Bu virantekke köyü evet 1903 osmanlı kayıtlarında mevcut ve yeride şuan kemal köyle budakdoğanca(doğanca)o zamnki adı bu iki köyün arasında bu benim dediğim köy söğütte oralarda olacak çünkü kayıtlarda hem virantekke hemde söğüt köy ayrı yazıyor.Ama köy oralarda bi yerde Kemal köy budakdoğanca ve değirmenyeni olan o hatta bi yerde sanırım bunu ancak orada yaşayan yaşlılar bilebilir.
Edirne
danqerioustyle
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2017
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
Arşiv belgesinde şuan o zaman ki dediğin yer varya doğanca dedğin o zamn ki adı BUDAK TOĞANCI hanesine ve koye yapılan yardıma kadar görüyorum günlük kayıt osmanlı defteri ayrıca internetten bulamazsın demişssin bana mı yazdın bilmiyorum wiki falan basit şeyler çok şükür istediğim herşeye ulaşıyorum 
Bi' ara edindiğim eski harita bilgiler olsun mesela uydu uzerine eski harita yerlestirip yer tespiti ne bileyim gis programları vs. vs. hepsini birleştirip burada detaylı anlatarak paylasmayı planlıyorum
Bi' ara edindiğim eski harita bilgiler olsun mesela uydu uzerine eski harita yerlestirip yer tespiti ne bileyim gis programları vs. vs. hepsini birleştirip burada detaylı anlatarak paylasmayı planlıyorum
danqerioustyle
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2017
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
hem senin o haritada vermediğin bazı bilgiler var yazdığın tarih ile uyuşmuyor kafamı karıstıran olay bu bir ve ayrıca eski ne kelime yazıyor biraz bilgilendir beni ona göre ustunde durayım o taraftan arkadaslarım var mekan konusunda sıkıntı olmaz sordurturum
danqerioustyle
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2017
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
usta suan kabataslak saydım sadece uskudar nahiyesini 25 koy var bunları eleyerek buluruz ama tarihi söyle bana tam 3 adet var bunlar yapar 500 sayfadan hesaplasam birini 1500 sayfa detaylandır beni tarih olarak
danqerioustyle
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2017
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
direkli 10 hazineli çadırlardan bahsediyor ve 17 adet çiftlik oba tarzı yerler daha baglı uskudara
edirne22
Editör
- Katılım
- 2 Tem 2015
- Mesajlar
- 553
- Tepkime puanı
- 192
- Puanları
- 7
ben de yok olmuş bir başka köyün yerini öğrendim ama senin aradığın yer değil,
oraya çok çok uzak bir mevki.
bak burada bahsettim http://www.definesohbeti.com/sohbet-define-sohbeti/36024-yeni-duyumlar.html
inş. yeri tesbit edersin...
bu arada Kemal Köy'ün batısındaki Çayır Tepe denilen yere Beş Tepeler de deniyormuş,
bunu da bir kenara not edelim, belki lazım olur...
oraya çok çok uzak bir mevki.
bak burada bahsettim http://www.definesohbeti.com/sohbet-define-sohbeti/36024-yeni-duyumlar.html
inş. yeri tesbit edersin...
bu arada Kemal Köy'ün batısındaki Çayır Tepe denilen yere Beş Tepeler de deniyormuş,
bunu da bir kenara not edelim, belki lazım olur...
danqerioustyle
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2017
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
baktım da bilgi su yönde sanırım bunlardan birinin haritası elinde yanlışmıyım ?
[h=2]Çadır-ı Hazine[/h]Çadır-ı Hazine Osmanlı devletinin savaş esnasında hazinelerinin tutulduğu yerdir. Osmanlı devletinde Çadır-ı Hazine büyük ve önemli bir yer kaplamaktadır.
Hazine kelimesinin sözlük anlamı, para veya sair kıymetli eşyaların saklanmasına mahsus yer, sandık veya depo’dur. Devlet idaresinde ise hazine kelimesinin daha geniş bir anlam ifade ettiği görülmektedir. Nitekim bir devletin hazinesi ile kastedilen anlam, devletin varlığını sağlayacak her türlü para ve kıymetli eşyanın toplandığı, yönetim sınırları içerisinden elde edilen bütün gelirlerin muhafaza edildiği ve aynı zamanda devletin yapmakla mükellef olduğu her türlü masrafların karşılandığı bir kurumdur.
