okumaktan zarar gelmez belki biyerde faydalanirsin

 

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,650
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
Arzu eden ilave bilgi gorsel katkisi sunabilir.......
Sosyal medyadaki video yutibir vsvs bilgi kirliligini izleyip gaza gelip burda yukselenler icin bu konuyu açmak hasıl oldu.. Ermeni rum gömüsünee. giderken kulaklarımız. Küpe olsun..

Öncelikle Ermenilerdeki üçlemenin temel amacı nedir. Nerden gelir , Neden üçgeni tercih etmişler neden küpleri 3 kısıma bölmüşler. Bunların ana sebebine bakalım.

Hz İsa'nın doğumundan sonra 250-400 yıllar arasında Ermeniler kurdukları medeniyetlerinde Hristiyanlığı benimsediler. Bu yıllar arasında Roma medeniyetine katıldılar. Onlarla iç içe yaşadılar. bilinen inciller aslinda 52 adettir. bu 52 adet incil hz. isayi farkli farkli anlatir. bu kadar kaynak kitaplarin hristiyanligi farkli yorumlamasi dini acidan karmasikliklara ve bir anlamdada basi bozukluga sebeb oldugu icin bizans imparatoru bu gidisata son vermek icin iste bildigimiz iznik konseyini toplar. konseye bizans imparatorlugunun her kosesinden dina adamlarini, o zamanki psikoposlari bir araya getirip hristiyanligin bi devlet dini olmasi yonunde talimatlar verip, konseyin bu yonde bu 52 incil arasinda bir ayristirmaya gitmesini ister. konseyde uzun bir aradan sonra simdiki bildigimiz incili olusturur. gunumuz incilde yer alan 4 kitap ki bu kitaplar, matta, lukas, yuhanna ve paulusun yazdigi kitaplardir
BABA-OGUL-KUTSAL RUH

Bu üçlemeye biz (trinitas) diyoruz.

İşte Ermenilerde uzun yıllar zarfında değişmeyen nadir özelliklerden biriside bu üçlemeyi kullanmaları. Mezarlarda , gömülerde neden Alicengiz oyunları gibi oyunları oynadıklarının ssebevbi bu üçleme ile ilişkilendirilebilir.Ancak mezarlarda hediye gömme geleneği Hz İsa ile son bulmasına rağmen ermeniler , Mezarlarının yanında hediyelernide gömmüşlerdir.

Bize Lazım olan kısım.Son 250-300 yıllık ve 1950 lere kadar gelen kısım.
Ölü gömme geleneklerinde kayaya oyulan mezarlar. Odalı geçiş yaparak ilerleyen Kaya mezarları , Zemin altı mezarlar vardır. Şunu unutmayalımki. Eğer bir ermeni Mezarı ile ilgileniyorsanız kesinlikle Arazide haç işareti bulunur. Arazide haç işareti yoksa eğer , bu zaten fakir bir mezardır ve zemin altı olup Mezarın kendisine oyulmuş şekilde haç işareti ile karşılaşılır.Olmazsa olmazlardan biriside üçgendir. Bu karşımıza yontulmuş olarak , kabartma olarak , veya traşlı olarak çıkabilir. Bir örnek verecek olursak aşağıdaki resimde üçgen yontulmuş taşın hemen önü Güneybatıya bakan bir Ermeni mezarı olup 150 cm kadar derinlikten önce ortası delikli 15x15x15 cm çapında taş çıkmış. 180 cm derinlikte ise yaklaşık 40cm-40cm şeklinde eşit kollu haç çıkmıştır.

Yani Demekki Ermeni bölgesi olduğunu düşündüğümüz bir arazide geziyoruz. Baktık bu şekilde yontulmuş bir kaya var. Hemen üstüne çıkıyoruz pusula tutuyoruz ve günaybatı yönü nereyi gösteriyorsa. Kafası o kısımdan başlayacak şekilde mezarı hemen önünden veriyor.

