Dünyanın yuvarlak ve belli bir yörüngesi olduğuna dair NAKLİ (Kuran ve sünnet ışığında) ve AKLİ (mantıki) deliller;
1. Kuran-ı Kerim'de hiçbir ayeti kerime apaçık dünya düzdür demiyor. "döşek" kelimesini yorumlayarak çıkartıyor videodaki şahıs. Ben de yorumlarsam o zaman hemen peşinden gelen dağları sabitlemek için çivi olarak çakılmasına bakarak derim ki oradaki döşekten kasıt daha sabitlenmemiş her rüzgarla oynayabilen/dalgalanabilen çarşaflarımız gibi olması kastedilmiş. Dümdüz olması değil.
2. 1700 lerde Erzurum da yaşamış tüm İslam alimlerinin (hem kendi dönemindekiler ve hem sonrasında gelenler) kendisine hiçbir itiraz ve reddiye yazılmadığı gibi "Zülcenaheyn" yani çift kanatlı alim diye taltif ettikleri, Erzurum lu İbrahim Hakkı hazretleri dini ve fenni ilimlerde (astroloji, fizik, coğrafya, anatomi, felsefe) bölümler ayırdığı meşhur MARİFETNAME isimli eserinde dünyanın, güneşin ve güneş sisteminizdeki gezegenlerin yuvarlak ve her birine has yörüngelerini anlatıyor.
Ve hatta son yüzyılda keşfedilen güneş sistemimizin 12.gezegeni plüton'dan bahsediyor.
EĞER DERSENİZ Kİ BU ZAT DA KİM, BENİM İÇİN ÖLÇÜ OLAMAZ (lütfen kitabını bir okuyun diyorum öncelikle) BEN DE DERİM Kİ AYETİ KERİMELERİ KAFASINA GÖRE YORUMLAYAN VİDEODAKİ ŞAHSIN GEREK İSLAM ULEMASI İÇİNDE GEREK FENNİ ALANDAKİ AKADEMİK KARİYERİ VE KABUL GÖRME DERECESİ NEDİR?
İbrahim Hakkı efendi, Ehli sünnet ulemasının kabulü olduğu gibi fenni eserleri de İslam ve batı üniversitelerinde incelenmiş, minhasır bölümleri okutulmuş ve bugüne kadar hiçbir yazılı itiraz gelmemiştir. Ömrü boyunca yaptığı araştırmalardan sonra "uzayın yollarını Tillo'nun yollarından iyi biliyorum" sözü meşhurdur...Hicri 1194, Miladi 1780’de 77 yaşında iken Cenab-ı Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Kendi arzusu üzerine Mürşidi İsmail Fakirullah Hz. için daha önce yaptırdığı ve KOZMOGRAFİK bir özelliğe sahip olan türbede, mürşidinin ayaklarının ucuna defnedilmiştir
İsmail Fakirullah Hz. ve İbrahim Hakkı Hz.’nin Türbesi : Bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda ve bir hol ile bir kuleden ibarettir. Türbenin asıl özelliği; Tillo’nun 3-4 Km. doğusundaki bir tepe üzerine yapılmış olan duvardaki 40x50 Cm boyundaki pencereden her yıl; gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart günü, yeni doğan güneşin ilk ışınları, türbenin tümü kale duvarının etkisiyle gölgede kalırken, pencere boşluğundan geçip, türbe kulesinin penceresine vurarak kırılmak suretiyle İsmail Fakirullah’a ait sandukanın baş tarafını aydınlatmasıdır. Bununla ilgili “yeni yılda doğan ilk güneş, hocamın baş ucunu aydınlatmazsa, ben o güneşi neyleyim.” Sözü İbrahim Hakkı’nın hocasına olan saygısını göstermektedir.
ÜSTADI İÇİN YAPTIRDIĞI TÜRBENİN TADİLATI SONRASI BOZULAN TÜRBE VE KARŞIAINDAKİ DAĞA KURULAN KOZMOGRAFİK DÜZENEĞİ SONRADAN BATILI BİLİM ADAMLARI GELDİĞİ HALDE HALEN İLK HALİNE GETİREMEMİŞLERDİR.
Sözün özü, hiçbir ilmi alanda çalışması/eseri olmayanların vehim seviyesindeki yorumları ile kıyaslamak bile insafa sığmıyor.
3. Şimdi mantık ile bakalım, bunu bizzat dürbünümle gözlemlemiş biri olarak şunu sormak istiyorum; nasıl oluyorda uzaktan bize gelmekte olan bir geminin önce üst kısımları ve sonradan yavaş yavaş gövdesi beliriyor (aşağıdaki resimi temsilen) sizlerde deneymlemek isterseniz denizdeki buharlaşmanın az olduğu (mesela lodos eserken) zamanları seçin ve güçlü bir dürbün veya teleskop ile defalarca aynı şeyi göreceksiniz. Benim evim Marmara denizine yani güneye baktığı için Lodos dedim... Yani Düz bir satıh üzerinde bunun gerçekleşmesi fiziğe aykırıdır.
Ekli dosyayı görüntüle 197542
4. Benim ikiz kızkardeşim ailesiyle Amerika'da (Dallas 8 saat fark var) yaşıyor. Ben telefon açıp konuştuğumda orada gece ama burada gündüz oluyor. Çünkü dünya yuvarlak ve bu yarım kürede güneş ışığı varken diğer yarım küre karanlık. Dümdüz bir köşeli dikdörtgen dünyada bu imkansız.
Ekli dosyayı görüntüle 197543Ekli dosyayı görüntüle 197544
Dünya batıya doğru döndüğü için burada güneş yeni doğarken (mesela Pazartesi sabah 06.00) orada 8 saat geriden geldiği için saat henüz (birgün evvelki/pazar) 22.00 ve 8 saat sonra güneş doğacak diyor.