Kirilan işaretler !

S:W:A:T

Editör
Katılım
11 Mar 2017
Mesajlar
863
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Konum
İtaly
KIRILAN İŞARETLER :

Define arama işiyle uğraşan kişilerin başvurduğu yollardan birisi ve belki de bazıları için en önemlisi doğadaki işaretlerdir. Yeraltına ya da kayalık alanlara bırakılan yaşan yerlerinin , mezarların ve gömülerin ulaşım yollarından birisidir işaretler.

Arkeolojik alanda 'sembol' in ingilizcesi 'symbol' olarak nitelendirilen , define işiyle uğraşanların dilinde ise ''işaret'' olarak bilinen şeyler esasen bir alfabedir. Okunmasıyla pek çok çözüm elde edilen yazılardır. Yine arkeolojinin bir dalı olan 'Epigrafi' günümüz diliyle ' yazıt bilim ' bu işin bilimsel alandaki akademik yönüdür.

Epigrafi alanındaki verilen derslerde geçmiş uygarlıkların ifade tarzları , gömü teknikleri , mezar ve yaşam kültürleri ile alakalı olan işaretleme sistemleri olabildiğince anlatılmaktadır. Bu bilgiler ışığında kendi alanında çalışmalar yürüten arkeologlar da , geçmiş dönem insanlarının doğaya bıraktıkları bu sembollerle çoğu kez şüphe duyulan , aranan veya duyumu alınan noktalara ulaşım sağlamaktadır. Dolayısıyla işin akademik ve bilimsel yönünde olan insanlar da bu motiflerden yararlanmakta , işaretlerin rehberliğinde hedef noktalarına ulaşma gayreti sürdürmektedir.
Definecilikle uğraşan insanlar da bir bakıma kendilerini ilgilendiren bu alanda ve işaretlerin rehberliğinde aradıkları hedef noktaları bulabilmek için gayret sarf ederler. Ama bu ikinci guruptaki insanların büyün bildikleri şey kulaktan dolma ve söylentiye dayalı bilgilerdir. Böyle olduğu içinde çoğu kez doğaya bırakılmış olan işaretlerin hemen altını ya da sağını - solunu kazıp netice almaya çalışırlar.

Oysaki çok büyük bir ihtimalle hiçbir ''İlk İşaret '' in altında define bulunması mümkün değildir. İstisna olarak şunu belirtelim ki ; asıl gömüsü define olmayıp mezar benzeri tarihsel bir kültürü ifade eden gömütler bu anlatımın dışındadır. Ama aranılan şey bir define gömüsü ise bunun için söylediğimiz şey doğrudur ve bizden çok daha kurnaz olan eski zaman insanları hiçbir şekilde yaptıkları ilk işaretin altına para koymazlar. Doğadaki herhangi bir işaret şayet paraya yani defineye delalet ediyorsa o talebi mevcut define ile bırakılan işaret arasında çok büyük bir ihtimalle belli bir mesafe vardır. Yaşanan kültürleri ve ilgili zamandaki insanların genel kafa yapılarını belli bir oranda tahlil edebilmiş uzman nişancılar , görülen bir işarete dayalı olarak hiçbir alet ve cihaz kullanmadan ve çok az bir yanılma ile bu malzemeyi bulabilirler. Örneğin bir tabanca ya da bir yılan ya da bir civcivli tavuk belli bir definenin yerini simgeler. Uzman kişi bunlar veya bunlara benzer bir işareti gördüğü zaman emanetin ne kadar derinde bulunduğunu yüksek bir tahminle bilebilir .

Burada önemli olan uzman kişinin bilgi ve tecrübeleri olduğu kadar , incelenip sonuç alınacak olan işaretin bozulmadan duruyor olmasıdır. Örneğin ; bir yerde tabanca resminden bahsedilerek define ihtimali üzerinde durulur. İşareti gelip söyleyen kişi gördüğünü yada bildiğini anlatır. Ancak çoğu zaman da şöyle ifadelerle karşılaşırız.

_'Ben görmüştüm , ama tekrar gidip defalarca kere aramama rağmen şimdi bulamıyorum.'
_'Ben görmüştüm. Ama şimdi kırılmış.'
_'Ben görmedim ama bizim Şaban ya da bizim birader görmüş. Şimdi kırık
_'İşaret işte tam buradaydı,biz kırdık.'

İşte bu şekilde tahribat ve yok edilmezlere maruz kalan işaretlerin , uzman dahi olsa bakan kişiye söyleyebileceği hiçbir şey yoktur. Dolayısıyla malzemeyi bulmak olabildiğince zorlaşmış hatta imkansız hale gelmiştir.
Böyle durumlarda başvurulabilecek tek yol işareti gören kişinin anlatımı ve ortaya koyacağı bilgilerdir. Ancak şu var ki ; zaten işaretin dilinden anlamayan kişinin kendisi görmüş ve kırmış olsa dahi kırıp döktüğü işarete dair söyleyebileceği çok şeyi olamaz. Bu mümkün değildir.

