dilemezse de kimsenin başına bir musibet gelmez.
 

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,648
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
Bu yazın ile bizi bitirdin bee ustaa tamam haklısın ama tüm büyüsünü bozdun define işinin şimdi 50.sene dağda bayırda gezip bişey bulamayan adama nassı anlatcan budurumu
 

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,648
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
murattırosso üstad böyle bir bağ kurmasan iyiydi çünkü insanların elinden umudunu alırsan hiçbirşey leri kalmaz.. Haklısın ama bide bu açıdan bak büyük değerli kazılarda sponsor arkeo kazı başk.aracı koleksiyon er antik acı müzayede buna dahili Bi daha düşün kardeşim bu bağ kurman dinen doğru ama pratikte öyle olmuyor
 

mayhem

Co Admin
Co Admin
Katılım
18 Eki 2015
Mesajlar
5,765
Tepkime puanı
5,326
Puanları
24
Aklınıza gelen Güzel Şeyleri Duaya Dökün . Bakarsınız Yol Olur Niyet olur Ve Nasip Olur .Hallolur Hz Mevlana .
 

bozoklu

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
15 Ağu 2017
Mesajlar
2,508
Tepkime puanı
1,871
Puanları
23
Konum
Ankara
@Mal bulanındır uğraşmadan da bilemezsin sana kısmet mi değil mi. umudunu yitirmeyeceksin. Emek olmadan yemek olmaz.
 

Börükan Tatar

Aktif Üye
Katılım
13 Eyl 2018
Mesajlar
145
Tepkime puanı
20
Puanları
0
Konum
Altaylar
Umut kalacağına emek kalsın.
Armut piş, ağzıma düş olmaz.
Önce çalışmak, çabalamak..
 

BulursamKader25

Yaptigim Yorumlar; Resmi Kazilar İcin Gecerlidir.
Katılım
27 Ocak 2016
Mesajlar
6,666
Tepkime puanı
9,204
Puanları
24
Guzel bir yazi olmus, tebrik ederim kardasim.

Meselenin ozu riziktir.
Ve rizik Kader-i Mutlak olan 3 hususdan birisidir. ( Digeri Ecel, digeri de evlenilecek kisidir)
Rizik olarak takdim edilen seyi elde etmek 2 yoldan mumkundur.
1-Helal yoldan
2-Haram yoldan
İste burada cuzi irade devreye girer.
Kisi helal veya harami kendi secer.
Asl olan helal yolu secmektir.
Define de helal yoldur.
Bu nedenle define bulundugunda muhakkak zekati verilmelidir.
Define bu ayetlerin isiginda, bir nasip isidir.
 

szihoprenic

Bilgili Üye
Katılım
30 Eyl 2018
Mesajlar
427
Tepkime puanı
37
Puanları
5
Muhakkak ki rızkı veren Hûda 'dır ama buda demek değildir ki emeksiz nasip olsun.
Necm suresi 39-40-41 soyle buyurur:

(39-41) İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra da çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir.
 

murattırosso

Hakimiyet ALLAH 'cc'dır.
Süper Moderatör
Katılım
8 Mar 2013
Mesajlar
1,056
Tepkime puanı
1,111
Puanları
17
Verilen 5 dersden 4.sıradaki yanlış ustalarım. Şöyle ki : ALLAH cc dünyada herkese, ahirette sadece müslümanlara RAHMET edecek. Yani dünyada ALLAH cc herkese, dünyadan isteyene veriyor. Mülk ALLAH cc ındır. Kolay gelsin ustalarım.
 
Üst