Mal bulanındır
BELKIDE INSANLARIN ELINDE KALAN SON SEY UMUTLARIDI
Polaroid makine ile define bulmak. Gerçek mi? Şehir efsanesi mi?
Telefonum erken saatlerde çalıyordu. Uyku sersemi açtım. Telefondaki ses elimdeki Polaroid Sx-70’e ederinin yaklaşık iki katını veriyordu. Satmak istemediğimi söyleyince günlük kiralama yapmak isteyip istemediğimi sordu. Polaroid filminin zor bulunduğunu söyledim. Bir miktar ısrardan sonra, Polaroid Fotoğraf Makinemi satmaya veya kiralamaya yanaşmadığımı anlayan ses, konuyu Polaroid Makine ile define bulmak konusuna getirdi. Bir an bir telefon şakası kurbanı olduğumu düşündüm. Bir tanıdığım vasıtasıyla aradığı aklıma gelince, hemen bu düşünceyi kafamdan attım. Define olan yerlerde, fotoğrafta sarımtırak renklerde ışık kırılmalarının olduğunu söyledi. Define aurasından falan bahsetti ama ben pek ciddiye almamıştım. Çünkü Polaroid makina ile define bulma fikri gerçekten komik gelmişti.
Uyandıktan sonra, kendime bir kahve koyup polaroid’le define bulunup bulunamadığını araştırmak için bilgisayarın başına oturdum.
Yabancı kaynaklarda toprağın üzerindeki iyonları günün belirli saatlerinde Polaroid’le görüntülediğini söyleyenler de vardı; olayın tamamen safsata olduğunu söyleyenler de.
Hatta Türkçe kaynaklarda (Rover c2 ve Visualizer 3D Kullanımı: Polaroid Ä°le Arama Yapmak) Polarid’le define bulmak konusunu tartışan bir grup define avcısı bile vardı.Ekli dosyayı görüntüle 224569
Sitedeki hikaye de şu:
polaroid defineÖnce olayın hikayesini anlatalım ; Amerikada bir vatandaş evini Ebay da satmak için evin fotoğraflarını çekiyor, fotoğraflarda parıltı dikkatini çekiyor bir kaç saat sonra tekrar fotoğraf çekiyor aynı görüntüyü alamıyor. Ertesi gün sabah güneş toprağı ısıtırken 08:30 sularında tekrar fotoğraf çekiyor ve aynı parıltıyı yakalıyor . Bir saat sonra gene parıltı yok ilerleyen saatlerde yine yok. Sonra parıltının geldiği yeri yani bacayı araştırıyor. Evin bacasından 28 kilogram altın çıkarıyor. Olayı dahada araştırınca evin eski sahibinin kolombiyalı bir hırsız olduğunu ve soyduğu kuyumcunun ağırlığı 28 kg olan altınlarını polisin bulamadığını öğreniyor.
Çok garip değil mi? Doğru ya da yanlış, ben bu efsanelere bakmaksızın Polaroid’imle sağı-solu çekmeye ve bu durumdan zevk almaya bakıyorum. Bir gün bakarsınız ben de Polaroid makinemle define bulabilirim.
Telefonum erken saatlerde çalıyordu. Uyku sersemi açtım. Telefondaki ses elimdeki Polaroid Sx-70’e ederinin yaklaşık iki katını veriyordu. Satmak istemediğimi söyleyince günlük kiralama yapmak isteyip istemediğimi sordu. Polaroid filminin zor bulunduğunu söyledim. Bir miktar ısrardan sonra, Polaroid Fotoğraf Makinemi satmaya veya kiralamaya yanaşmadığımı anlayan ses, konuyu Polaroid Makine ile define bulmak konusuna getirdi. Bir an bir telefon şakası kurbanı olduğumu düşündüm. Bir tanıdığım vasıtasıyla aradığı aklıma gelince, hemen bu düşünceyi kafamdan attım. Define olan yerlerde, fotoğrafta sarımtırak renklerde ışık kırılmalarının olduğunu söyledi. Define aurasından falan bahsetti ama ben pek ciddiye almamıştım. Çünkü Polaroid makina ile define bulma fikri gerçekten komik gelmişti.
Uyandıktan sonra, kendime bir kahve koyup polaroid’le define bulunup bulunamadığını araştırmak için bilgisayarın başına oturdum.
Yabancı kaynaklarda toprağın üzerindeki iyonları günün belirli saatlerinde Polaroid’le görüntülediğini söyleyenler de vardı; olayın tamamen safsata olduğunu söyleyenler de.
Hatta Türkçe kaynaklarda (Rover c2 ve Visualizer 3D Kullanımı: Polaroid Ä°le Arama Yapmak) Polarid’le define bulmak konusunu tartışan bir grup define avcısı bile vardı.Ekli dosyayı görüntüle 224569
Sitedeki hikaye de şu:
polaroid defineÖnce olayın hikayesini anlatalım ; Amerikada bir vatandaş evini Ebay da satmak için evin fotoğraflarını çekiyor, fotoğraflarda parıltı dikkatini çekiyor bir kaç saat sonra tekrar fotoğraf çekiyor aynı görüntüyü alamıyor. Ertesi gün sabah güneş toprağı ısıtırken 08:30 sularında tekrar fotoğraf çekiyor ve aynı parıltıyı yakalıyor . Bir saat sonra gene parıltı yok ilerleyen saatlerde yine yok. Sonra parıltının geldiği yeri yani bacayı araştırıyor. Evin bacasından 28 kilogram altın çıkarıyor. Olayı dahada araştırınca evin eski sahibinin kolombiyalı bir hırsız olduğunu ve soyduğu kuyumcunun ağırlığı 28 kg olan altınlarını polisin bulamadığını öğreniyor.
Çok garip değil mi? Doğru ya da yanlış, ben bu efsanelere bakmaksızın Polaroid’imle sağı-solu çekmeye ve bu durumdan zevk almaya bakıyorum. Bir gün bakarsınız ben de Polaroid makinemle define bulabilirim.