[h=1]Atalarımız olan Hiung-nu’lara (HUN) ait at koşumları[/h]
[FONT="]Atalarımız olan Hiung-nu’lara (HUN) ait at koşumları. Koşumlar üzerindeki Tamgalar çok tanıdık. Üzerinde Türk Runik harflerinin önceli sayılan Türk Tamgaları var. Çok önemli bir ayrıntı, üzerine “Türk Oğuz Kayı Tamgası” vurulmuş.. Diğer Tamga ise Türk-Tatar Tamgası olan stilize “Kartal Tamgası”..Nuray Bilgili..
[FONT="]Çok değerli Emel Esin'e göre, "Batrak" adı verilen Kurt-Ejder ağızlı ya da ucu dişli bayraklar, Alplerin kargılarının ucuna taktıkları şahsi bayrakları idi. M.Ö. 2-1.yy. Türk Hun kurganında, Kuzey Asyadaki ve Hakasyadaki Sulek petrogliflerinde ve Türk Uygur sanatında Alplerin ellerinde görülüyordu. Batrak adı "Batırmak" (Toprağa Batırılan) kelimesinden gelir ve bayrak olarak değişime uğramıştır. Türkler, "Batrak" adı verilen "Kurt-Ejder" ağızlı Bayrağı, Türk Şahi Tegin Devleti, Türk Selçuklu Devleti, Türk Memluklu Devleti ve Türk Osmanlı Devletinde de kullanmıştır. Kaşgarinin “Batrak” adını verdiği, Kargı’nın ucuna takılı, kenerı dişli Bayraklar. 1-2- Türk Osmanlı Batrak (Kurt-Ejder Ağızlı Bayrak) 3- Türk Memluklu Batrak (Kurt-Ejder Ağızlı Bayrak) 4- Noin Ula Kurganı Türk-Hun Batrak (Kurt-Ejder Ağızlı Bayrak) 5- Türk Şahi Tegin Parası ve Kağanın ön tarafında görülen Batrak (Kurt-Ejder Ağızlı Bayrak
[FONT="]Türk Selçuklu Sanatına özgü Ana Tanrıça Heykelciği. Saçlar Türk usulü uzun ve örgülü. Başındaki tacı Tanrıça Umay ananın tacı gibi üç dilimli. Eller yukarı kaldırılmış ve dikkat çekecek biçimde. El İkonografisi arkaik çağlardan bu yana, Ana Tanrıçanın sembollerindendir. Ana Tanrıçanın Şifa veren, Sağaltan, Doğurtan ve Şevkat gösteren elini simgeler.
Yakut, Altay, Kazak-Kırgız ve Başkurt folklorunda, eski şaman ayinlerinde kartal (hotoy, bürküt, karakuş) çok önemli bir unsur olmuştur. Yakutların inançlarına göre karların ve buzların erimesi, ilkbaharın gelmesi, kartalın kanatlarını sallamasına bağlıdır. Bu Kartal Takımyıldızının Ufuk çizgisinden yükselmeye başladığı döneme denk gelir..Şamanlar ayinlerde Kartal-Ana tören elbisesi giyerlerdi. Onun tüylerini üstünde toplayan elbiseler kutsaldı. Şamanların atası Kartal-Ana idi..İkili mantık ve düşünme sistemine göre, her şey zıtlarıyla açığa çıkar ve anlam kazanır. Buna Ying-yang ya da Çin düşünce tarzı diyoruz.. Zıtlıklar kavramı.. Bahaeddin Ögel'in anlatımına göre Türkler bu iki kavramı ÇİFT BAŞLI KULAKLI KARTAL yani BÜRKÜT ile yapmıştır..Altay Türkleri bunu anlatmak için siyah ve beyaz kulaklı kartalları kullanmıştır. Pazırık Kurganından çıkarılan aşağıdaki resimde gösterilen at koşumu parçası belkide bunu ifade eden en güzel ikonografilerden biridir..Türkler de Hayat Ağaçlarının tepesini Çift başlı Kartal bekler. Çift başlı Kartal Tanrı Ülgen'in sembolüdür.. Burası Jung'a göre Tanrısal Bölgedir..
Antares, Türklerde MARS ile ilişkilendirilen ve onun gibi zafer ve savaş ile ilgili bir yıldızdı. Türkler, Demir ile Bağlantılı, Mars Gezegeninin İzdüşümü Olan Atalar Mağarasında, Mars’ın Kılıcı Üzerine Ant İçerlerdi. ANT-Ares Yani Ares'e Ant İçmek anlamı taşıyor olabilir..Ares ve Mars aynı anlamdadır.MARS demek Aslına Bakarsanız "TÜRK" demektir. Türk mitolojisinde, İlk "OCAĞI-ATEŞİ" Yakan ve Bizlere kendi adını veren ATAMIZ "TÜRK" Antares ve Mars ile İlişkilidir. Mars yani "Kızagan Tengri", Türk gibi GÜÇLÜ KUVVETLİ TANRI demektir ve Savaşı Çağrıştırır. Gökten Ateşi alarak İlk Ocağı O yakmıştır..Kazviniye Görede Türklerin Gezegeni Mars'tır.Kök Türklere ait bir mitolojide, “Dişi Kurttan” doğmuş kardeşlerin en büyüğünün ateş yakarak kardeşlerini kurtardığı ve kardeşlerin onu baş seçerek “Türk” unvanı verdikleri anlatılır. Kök Türk kağan sülalesine adını veren “Türk” ünvanlı hükümdarın bir kitabede adı “Türk Tengri” olarak geçmektedir. Altay Şamanları dualarında "atamızın yaktığı üç ateş, anamızın gömdüğü üç taş ocak" diye dua ederler. Buradaki ÜÇ çok önemli bir Sembolizmdir ve Bu sembolizm ANT işareti ikonografisinde görselleşmiştir. Üç Ateş Güneş, Mars ve Antares ile ilişkilidir. Ya da Budha'nın Üç Mücevheri..Merkeze yerleştirilen ocak, ilk ateşi ya da ocağı yakan efsanevi “Türk” kağan ile bağlantılıydı.
Akrebin ya da Ejderhanın Kalbi Antares, Üç boğumlu..BU ikonografi Timur devleti paralarında ve bayraklarında sıkça kullanılmış..Göktürkler döneminden bu yana Türkler için ÜÇ ATEŞ, yani MARS-ANTARES ve GÜNEŞ çok önemli olmuştur..Kazviniye göre de Türklerin Yıldızı Marstır.. Kazvini şöyle demekteydi: “Türkler savaşı iyi bilir, Bu Merih’in sıfatıdır ve Merih onların sahibidir.” Ayrıca Çin kaynaklarına göre savaş imgesi olan “Tulga” “Türk” demekti. Türklerin Altaylarda “Tulga” şeklindeki bir “Altın Dağda” “Demircilik” yapmasından dolayı bu adı aldığı belirtilir. Bu sembolik anlatımda “Altın Dağ” Kozmosu, Demir ise Mars’ı simgeliyor olabilir. Çünkü Demir de Bakır gibi, Türkler de Mars ile ilişkilendirilir. Gökten düşen “Göktaşı Demirini” Fırtına tanrısının (Mars-Ejderha) gönderdiği düşünülür.