Bu anlamıyla da hazineye, sadece para veya kıymetli eşyaların saklandığı bir sandık olmaktan ziyade devletin idarî mekanizmasının sürekliliğini sağlayan, para giriş-çıkışlarının sürekli bir şekilde yaşandığı önemli bir finans kurumu olarak bakmak daha yerinde olacaktır.
Çadır-ı Hazine Osmanlı malî yapısı çerçevesinde, kuruluşundan XVIII. yüzyılın ortalarına kadar Birun (Dış) ve Enderun (İç) adlarını taşıyan iki hazinenin varlığı, Osmanlı arşiv kaynaklarından tespit edilmektedir. Bunlardan dış hazine yani Birun hazinesi yukarıda işaret edildiği şekliyle hazinenin geniş manasını karşılamaktaydı. Yani “Taşra Hazinesi”, “Hazine-i Amire”, “Maliye Hazinesi” veya “Divân-ı Hümâyûn Hazinesi” adlarıyla da anılan dış hazine, gelirlerin toplandığı ve muayyen kanunlarla mahallerine sarf edildiği devletin esas hazinesi konumundaydı.
[h=2]Çadır-ı Hazine[/h]Çadır-ı Hazine Osmanlı devletinin savaş esnasında hazinelerinin tutulduğu yerdir. Osmanlı devletinde Çadır-ı Hazine büyük ve önemli bir yer kaplamaktadır.
Hazine kelimesinin sözlük anlamı, para veya sair kıymetli eşyaların saklanmasına mahsus yer, sandık veya depo’dur. Devlet idaresinde ise hazine kelimesinin daha geniş bir anlam ifade ettiği görülmektedir. Nitekim bir devletin hazinesi ile kastedilen anlam, devletin varlığını sağlayacak her türlü para ve kıymetli eşyanın toplandığı, yönetim sınırları içerisinden elde edilen bütün gelirlerin muhafaza edildiği ve aynı zamanda devletin yapmakla mükellef olduğu her türlü masrafların karşılandığı bir kurumdur.
Bu anlamıyla da hazineye, sadece para veya kıymetli eşyaların saklandığı bir sandık olmaktan ziyade devletin idarî mekanizmasının sürekliliğini sağlayan, para giriş-çıkışlarının sürekli bir şekilde yaşandığı önemli bir finans kurumu olarak bakmak daha yerinde olacaktır.
Çadır-ı Hazine Osmanlı malî yapısı çerçevesinde, kuruluşundan XVIII. yüzyılın ortalarına kadar Birun (Dış) ve Enderun (İç) adlarını taşıyan iki hazinenin varlığı, Osmanlı arşiv kaynaklarından tespit edilmektedir. Bunlardan dış hazine yani Birun hazinesi yukarıda işaret edildiği şekliyle hazinenin geniş manasını karşılamaktaydı. Yani “Taşra Hazinesi”, “Hazine-i Amire”, “Maliye Hazinesi” veya “Divân-ı Hümâyûn Hazinesi” adlarıyla da anılan dış hazine, gelirlerin toplandığı ve muayyen kanunlarla mahallerine sarf edildiği devletin esas hazinesi konumundaydı.
danqerioustyle
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2017
- Mesajlar
- 27
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
Çadır-ı Hazine
Çadır-ı Hazine Osmanlı devletinin savaş esnasında hazinelerinin tutulduğu yerdir. Osmanlı devletinde Çadır-ı Hazine büyük ve önemli bir yer kaplamaktadır.
Hazine kelimesinin sözlük anlamı, para veya sair kıymetli eşyaların saklanmasına mahsus yer, sandık veya depo’dur. Devlet idaresinde ise hazine kelimesinin daha geniş bir anlam ifade ettiği görülmektedir. Nitekim bir devletin hazinesi ile kastedilen anlam, devletin varlığını sağlayacak her türlü para ve kıymetli eşyanın toplandığı, yönetim sınırları içerisinden elde edilen bütün gelirlerin muhafaza edildiği ve aynı zamanda devletin yapmakla mükellef olduğu her türlü masrafların karşılandığı bir kurumdur.
