hem gezi ,hem tırmanış,hem kanp...tabi aslında maksadımız tamamen define avı..oyle dedektör falanda yok yanımızda....aşırı bi özgüven..bazen yaptığımız onca saçma sapan şeyi düşününce ne kadar salakmışız diye iç geçirmedim desem yalan olur...yer çamlı yayla..mıntıka olarak cehennem deresi mevkisi..benim gezdiğim dönem 25 sene evveli..altımızda hurda bi lada jip...adnan diye bi arkadaşımız üzerine kurukafa ,çıkartmalar yapıştırmış.dağ tepe geziyoruz..amaçsız,umarsız...korsan misali..üç kafadar her sene on beş günlüğüne tatil yapıyoruz..bi yaz egedeyiz,bi yaz,akdenizde,bi yaz trakyada ...sonra bi arkadaş anlatıyor cehennem deresi diye bi bölge var el değmemiş.sık ormanlar,dağlar,uçurumlar,vahşi doğa,.jurasik park gibi bi yer.tabi sponsor da lazım...eniştemi tatile gidiyoruz ,kamp yapacağız diye kafalamışım.çadırlar,kumanyalar alınıyor..alet edevat,çekme halatı her şey tamam....neyse günlece ormanlarda,dağlarda geziyoruz..mağaralarda,kovuklarda sabahlıyoruz..enişte pert..geri de dönemiyor..ne yol var,ne iz..tamamen bize muhtaç.ağlıyor ,sızlıyor,saydırıyor küfürleri..neyse 1 hafta kadar gezdikten sonra arabayla ceyhana indik..ordan da doğru şakir paşaya (havaalanı).enişteyi bırakıp,adanada 3 gün daha kalıp eve döndük...hayatım boyunca uçarı,özgür ruhlu birisi olarak yaşadım..çok yer gezdim..bir çok anı topladım..pişmanmıyım deseniz gene dünyaya gelsem aynı yoldan gider aynı şeyleri tekrar tekrar yapardım herhalde..zaten definecilik te tam anlamıyla budur bence..