[h=1]OĞUZ BOYU TAMGALARI[/h]Çepni Boyunun Tamgası Yengeç Takımyıldızının İzdüşümü Kanımca. Bulgarların ve biz Türklerinde sahiplendiği Pliska Rozetinde de aynı sembol kullanılmış ve yan tarafına Ay yazılmış. Yani Ay'ın yönettiği burç. Yengeç Burcu...Kanımca Dodurga Boyunun Sembolü Aquila yani Kartal Takımyıldızının izdüşümü. Yani Meşhur, başı doğu ve batıya bakan Çift başlı Selçuklu Kartalı..İlginç olan şu Dodurga Boyunun Kuş Sembolü de Kızıl Kartal.Aquila Takımyıldızında bulunan Nebula Kızıl Kartal..Dodurga Boy Tamgası İki Simetrik "V" şeklindedir. Bu iki imetrik "V" şekli Gökyüzündeki Sağ ve Sola bakan Çift Başlı Kartal Takımyıldızının Sembolüdür. Çift Başlı Kulaklı Kartal, Selçuklu Türklerinin Bayrağıdır. Ayrıca Arapça 7-8 Okunan Harflere de benzer.
Meşhur Çift başlı KULAKLI Selçuklu Kartalı..Kartal Takımyıldızının yersel ikonografisidir. Kartal Takımyıldızının bir başı doğuya diğeri batıya dönüktür..Doğu ve batıya hakimiyeti sembolize eder. Türk çift başlı kartalıda bunun figüratif anlatımıdır.. Türk çift başlı kartalları kulaklıdır..Bu ikonografi Pazırıktan çıkan Kartal figürlerinde de vardır, fakat oradakiler aynı zamanda geyik boynuzlarına da sahiptir..Zamanla boynuzlar kullanılmamaış ve sadece geyiğin kulakları kalmıştır..
Moğolistan Geyikli Taşlar Üzerindeki Alkaevli ve Bayat Boyu Tamgası..
Moğolistan Geyikli Taşlar Üzerindeki ve Kazakistan Üstyurttaki Bayat Boyu Tamgası..Muhtemelen Güneş sembolü. Bu Sembolün altındaki çizgi işareti, onun gökyüzünde uçan bir şey olduğunu gösterir.
Karelia'daki Hilal ve Güneş Sembolleri.
Karkın, Bayındır, Begdili ya da Alkaevli olabilecek Tamgalar..İran.
İran Petroglifleri ve Bayındır Boy Tamgası.
Yaparlı Boyu Tamgasını evrim süreci de, araştırmalarıma göre Dağ Tekesi Petroglifleri ile başlamış ve Stilize edilmiş...
Ben yine "Yıldızlara Bağladım"....Kanımca Bayındır boyu Tamgası Büyükayı Takımyıldızının izdüşümü..Arkaik Toplumlarda, ve Türklerde, Güneş ve Ay disklerini taşıyarak, Mevsimleri oluşturduğu düşünülürdü..7 yıldızdan oluştuğu için, Yitiken ya da Yedi Hanlar olarak bilinir. Büyük kepçe olarak da adlandırılır. Bu kepçeden, yeryüzüne Nisan Yağmurları yağdığı düşünülür.. Nisan ayı başlarında, kepçenin ağzı aşağı doğru bakınca, Yağmurlar yağmaya başlar..
Türkler, eskiden yazılı kültür ve dolayısıyla tarihi bir arşivleri olmadığı için, göç ettikleri coğrafyalardaki kayaların üzerine mantık ve düşünce sistemlerini, yaşayış tarzlarını, inançlarını, aile ve boy tamgalarını, kazımışlardır.Türkler gerçekten isimleri gibi bir “GÖK” milletiydi. Kullandıkları tamgalardaki geometrik şekiller, büyük oranda gökyüzündeki takımyıldızlar gezegenler ve yıldız açıları-görünümleri ile ilgiliydi. Türkler gibi göçer toplumlar gökyüzüne bağımlı yaşardı. Gökyüzündeki yıldızlara bakarak yönlerini bulurlar ve mevsim döngülerini takımyıldızların konumlarına göre takip ederlerdi. Aşağıdaki resimler büyük oranda Gökyüzü ve gökyüzü ile bağlantılı ikonografilerdir...
Kazakistan Saymalı Taştaki bu petroglif, Güneşin Boğa burcundaki konumunu ifade ediyor..
Erich Fromm’a göre; Sembol dili, insanlığın geliştirdiği, herkes tarafından öğrenilmesi gereken tek evrensel yabancı dildir. Bu dil kişinin toplumsal sınıfını, tarihsel ve ruhsal durumunu ve toplumla ve kozmosla ilişkilerini ifade eder. Hakasyadaki Türklere ait ve benim Koç Yada Boğa sembolü olarak gördüğüm simge..Koç burcu ve Boğa burcu dönemleri yani Bahar mevsimi, Türkler için yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilir.. Doğanın yeniden doğması, canlanması..Güneşin Koç burcuna girmesi "Newruz," Güneşin Boğa Burcuna girmesi "Hıdrellez" şeklinde kutlanır..Bu petroglif bu açıdan çok anlamlı..Daire içindeki nokta işaretli sembol Güneşi, Boynuz sembolü ise Koç Ya da Boğa'yı ifade eder..Yani Güneşin Koç ya da Boğa burcundaki konumu ve Yeni Yılın başlaması
Zamansal Boyutta, insanlığın bilinç düzeyinin yükselişi, yeni imge ve tasarımların açığa çıkmasına neden olur. Örneğin Demirin keşfi ve işlenmesi Demir Çağı Mitolojileri dediğimiz mitolojilerin yaratılmasını sağlamıştır. Ya da kayaların üzerinde gördüğümüz arkaik dönem yön işaretleri, (Daire içinde artı işareti) insanların ana yönleri keşfetmesinden sonrasına tarihlenir. Dik duruş sayesinde insanlar merkezi, “yukarı-aşağı” eksenden çıkan, dört yatay yön doğrultusunda düzenler. Bir başka deyişle mekan insan bedeninin etrafında, öne, arkaya, sağa, sola, yukarı ve aşağı doğru uzanıyormuşçasına simgelenir. Bu şekilde daire içindeki dört yön sembolü, altı (dört yön, yukarı-aşağı) sekiz (dört ana yön ve ara yönler) ve on (dört ana yön, ara yönler, yukarı ve aşağı) biçiminde çeşitlenir. Ve en nihayetinde 12 bölümlü daire olur ki bu gökyüzündeki takımyıldızları simgeler. Bunlar merkez simgeciliği ile de alakalıdır. Gökyüzünün merkezi kutup yıldızı olarak bilinir.Ünlü Psikanalist C. Gustav Jung'a göre İnsanlığın ilk "Tanrı İmgesi" budur.. Kanımca Türklerin Tanrı Tamgası tüm bu kavramları içinde barındıran ve tüm evreni ifade eden bir Hiyerofani yani kutsalın tezahürüdür..