Pekala Bu Ermeniler. Kayaya oyulan mezarları ne için ve nereye yaparlar? Yaparken Dikkat ettikleri hususlar nelerdir? Bu konuyu açıklayacak olursak bu tür mezarlar Elit kesimden insanlar yada Yüksek Statülü insanlar için yapılır. Zemine doğru Genişleyen kayalar tercih edilir. Ermeni kaya mezarlarında özellikle Köşeli olan ve Derine indikçe genişleyen kayalar tercih edilir. Yani üstten baktığımızda L şeklini andırır Ermenilere ait kaya mezarları. Tabi hepsi öyle değildir. Genellkle Yarısı toprakta Yarısı yeryüzünde olmalıdır. Ve Özellikle Kanal(drenaj) dikkat edilmelidir. Ermeni kaya mezarlarında kayanın Bir kısmı açıkta kaldığı için özellikle Mezarın kapısına su gitmemesi , Kapıyı belli etmemesi için , Mezarı sudan korumak için Kanal sistemi uygulanmıştır.. Birçok örneği olmasına rağmen. Bunlardan biriside kutu mezarlardır. Yani Tamamı yeryüzünde gözüken mezar yapmaya müsait kayara yontularak yapılan mezarlarda vardır. Bu tip mezarlarda anlamak için. Genellikle kare yada , yuvarlak şekilde sunak tam olarak mezarın tek ve net habercisidir..

Peki Bu Ermeniler Mağarada Mezar yapmışlarmıdır? Evet bir örneğiyle karşılaştım. Bölgenin ermenilere ait olduğunu bildiğim ve ermeni mezarlarının çok olduğu bir bölgede. Dereye bakan bir mağara Girişinde gördüğüm. Çift üçgen göz şeklinde yapılmış.Üçgenin net olanı mağara içini göstermekteydi. İçerisinde geçişli 2 oda ve aşağıdaki resimde gösterilen yerde gömü üstü toprakla kapatılmıştır. Demekki Karşımıza bir mağara girişinde 2 üçgen göz çıkarsa. mağara içerisinde eğimli yoldan geçilip ilk araya girilir ve 3 e bölünen odada en soldaki odaya girilerek üzeri toprakla örtülü olan bu kısmı boşaltıp gömüye ulaşılır.


Peki Ermenilerin 3 lemeler ile ilgili sakladığı küpler ? Ne şekilde olur. Nerelere Saklanır? neden üçleme kullanılır.? bunu açıklayacak olursak.

Küpleri bölerek saklarlar çünkü. Hz isa'dan gelen inançla korunacağını düşünerek. Bunları Küp'ün birini (BABA) ikincisini (Oğul) üçüncüsü (Kutsal Ruh) adına korunduğunu düşünürler. Ve Tek olarak saklanılan paraları ise.Tanrının Hangisini üstün görerek fazlayı ona vereceğine inanılır. Ermeni küpleri genellikle kiremitten yapılan kapaklarla kapatılır.

Ermenilerin Küpte Sikke saklamaları ile ilgili saklayış biçimleri ;
33 Sikke + 33 sikke + 33 sikke + 1 sikke + 1 sikke =
33 er tane para bulunan sikkeler üçgen yapacak şekilde araziye saklanır. 1 sikke Çeşme arkasında traşlı üçgen kayaya koyulup üstü sıvanır. Bu üçgen kayanın sivri ucu yönünde yaklaşık 11 adım kadar yürüyerek ilk küpe 1.5 m ila 2 metre de ulaşılır. Diğer 1 sikke. Çeşmeye V yapacak şekilde duran Çaprazında bulunan tepelik kayalık bölgede Yerden yüksek traşlı kayaya koyulur. üstü sıvanır. Ve bulunan ek işarete göre hareket edilerek 11 ile 33 adım ilersinde 2. Küpe ulaşılır. Bulunan 2 küpten sonra Bir matematik işlemi gibi bu 2 küp arasındaki mesafeyi birleştirerek bu ermeni çeşmesinden V yaptığını görür ve Üçgen haline getirerek 3. küpe ulaşılır.

Genellikle düz arazilerde saklanır. Ermeni küpleri 80 , 1.50 , 180 , 2.10 gibi derinliklerden çıkar.Tarlalardan çıkması ise. Eskiden ağaç olan o bölgede ağaçlarla ilgili üçleme kurularak ağaç diplerine saklanmasından kaynaklanmaktadır. Bir ermeni bölgesinde Yaşlı bir ağaç , altıgen çivi çakılı ağaç görürseniz. Öncelikle 5 metre batısı , güneyinde boşluk bakılmalı. Daha sonra ağaca 30 metre güneyde yada doğu-batı tarafında Yer altına doğru taş aranlamalıdır. Taşın arka yüzeyinde işaret olur.

