Şimdi Sıra Mağaralarda, Tuzaklara Dikkat

 

Hoplit

Bilgili Üye
Katılım
1 Ağu 2017
Mesajlar
203
Tepkime puanı
427
Puanları
9
Okadar yazdık çizdik aslında yüklerin aslı mağaralardadır. şimdi sıra mağaralarda. hadı bakalım.

KORSAN MAĞARASI

Yıl bin yediyüz kırk iki ( 1742 ) Kasım ayında yedi yüz seksen kişilik bir birliğim Vasilevski nin kumandasında ansızın İskenderiye den çıka geldi. Bol miktarda nevale almışlardı, Vasilevski nin yanında Baltınar lı kara yılan tahta bacak ahmak batrian Edremitli kör soryan Adriyatikli defrian bir araya gelmişlerdi. Üç parça gemide doksan ton ağırlığında nevale kıymeti bariz tıka basa doluydu. Birleşik arap emirliklerinin ve krallarının Osmanlı devletine hediye olarak göndermiş oldukları hazineleri bir araya toplamışlardı. Oldukça büyük korsan yapısı bir mağaranın önünde gemileri demirlediler. Onları oldukça sevinçli karşıladık o akşam ateş yaktırdım. Balık ve şarap içtik başlarından geçenleri anlattılar bize. Doğru söylemek gerekirse bir an adamlarımla gurur duydum.

Ertesi sabah erken saatlerde malı toplam bin iki yüz adamla mağaraya taşımaya başladık. Aralık ayının ilk yarısı hala üç gemiden müteşekkil malı mağaraya taşımakla meşgulüz aralık ayının son günleri. Bitkin ve uykusuz bir şekilde malı çekmeye ve ebedi istiraatgahına yerleştiriyoruz çalışma bitkinlik vermeye başlamıştı. Yıl atladı bin yedi yüz kırk üç ocak ayının ilk birkaç günü malı çektik Petrovun bana söylemesi seksen gün çalışmıştık. Ama sonuç memnuniyet verici idi. Osmanlı zor günler yaşamaya başlamıştı. Malları taşıdıktan sonra geriye boş gemiler kalmıştı onların icabına bakmanın zamanı idi. Gemileri ayrı ayrı bir eşkenar üçgen biçiminde denizin en derin olduğu bölgede batırdık burası tamamen kuzeye cepelidir. Müstakiliyeti ilelebet payidar olacaktır.

Mağaranın ağzı onsekiz adım yüksekliğinde on bir adım genişliğinde dir. Bir yelkenlinin rahatça girebileceği konumdadır. İçeride ise bir delikten yüz otuz bir merdivenle yukarı çıkarız buradan bir odaya gireriz. Beş yüz elli oktav ebadında kos kocaman bir oda ve tıka basa doludur. Manzarası ise muhteşemdi. Bu yolu kapattık açması fevkalade zordur. Girmek için odanın kenarından kapısı olup horasanla sıvalıdır. Bu bana göre oldukça kolaydır. Yalnız yukarıdan yirmi bir kulaç sarkmak gerekir. Bir çekiç ve murçla kırıp girilebilir. Bu işin marifeti neticesinde kumandanlarıma muazzam bir ziyafet verdim.

Korsan mağarası Kurudere üzerinde denize 3km mesafede kayaların dirsek yerinde nöbet deliği bulunan tahmini 2 km uzunluğu içeren bir mağaradır. Bu mağra oldukça ilginç ve bir bir o kadarda esrarlıdır. İç kısmı oldukça yüksek yalnız çok virajlı bir giriştüneli var. 500 m sonra su kanalı görüntüsü ile karşıkarşıya kalıyorsunuz.Umut yitirmeye lüzüm yok. Aynen yatıp iç kısımlara doğru o esrarlı kısmı görmeye sürünüyorsunuz 10 m kadar. Ayağa kalktığınızda hemen tavan dikkatinizi çekiyor. Nedeni şu, tavan kubbe şeklinde olup tahmini 2.5 m yüksekte bir delik görülür. Girişten bu bölüme kadar size büyük yarasalar eşlik edeceklerdir. Bu kısıma gelindiğinde tüm yarasalar bu büyük deliğin içinde kaybolup geri kalan kısmı onlarsız gezmenize adeta izin veriyorlar. Buraya kadar herşey iyi ve ilginç.