Çarkıfelek ve çarkıfeleğin etrafında dönen Ay ve Güneş figürleri, Tibetten bir petroglif..Çarkıfelek Türk kozmolojisinde, Kutup yıldızı ve mevsimleri oluşturduğu düşünülen Büyükayı Takımyıldızını ifade eder. Büyük ayı Takımyıldızı, Güneş ve Ay'ı taşır, gece-gündüzü ve mevsimleri oluşturur..Bu petroglifi görünce Yunus Emrenin şu sözü gelir aklıma.."O FELEKTE DÜN OLMAZ, AY GÜN DOĞUP DOLANMAZ"..Yunus Emre uzayda gece ve gündüzün olmadığını ve "dolanmadığını" nereden biliyordu acaba?..Ya da kastettiği öteki dünyamı idi bilemiyorum..
Venüs yani Ana Tanrıça sembolüde Orta Asya Türklerine ait..Bu petroglifler..M.Ö. 10.000 yıllarına ait..Nuray Bilgili..
Emel Esin'e göre Türklerde daire içindeki nokta işaretli sembol "Güneş" okunan Tamgadır. Türk Petrogliflerinde varmı acaba diye çok aradım ve sonunda buldum....Zaten Geyiğin boynuzları hayat ağacı, gökkuşağı vs ile bağlantılı olduğu kadar, Güneşinde alegorisidir...Nuray Bilgili. Türkler de, Geyiğin Boynuzları Hayat Ağacı, Gökkuşağı ve Sonsuz Yaşam Döngüsünü İfade eder. Bunun yanında Geyik "Güneşi" de sembolize eder. Çünkü Geyik Dişildir ve Hayat Verendir. Güneşin ve Venüsün ""Yersel Hayvan İzdüşümüdür". Türkler de geyik, Tanrıçanın Özellikle de Tanrıça Umay ve Tanrıça Ak Ana'nın Tezahürüdür. Türk İkonografisinde Tanrıçalar daima "AK" renk simgeciliği ile ve "Boynuzlu" olarak sembolize edilir. Tanrıça Umay Ana'nın üç dilimli tacı aslında Üç tane boynuzdur..Tüm kadim Tanrı ve Tanrıçalar Bolluk bereket ve yeniden doğuş sembolizmine bağlı olarak, Boynuzlu olarak resimlenmiş ve ifade edilmiştir. Kanımca ve bulgularım doğrultusunda, günümüzde kullanılan Astrolojik sembollerin tamamı, Türklerin Tamga dediği simgelerdir. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim..Nuray Bilgi..
HAZAR TÜRKLERİNE AİT YEDİ KOLLU ŞAMDAN YA DA BİZ TÜRKLERE GÖRE YEDİ DALLI AĞAÇ..AĞACIN ALTINDAKİ TARAK SEMBOLÜ TATAR TAMGASI. SAĞ TARAFINDA HAYVAN BOYNUZUNDAN YAPILAN EJDERHA AĞIZLI BORU..VE DERVİŞLERİN ÇALDIĞI YUH BORUSU...
Hazarlar, 5. yüzyılda, Attila'nın 434 yılında Hun imparatoru olması üzerine bir süre Hunlara tâbi olmak zorunda kalmışlardır. Hazar Hakanlığı topraklarında türlü Türk grupları vardı. Bu nedenle çeşitli Türk lehçeleri konuşulmakta idi. 586 yılındaki Bizans kaynağında ise artık iyice tanınırken aynı zamanda TÜRK adı ile de anılıyorlardı. Bu sıralarda Hazarlar Batı Gök Türk Hakanlığı’nın batıda en uç noktasını meydana getiriyorlar ve yine Batı Gök Türkler’in arzusu ile Sasaniler’e karşı Bizans’a yardım ediyorlardı. İslam ve Ermeni kaynaklarına göre Hazarların Gök Türkler’e bağlılığı 7. yy’ın ikinci yarısına kadar sürmüştür. Hazar Hakanlığının gerçek kuruluşu 630 yılındadır. Kuman Kıpçak baskısı altında Hazarlar XI. Yüzyıl içinde kaybolup, gittiler. Bugün Avrupa’da Yahudi dinine mensup olan Karaim Türkleri ve Kafkaslar’da yaşayan Karaçaylar’ın Hazar kalıntıları olduğu sanılmaktadır.
4.-5. yüzyıl Akhun Parası ve Özbekistan Taşkent Türk Kağan Tamgası olan Dağ Tekesi Sembolü ve aynı Tamga..Petroglif'in tarihini göremedim. Ama sanırım yaklaşık aynı dönemler olmalı. Türklerde Dağ Tekesi ve diğer Geyik cinsinden hayvanlar "Sıgun" otu yiyerek Ölümsüz olmuş Kutlu hayvanlardır. Ayrıca Şehitleri yani Alpleri Tanrının Kapısına taşıyan Bir Gökyüzü bineğidir. Bu yüzden Moğolistandaki pek çok Bengütaşın üzerine yukarı doğru uçan geyik resimleri işlenir. Ayrıca Türkolog Jean Paul Roux'a göre Türklerde Tanrıların Tanrısı "Satürn" Gezegenidir ki, Türk Mitolojisinde Kayra Kağan ya da Kayra Han olarak anılır, Satürn'ün Sembolü ve Yönettiği Burc'un Sembolü Oğlak ve Dağ tekesidir.
Kırımdaki Mezar Taşları Üzerinde Alayundluğ ve Çepni Boy Tamgaları
Batı Kazakistan, Mangyshlak,. Atın Sağrısındaki Türk Karkın Boyu Tamgası..
7 ve 8. Yüzyıl Türk Paralarının Üzerindeki Kağan Tamgalarının Öncelleri Kırgızistan ve Kazakistan Dağlarındaki Petrogliflerde Görülebilir. Çok emin değilim Fakat bu sembol bana Aslan İkonografisini Çağrıştırıyor..Daha önceki paylaşımlarımda, Astrolojik İşaretlerin Orta Asya Türk Petrogliflerine kadar gittiğini göstermiştim.Bu paraların üzerinde yazan isimler genellikle Tonga gibi Aslan cinsinden Hayvanlar. Fakat kesin bir şey söylemeden önce çok iyi araştırmak lazım.
Üzerinde, Türk Sogd Kağan Tonga Yagbu Kağan, yazan Para..7-8.yy. Ay Yıldız ve Türk Tamgaları ile.
Arkadaşlar biliyorsunuzdur, Birileri "İşte bu sizin paranız, Göktürk Parası" deyip, sanki sadece bize ait olan para buymuş gibi dayattı bunu.. Aslında Türklere ait o kadar çok para varki, ben bunların bir çoğunu paylaştım buradan. Bunlarda, Göktürk parası ile aynı özelliklere sahip, üzerinde Türk Kağanlarının adı olan ve Türk ikonografik işaretleri bulunan paralar..Ve bunların hepsi bizim, sahiplenelim....Paralar 7ve 8. yüzyıllardan. Tigin Şah, Yabgu Tonga Kağan gibi Türk Kağanlarına ait..
Bosna Osmanlıdan önce de Türk Kökenli Boyların yerleştiği bir yerdi..4 ve 5. yüzyıllarda, Karadenizin Kuzeyinden Göç eden Kuman Kıpçak Peçenek Türkleri, Bizans İçin Paralı askerlik yapmaya başlar. Ve aileleri ile birlikte Karadenizin Kuzeyi ve Balkanlar hatta Anadoluya yerleşirler. Elbette her Türk Gibi yerleştikleri her yere kendi Tamgalarını vururlar. Macar Bilim adamı Ligetti Çin'in vuruşu ile bu göçleri 1. yüzyıla kadar çeker.