Diğer para saklama Stilleri ise

101+1 Sikke
33+1 sikke
11+11+11 altın sikke + 1 sikke ( her köşesi 11 cm uzunluğunda olan üçgen. Orta noktasında baş parmak kadar kabartma yuvarlak Küpü Verir)
Vs. şekillerde tekli sayılar olacak şekilde saklanır.
Saygılarımla arz ederim.. Bolnasipler
 

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,650
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
urartularla hayali akrabalıkları olduğu için kaya mezarlarıda çok olmasada urartular gibi yapmışlardır.
Onu bahsetmisti ustam kendilerine sahte gecmis arayislarinda soyduklari urartulari atalari bellemisler turkiyedeki sayili antikaci muzayedecilerin basi olan ermeni gecen hafta reklamini yapti 1447 adet kiracimdan corona virus icin kira almadim dedi eskidji firmasininda sahibi bu zaati muhterem
 

vakko

Çok sevipte Taptığımız Başlara Taç Yaptığımız....
Katılım
29 Nis 2015
Mesajlar
2,306
Tepkime puanı
7,313
Puanları
23
Onu bahsetmisti ustam kendilerine sahte gecmis arayislarinda soyduklari urartulari atalari bellemisler turkiyedeki sayili antikaci muzayedecilerin basi olan ermeni gecen hafta reklamini yapti 1447 adet kiracimdan corona virus icin kira almadim dedi eskidji firmasininda sahibi bu zaati muhterem
eski kazıcılardan ?⛏
 

leon

Aktif Üye
Katılım
20 Ağu 2018
Mesajlar
123
Tepkime puanı
160
Puanları
7
urartularla hayali akrabalıkları olduğu için kaya mezarlarıda çok olmasada urartular gibi yapmışlardır.
Akrabalıkları, Urartu mezarlarına yaptıkları akbabalıktan öteye gitmez.

1. Argişti, 2700 yıl sonra böyle bir toplumun çıkıp, kendilerinden prim yaparak, hazıra çökeceğini bilseydi, Erivan'ı kurmazdı, Ağrı'dan öte gitmezdi.
 

vakko

Çok sevipte Taptığımız Başlara Taç Yaptığımız....
Katılım
29 Nis 2015
Mesajlar
2,306
Tepkime puanı
7,313
Puanları
23
Akrabalıkları, Urartu mezarlarına yaptıkları akbabalıktan öteye gitmez.

1. Argişti, 2700 yıl sonra böyle bir toplumun çıkıp, kendilerinden prim yaparak, hazıra çökeceğini bilseydi, Erivan'ı kurmazdı, Ağrı'dan öte gitmezdi.
ilave

Ermeni adına ilk defa M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen Pers Kralı Darius’un kitabelerinde rastlanır. Ve asıl ilginç olan nokta şudur ki, Ermeniler kendilerine hiçbir zaman “Ermeni” dememişler, bilakis kendilerini “Haiklar” olarak adlandırmışlardır.

Ermeni adı, Ermeniler tarafından sonradan benimsenmiş olup, bu isim aslında coğrafi bir bölgeye işaret etmektedir. Bu bölge, Doğu Anadolu Bölgesi’dir. Çünkü M.Ö. 3. Binyıla ait Akkad çivi yazılı belgelerinde de Doğu Anadolu bölgesine “Armanu” yada “Armenia” denilmekteydi.

Demek oluyor ki, Ermenilerin bu bölgeye gelmesinden yaklaşık 1600 yıl önce de Doğu Anadolu Bölgesi “Armenia” adıyla anılıyordu.

İşte Pers Kralı Darius, hakimiyeti altında
bulunan batıdan göçmen olarak gelen bu yabancılara “Armenia Bölgesinde oturanlar” anlamına gelen “Ermeniler” ismini vermişti.

Şu hususu da özellikle belirtmek isteriz ki, Ermenilerin, adı geçen bölgede kendilerinden önce oturan Urartularla da herhangi bir akrabalıkları söz konusu değildir.

Çünkü Urartuların dili Asyanik kökenli olduğu halde,
Ermenilerin dili Hint-Avrupai dillerdendir.

Ermeniler, M.Ö. 8. yüzyılda vuku bulan Trak göçleri neticesinde Anadolu’ya gelmişler
ve iki asır göçebe bir hayat yaşadıktan sonra, Urartu Devletinin yıkılmasını fırsat bilerek gelip onların
topraklarına yerleşmişlerdi.