Yalnız bundan sonra, yani kubbeli yerden tünelin devamına ulaşmak için tekrar su kanalı görüntülü dar girişe doğru sürünmeye devam ediyorsunuz. 3 adım sonra yine ayağa kalkıp devam edebiliniyor. Burdan ötesini inanın çok anlatmak isterdim,ancak arkadaşımla tam bu yerde karşımıza çıkan bir yaratığın bize o an yaşatmış olduğu korku bu yere 2.5 yıldır terk etmemize yeterli olmuştur. Yaratık hakkında tarif vermek istemiyorum, söyleyebileceğim tek şey, yaratık çok devasal büyüklükte olmasıydı.

KILIÇLI MAĞARA

Bu mağaramıza giderken yeşil akan bir su görürsünüz. Kılıçlı mağaramızın girişi dardır girilmesi halinde sürünmek zorunda kalınır. Büyük mahzene geldiğinizde ağzınızda biriken tükürüğü yutmakta zorlanacaksın. Gerek kapı ağzındaki gördüğün gerekse ilerde karşında gördüğün manzara iliklerine kadar kas katı kesilmene neden olacaktır. Bana göre en muhteşem anım ve en büyük çalışmalarımdan biridir burası. İçeriye girebilmen halinde göreceğin çok şey var. Kılıçlı mağaramın civarında piliçli tavuk dediğimiz bir tavuk beş adet yavrusundan ibaret olup kabartma olarak değerli adamım olan slançev tarafından yapılmıştır. Bunların bulunması halinde bilinmeli ki burası benim birinci bölgemdir. Piliçli tavuğumu bulursanız Muaffak olmamanız için hiçbir sebep yoktur. Ana tavuktan yetmiş metre kuzeye yürüdüm simsiyah bir kayada sadece tek bir karayılan resmi gördüm. Ağzı şimale bakıyor boyu ise yirmi yedi cm dır.

Şimdi kayanın önünden güneşe doğru yirmi yedi kulaç sayarsam yer oturtulmuş tahmini yetmiş ya da seksen kilo ağırlığında çentikli bir taş görürüm. Bu taşı devirip kırk elli cm kadar kazarsanız horasanlı bir çukur ile karşılaşırsınız. İçi boştur aman siz siz olup yanılmayın tam ortasında bir işaret var. Bu işaretin anlamını çok düşünmeden ben seçtim. Uğraşın bir keski ile bir çekiç kullanarak işareti kır. Alacağının top yek ün sayısı sadece yetmiş iki parçadır. Bu kadarını bulan gerisini de bulacaktır muhakkak. İşte bu bölgemizin adı kılıçlı mağara, veya çifte kılıçlı mağaradır. Büyücüm ve kâhinim ,sevgili papaz mişigın iki adet her biri tam yüz sek sen okka çeken platin iki kılıcı derince deresi, yahut camik mevkiinde dar ve sarp vahşi bir çatak içinde bulunan derin, ama dar mağarama getirdi. Reçko petroviç üç parmak kalınlığında, paslanmaz krom çelik yayları kılıçlara vurguladı, yayların altında ise iki ağırlık boşluğa sallandırıldı, her biri her biri yüz otuz beş okka çeker. Onlar davetsiz misafirlerimi karşılamaya hazırdı artık. Eee bana ait bir hazineyi almak pek kolay olmasa gerek, karşılığını muhakkak alırlar. Katiyen kimse içeri girme şansına sahip değildir, lakin günlüğüme sahip olan hariç. Ama hiçbir bilgisi olmayan, bin bir kere lanet getirir. Aslında benim yaptığım işlemler pekte o kadar zor değildir. Ama yaptıklarımı çözecek kişi benden çok daha zeki olmalı.

Mağaramın önüne gelindiğinde kılıçlar çalışmaya başlar. Belirtmekte olduğum sahaya ayak basmamak gerekmektedir. Mağaramın sağından, ve yahut solundan muvaffak olmak lazım. Taşları çıkartacak olursak yaylar boşalır, kılıçların görevi biter, zararsız hale gelirler. Kılıçlı mağaramın üstünde kabartma olarak işlenmiş kılıç resimleri vardır. Sağ salim içeriye girecek olursak, sağ ve sol cihetlerde muhtelif ebatlarda put resimleri görürsünüz. Mağaramın ağzından yüz yirmi iki adım içerde yedi adet yol olduğunu görebiliriz. Bu yolların hepsi bir birine bağlantılı olup, son derece komplekslidir. Yolların başlarını ve sonlarını asla getiremezsiniz. Lakin yedinci yol gerçek olup hazinemize gider. İçerde bir maymun elinde muz yer konumda resim edilmiştir. Muzun ortasında bir adet Bizans altını mevcuttur. Bu maymundan tam olarak, yetmiş bir adım ilerde, karşımıza son derece kalın, bir demir kapı gelir. Anahtarı üzerinde bıraktım, bu meyanda benim yüzümü çok merek ediyorsan, benimle tanışmak istiyorsan, anahtarı sağa doğru çevir. Anında fırlayıp seni vuracak olan ok benimle tanışmanı sağlayacaktır. Yani seni öldürecektir. İçerde Helenistik çağa ait bronz heykeller ve de silahlar buradadır. Hepsi tahmini on beş ton ağırlığındadır. Bunun dışında mahzenimin , sağ ve sol duvar kısımlarında, birer salkım üzüm resimleri ile, iki adet Atinalı askerin kabartma şekilleri şaheserce resim edilmiştir. İçerisi loş karanlıktır.