Hun İmparatorluğu Bayrağındaki Sembol EJDERHA Sembolüdür. Ashina Boyunun Sembolü de Ejderhadır, aslında. Bilinenin aksine, Ejderha İkonografisi ve Mitolojisi Türkler için çok önemlidir. Selçuklular ve Osmanlılar bunu kullanmıştır. Ejderhanın Hükümdarlık, güç kuvvet vs. anlamlarının dışında, Kozmolojik Önemi de Türkler tarafından bilinir ve Kutsanırdı..Türkler KURT-EJDER İkonografisini bu iki önemsedikleri sembolizmi sentezleyerek sanat eserlerinde kullanmışlardır. Nuray Bilgili..
Ankara Augustus Tapınağının Fotoğraflarını çekerken, 3 metre kadar yukarıda bir Türk Tamgası ya da Göçer-Çoban Türklerin çizdiği çok belli olan bir keçi petroglifine rastladım..Taoınak uzun yıllar toprak altında kaldığı için bu kadar yükseğe çizilmiş. Tarihini elbette bilemem, Fakat Ankaraya ilk gelen yerleşimciler tarafından yapılmış olabilir..Bu tür petroglifler eski İnsanların kaya ve taşlar üzerine kazıdıkları Grafitilerdir, bir anlamda..Nuray Bilgili..
Saymalıtaştaki Türklere Ait Petrogliflerin Büyük bölümü Astronomik Çizimlerdir. Gökyüzündeki takımyıldızlar, gezegenler, güneş ve ay ile ilgili gözlemler bunlarla ilgili sembolizmin doğmasına neden olmuştur. Astronomik petrogliflerin özellikle göçebe hayatı süren insanlar tarafından, gökyüzündeki yıldızların ve gezegenlerin konumlarını hesaplayarak yollarını bulmak ve mevsim döngülerini hesaplamak için yapıldığı düşünülebilir. Güneş ve Ay Tutulmaları İnsanları çok etkilemiş ve bunlarla ilgili Mitlerin ve İkonografilerin doğmasına neden olmuştur. Saymalıtaştaki Petrogliflerden birinde Geyik ya da Boğa Figürü olabilecek bir Çizim mevcut. Tam boynuzlarının üstünde Kararmış bir Astral Sembol var. Bunun Ay Ya da Güneş tutulması olduğu düşünülebilir. Boynuzların arasında Türklerin Tengri Tamgası var. Bu işaret Kutupyıldızı ve dört yön sembolizmi ile bağlantılı Çarkıfelek sembollerinden bir tanesidir. Güneş ve Ay genellikle bu simge ile birlikte resimlenir. Arkaik dönemde Ay Güneş, Takımyıldızlar kısacası Bütün Evren Kutup Yıldızının etrafında döner..Diğer Fotoğrafta ise Yine Güneş tutulması olabilecek bir Petroglif Kazınmış. Şamanlar Güneş ya da Ay tutulmasında Güneşe ya da Ay'a ok atarlardı. Bu petroglifte de, elinde Ok yay olan ve Şamanlara özgü boynuzlu bir başlık giymiş figür görüyoruz. Nuray Bilgili
Corona Borealis..Sevgili arkadaşım Josep bu petroglifi görünce görünce, tanımladı....Geyiklerin çektiği Kuzey Tacı.Nuray Bilgili.
Pamir Dağlarından bir Petroglif. El sembolü ve Elin Tam ortasında, bir nokta olarak işaretlenmiş "Göz" simgesi. Bu daire içindeki noktalı Tamga, aslında Türk runik Harflerinden biridir ve "Gün" okunan Piktogramdır..Çok ilginçtir, bu simge, Bilim adamları tarafından da "Güneş" sembolü olarak nitelenir. Astrolojik sembolizmde de "Güneşi" ifade eder. Eski Kadim Toplumlarda ve elbette Türklerde de Gece Göğünün Gözü, ve Ortası Kutup Yıldızı, Gündüz Göğünün Gözü, ve Ortası Güneş olarak kabul edilirdi. Bu el sembolizmiyle birlikte kullanılan daire içindeki noktalı sembol, Türklerde dişil sayılan "Gün Ana" sembolizmi ve onun gören gözüyle sentezlenmiş gibi görünüyor..Emel Esin'e göre Türkler de Güneşin sayısı "9" 'dur. GÜneş tekerleğinin 8 bölümü vardır. Fakat ortadaki merkez de sayılır ve "9" sayısına ulaşılır. Güneş gibi "Ateş" sembolü olan, Mars da 9. gök katındadır. Nuray Bilgili..
Mohamad Naserifard'a ait İran Kaya Resmi. Atın Kuyruğu Türk usulü Düğümlü. İlk kez bu şekilde düğümlü bu kadar net Petroglif görüyorum..Sağ üst bölümde Salur Boyu Tamgası var..
7-8. yüzyıl Göktürk Parasını Üzerindeki Kağanlık Tamgası ve Moğolistan Türk Yazıtları üzerindeki Kağanlık Tamgası..
Türk Tatar Tamgası olarak kullanılan Diagram ve Göktürk Parası üzerindeki Kağanlık Tamgası..
Kabardey Mezarlığındaki Göktürk Kağan Tamgası. Stilize edilmiş, Dağ Keçisi Piktogramı..
İkonografiler, İşaretler, Tamgalar zamanla değişir ve biçimini yeniler..Anlamsal olarak da değişir ve farklı anlamlar yüklenebilir. Hepimizin bildiği gibi Türk Kağanlık Tamgası Dağ keçisi Piktogramıdır. Bu Diagram da zamanla dönüşüp değişmiştir. Ben üç farklı değişim tespit ettim. Bu fotoğraftaki bunlardan birsi. Paranın üzerindeki sembol, ya da Tamga, Göktürk Kağanlık Tamgası olan Dağ tekesinin Stilize edilmiş Kafasıdır.. Nuray Bilgili..
Sinolog Eberhard'a göre "Soyut Sanatın Yaratıcısı Türklerdir." Bu Soyut Sanat Halı, Kilim Motiflerinde ve Tamga adı verilen işaretlerde hayat bulur. Mircea Eliade Simgeciliğin Avrupa’yı istila etmesinin, Asya’nın tarih ufkunda yükselmeye başlamasıyla çakıştığını söyler. Soyut kavramları biçimlendirmek ve bu biçimlere anlam yüklemek, “Hayatı Anlamlandırma” çabasından başka bir şey değildir aslında. Bu soyut kavramlar bilinçaltının derinliklerinden bilince çıkar ve görünür, somut simgeler haline dönüşür. Bütün bu imgeler topluluğu, gerçekte bilinçaltının, kalbidir ve düşünülenden çok daha önemli işlevlere sahiptir. En önemli ve temel işlevi bilincimizi evrimleştirmek, Tanrıyla bütünleşmek ve ufkumuzu sonsuzluğa açmaktır. Simge insanın sürekli olarak kutsalla dayanışma içinde bulunmasını sağlar. Nuray Bilgili..
