odin
Editör
- Katılım
- 26 Tem 2014
- Mesajlar
- 712
- Tepkime puanı
- 356
- Puanları
- 9
Osmanlı Armasının Hikayesi:
Kırım Savaşı diye bilinen Osmanlı-Rus savaşında Rusların Osmanlıyı istila edip Akdeniz'e ulaşmasından rahatsız olan Britanya ve Fransa, Osmanlı'nın yanında savaşa girmişti. Fransızlar tam teçhizatlı 30.000, Britanya'da 27.000 asker destek gösterip Rusya'yı yenmeyi başarmıştık.
Fransa ve Britanya sayesinde Osmanlı yıkılmaktan kurtulunca aramızda tatlı bir dostuk havası esiverdi. 1856’da imzalanan Paris Antlaşması ile de bu yardımın karşılığı olarak Fransa ve Britanya bazı imtiyazlar kazandılar.
Fransa impaartorlu Napolyon tarafından, Osmanlı sultanı I. Abdülmecid’e, Fransa’nın verdiği en yüksek nişan olan lejyon (Légion d’honneur) nişanını verir.
Fransa’nın bu jesti yapınca Britanya Kraliçesi Victoria’ya "yahu Fransızlar uyanıklık yaptı bizde bir nişan verelim diyip harekete geçerler. Victoria Sultan I. Abdülmecid için bir “Dizbağı” (fedakarlık) nişanı hazırlatmıştır.
Ancak nişanı vermek için harekete geçtiğinde bir sorunla karşılaşır. Nişanı ilk defa hazırlayan ve dağıtmaya başlayan İngiltere kralı III. Edward’ın 1348 yılında koyduğu bir kural vardır.
Bu kurala göre, “dizbağı” nişanı verilen kişi veya devletin armasının, Windsor Sarayı’nda bulunan Saint George Kilisesi’ne asılması gerekmektedir. Ancak Osmanlı’nın böyle bir arması bulunmamaktadır.
Fransa’dan geri kalmak istemeyen Victoria, Prens Charles Young’ı İstanbul’a göndererek Osmanlı için bir arma çalışması yapmasını ister. Young bir çalışma hazırlar ve Sultan’a sunulur ve sultan bu çalışmayı beğenir.
Beğenilen çalışma arma haline getirilir ve Saint George Kilisesi’ne asılarak dizbağı nişanı Sultan’a gönderilir. Bu arma, sonradan tahta geçen II. Abdülhamit tarafından 17 Nisan 1882’de devletin resmi arması olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Bilmeyenler için arma'nın hikayesi budur. Britanya (ingiltere) hediye etmese Armamız da olmayacaktı.