Derinde olma görüşüne katılmakla beraber.işaret olmaması eşkiya belgelerinin ruhuna ters,bilakis adamlar okumuş dünya görmüş yanlarında mühendisi mimarı taş ustaları barındıran insanlar,define işaretlerini bütün medeniyetlerden almışlar harmanlamışlar,yuğurmuşlar kendi işlerinde kullanmışlar,beynelmiel bir hale getirmişler, bugün trafik işaretleri dünyada nasıl algılanıyor kulanılıyorsa define işaretlerindede eşkiya belgeleri bir ekol olmuş piysada kullanılan işaretlerin yüzde doksanı eşkiya belgeleri referanslıdır,menderes usta başta olmak üzere bu işaretleri çok güzel tasnif edip herkesin anlayacağı dilde güncelleyip yorumlamışlar,Bizim işaretleri bulamama sebebimiz yeri bulamadığımızdan kaynaklanıyor,yeri niye bulamıyoruz,birincisi yukarıda saydığımız sebepler artık yer doğal hale gelmiş belki birçoğumuz yanından geçip fark edemiyoruz,yoksa türkiyede girilmedik yermi kaldı,ikincisi belgeleri elinde tutanlar, perdeleme yapıyor,hazinelerin başkaları tarafından bulunmasını istemiyorlar,doğal olarak, bundan dolayı kısıtlı, eksik ve yanlış bilgi veriyorlar, bu hazineleri bulamasalar bile, bulabilacekeri, kurdukları ağlarla, kendilerine bir çok hazinenin bigisi ve belgesi geliyor,çalkaya ustanın,bahsettiği ermeni diesporsı kazığı da bu olsa gerek,yerin üstündekileri değil yerin altındakileri anlatıyorlar örneğin değirmenin içindeki tavuk civciv yada kapalı mağaradaki öküzleri çeken çocuk, değirmen dediğin nedir,koskoca eşkiyalar beş tane değirmenle yüzde on hakla, köylünün ununumu öğütüyor,nerde bu değirmenler, değirmen diye birşey yok,olsa şimdiye kadar bir bilen bir gören olurdu, bu başka birşey,bunun gibi birçok muamma sayılabilir ,karar vericiler böyle uygun görmüşler,şimdilik bununla yetinin diyorlar, tabi asıl olan kararları tüm kararların üstünde olan allah cc ne karar verecek,gün ola harman ola,