Kısaca Havass denilen bu ilim türü herhangi bir dinden olan kişi veya kişiler tarafından öğrenilebilir, uygulanabilir. Ancak bu işlerle uğraşan Hakk ile batıl taraftan birini seçmek zorundadır ve irşad edici ehil bir eğitmeni olmadan kendi başına bu alana girenler için dinden çıkmak ve Allah'ın gazabına uğraması kaçınılmaz olur. Bunun delili de o kişinin şeri şeriften taviz vermesidir. Bugün hiçbir merkezi klise yoktur ki ülkemizdekiler dahil, içindeki bir veya birkaç papaz bu büyü eğitimini almış olmasın. Bizler nasıl hocaların ihtisas alanlarını kendi iradeleri ile ayırıyorsak (muhaddis=hadis uzmanı, müfessir=tefsir yazma ehliyetli, fakih=fıkıh ve mezhepler üzerine ihtisaslı) aynı şekilde onlarda bu eğitimi aldırıyorlar. Bizde ise bu işler vehbidir. Yani kalp, ruh ve letaiflerine (manevi ehliyetine/potansiyeline) bakarak üstad veya yardımcı olan cinnilerin kendi seçmeleri ile belirlenir. Daha çok şeyler söyleyebilmek isterdim ama burası yeri değildir. Sizin bu konudaki eğitiminiz nedir ki gizli kalmış bu ilimler veya diğer din cemaatleri hususunda bilgi verme hakkını kendinizde görebiliyorsunuz, diyebilirsiniz. Saygı duyarım. Havas ilmim yok ancak eski osmanlı tedrisat usulü ile (sarf/nahiv denilen Arapça grameri, asli kitaplar üzerinden hadis, tefsir, fıkıh, akaid üzerine) 6 yıllık medrese eğitimi verdiler ve 8 senede bu sahada hizmet şerefi nasip oldu... İlgisiz gibi görünen bunları söylememki amacım, bu konudaki verilen bilgiler üzerindeki şüphe ve tereddütlerinizi hafifletme amacı ile havas ilmi üzerine eğitimim olmasa da çevrem gereği, gerektiği kadar ahvallere vukufiyetimi belirtmek zorunda hissettim kendimi, ve uzattım affınıza sığınarak... Lütfen hakkınızı helal edin... Bir teşbihte bulunmak gerekirse; nasıl ki doktorlar ayrı alanlarda ihtisas yapıyor, biri dişçi, biri cerrah,, biri kalp, beyin vs uzmanı oluyorlar ve hatta aynı alanda dahi olanlar farklı kademelerde bilgili (uzman dr, doçent dr, prof..) olur. Ve yine hatta hepsi prof ünvanlı kişilerin bile birbirlerine üstünlükleri bilinen bir hakikattır. Havas ehli var, göremez ruhanilerle irtibat kuramaz ama sadecw genel usulü ile halletmeye çalışır. Havas ehli var, ne yapıp eder bir çare bulur; mahallemizde 20 yıldır evinden hiç çıkmamış bütün vücudu şişmiş bir ablamıza ağır bir büyü yapılmıştı. Kendi akrabası tarafından Ürdün'de bir mağarada münzevi hayat yaşayan bir büyücü ile. Gel zaman git zaman pekçok hoca baktı, hepsi de kaçmak zorunda kaldı. Sonra 20 yıldır ehli zikir olan bir esnaf abimizi (deri atölyesi işletirdi) manevi bir heyet seçiyor eğitiyor. Fırsat buldukça görüşmeye giderdim şimdi uzaklara taşındı. Neyse bu hocamız baktı ve üzerindeki ifritin "hiç şansın yok, yıllardır ne hocalar kaçırdım ben" dediğini söyledi. 1 hafta inzivaya çekilerek sadece zikir üzerine üzerindeki ifrite (cinnilerin çok çok üzerinde güçleri olan varlık) galebe çalmakla kalmayıp, o ifritin müslüman olmayı ve insanlara hastalıkları konusunda yardımcı olmayı kabul ettiğini söyledi... Çok şükür ablamız bugün ailesiyle huzurla yaşıyor.. Bu hocamıza ve yine ehil birkaç hocamıza bu tılsımları ve define yerinin göaterilip göatermeyceiini sormuştum. Tüm cevaplar aynı.; "öyle olsa kendileri çıkarır, maddi sıkıntılarını bertaraf eder. Ama sen bir çalışma yapıpta tılsım emarelerine (dipte yaşayan kurbağa, yılan vs) rastlarsan ordan uzaklaş "demişti.
Hülasa, sizin ve bu define işine emek vermiş arkadaşların ençok merak ettiği meselenin özü; Ya ehil ve nazının geçebileceği hatırlı biri olmalı veya tabanları yağlamalı
Şu da biline ki (bana göre en önemlisi budur) inat eden defineci, bir kendi hayatını değil, sevdiklerinin yaşamlarını da riske atmış olur...