Duygu ve düşüncende haklısın kardaşım.
Yalınız şu hususları da düşünmekte fayda var:
1-Bizler çubuk konusunda teferruata inmek zorunda kaldık.
Zira internette çok fahiş fiyatlara çubuklar satılıyordu.
Bizler detay bilgi verdikçe konular genişledi.
Çubuk almak isteyenler googleden araştırma yaparken bizlerin yazdıklarını da okudular.
Çubuğun ne, nasıl olduğunu kavradılar.
Bir kısmı bu işten, bu niyetten vazgeçti, çünkü zaman ve emek istiyordu.
Onlar; çubuğu alıp araziye çıkıp hemen tespit yapmak istiyorlardı.
Bunun mümkün olmadığını anladılar.
Haklısın, bizler senin tabirinle, yazarak şöforlük eğitimi veriyorduk
ve bunu da kendi ifademizle şöyle ifade etmiştik:
".... Siz, yüzme hakkında yazılan bir kitabı okuyarak yüzme öğrenemezsiniz,
amma yüzme konusunda çok şey öğrenmiş olursunuz.
Yüzme öğrenmek istiyorsanız, muhakkak bir yüzme hocası ile çalışmanız gerekir..." demiştik.
Neticede; bizim yazılarımız etkisini gösterdi, çubuk satanların satışı azaldı.
You Tube de açtıkları konuları yorumlara kapattılar.
Ve en önemlisi; 1.000-tl dedikleri çubukları şu an 300-tl.ye satmaya çalışıyorlar.
Maliyeti 50-tl. olmayan çubukları.
2-Ben Konya'dayım. Bu zamana kadar Konya sınırları içinde kardaşlarımı kıramayıp gittiğim çok yer oldu.
Amma dışarı gitmiyorum.
Zira sadece Pazar günü boş günüm, diğer günler full çalışıyorum ve bu işi hobi olarak yapıyorum.
Gittiğim hiçbir yer için ve hiç kimseden bu zamana kadar 5 kuruş para almadım, almamda.
Bazan 300-400 harcarım, helali hoş olsun.
Gittiğim ve tespit yaptığım hiçbir yer içinde pay hesabı gütmedim, gütmem.
Sonucu ne olmuş sormam bile, kendileri bilgi vermeseler, peşine de düşmem.
Yani kafama ve gönlüme göre, hobi sınırlarımda takılıp gidiyorum.
Sizin dediğinizi yapmak için; boşta olmak lazım.
Ayrıca gittiğin yer için de yol ve konaklama ücretini almak lazım.
Bu bana ters geliyor. (aslında normaldir bu durum)
Müsait olan giderse elbette iyi olur. Hem kendisi için hemde gittiği arkadaşlar için.
Ayrıca
toyalp ustamızın yukarıdaki yazdıklarını da iyi anlamak lazım, yaşananlar böyle maalesef.
bunlarla olmaz dedim olur dediler. Yoruldular ve bir baktım ki hepsi benim gözlerime bakıyor. Kalktım insanlık olsun dedim bir baktım her biri bir yana kaçmış. Yanlış yerden girdiniz diyince de bütün suç bana patladı. İkinci mesele yine bir akrabama haber geldi kepçe bekliyor bizi. Tespiti yapacaz kepçe gelecek işlemi yapacaz herkes payını alacak işine bakacak. Arazinin kendi sahibi kepçenin yanında. Gelmem dedim akrabam hatır deyince kalktık gittik gerçekten kepçe arazi düzenlemesi adı altında bir tepeyi eşiyor ama mesele belli arazi falan değil. Neyse tespit yaptık kepçeyi çağırın tam buradan başlayacaz dedim. Adamlar gitti kepçenin yanına nedense sabahtan beri tepeyi evirip çeviren kepçenin yağ mekanizması bozulmuş. Arazi sahibi bizimle muhattap bile olmaya tenezzül etmeyip yanımıza bile gelmedi. Ben direk arabaya yöneldim çünkü iş sıkıntı olacak biliyorum. Arkadaşım ve akrabam da geldi bindik yola çıktık önümüzü kestiler. Neden gidiyorsunuz diye ben de kalıp ne yapacaz ki dedim kepçe bozuk değilmi? Köyde kalacakmışız. Neyse geldik aradan bir hafta geçti arazinin sahibi bir akrabanın çay bahçesinde bizim masaya oturdu tabii beni tanımıyor görmemiş sonuçta. söz arası biri buna meseleyi sordu yaptığınız tespit ne oldu diye. Anladım ki alem duymuş. O da aynen şu lafı dedi. P... biri geldi buradan girelim dedi girdik sert kayalardan başka birşey yok dedi. P.... biri dediği bu arada benim