KARADAĞ ( KARATEPE )

Baş değirmen in izahında bahsi geçen kuru kulak deresi nin, sol tarafındaki içine üç basamakla çıkılan mağaranın yan tarafından, ince kaldırımlı bir yol geçmektedir. Mağara ile bu kaldırımlı yolun çevresinde, belirli aralıklarla dikmiş olduğumuz on iki adet siyah taş bulunmakta dır. Mağaranın dış kısmında ana kayaya muhteşem bir çalışma neticesinde ortaya çıkarttığımız, dört delikli kopanımız mevcuttur. Bu kopana nın çevresinde, yine ana kayaya oyma olarak işlenmiş bir kama resmi aynen görülecek konumdadır. Günlüğümde çok bahsetmiş olduğum Ceneviz kalemizde bu civardadır. Ne aradığınızı bilmeniz durumunda gözünüzden kaçmayacaktır. Kale ile ince yolun yakınındaki küçük dere içinde, aynen yine ana kaya üzerinde bir sofra resmi mevcuttur. Bu sofra resminin çevresinde, yine dikili taşlarımız vardır. Bunların sayısı ise dört adettir. Sonuç itibarı ile bütün bu izahatın tamamı aynı zamanda kara dağın (Karatepe) açık tarifidir. Bu meyanda üç tepelerde vaz geçilmez önem taşımaktadır.

Yani Ceneviz kale, üç basamaklı mağara, ve üç tepeler. Kara dağın ve yahut ta kara tepe nin, zirve çevresinde boyun noktalarında bulunan, ana kayada yine oyma tarz da bir geyik resmi ile, omzunda bakraç olan bir kadın, eli silahlı ayakları dokalı, adete zirveye tırmanmakta olan bir erkek resmi var. Ceneviz kaleden kudret kale yolu günlüğümü içermektedir.

KEMİKLİ MAĞARA

Bu mağaranın içindeki kemik ve kül yığınları altından demir ızgaralardan ikinci kata inilir. İkinci katın duvarları, hayvan kemikleri ile sıvalıdır, birinci katın sağ duvarının üstünde doksan okka kantar resmi vardır, bu kantarın otuz santim horasanı delindiğinde on sekiz bin okka cubuk altın vardır. Burasını ararken çok dikkatli olmak lazım, altınların altında kalma ihtimali vardır. Bu mağaranın tam ortasında, doksan okka çeken kantarın ikincisi vardır. Bu kantardan dokuz basamakla alt mahzene inilir, mahzende bir masa vardır, bu masada bir fincan içinde yirmi okka elmas vardır, bu masanın altını biz hiç açmadık fakat kılavuzludur, masanın altında on sekiz ton yığma halindedir etrafında kırk adet generallerin cesetleri vardır. TİMORYANE benim kapattığım son mağaradır.

Buradan tam sekiz saat kuzeye EMİNE REİS BURNU yanındaki doktor mikayi kaptanla beraber yelkenliye binip bir süre için buradan ayrıldım.

İSLİ MAĞARA

Sene miladi bin sekiz yüz otuz dört ( 1834 ) kemikli mağaradan yol ikiye ayrılır, sola gideni uçuruma sağa gideni hayvan barınak odalarına gider. Kemikli mağaranın önünde az bir düzlük vardır buradan yukarıda yamaç bir yerde İSLİ MAĞARA adında bir mağara vardır. Bu mağara tahtalı seyran köyüne yakındır, isli mağaranın çok muntazam bir bacası vardır, içi de çok geniş tir burada bir çok insan yaktığımız için her tarafı is içindedir. Bu mağaranın tam orta yerinde horasan ile kapalı bir yer vardır, buradan beş basamakla mahzene inilir. Bu mahzende üst üste konmuş tam otuz dört kazan paramız bulunmaktadır, kazanların her biri dokuz yüz okkadır, mahzende ayrıca çok miktarda silah ve eşya vardır.

