Şimdi çubuklarim hakkinda geniş bir şekilde açiklama yapacağim gerisi size kalmiş...1990 li yillarda bir kaza sonucu sol bileğim kesildi,30 dan fazla doktorun soylemesine göre median sinirleri ve dahası devlet hastanesi bişey yok dedi deriyi dikip gönderdi.Akşam eve geldim acidan kivraniyordum ama rahmetli annem kanser hastasiydi evde yatıyordu abilerim tatildeydi annem eline ne oldu dediğinde burktum dedim soyleyemedim ,neyse 3 gün öyle gezdim elim morarmaya başladı.Bir akrabam noldu deyince anlattım beni istanbul amerikan hastenesi aciline götürdü,bayan bir doktor sargiyi açarken ben ettiği küfürlerden utandım.Neyse kisa kisa anlatayim.Ameliyati yapan mikro cerrahi serçe parmağim hariç damarlarin içine saç telinden %40 daha ince tel koymuş 40cm boyunda parmaklarimdan dirseğime kadar ama ne teli bilmiyorum çünkü bi kaç ay sonra amerikaya çağirdilar doktorumu dünyada ilk bende denemiş adam.Uzatmayayim dediki elini surekli çalıştır.İyide kibrit çöpünu bile tartmiyor ve his yoktu serçe parmağım hariç.Neyse fizik falan derken,bi defineci abiyle taniştim onunla dağlara gidip gelirken yavaş yavaş elimi guçlendirdim zamanla ama soğuk havada keçi kilindan eldiven takmazsam elim sizliyor ve hissetmiyordu oyleki elime diken batmiş mesela baş parmağıma ama aciyan orta parmagim aciyordu,yani nasil oluyorsa hala öyle,parmaklar karışık.Neyse baktim kara düzen definecilik olmuyor,araştirma yapmaya başladım.Çubuk olayini duydum.Bir tanede ben yapayim dedim yil1990 li yillar.İçinden yüksek gerilim geçmiş arı bakır tel 2mm buldum ve uzunluğu toplamı 39cm7mm dir.Bunun 32cm 'i uzunluk tutacağin uzunluğu ise 9cm7mm olarak büktüm.Sonra hiçbir işe yaramayinca bu sefer telin ucunu Küçük tüpde 2cm kadarini kizarincaya kadar ısıtıp önceden hazırlamış olduğum civanin içine sokup kaplama yaptim((((. UYARI::::: gözü iyice kapatan gözlük ve ağzim ile burnumu kapatan kimyasal maskesi ile açık havada yaptim.::::
)))))Sonra çubuklar değişti ama istediğim gibi değildi genede.Sonra elime geçen her radyo eski televizyon gibi elektronik her devredeki diyot ve kömürleri çubukların uçlarında sağ sol değiştire değiştire denedim yillarca kazilar yaptim mezar oda mahsen tünel veriyordu kaziyordum kaya arasi boşluk veya mineral veriyordu artik yorulmuş ve bitmiştim açıkçası bikmiştim.Bir gün yaşli bi amca hurdaciya 1800 lu yillara ait çok eski 2 tane büyük sağlam radyo veriyordu bir hamle ile iyi para vererek ben aldim,radyolar çalışıyordu ama acimadim açtim içini ve söküp söküp yeniden başladım denemeye evet sonunda bulmuştum başarmiştim ne istersem bulabiliyordum hala öyle dostlarim işte çubuklarimin oluşumu böyle oldu.Unutmadan bir şey daha söylemek isterim,kimseye çubuklarinizi kullandirmayin sakin çünkü huyu kişiye göre değişiyor diyeceksinizki nasil şöyle anlatabilirim;;; mesela av köpeğiniz var daha acemi encek yani eğer kendiniz eğitirseniz sadece sizinle bağ kurup size göre hareket edecektir,çubukta öyle oluyor benim deneyimime ait bir bilgidir,he belki saçma diyebilirsiniz ama ben bunlari yaşadım tecrübe ettim.Şimdi belki benim sol elimin içindeki tellerden böyle çalişiyor bilemem sol elimin 4 parmaği ve avuç içim his durumu %10 veya %20 kadar ancak şimdi çubuklarimin resimlerini çekip paylaşicam sizin için çubuklarin ucundaki kaplamalari sökücem.He unutmadan söylemek isterim,çubuklar beni bir kere aldattı bu güne kadar,mahzen verip çizdi kazdım 40cm de kapak kayran kayalara geldim tuttum devam dedi ama yer hayir diyordu biraz inceleme sonucu kapak kayalarin arasinda nerdeyse altin renginde çamurumsu eline alip sıkınca macun gibi oluyordu ve elinde yağimsi bir şey oluyordu,ordan bir parça alip bir büyük pil gibi yapip sargı beziyle sardim,sonra tuttuğumda bir daha göstermedi hiç.Onu hangi bölgede olursa olsun elime aldığımda minerali eliyor,asla minerale gitmiyor.