Prof. Dr. Necati Demir’e göre; Türklerin kullandığı sembollerin, petroglif, ideogram, piktogram, damga, hece, yarı hece ve harfe doğru bir geçiş süreci vardır. Orhun Yazıtları bu aşamaların en son noktasıdır. Rus bilim adamlarına göre Sibirya Irkutskdaki Türk kaya resimlerinin tarihi M.Ö. 14-12 bin arasındadır. Simge ya da biz Türklerin Tamga olarak adlandırdığımız sembolik işaretlerin büyük çoğunluğunun kaynağı Orta Asya’dır. Göktürk parasının Üzerindeki Tamga Muhtemelen Kağanlık Tamgasıdır ve Önceli Kazakistan Tamgalı Taş'ta Mevcuttur.Nuray Bilgili..
Petroglif ya da Tamga dediğimiz “Görsel” imgelerin bize ne söylediğini anlamak için, sözlü kültür bağlamında da incelenmesi gerekir. Başlangıçta “Söz” ile varlık bulan ve kutsallaştırılan bu imgesel anlatımlar, kadim dönemlerden bu yana söylene gelen ve Sözlü Kültür adı verilen, mitolojiler, ezgiler, masallar, büyü ve ritüeller yoluyla hayat bulur. Bu anlamda dil bir simgeler bütünüdür. İnsanlık tarihi bir dolu şifreli ifade ve anlatımla doludur. Bunların sembolik bir dil kullanılarak söylendiğini ve bizim anladığımızdan daha derin ve gizli bir anlam taşıdığını düşünürüz ki, bu doğrudur da. Nuray Bilgili..
Bir Türk Kağan Tamgasının Evrimi..Arkaik insanlar "Ölüm" olayını da stilize ederek ifade etmişlerdir. Taşların üzerindeki simgeler, "Görene" çok şey anlatır aslında. Kadim Türkler, ahiret inancına sahipti. Bunun en güzel örneği Mezar Taşlarının isimlerinin "Bengütaş" olmasıdır, yani "Sonsuzluk" ya da "Hayat Taşı".. Bu taşların üzerine ölen kişinin yaşamı ya da öteki hayat ile ilgili bir takım resimler çizmişler. Bu imgeler ve simgeler, zamanla Tamga adını verdiğimiz işaretlere, daha sonra Türk Runik Harflerine dönüşmüştür. Mezar taşlarının üzerindeki baş aşağı duran insan çizimi "Ölü İnsan" anlamındadır. Bu sembol zamanla stilize edilerek Ölen Kağanların Taş heykellerine ve mezar taşlarına kazınarak "Tamga" olmuştur. Nuray Bilgili..
Türkler Sembolizm'i ilk kullanan yegane millettir. Eberhard Soyut Sembollerin Türkler tarafından yaratıldığını söyler. Eliade Simgeciliğin çıkış yerinin Asya olduğunu söyler..Sembol dili zamanla YAZIYA dönüşür. Paylaştığım resimlerde benim "STİLİZE KARTAL" sembolü olarak gördüğüm Piktogram var. İlk örneği Neolitik Çağ, Kazakistanda çömleklerin üzerinde tespit edilmiş. M.Ö. 5-6. yy. da Esik Kurganı Ön Türkçe Runik Yazıda da mevcut. En son bu sembolizme Ak Hun parasının üzerinde rastlıyoruz..Kanımca bu sembol Türklere ait İlk Stilize Kartal Tamgası..
Venüs yani Ana Tanrıça sembolüde Orta Asya Türklerine ait..Bu petroglifler..M.Ö. 10.000 yıllarına ait..Nuray Bilgili..
Emel Esin'e göre Türklerde daire içindeki nokta işaretli sembol "Güneş" okunan Tamgadır. Türk Petrogliflerinde varmı acaba diye çok aradım ve sonunda buldum....Zaten Geyiğin boynuzları hayat ağacı, gökkuşağı vs ile bağlantılı olduğu kadar, Güneşinde alegorisidir...Nuray Bilgili. Türkler de, Geyiğin Boynuzları Hayat Ağacı, Gökkuşağı ve Sonsuz Yaşam Döngüsünü İfade eder. Bunun yanında Geyik "Güneşi" de sembolize eder. Çünkü Geyik Dişildir ve Hayat Verendir. Güneşin ve Venüsün ""Yersel Hayvan İzdüşümüdür". Türkler de geyik, Tanrıçanın Özellikle de Tanrıça Umay ve Tanrıça Ak Ana'nın Tezahürüdür. Türk İkonografisinde Tanrıçalar daima "AK" renk simgeciliği ile ve "Boynuzlu" olarak sembolize edilir. Tanrıça Umay Ana'nın üç dilimli tacı aslında Üç tane boynuzdur..Tüm kadim Tanrı ve Tanrıçalar Bolluk bereket ve yeniden doğuş sembolizmine bağlı olarak, Boynuzlu olarak resimlenmiş ve ifade edilmiştir. Kanımca ve bulgularım doğrultusunda, günümüzde kullanılan Astrolojik sembollerin tamamı, Türklerin Tamga dediği simgelerdir. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim..Nuray Bilgi..
HAZAR TÜRKLERİNE AİT YEDİ KOLLU ŞAMDAN YA DA BİZ TÜRKLERE GÖRE YEDİ DALLI AĞAÇ..AĞACIN ALTINDAKİ TARAK SEMBOLÜ TATAR TAMGASI. SAĞ TARAFINDA HAYVAN BOYNUZUNDAN YAPILAN EJDERHA AĞIZLI BORU..VE DERVİŞLERİN ÇALDIĞI YUH BORUSU...
Hazarlar, 5. yüzyılda, Attila'nın 434 yılında Hun imparatoru olması üzerine bir süre Hunlara tâbi olmak zorunda kalmışlardır. Hazar Hakanlığı topraklarında türlü Türk grupları vardı. Bu nedenle çeşitli Türk lehçeleri konuşulmakta idi. 586 yılındaki Bizans kaynağında ise artık iyice tanınırken aynı zamanda TÜRK adı ile de anılıyorlardı. Bu sıralarda Hazarlar Batı Gök Türk Hakanlığı’nın batıda en uç noktasını meydana getiriyorlar ve yine Batı Gök Türkler’in arzusu ile Sasaniler’e karşı Bizans’a yardım ediyorlardı. İslam ve Ermeni kaynaklarına göre Hazarların Gök Türkler’e bağlılığı 7. yy’ın ikinci yarısına kadar sürmüştür. Hazar Hakanlığının gerçek kuruluşu 630 yılındadır. Kuman Kıpçak baskısı altında Hazarlar XI. Yüzyıl içinde kaybolup, gittiler. Bugün Avrupa’da Yahudi dinine mensup olan Karaim Türkleri ve Kafkaslar’da yaşayan Karaçaylar’ın Hazar kalıntıları olduğu sanılmaktadır.
4.-5. yüzyıl Akhun Parası ve Özbekistan Taşkent Türk Kağan Tamgası olan Dağ Tekesi Sembolü ve aynı Tamga..Petroglif'in tarihini göremedim. Ama sanırım yaklaşık aynı dönemler olmalı. Türklerde Dağ Tekesi ve diğer Geyik cinsinden hayvanlar "Sıgun" otu yiyerek Ölümsüz olmuş Kutlu hayvanlardır. Ayrıca Şehitleri yani Alpleri Tanrının Kapısına taşıyan Bir Gökyüzü bineğidir. Bu yüzden Moğolistandaki pek çok Bengütaşın üzerine yukarı doğru uçan geyik resimleri işlenir. Ayrıca Türkolog Jean Paul Roux'a göre Türklerde Tanrıların Tanrısı "Satürn" Gezegenidir ki, Türk Mitolojisinde Kayra Kağan ya da Kayra Han olarak anılır, Satürn'ün Sembolü ve Yönettiği Burc'un Sembolü Oğlak ve Dağ tekesidir.