Bu anlamıyla da hazineye, sadece para veya kıymetli eşyaların saklandığı bir sandık olmaktan ziyade devletin idarî mekanizmasının sürekliliğini sağlayan, para giriş-çıkışlarının sürekli bir şekilde yaşandığı önemli bir finans kurumu olarak bakmak daha yerinde olacaktır.
Çadır-ı Hazine Osmanlı malî yapısı çerçevesinde, kuruluşundan XVIII. yüzyılın ortalarına kadar Birun (Dış) ve Enderun (İç) adlarını taşıyan iki hazinenin varlığı, Osmanlı arşiv kaynaklarından tespit edilmektedir. Bunlardan dış hazine yani Birun hazinesi yukarıda işaret edildiği şekliyle hazinenin geniş manasını karşılamaktaydı. Yani “Taşra Hazinesi”, “Hazine-i Amire”, “Maliye Hazinesi” veya “Divân-ı Hümâyûn Hazinesi” adlarıyla da anılan dış hazine, gelirlerin toplandığı ve muayyen kanunlarla mahallerine sarf edildiği devletin esas hazinesi konumundaydı.
Çadır-ı Hazine Osmanlı devletinin savaş esnasında hazinelerinin tutulduğu yerdir. Osmanlı devletinde Çadır-ı Hazine büyük ve önemli bir yer kaplamaktadır.
Hazine kelimesinin sözlük anlamı, para veya sair kıymetli eşyaların saklanmasına mahsus yer, sandık veya depo’dur. Devlet idaresinde ise hazine kelimesinin daha geniş bir anlam ifade ettiği görülmektedir. Nitekim bir devletin hazinesi ile kastedilen anlam, devletin varlığını sağlayacak her türlü para ve kıymetli eşyanın toplandığı, yönetim sınırları içerisinden elde edilen bütün gelirlerin muhafaza edildiği ve aynı zamanda devletin yapmakla mükellef olduğu her türlü masrafların karşılandığı bir kurumdur.
Bu anlamıyla da hazineye, sadece para veya kıymetli eşyaların saklandığı bir sandık olmaktan ziyade devletin idarî mekanizmasının sürekliliğini sağlayan, para giriş-çıkışlarının sürekli bir şekilde yaşandığı önemli bir finans kurumu olarak bakmak daha yerinde olacaktır.
Çadır-ı Hazine Osmanlı malî yapısı çerçevesinde, kuruluşundan XVIII. yüzyılın ortalarına kadar Birun (Dış) ve Enderun (İç) adlarını taşıyan iki hazinenin varlığı, Osmanlı arşiv kaynaklarından tespit edilmektedir. Bunlardan dış hazine yani Birun hazinesi yukarıda işaret edildiği şekliyle hazinenin geniş manasını karşılamaktaydı. Yani “Taşra Hazinesi”, “Hazine-i Amire”, “Maliye Hazinesi” veya “Divân-ı Hümâyûn Hazinesi” adlarıyla da anılan dış hazine, gelirlerin toplandığı ve muayyen kanunlarla mahallerine sarf edildiği devletin esas hazinesi konumundaydı.
sepetkaya
Editör
- Katılım
- 14 Mar 2016
- Mesajlar
- 528
- Tepkime puanı
- 38
- Puanları
- 4
edirne22
Editör
- Katılım
- 2 Tem 2015
- Mesajlar
- 553
- Tepkime puanı
- 192
- Puanları
- 7
Söğütlüdere Köyü olmadığı başlarda söylenmişti.
zira söğütlü dere bahsedilen bölgeye en az 35-40 km uzakta. üstelik ters istikamette kalıyor.
söğütlüdere köyünün veya bulunduğu mevkiin zamanında Havsa (Havas-ı Mahmud Paşa) kazasına bağlı olması muhtemel
zira söğütlü dere bahsedilen bölgeye en az 35-40 km uzakta. üstelik ters istikamette kalıyor.
söğütlüdere köyünün veya bulunduğu mevkiin zamanında Havsa (Havas-ı Mahmud Paşa) kazasına bağlı olması muhtemel
Son düzenleme: