Bu kıssada anlatılmak istenen konu;
Sizin hayır gördüğünüzde şer, şer gördüğünüzde hayır vardır. Birşey kişinin kısmetiyse onundur ve o kısmet onu bekler onun ayağına gelmez. Kısmetini kişi kendisi arar. Eğer o kişinin kısmetinde yoksa gözünün önünde olsa nafile.
Size bizzat köyümde yaşanmış bir hayat hikayesini anlatayım.
Rahmetli dedem ve baannem daha çocukken Ermenilerin ve rumların aynı bölgede yasadiklarini anlatirlardı. Ermenilerin varlıklı rumların ise gariban ve sefil bir hayat surduklerin bahsederdi. Yiyecek ekmekleri olmaz bizden ekmek dilenirlerdi derdi. Tecrit'ten sonra bölgeden uzaklaştırılan Ermeniler ve rumların yerine müslüman halka yer yurt verilmiş hepsi evlerini kendileri inşa etmişler hatta ermenilerden ve rumlardan kalma bazı evleri yıkarak tekrardan inşa etmişler. Yıkık eski bir evin yerine ev yapmak isteyen bir muhterem. Evin duvarini indirmek için balyozu vurduğu vakit duvardaki delikten altın bosalmaya başlıyor o heyecanla elendi gecen cuvalı deliğe tutarak akan paraları doldurup kimseye yakalanmadan kaçma hesabiyla ana yola firliyor. Şehirlerarası bir tir bu vatandaşa bir carpiyor çuval bir yere adam bir yere. Tır şoförü iniyor bakiyor ki çuval dolu atiyor arabaya devam. Diyeceğim o ki nasip değilse o tir da ilerde şarampole yuvarlanmistir. Olsun ama herşeyin hayırlısı olsun. Yola cikarken bile Yarabbi ver demiyecegiz. Hayırlısıysa olsun diyeceğiz.