Kırımdaki Mezar Taşları Üzerinde Alayundluğ ve Çepni Boy Tamgaları
Batı Kazakistan, Mangyshlak,. Atın Sağrısındaki Türk Karkın Boyu Tamgası..
7 ve 8. Yüzyıl Türk Paralarının Üzerindeki Kağan Tamgalarının Öncelleri Kırgızistan ve Kazakistan Dağlarındaki Petrogliflerde Görülebilir. Çok emin değilim Fakat bu sembol bana Aslan İkonografisini Çağrıştırıyor..Daha önceki paylaşımlarımda, Astrolojik İşaretlerin Orta Asya Türk Petrogliflerine kadar gittiğini göstermiştim.Bu paraların üzerinde yazan isimler genellikle Tonga gibi Aslan cinsinden Hayvanlar. Fakat kesin bir şey söylemeden önce çok iyi araştırmak lazım.
Üzerinde, Türk Sogd Kağan Tonga Yagbu Kağan, yazan Para..7-8.yy. Ay Yıldız ve Türk Tamgaları ile.
Arkadaşlar biliyorsunuzdur, Birileri "İşte bu sizin paranız, Göktürk Parası" deyip, sanki sadece bize ait olan para buymuş gibi dayattı bunu.. Aslında Türklere ait o kadar çok para varki, ben bunların bir çoğunu paylaştım buradan. Bunlarda, Göktürk parası ile aynı özelliklere sahip, üzerinde Türk Kağanlarının adı olan ve Türk ikonografik işaretleri bulunan paralar..Ve bunların hepsi bizim, sahiplenelim....Paralar 7ve 8. yüzyıllardan. Tigin Şah, Yabgu Tonga Kağan gibi Türk Kağanlarına ait..
Bosna Osmanlıdan önce de Türk Kökenli Boyların yerleştiği bir yerdi..4 ve 5. yüzyıllarda, Karadenizin Kuzeyinden Göç eden Kuman Kıpçak Peçenek Türkleri, Bizans İçin Paralı askerlik yapmaya başlar. Ve aileleri ile birlikte Karadenizin Kuzeyi ve Balkanlar hatta Anadoluya yerleşirler. Elbette her Türk Gibi yerleştikleri her yere kendi Tamgalarını vururlar. Macar Bilim adamı Ligetti Çin'in vuruşu ile bu göçleri 1. yüzyıla kadar çeker.
Hun İmparatorluğu Bayrağındaki Sembol EJDERHA Sembolüdür. Ashina Boyunun Sembolü de Ejderhadır, aslında. Bilinenin aksine, Ejderha İkonografisi ve Mitolojisi Türkler için çok önemlidir. Selçuklular ve Osmanlılar bunu kullanmıştır. Ejderhanın Hükümdarlık, güç kuvvet vs. anlamlarının dışında, Kozmolojik Önemi de Türkler tarafından bilinir ve Kutsanırdı..Türkler KURT-EJDER İkonografisini bu iki önemsedikleri sembolizmi sentezleyerek sanat eserlerinde kullanmışlardır. Nuray Bilgili..
Ankara Augustus Tapınağının Fotoğraflarını çekerken, 3 metre kadar yukarıda bir Türk Tamgası ya da Göçer-Çoban Türklerin çizdiği çok belli olan bir keçi petroglifine rastladım..Taoınak uzun yıllar toprak altında kaldığı için bu kadar yükseğe çizilmiş. Tarihini elbette bilemem, Fakat Ankaraya ilk gelen yerleşimciler tarafından yapılmış olabilir..Bu tür petroglifler eski İnsanların kaya ve taşlar üzerine kazıdıkları Grafitilerdir, bir anlamda..Nuray Bilgili..
Saymalıtaştaki Türklere Ait Petrogliflerin Büyük bölümü Astronomik Çizimlerdir. Gökyüzündeki takımyıldızlar, gezegenler, güneş ve ay ile ilgili gözlemler bunlarla ilgili sembolizmin doğmasına neden olmuştur. Astronomik petrogliflerin özellikle göçebe hayatı süren insanlar tarafından, gökyüzündeki yıldızların ve gezegenlerin konumlarını hesaplayarak yollarını bulmak ve mevsim döngülerini hesaplamak için yapıldığı düşünülebilir. Güneş ve Ay Tutulmaları İnsanları çok etkilemiş ve bunlarla ilgili Mitlerin ve İkonografilerin doğmasına neden olmuştur. Saymalıtaştaki Petrogliflerden birinde Geyik ya da Boğa Figürü olabilecek bir Çizim mevcut. Tam boynuzlarının üstünde Kararmış bir Astral Sembol var. Bunun Ay Ya da Güneş tutulması olduğu düşünülebilir. Boynuzların arasında Türklerin Tengri Tamgası var. Bu işaret Kutupyıldızı ve dört yön sembolizmi ile bağlantılı Çarkıfelek sembollerinden bir tanesidir. Güneş ve Ay genellikle bu simge ile birlikte resimlenir. Arkaik dönemde Ay Güneş, Takımyıldızlar kısacası Bütün Evren Kutup Yıldızının etrafında döner..Diğer Fotoğrafta ise Yine Güneş tutulması olabilecek bir Petroglif Kazınmış. Şamanlar Güneş ya da Ay tutulmasında Güneşe ya da Ay'a ok atarlardı. Bu petroglifte de, elinde Ok yay olan ve Şamanlara özgü boynuzlu bir başlık giymiş figür görüyoruz. Nuray Bilgili
Corona Borealis..Sevgili arkadaşım Josep bu petroglifi görünce görünce, tanımladı....Geyiklerin çektiği Kuzey Tacı.Nuray Bilgili.
Pamir Dağlarından bir Petroglif. El sembolü ve Elin Tam ortasında, bir nokta olarak işaretlenmiş "Göz" simgesi. Bu daire içindeki noktalı Tamga, aslında Türk runik Harflerinden biridir ve "Gün" okunan Piktogramdır..Çok ilginçtir, bu simge, Bilim adamları tarafından da "Güneş" sembolü olarak nitelenir. Astrolojik sembolizmde de "Güneşi" ifade eder. Eski Kadim Toplumlarda ve elbette Türklerde de Gece Göğünün Gözü, ve Ortası Kutup Yıldızı, Gündüz Göğünün Gözü, ve Ortası Güneş olarak kabul edilirdi. Bu el sembolizmiyle birlikte kullanılan daire içindeki noktalı sembol, Türklerde dişil sayılan "Gün Ana" sembolizmi ve onun gören gözüyle sentezlenmiş gibi görünüyor..Emel Esin'e göre Türkler de Güneşin sayısı "9" 'dur. GÜneş tekerleğinin 8 bölümü vardır. Fakat ortadaki merkez de sayılır ve "9" sayısına ulaşılır. Güneş gibi "Ateş" sembolü olan, Mars da 9. gök katındadır. Nuray Bilgili..