İsli mağaranın içerisine doğru gidildikçe ileride yol ikiye ayrılır, sol taraftaki yol son derece tehlikelidir, şelaleden gelen kapının yolu oradaki mahzene girer. Biz bu kapıdan girmedik, öncü kılavuzluk yapan hocamızın çığlık sesini duyduk, buranın esrarını çözemedik. Sağ yol insan ve hayvan barınacak yere gider, mağaradan çıktıktan sonra mağarayı geçip dereyi yukarı takiben çıkarsak eski taş döşeli bir yol göreceğiz. Bu yol tahtalı seyran köyüne gider, bu yoldan giderken tek gözlü bir köprü görüp geçeriz. İleride yol yine ikiye ayrılır, sağ yol tahtacı köyüne gider, bu yolun sağında bir saatli taş görüp geçeriz, daha ileride yol tekrar ikiye ayrılır, bu yolun tam çatağında bir mezar vardır. Bu mezarın etrafında yanık meşe ağaçlarından çakılmış kazıklar vardır, bu mezarda çolak MANOLUN kolu kesilip konmuştur, kolun altında bir kazan Reşat altını vardır.
 

balkaya34

Bilgili Üye
Katılım
8 Ağu 2018
Mesajlar
490
Tepkime puanı
616
Puanları
11
Okadar yazdık çizdik aslında yüklerin aslı mağaralardadır. şimdi sıra mağaralarda. hadı bakalım.

KORSAN MAĞARASI

Yıl bin yediyüz kırk iki ( 1742 ) Kasım ayında yedi yüz seksen kişilik bir birliğim Vasilevski nin kumandasında ansızın İskenderiye den çıka geldi. Bol miktarda nevale almışlardı, Vasilevski nin yanında Baltınar lı kara yılan tahta bacak ahmak batrian Edremitli kör soryan Adriyatikli defrian bir araya gelmişlerdi. Üç parça gemide doksan ton ağırlığında nevale kıymeti bariz tıka basa doluydu. Birleşik arap emirliklerinin ve krallarının Osmanlı devletine hediye olarak göndermiş oldukları hazineleri bir araya toplamışlardı. Oldukça büyük korsan yapısı bir mağaranın önünde gemileri demirlediler. Onları oldukça sevinçli karşıladık o akşam ateş yaktırdım. Balık ve şarap içtik başlarından geçenleri anlattılar bize. Doğru söylemek gerekirse bir an adamlarımla gurur duydum.

Ertesi sabah erken saatlerde malı toplam bin iki yüz adamla mağaraya taşımaya başladık. Aralık ayının ilk yarısı hala üç gemiden müteşekkil malı mağaraya taşımakla meşgulüz aralık ayının son günleri. Bitkin ve uykusuz bir şekilde malı çekmeye ve ebedi istiraatgahına yerleştiriyoruz çalışma bitkinlik vermeye başlamıştı. Yıl atladı bin yedi yüz kırk üç ocak ayının ilk birkaç günü malı çektik Petrovun bana söylemesi seksen gün çalışmıştık. Ama sonuç memnuniyet verici idi. Osmanlı zor günler yaşamaya başlamıştı. Malları taşıdıktan sonra geriye boş gemiler kalmıştı onların icabına bakmanın zamanı idi. Gemileri ayrı ayrı bir eşkenar üçgen biçiminde denizin en derin olduğu bölgede batırdık burası tamamen kuzeye cepelidir. Müstakiliyeti ilelebet payidar olacaktır.

Mağaranın ağzı onsekiz adım yüksekliğinde on bir adım genişliğinde dir. Bir yelkenlinin rahatça girebileceği konumdadır. İçeride ise bir delikten yüz otuz bir merdivenle yukarı çıkarız buradan bir odaya gireriz. Beş yüz elli oktav ebadında kos kocaman bir oda ve tıka basa doludur. Manzarası ise muhteşemdi. Bu yolu kapattık açması fevkalade zordur. Girmek için odanın kenarından kapısı olup horasanla sıvalıdır. Bu bana göre oldukça kolaydır. Yalnız yukarıdan yirmi bir kulaç sarkmak gerekir. Bir çekiç ve murçla kırıp girilebilir. Bu işin marifeti neticesinde kumandanlarıma muazzam bir ziyafet verdim.