Şöyle bir örnekle bunu anlatabiliriz. Bazen bize bir kişi gelir ve bulunduğu bölgede kayalık bir alanda 'Nal ' işareti gördüğünü söyler. Gerçekten definecilikte bu sembol çok önemlidir. İki ayrı yere aynı sembolün çizilmiş olması gerekir. Bunların birisi bir at ayağına gelecek şekilde bire bir ölçüde diğeri ise daha küçük olmasıdır. Ayrıca nal üzerine motiflenmiş çivi izleri ve bunların sayısı önem arz eder.
Gelen vatandaş bu konularda bile kendisine soru yöneltilince hatırlamak adına bocalayabilir. Hele hele ikinci nal işaretinden belki hiç haberi bile yoktur. Nal yönünün hangi tarafa baktığını ya da nalın hemen yanı başında nohut kadar bir oyma ya da kabartmanın - şayet varsa- farkında bile değildir. Bakın bu anlattıklarımız gerçek bir nal ile ilgili soracağımız veya dikkat edeceğimiz konuların sadece bir kısmıdır.
Kaldı ki görülen işaretin gerçekten nal olup olmadığı da meçhuldür. Zira nala benzeyen iki ayrı bir motif definecilerin pek çoğunun hiç bilmediği bir semboldür.

Ekli dosyayı görüntüle 152056
A B C D
:Şekil (a) ve (b) de görülen motifler naldır.


Ekli dosyayı görüntüle 152057

Nal işaretleri
Şekil (c) tamamen bir mağara veya tünel girişinin sembolüdür.

Ekli dosyayı görüntüle 152058

(Şekil:C)
Şekil (d) ise yunan alfabesinin son harfi olan omega olup definecilikte çoğu zaman altın veya büyük bir kıymet anlamında kullanılmıştır.


Ekli dosyayı görüntüle 152059(Şekil: d )
İşte bu noktada kırılmış olan işaretle ilgili bir soru sorulduğunda bu sembollerin anlamını bilmeyen kişi eğer birde onu kırdıysa artık gerçek anlamda tarifini asla yapamayacaktır. Bu durumda işaret okuyacak uzman kişinin yapacağı ve söyleyeceği çok şey kalmamış demektir.
İşaretleri çoğu zaman başkaları görüp mala sahiplenmesin diye insanlar kırmaktadır. Bazen de arazi sahipleri mekanlarında sıkça defineci ziyaretlerinden sıkıldıkları için kırmaktadırlar. Bir başka ilgi çekici durum da özellikle köy ve kasabalarda yaşayan vatandaşlarımız tesadüfen de olsa bir ören yerinde bulduğu sütun veya düzgün kesimli bir taşı yerinden alıp evine bahçesine götürmekte ve duvar taşı olarak kullanmaktadır. Eğer taşın şekli kafasına veya duvara uygun gelmiyorsa ona istediği biçimi verebilmek için yontmakta ve kırmaktadır. Her halükarda yapılan bu tür işler asla doğru değildir. Böyle olduğu zaman ne işareti görüp kırana , nede bir başkasına asla fayda getirmeyecektir.

Bu konuda birde şunu söylemekte fayda görüyoruz: Anadolu'nun pek çok yerinde ataları ikamet etmiş olup Türk milletine ihanetten sonra sürgün yaşayan bir kısım azınlık yabancıların yine atalarına ait paraların yerlerinin bulunmaması için topraklarımızdaki işaretleri kırdıkları bilinen bir gerçektir. Bazen de bu yabancı kişiler para ile içimizden adam satın alıp arazideki para ve gömü sembollerini tahrip ettirmektedirler. Bunlara yapılacak böyle bir hizmet toprakta yatan şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Oysaki o yabancı insanlar uygun zamanı bulduklarında bizzat gelip bizim arayıp ta bulamadığımız gömüleri tabiri caizse göbeklerini kaşıya kaşıya çıkaracaklardır. Bu noktada Türk insanının daha bir mukaddesatçı ve milliyetçi duygularla meselenin vahametine uygun davranarak işbirliği ve fikir birliği içinde hareket etmesi milletimizin ve insanlığın top yekun değerleri için kaçınılmazdır.

Ekli dosyayı görüntüle 152060​
 

Koray Kor

Admin
Administrator
Katılım
9 May 2017
Mesajlar
567
Tepkime puanı
951
Puanları
11
demek işaretleri kıran definecide varmış ilk defa duydum, onlar bizim siteye gelirlerse onlara kapı açmayız çünkü yaptıkları affedilmez :177:
 
Üst