Mohamad Naserifard'a ait İran Kaya Resmi. Atın Kuyruğu Türk usulü Düğümlü. İlk kez bu şekilde düğümlü bu kadar net Petroglif görüyorum..Sağ üst bölümde Salur Boyu Tamgası var..
7-8. yüzyıl Göktürk Parasını Üzerindeki Kağanlık Tamgası ve Moğolistan Türk Yazıtları üzerindeki Kağanlık Tamgası..
Türk Tatar Tamgası olarak kullanılan Diagram ve Göktürk Parası üzerindeki Kağanlık Tamgası..
Kabardey Mezarlığındaki Göktürk Kağan Tamgası. Stilize edilmiş, Dağ Keçisi Piktogramı..
İkonografiler, İşaretler, Tamgalar zamanla değişir ve biçimini yeniler..Anlamsal olarak da değişir ve farklı anlamlar yüklenebilir. Hepimizin bildiği gibi Türk Kağanlık Tamgası Dağ keçisi Piktogramıdır. Bu Diagram da zamanla dönüşüp değişmiştir. Ben üç farklı değişim tespit ettim. Bu fotoğraftaki bunlardan birsi. Paranın üzerindeki sembol, ya da Tamga, Göktürk Kağanlık Tamgası olan Dağ tekesinin Stilize edilmiş Kafasıdır.. Nuray Bilgili..
Sinolog Eberhard'a göre "Soyut Sanatın Yaratıcısı Türklerdir." Bu Soyut Sanat Halı, Kilim Motiflerinde ve Tamga adı verilen işaretlerde hayat bulur. Mircea Eliade Simgeciliğin Avrupa’yı istila etmesinin, Asya’nın tarih ufkunda yükselmeye başlamasıyla çakıştığını söyler. Soyut kavramları biçimlendirmek ve bu biçimlere anlam yüklemek, “Hayatı Anlamlandırma” çabasından başka bir şey değildir aslında. Bu soyut kavramlar bilinçaltının derinliklerinden bilince çıkar ve görünür, somut simgeler haline dönüşür. Bütün bu imgeler topluluğu, gerçekte bilinçaltının, kalbidir ve düşünülenden çok daha önemli işlevlere sahiptir. En önemli ve temel işlevi bilincimizi evrimleştirmek, Tanrıyla bütünleşmek ve ufkumuzu sonsuzluğa açmaktır. Simge insanın sürekli olarak kutsalla dayanışma içinde bulunmasını sağlar. Nuray Bilgili..
Prof. Dr. Necati Demir’e göre; Türklerin kullandığı sembollerin, petroglif, ideogram, piktogram, damga, hece, yarı hece ve harfe doğru bir geçiş süreci vardır. Orhun Yazıtları bu aşamaların en son noktasıdır. Rus bilim adamlarına göre Sibirya Irkutskdaki Türk kaya resimlerinin tarihi M.Ö. 14-12 bin arasındadır. Simge ya da biz Türklerin Tamga olarak adlandırdığımız sembolik işaretlerin büyük çoğunluğunun kaynağı Orta Asya’dır. Göktürk parasının Üzerindeki Tamga Muhtemelen Kağanlık Tamgasıdır ve Önceli Kazakistan Tamgalı Taş'ta Mevcuttur.Nuray Bilgili..
Petroglif ya da Tamga dediğimiz “Görsel” imgelerin bize ne söylediğini anlamak için, sözlü kültür bağlamında da incelenmesi gerekir. Başlangıçta “Söz” ile varlık bulan ve kutsallaştırılan bu imgesel anlatımlar, kadim dönemlerden bu yana söylene gelen ve Sözlü Kültür adı verilen, mitolojiler, ezgiler, masallar, büyü ve ritüeller yoluyla hayat bulur. Bu anlamda dil bir simgeler bütünüdür. İnsanlık tarihi bir dolu şifreli ifade ve anlatımla doludur. Bunların sembolik bir dil kullanılarak söylendiğini ve bizim anladığımızdan daha derin ve gizli bir anlam taşıdığını düşünürüz ki, bu doğrudur da. Nuray Bilgili..
Bir Türk Kağan Tamgasının Evrimi..Arkaik insanlar "Ölüm" olayını da stilize ederek ifade etmişlerdir. Taşların üzerindeki simgeler, "Görene" çok şey anlatır aslında. Kadim Türkler, ahiret inancına sahipti. Bunun en güzel örneği Mezar Taşlarının isimlerinin "Bengütaş" olmasıdır, yani "Sonsuzluk" ya da "Hayat Taşı".. Bu taşların üzerine ölen kişinin yaşamı ya da öteki hayat ile ilgili bir takım resimler çizmişler. Bu imgeler ve simgeler, zamanla Tamga adını verdiğimiz işaretlere, daha sonra Türk Runik Harflerine dönüşmüştür. Mezar taşlarının üzerindeki baş aşağı duran insan çizimi "Ölü İnsan" anlamındadır. Bu sembol zamanla stilize edilerek Ölen Kağanların Taş heykellerine ve mezar taşlarına kazınarak "Tamga" olmuştur. Nuray Bilgili..
Türkler Sembolizm'i ilk kullanan yegane millettir. Eberhard Soyut Sembollerin Türkler tarafından yaratıldığını söyler. Eliade Simgeciliğin çıkış yerinin Asya olduğunu söyler..Sembol dili zamanla YAZIYA dönüşür. Paylaştığım resimlerde benim "STİLİZE KARTAL" sembolü olarak gördüğüm Piktogram var. İlk örneği Neolitik Çağ, Kazakistanda çömleklerin üzerinde tespit edilmiş. M.Ö. 5-6. yy. da Esik Kurganı Ön Türkçe Runik Yazıda da mevcut. En son bu sembolizme Ak Hun parasının üzerinde rastlıyoruz..Kanımca bu sembol Türklere ait İlk Stilize Kartal Tamgası..
Moyen-Çor Kağan, bir Uygur hükümdarıdır. 747-759..
Pers İmparatoru keyhüsrev'e ait Mezar. M.Ö. 5.yy. Üzerinde türk Tatar Tamgaları var. Bir de Herzamanki gibi keçi koyun vs....Kazımışlar...
Biz Türklerin "Kaz Ayağı" Tamgası Olarak Bildiğimiz, Salur Boyu, Tatar Türkleri ve Hazar Türkleri Tarafından da kullanılan Tamga..Kazakistan Üstyurt.
Saymalıtaştaki Türklere ait petrogliflerden bir tanesi. Türkler gibi göçer toplumlar için, su kaynaklarının bulunduğu bölgeler hayati önem taşıyordu. Her türlü sosyal ve kültürel olayları, mevsim döngülerini, gökyüzünü bile taşlara kazıyan Türkler, su kaynaklarının bulunduğu yerleri de Kayalara kazımışlardır. Su Kaynağını sembolize eden bir petroglif..
Moğolistan Geyikli Taşlar Üzerindeki Alkaevli ve Bayat Boyu Tamgası..
Moğolistan Geyikli Taşlar Üzerindeki ve Kazakistan Üstyurttaki Bayat Boyu Tamgası..Muhtemelen Güneş sembolü. Bu Sembolün altındaki çizgi işareti, onun gökyüzünde uçan bir şey olduğunu gösterir.
