- Katılım
- 24 Eyl 2013
- Mesajlar
- 2,125
- Tepkime puanı
- 3,025
- Puanları
- 23
Jandarmadan tarihi eser operasyonu
1979 da Bahçeli de 1 hafta misafir kaldım. Dut ağacının altında yaptığımız kahvaltıları, yufka ekmeğini, beyaz kiraz reçelini hala unutamadım. Birde bizim pazarlardan beğenerek satın aldığımız elmaları orada ineklerine yedirdiklerini görünce şok oldum. Orada yediğim elmaların kokusunu başka biryerde de alamadım. O zamanlar siyaset yüzünden çatışmalar varmış. Teksas gibiydi, hergün silah seslerini dinleyerek uyuyorduk.Tacın çakma olma olasılığı yüksek diye düşünüyorum çünkü tac ile alakalı başka bir buluntu yok. Tek tek ile tac bulunmaz ve hadi tacı buldun nerde bunun küpesi, broşu, iğnesi vs... bilmiyorum ama akla mantığa pek uygun değil, hadi yanlarındakileri elden çıkardın ve kala kala bir tac kaldı elinde, burda kafama yatmayan şeyler var. Ha Niğde kemerhisar ve bahçeli kasabası namı değer nickimin Apollonius un doğum yeri ve çoğu kişi yükünü tuttu ama bu kadar acemisine ilk defa rastladım ve yanlış hatırlamıyorsam @Kafkaslı ustam da buralar da zamanın da çok at koşturmuştu
Soldaki nokta makro simplex +Cihazlar nedir merak ettim? Henüz cihaz deneyiyim ve çubuk kullanımım yok. 2 yıldır işaret çözümleme ve saha videoları izliyorum bir tek. Merak işte iş görecek cihazım olursa 2-3 yerim var incelemeye tabi olan
Her açıdan çok güzel özetlemişsiniz ve adeta bir paragrafta hem yaşananları hem ortamı o kadar güzel anlatmışsınız ki sanki kendi şehrimi sizin gözünüzden görüp yaşadım Bayram ağbi. Ak kiraz reçelimiz gerçekten tadılmaya değer bir varlığımızdır şimdiler de pek kalmamış olsa da çünkü ak kiraz ağacının ömrü kısa oluyor, kendi bahçemizdeki çok sağlıklı olan ak kiraz ağacı sanırım on sene falan dayanabildi ve dediğiniz gibi o yıllar da kemerhisar da sokak çatışmaları vardı alt sağcı mahalle ile üst solcu mahalle arasında, aynı köyün insanları birbirine kalaşnikofla ateş açıyordu köşe başlarında, dediğiniz gibi hey gidi günler heyyy... ama özlediğiniz lezzetleri tekrar tadabilmeniz için sizi inşallah misafir etmek isterim ve gurur duyarım.1979 da Bahçeli de 1 hafta misafir kaldım. Dut ağacının altında yaptığımız kahvaltıları, yufka ekmeğini, beyaz kiraz reçelini hala unutamadım. Birde bizim pazarlardan beğenerek satın aldığımız elmaları orada ineklerine yedirdiklerini görünce şok oldum. Orada yediğim elmaların kokusunu başka biryerde de alamadım. O zamanlar siyaset yüzünden çatışmalar varmış. Teksas gibiydi, hergün silah seslerini dinleyerek uyuyorduk.
Hey gidi günler heyyyy. )
Nasip olursa gelirim kardaşım inşallah.Her açıdan çok güzel özetlemişsiniz ve adeta bir paragrafta hem yaşananları hem ortamı o kadar güzel anlatmışsınız ki sanki kendi şehrimi sizin gözünüzden görüp yaşadım Bayram ağbi. Ak kiraz reçelimiz gerçekten tadılmaya değer bir varlığımızdır şimdiler de pek kalmamış olsa da çünkü ak kiraz ağacının ömrü kısa oluyor, kendi bahçemizdeki çok sağlıklı olan ak kiraz ağacı sanırım on sene falan dayanabildi ve dediğiniz gibi o yıllar da kemerhisar da sokak çatışmaları vardı alt sağcı mahalle ile üst solcu mahalle arasında, aynı köyün insanları birbirine kalaşnikofla ateş açıyordu köşe başlarında, dediğiniz gibi hey gidi günler heyyy... ama özlediğiniz lezzetleri tekrar tadabilmeniz için sizi inşallah misafir etmek isterim ve gurur duyarım.
Nasip, ne güzel kelime. İnşallah nasip olur.Nasip olursa gelirim kardaşım inşallah.
eritip dökmüş olmasınlarGözyaşı şişeleri ve kandiller falan olmadığına göre mezar işi değil tek tek sanırım ama mezar değilse tacı nerden buldular acaba?