Ben alabilirim siz almayabilirsiniz derseniz iş bilimsel evreden çıkar.
kutsal metinlerin ne olduğu bellidir.
toplumların yaşayış biçimlerini ve inançlarını anlatıp kaydetmeleri farklı durumlardır.
bir de size bir ayrıntı vermek isterim. Sümerler’de yer Alan Bilgiler sonra diğer kutsal kitaplarda da geçiyor demişsiniz, bunun çok basit bir izahı var.
İslam inancı gereği, hemen hemen bütün kavimlere Peygamberler gönderilmiş ve onları sapkın yollardan doğru yola sokmaya çalışıldığı anlatılmıştır.
Yani İslam bir ve tek öğretidir ve Bütün peygamberler aynı şeyi anlatmıştır.
doğal olarak Sümerler de bu ilahi süreçlerden geçirilmiştir ama bazı kavimlerden sapkınlığına devam edenler de helaka uğratılmıştır.
mesela hiç bir tablette Sümerler’in nasıl yok olduğu yazmaz, farkettiniz mi?
Neden ? ne oldu da bu denli yazıp kaydeden bir kavimin birden kayıtları kesildi.?
Bütün kavimler insanlığın varoluş sürecini işlemiş kafa yormuştur.
bazılarına birden fazla İlahi uyarıcılar gönderilmiş ama bu uyarıcıların öğretileri tahrif edilip yine kendi çıkarlarınca değiştirilmesinden aslında bu denli Bilgi kirliliği.
Sümerler de böyledir.
Bazı İsimlerin uyuşma sebebi de budur.
Onlara öğretilen İlahi bilgileri ile Atalarının inancını harman edip yaşadılar.
malum son belli zaten.
Diğer konunuzu da okudum, açıkçası bu konularda savunma davranışı olarak hemen karşı düşüncelerin ezilmesini pek tavsiye etmem çünkü insanoğlunun bilgisi, beyni sınırlıdır ve kendisi sınanmaktadır.
Tabletleri çok daha önceden 2 yıl inceledim, araştırdım belki 1 yıl da incili araştırdım. Özel olarak yurtdışından gönderilen misyonerler de var, mehdi geldi aramızda belki öldü diyenler de var, haçsız kiliseler de var. Öyle şudur budur taraf tutan birisi değilim, maksat kim ne biliyor ne öğrenmiş ne okumuş neyin kafasında diye bilgilenmek olsun. Bunların üzerine belirttiğiniz gibi youtube üzerinde birçok video paylaşıldı, incelendi. Ben de eyvah dedim
Belki 1 tanesini bile izleyemedim çünkü zaten bilgisiz bir toplumuz üzerine de böyle videolar kim bilir nelere yol açar diye düşündüm.
Diğer konunuzla da bağlantı kuracak olursam, istenirse çok tezat şeyler çıkarılabilir.
Atıyorum, bu tabletler gerçek midir dersek bunun cevabı bilimsel olarak basittir ve araştırılabilir.
Eğer gerçekliğini kabul edersek bu yazıları kim okuyabiliyor da bize aktarıyor, bu aktaranlar gerçeği mi aktarıyor yoksa kendi kafasından mı uyduruyor diye araştırılabilir ki bu da bilimsel olarak ispatlanabilir. Bunlar basit kısımlar.
Eğer tabletleri gerçek alıp, aktarılanları da doğru kabul edersek okumaya başlayabiliriz.
Belirtildiği gibi bu tabletlerde yazılan birçok içerik daha sonraları gönderilen din kitaplarında da mevcuttur.
Demek ki sizin de dediğiniz gibi bu kitapların belki doğrudan belki de dolaylı yoldan peygamberlerle ilgisi var, yani dini bilgi mevcut. Bunu da geçtikten sonra geriye kalıyor bu dini bilgilerin hepsi de dini bilgi mi demeye? Tabi burada da fikir ayrılığı olabilir, 'kimisi der tamam az biraz dini bilgi var ama gerisini bence eğlencesine yazmış', kimisi de der 'hani bizde alkol haramdı tanrı hiç alkol alır mı deli saçması bu tabletler', kimisi de der 'maymun benle ne alakası var manyak bunlar'.. Olabilir böyle farklı düşünceler.
Yalnız Kur'an ve İslamiyet başlı başına bir yalanmış gibi gösterilme kısmı da kimisine göre olmayabilir. Siz galiba böyle anlamışsınız, sonuçta Kur'an da belirtilmeyen bilgiler insanın biraz da hayal dünyasına kalmıştır. Bu hayal dünyasına da uymayan şeyler Kur'an ı yalanlıyor gibi gelebilir ama gelmeyebilir de! Sonuçta o dünya insanın kendisine kalmış Kur'an da belirtilmeyen bir dünyadır ve doğruluğu tartışılabilir. Bizden bu konulara çok daha kafa yormuş, okumuş kişiler gelip kendi kurduğu dünyayı, tecrübesini dini bilgiler ile harmanlayıp bize söylerse ve bu aktarılanlar bizim dünyamıza da uyarsa kendi dünyamızı da olumlu yönden değiştirebiliriz. Sonuçta her şey açık olarak belirtilmemektedir.