Korsan mağarası Kurudere üzerinde denize 3km mesafede kayaların dirsek yerinde nöbet deliği bulunan tahmini 2 km uzunluğu içeren bir mağaradır. Bu mağra oldukça ilginç ve bir bir o kadarda esrarlıdır. İç kısmı oldukça yüksek yalnız çok virajlı bir giriştüneli var. 500 m sonra su kanalı görüntüsü ile karşıkarşıya kalıyorsunuz.Umut yitirmeye lüzüm yok. Aynen yatıp iç kısımlara doğru o esrarlı kısmı görmeye sürünüyorsunuz 10 m kadar. Ayağa kalktığınızda hemen tavan dikkatinizi çekiyor. Nedeni şu, tavan kubbe şeklinde olup tahmini 2.5 m yüksekte bir delik görülür. Girişten bu bölüme kadar size büyük yarasalar eşlik edeceklerdir. Bu kısıma gelindiğinde tüm yarasalar bu büyük deliğin içinde kaybolup geri kalan kısmı onlarsız gezmenize adeta izin veriyorlar. Buraya kadar herşey iyi ve ilginç.

Yalnız bundan sonra, yani kubbeli yerden tünelin devamına ulaşmak için tekrar su kanalı görüntülü dar girişe doğru sürünmeye devam ediyorsunuz. 3 adım sonra yine ayağa kalkıp devam edebiliniyor. Burdan ötesini inanın çok anlatmak isterdim,ancak arkadaşımla tam bu yerde karşımıza çıkan bir yaratığın bize o an yaşatmış olduğu korku bu yere 2.5 yıldır terk etmemize yeterli olmuştur. Yaratık hakkında tarif vermek istemiyorum, söyleyebileceğim tek şey, yaratık çok devasal büyüklükte olmasıydı.

KILIÇLI MAĞARA

Bu mağaramıza giderken yeşil akan bir su görürsünüz. Kılıçlı mağaramızın girişi dardır girilmesi halinde sürünmek zorunda kalınır. Büyük mahzene geldiğinizde ağzınızda biriken tükürüğü yutmakta zorlanacaksın. Gerek kapı ağzındaki gördüğün gerekse ilerde karşında gördüğün manzara iliklerine kadar kas katı kesilmene neden olacaktır. Bana göre en muhteşem anım ve en büyük çalışmalarımdan biridir burası. İçeriye girebilmen halinde göreceğin çok şey var. Kılıçlı mağaramın civarında piliçli tavuk dediğimiz bir tavuk beş adet yavrusundan ibaret olup kabartma olarak değerli adamım olan slançev tarafından yapılmıştır. Bunların bulunması halinde bilinmeli ki burası benim birinci bölgemdir. Piliçli tavuğumu bulursanız Muaffak olmamanız için hiçbir sebep yoktur. Ana tavuktan yetmiş metre kuzeye yürüdüm simsiyah bir kayada sadece tek bir karayılan resmi gördüm. Ağzı şimale bakıyor boyu ise yirmi yedi cm dır.

Şimdi kayanın önünden güneşe doğru yirmi yedi kulaç sayarsam yer oturtulmuş tahmini yetmiş ya da seksen kilo ağırlığında çentikli bir taş görürüm. Bu taşı devirip kırk elli cm kadar kazarsanız horasanlı bir çukur ile karşılaşırsınız. İçi boştur aman siz siz olup yanılmayın tam ortasında bir işaret var. Bu işaretin anlamını çok düşünmeden ben seçtim. Uğraşın bir keski ile bir çekiç kullanarak işareti kır. Alacağının top yek ün sayısı sadece yetmiş iki parçadır. Bu kadarını bulan gerisini de bulacaktır muhakkak. İşte bu bölgemizin adı kılıçlı mağara, veya çifte kılıçlı mağaradır. Büyücüm ve kâhinim ,sevgili papaz mişigın iki adet her biri tam yüz sek sen okka çeken platin iki kılıcı derince deresi, yahut camik mevkiinde dar ve sarp vahşi bir çatak içinde bulunan derin, ama dar mağarama getirdi. Reçko petroviç üç parmak kalınlığında, paslanmaz krom çelik yayları kılıçlara vurguladı, yayların altında ise iki ağırlık boşluğa sallandırıldı, her biri her biri yüz otuz beş okka çeker. Onlar davetsiz misafirlerimi karşılamaya hazırdı artık. Eee bana ait bir hazineyi almak pek kolay olmasa gerek, karşılığını muhakkak alırlar. Katiyen kimse içeri girme şansına sahip değildir, lakin günlüğüme sahip olan hariç. Ama hiçbir bilgisi olmayan, bin bir kere lanet getirir. Aslında benim yaptığım işlemler pekte o kadar zor değildir. Ama yaptıklarımı çözecek kişi benden çok daha zeki olmalı.