O halde Ermenilerin Anadolu’daki tarihleri M.Ö. 6. yüzyıldan daha geriye gitmemektedir. Halbuki, çivi yazılı metinlerden öğrenildiğine göre Türkler, M.Ö. 3. Binyılın sonlarından itibaren Anadolu’da mevcutturlar ve. Anadolu’nun kaderinde önemli roller oynamışlardır.

Ermeniler, Pers İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Büyük İskender’in daha sonra sırasıyla Selevkosların, Romalıların, Bizanslıların,Selçuklu Türklerinin ve nihayet sonunda Osmanlı Türklerinin egemenliğinde
yaşamışlardır.

Ermeniler, Anadolu’da yaşadıkları uzun zaman içerisinde hiçbir zaman bağımsız olamamışlar, mütemadiyen himaye altında yaşamışlar ve karşılığında da vergi ödemişlerdir.​
 

leon

Aktif Üye
Katılım
20 Ağu 2018
Mesajlar
123
Tepkime puanı
160
Puanları
7


ilave

Ermeni adına ilk defa M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen Pers Kralı Darius’un kitabelerinde rastlanır. Ve asıl ilginç olan nokta şudur ki, Ermeniler kendilerine hiçbir zaman “Ermeni” dememişler, bilakis kendilerini “Haiklar” olarak adlandırmışlardır.

Ermeni adı, Ermeniler tarafından sonradan benimsenmiş olup, bu isim aslında coğrafi bir bölgeye işaret etmektedir. Bu bölge, Doğu Anadolu Bölgesi’dir. Çünkü M.Ö. 3. Binyıla ait Akkad çivi yazılı belgelerinde de Doğu Anadolu bölgesine “Armanu” yada “Armenia” denilmekteydi.

Demek oluyor ki, Ermenilerin bu bölgeye gelmesinden yaklaşık 1600 yıl önce de Doğu Anadolu Bölgesi “Armenia” adıyla anılıyordu.

İşte Pers Kralı Darius, hakimiyeti altında
bulunan batıdan göçmen olarak gelen bu yabancılara “Armenia Bölgesinde oturanlar” anlamına gelen “Ermeniler” ismini vermişti.

Şu hususu da özellikle belirtmek isteriz ki, Ermenilerin, adı geçen bölgede kendilerinden önce oturan Urartularla da herhangi bir akrabalıkları söz konusu değildir.

Çünkü Urartuların dili Asyanik kökenli olduğu halde,
Ermenilerin dili Hint-Avrupai dillerdendir.

Ermeniler, M.Ö. 8. yüzyılda vuku bulan Trak göçleri neticesinde Anadolu’ya gelmişler
ve iki asır göçebe bir hayat yaşadıktan sonra, Urartu Devletinin yıkılmasını fırsat bilerek gelip onların
topraklarına yerleşmişlerdi.

O halde Ermenilerin Anadolu’daki tarihleri M.Ö. 6. yüzyıldan daha geriye gitmemektedir. Halbuki, çivi yazılı metinlerden öğrenildiğine göre Türkler, M.Ö. 3. Binyılın sonlarından itibaren Anadolu’da mevcutturlar ve. Anadolu’nun kaderinde önemli roller oynamışlardır.

Ermeniler, Pers İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Büyük İskender’in daha sonra sırasıyla Selevkosların, Romalıların, Bizanslıların,Selçuklu Türklerinin ve nihayet sonunda Osmanlı Türklerinin egemenliğinde
yaşamışlardır.

Ermeniler, Anadolu’da yaşadıkları uzun zaman içerisinde hiçbir zaman bağımsız olamamışlar, mütemadiyen himaye altında yaşamışlar ve karşılığında da vergi ödemişlerdir.​
Hazır da bekliyormuşsun, üstad :)))
 

leon

Aktif Üye
Katılım
20 Ağu 2018
Mesajlar
123
Tepkime puanı
160
Puanları
7
Siz yazınca sitede eski açtığım konuda vardı oradan aldım
Var ol.

Urartu demişken, geçenlerde yabancı bir sayfada denk geldiğim bir güzellik.

İşçiliğe bak, sol koldaki bilezik detayı, parmaklar için atılan çizikler felan, muazzam.

Kod olmamış, linkini veriyorum.

 
Üst