Mağaramın önüne gelindiğinde kılıçlar çalışmaya başlar. Belirtmekte olduğum sahaya ayak basmamak gerekmektedir. Mağaramın sağından, ve yahut solundan muvaffak olmak lazım. Taşları çıkartacak olursak yaylar boşalır, kılıçların görevi biter, zararsız hale gelirler. Kılıçlı mağaramın üstünde kabartma olarak işlenmiş kılıç resimleri vardır. Sağ salim içeriye girecek olursak, sağ ve sol cihetlerde muhtelif ebatlarda put resimleri görürsünüz. Mağaramın ağzından yüz yirmi iki adım içerde yedi adet yol olduğunu görebiliriz. Bu yolların hepsi bir birine bağlantılı olup, son derece komplekslidir. Yolların başlarını ve sonlarını asla getiremezsiniz. Lakin yedinci yol gerçek olup hazinemize gider. İçerde bir maymun elinde muz yer konumda resim edilmiştir. Muzun ortasında bir adet Bizans altını mevcuttur. Bu maymundan tam olarak, yetmiş bir adım ilerde, karşımıza son derece kalın, bir demir kapı gelir. Anahtarı üzerinde bıraktım, bu meyanda benim yüzümü çok merek ediyorsan, benimle tanışmak istiyorsan, anahtarı sağa doğru çevir. Anında fırlayıp seni vuracak olan ok benimle tanışmanı sağlayacaktır. Yani seni öldürecektir. İçerde Helenistik çağa ait bronz heykeller ve de silahlar buradadır. Hepsi tahmini on beş ton ağırlığındadır. Bunun dışında mahzenimin , sağ ve sol duvar kısımlarında, birer salkım üzüm resimleri ile, iki adet Atinalı askerin kabartma şekilleri şaheserce resim edilmiştir. İçerisi loş karanlıktır.

KARADAĞ ( KARATEPE )

Baş değirmen in izahında bahsi geçen kuru kulak deresi nin, sol tarafındaki içine üç basamakla çıkılan mağaranın yan tarafından, ince kaldırımlı bir yol geçmektedir. Mağara ile bu kaldırımlı yolun çevresinde, belirli aralıklarla dikmiş olduğumuz on iki adet siyah taş bulunmakta dır. Mağaranın dış kısmında ana kayaya muhteşem bir çalışma neticesinde ortaya çıkarttığımız, dört delikli kopanımız mevcuttur. Bu kopana nın çevresinde, yine ana kayaya oyma olarak işlenmiş bir kama resmi aynen görülecek konumdadır. Günlüğümde çok bahsetmiş olduğum Ceneviz kalemizde bu civardadır. Ne aradığınızı bilmeniz durumunda gözünüzden kaçmayacaktır. Kale ile ince yolun yakınındaki küçük dere içinde, aynen yine ana kaya üzerinde bir sofra resmi mevcuttur. Bu sofra resminin çevresinde, yine dikili taşlarımız vardır. Bunların sayısı ise dört adettir. Sonuç itibarı ile bütün bu izahatın tamamı aynı zamanda kara dağın (Karatepe) açık tarifidir. Bu meyanda üç tepelerde vaz geçilmez önem taşımaktadır.

Yani Ceneviz kale, üç basamaklı mağara, ve üç tepeler. Kara dağın ve yahut ta kara tepe nin, zirve çevresinde boyun noktalarında bulunan, ana kayada yine oyma tarz da bir geyik resmi ile, omzunda bakraç olan bir kadın, eli silahlı ayakları dokalı, adete zirveye tırmanmakta olan bir erkek resmi var. Ceneviz kaleden kudret kale yolu günlüğümü içermektedir.

KEMİKLİ MAĞARA

Bu mağaranın içindeki kemik ve kül yığınları altından demir ızgaralardan ikinci kata inilir. İkinci katın duvarları, hayvan kemikleri ile sıvalıdır, birinci katın sağ duvarının üstünde doksan okka kantar resmi vardır, bu kantarın otuz santim horasanı delindiğinde on sekiz bin okka cubuk altın vardır. Burasını ararken çok dikkatli olmak lazım, altınların altında kalma ihtimali vardır. Bu mağaranın tam ortasında, doksan okka çeken kantarın ikincisi vardır. Bu kantardan dokuz basamakla alt mahzene inilir, mahzende bir masa vardır, bu masada bir fincan içinde yirmi okka elmas vardır, bu masanın altını biz hiç açmadık fakat kılavuzludur, masanın altında on sekiz ton yığma halindedir etrafında kırk adet generallerin cesetleri vardır. TİMORYANE benim kapattığım son mağaradır.

Buradan tam sekiz saat kuzeye EMİNE REİS BURNU yanındaki doktor mikayi kaptanla beraber yelkenliye binip bir süre için buradan ayrıldım.

İSLİ MAĞARA

Sene miladi bin sekiz yüz otuz dört ( 1834 ) kemikli mağaradan yol ikiye ayrılır, sola gideni uçuruma sağa gideni hayvan barınak odalarına gider. Kemikli mağaranın önünde az bir düzlük vardır buradan yukarıda yamaç bir yerde İSLİ MAĞARA adında bir mağara vardır. Bu mağara tahtalı seyran köyüne yakındır, isli mağaranın çok muntazam bir bacası vardır, içi de çok geniş tir burada bir çok insan yaktığımız için her tarafı is içindedir. Bu mağaranın tam orta yerinde horasan ile kapalı bir yer vardır, buradan beş basamakla mahzene inilir. Bu mahzende üst üste konmuş tam otuz dört kazan paramız bulunmaktadır, kazanların her biri dokuz yüz okkadır, mahzende ayrıca çok miktarda silah ve eşya vardır.

İsli mağaranın içerisine doğru gidildikçe ileride yol ikiye ayrılır, sol taraftaki yol son derece tehlikelidir, şelaleden gelen kapının yolu oradaki mahzene girer. Biz bu kapıdan girmedik, öncü kılavuzluk yapan hocamızın çığlık sesini duyduk, buranın esrarını çözemedik. (=== Sağ yol insan ve hayvan barınacak yere gider, mağaradan çıktıktan sonra mağarayı geçip dereyi yukarı takiben çıkarsak eski taş döşeli bir yol göreceğiz. Bu yol tahtalı seyran köyüne gider, bu yoldan giderken tek gözlü bir köprü görüp geçeriz. İleride yol yine ikiye ayrılır, sağ yol tahtacı köyüne gider, bu yolun sağında bir saatli taş görüp geçeriz, daha ileride yol tekrar ikiye ayrılır, bu yolun tam çatağında bir mezar vardır. Bu mezarın etrafında yanık meşe ağaçlarından çakılmış kazıklar vardır, bu mezarda çolak MANOLUN kolu kesilip konmuştur, kolun altında bir kazan Reşat altını vardır.




Selam : Root ustamın dikkatine : Yukarda işaretlediğim yer bahsettiği INSAN VE HAYVAN BARINAGI dediği yer meşhur Ağıllar dır Buradan taş döşemeli yola çıkarsın sola devam edersen TAHTALI seyran köyüne gidersin Saga devam edersen YOL KENARINDA SAATLI KAYAYI görüp geçersin, Biraz ilerden tekrar sola bir yol ayrılır o yol TÜRBE TEPEYE çıkar, doğru devam edersen solda AMBAR KAYAYI görüp ilerlersin ve orda yol catarina gelirsin Yolun altında ÇOLAK MANOLUN KOLU nu gömdüler, sola devam edersen 2 klm ilerde Çimenika kalesine varırsın. Yukardaki belgenin kara tepe kokusundan başlasam yazmaya bir dere ki içinde işli.magraninda olduğu ve dağarcık degirmenin, balığın olduğu dere , Bu alan eşkıya belgelerinin 4 de birisi demek. Daha neler neler.Saygılar
 

Hoplit

Bilgili Üye
Katılım
1 Ağu 2017
Mesajlar
203
Tepkime puanı
427
Puanları
9
Selam : Root ustamın dikkatine : Yukarda işaretlediğim yer bahsettiği INSAN VE HAYVAN BARINAGI dediği yer meşhur Ağıllar dır Buradan taş döşemeli yola çıkarsın sola devam edersen TAHTALI seyran köyüne gidersin Saga devam edersen YOL KENARINDA SAATLI KAYAYI görüp geçersin, Biraz ilerden tekrar sola bir yol ayrılır o yol TÜRBE TEPEYE çıkar, doğru devam edersen solda AMBAR KAYAYI görüp ilerlersin ve orda yol catarina gelirsin Yolun altında ÇOLAK MANOLUN KOLU nu gömdüler, sola devam edersen 2 klm ilerde Çimenika kalesine varırsın. Yukardaki belgenin kara tepe kokusundan başlasam yazmaya bir dere ki içinde işli.magraninda olduğu ve dağarcık degirmenin, balığın olduğu dere , Bu alan eşkıya belgelerinin 4 de birisi demek. Daha neler neler.Saygılar
geçende bi arkadaş yazarım dedi az bişey yazdı vazgeçti. sendeki nasıl sende bi yaz okuyalım. ben bendekiler gerçeğe en yakın olanı diyorum. internette dolaşanlar karma karışık düzensiz. aslında bunları bir düzen haline getirmek lazım. mesela en başı neresi nereden başlanmalı.

amma dediğim doğru bir çok gömü var aslı gerçek gömüler mağaralardadır. bu mağaraların bir kısmı kapatılmış olması lazım. bence.
 

balkaya34

Bilgili Üye
Katılım
8 Ağu 2018
Mesajlar
490
Tepkime puanı
616
Puanları
11
geçende bi arkadaş yazarım dedi az bişey yazdı vazgeçti. sendeki nasıl sende bi yaz okuyalım. ben bendekiler gerçeğe en yakın olanı diyorum. internette dolaşanlar karma karışık düzensiz. aslında bunları bir düzen haline getirmek lazım. mesela en başı neresi nereden başlanmalı.

amma dediğim doğru bir çok gömü var aslı gerçek gömüler mağaralardadır. bu mağaraların bir kısmı kapatılmış olması lazım. bence.

Selam Hoplit üstadım : Benim.yazdıklarım aradiklarim değil , Gördüklerimdir ustam , Benim bulunduğum yerdeki bildiğim gördüğüm işlerdir,
 

Keskingöz

Tüm Yorumlarım, Resmi Kazılar İçin Geçerlidir.
Süper Moderatör
Katılım
11 Şub 2018
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
1,994
Puanları
23
Sonuç ?
Bari bir fotoğraf atın da diyelim ki yüz yıldır aranan işin bir delili var artık.
Bir fotoğraf dahi atılamayan efsanelerin gündemi meşgul etmesinden ciddi manada sıkıldım.
Yönetimin duruma el atması gerek artık ..
 

Keskingöz

Tüm Yorumlarım, Resmi Kazılar İçin Geçerlidir.
Süper Moderatör
Katılım
11 Şub 2018
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
1,994
Puanları
23
Konuya el atacaksa ust yonetim el atsin madem sehir efsanesidir, kaldirsin o halde forumdan eskiya mevzularini.
Forumda eşkıya başlıklı konuların toplamı epey fazla. Sürekli, belgeler paylaşılıyor. Fotoğraf paylaşan da hayal gücünü sunuyor bize.
Üst mü alt mı orta mı kim yapıyorsa toplanıp bir karar verilsin.
Belgelerde geçen bilgilere ait bir fotoğraf ya da delil aktarılmadıkça, konu kaldırılsın isterim vesselam..
 

Mal bulanındır

BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Katılım
27 Nis 2018
Mesajlar
7,967
Tepkime puanı
9,650
Puanları
23
Konum
Yaşamın olduğu her yer
Forumda eşkıya başlıklı konuların toplamı epey fazla. Sürekli, belgeler paylaşılıyor. Fotoğraf paylaşan da hayal gücünü sunuyor bize.
Üst mü alt mı orta mı kim yapıyorsa toplanıp bir karar verilsin.
Belgelerde geçen bilgilere ait bir fotoğraf ya da delil aktarılmadıkça, konu kaldırılsın isterim vesselam..
gecmiste ve suzamanda net de cok kisi ekmek yemis bu mevzulardan.cogu sitenin kurulus kolonlarindan ana kayasi eskiya isleridir.
bikismi arkeolar tarafindan uydurulmus asil antik alanlardan defineciyi uzak tutmak amacli..bi kismida yerel halkin anlattigi mubalaga sanatidir..
eskiya denen bireyler vardir gercektir ancak maddi olanaklari soyduklari insanlarin metaalari ile sinirlidir 40 katir yuku bilmem kac ton yada 7 8 9 kulplu kazan isleri surekliligi saglamak reyting olusturmak icin vaar edilmistir.
aksini iddaa eden bir yigit varsa gorsel somut reel destekli bir sunum yapsinda diiniyek feyz alak
 

The Thing

C*
Süper Moderatör
Katılım
27 May 2017
Mesajlar
4,608
Tepkime puanı
6,935
Puanları
24
Forumda eşkıya başlıklı konuların toplamı epey fazla. Sürekli, belgeler paylaşılıyor. Fotoğraf paylaşan da hayal gücünü sunuyor bize.
Üst mü alt mı orta mı kim yapıyorsa toplanıp bir karar verilsin.
Belgelerde geçen bilgilere ait bir fotoğraf ya da delil aktarılmadıkça, konu kaldırılsın isterim vesselam..
İste dedim ya bu senin yada benim dememle ortak bir karar almakla olmuyor, sitenin root yada kurucusu boyle istemis gidiyor. Onunda bir bildigi vardir helbet yada oda modaya uyuyordur, yazdiklarimizida okuyordur belki.
Gonul isterdiki herkezin hayalleri toz pembe olsun girtlagina kadar gomuye batsin.
Konu elzem degil belki eyvallah, kimse zokayı yutmadigi surece sorun yoktur, boyle geldi boyle gider.
 
Üst