Karkın, Bayındır, Begdili ya da Alkaevli olabilecek Tamgalar..İran..
İran Petroglifleri ve Bayındır Boy Tamgası.
Hayvan Besleyen, Koyun Çobanlığı Yapan, İklim, Coğrafi ve Siyasi Şartlar yüzünden sürekli Göç eden Türkler için Hayvan sürüleri, hayatlarını sürdürebilmeleri için çok büyük önem taşıyordu. Kendi Boylarına bile isim olan bu hayvanlar özellikle KOÇ ve KOYUN idi. Çoğu millette hayvanların dişisi ve erkeği farketmez yani aynı isim ile anılır. Fakat Biz Hayvancı Türkler, için hayvanların Dişi ve erkek isimleri hatta Yavru isimleri bile vardır. Koç-Koyun-Kuzu, Boğa-İnek-Dana, Eşek-Sıpa, Kısrak-Aygır-Tay. Bu daha ziyade Türklerin Hayat Kaynağı olan besledikleri hayvanlar için söylenebilir. Türkler Koyun-Koç, Aygır-Kısrak, İnek-Boğa Çobanı idi. Elbette Bizim Göktürk Kağanlarının ve Boy Tamgalarının önemli bir bölümüde, bu cinsten hayvanların stilize edilmiş İkonografileri olacaktır. Karaçay Türklerinin Kullandığı Boy Tamgası Stilize edilmiş ve Bazen Geometrik şekilde köşeli tasarlanmış KOÇ BOYNUZU İKONOGRAFİSİDİR. Öncellerini Orta Asyadaki Petrogliflerde görebiliriz. ÇİFT KOÇ BAŞI TAMGASI..Eberhard ki kendisi çok çok önemli bir Türkolog ve Sinolog idi. Ve daha da önemlisi Alman Yahudisi bir HAZAR TÜRKÜ idi. Bu yüzden Her fırsatta Türklere değer vermiş, 12 Hayvanlı Türk Takviminin Çinlilerin değil, HAYVAN BESLEYEN Türklerin olduğunu ve Soyut Sanatın Yaratıcısının da TÜRKLER olduğunu söylemiştir. Allah Rahmet etsin bize bizden daha çok değer vermiş.
Pazırık Kurganı Altaylarda bulunan ve Türk, Çin, İran, Moğol gibi Pek çok Kültürün sahiplendiği bir İskit Kurganıdır. (M.Ö. 5-3.yy)..Pazırık Kurganında bulunan Halı, dünyanın en eski halısı olarak kabul edilir. Türk Düğümü dediğimiz Gördes Düğümü ile dokunmuştur ve üzerindeki sembolizm, örneğin Atların kuyruklarının düğümlü olması gibi, Türk kültürel özelliğini yansıtır. Pazırık Kurganındaki Kadın Mumyasının ellerindeki Tamgalar, önce bana çok tanıdık geldi, sonra bu sembollerin Türk Tamgası olduklarını gördüm. Moğolistanda Bulunan ve üzerinde Türkçe Runik yazılar ve Türk Tamgaları olan bu taş üzerindeki semboller, açıkça bu kadın mumyanın ellerinde de vardır. Koç boynuzuna benzeyan bu semboller, muhtemelen Doğurganlık ve Ana Tanrıça İkonografisi ile bağlantılı.
Prof. Dr. Necati Demir’e göre; Türklerin kullandığı sembollerin, petroglif, ideogram, piktogram, damga, hece, yarı hece ve harfe doğru bir geçiş süreci vardır. Orhun Yazıtları bu aşamaların en son noktasıdır. Türkler, eskiden yazılı kültür ve dolayısıyla tarihi bir arşivleri olmadığı için, göç ettikleri coğrafyalardaki kayaların üzerine mantık ve düşünce sistemlerini, yaşayış tarzlarını, inançlarını, aile ve boy tamgalarını, kazımışlardır. Kanımca Oğuz Tamgalarının gelişim sürecini Petrogliflerden takip edebiliriz..Oğuz Tamgalarının göksel arketipleri olduğu kadar, günlük yaşamlarındaki yaşayış biçimlerinden kaynaklanan öncelleride vardır..Öneğin Dağ tekesi sembolü Türk Kağanlık sembolü olması açısından çok önemlidir. Dağ tekesinin stilize edilmiş hali ise bu evrim sürecinde "sembolleşmiştir"..Boynuzları Çuvaldar boyunun Tamgası haline gelmiştir..
Salur Boyunun Tamgası Kanımca Akrep Takımyıldızını simgeler. Yine Bulgaristanda bulunan ve Türklerinde Sahiplendiği Pliska Rozetinde bu sembolün yanında Mars diye yazar. Mars Akrep burcunun yönetici gezegenidir ve bu sembol akrebin başındaki üç yıldız ile simgelenir..Salur kelimesinin etimolojiside Savaşçı Mars gezegeni ile çok uyumludur..KILIÇ SALLAYAN....Ayrıca Salur boyunun ongunu Altın Kartal'dır..Akrep burcu çoğu zaman Altın Kartal ile de sembolize edilir.
KENDİ BULGULARIMA VE ARAŞTIRMALARIMA GÖRE; TÜRKLERİN 24 OĞUZ BOYUNUN TAMGALARI VE TÜRK RUNİK YAZITLARINDA BULUNAN HARFLERİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU, GÖKYÜZÜNDEKİ TAKIMYILDIZLARIN İZDÜŞÜMÜNE UYGUN OLARAK ÇİZİLMİŞTİR..Gökyüzündeki takımyıldızlar, gezegenler, güneş ve ay ile ilgili gözlemler bunlarla ilgili sembolizmin doğmasına neden olmuştur. Astronomik petrogliflerin özellikle göçebe hayatı süren insanlar tarafından, gökyüzündeki yıldızların ve gezegenlerin konumlarını hesaplayarak yollarını bulmak ve mevsim döngülerini hesaplamak için yapıldığı düşünülebilir. Günümüzdeki Astrolojik sembollerin kaynağını binlerce yıl öncesinde yapılan kayaların üzerindeki petrogliflerde görebiliriz. Örneğin Salur Boyu Tamgası ve "İÇ" olarak okunan Harf, Akrep takımyıldızının izdüşümüdür..Bulgaristanda bulunan "Pliska Rozeti" Türk runik harflerinide içermektedir ve Bilim adamları bu sembolleri takımyıldızlar ve gezegenlerin sembolleri olarak yorumlamışlardır...
Elbette Türkler kendilerini, takımyıldızların içinde en çok EJDERHA TAKIMYILDIZI ve bu burcun kraliyet yıldızı ANTARES ile ilişkilendirmişlerdir. Antares kadim toplumlarda ve Türklerde MARS ile ilişkilendirilen ve onun gibi zafer ve savaş ile ilgili bir yıldızdı. Günümüz Astrolojisinde Ejderha Takımyıldızı Akrep Takımyıldızıdır ve gezegeni Mars, Kraliyet Yıldızı Antares'tir. Akrep, Mars ve Antares, Türklerin mitolojilerinde ve sembolizminde inanılmaz bir yere sahiptir. Bahar ve yaz gündönümlerinde, Hunların ve Türklerin Gök Tanrı sıfatıyla yaptıkları bir Ejder ibadeti vardı. Türklerde Oot Yultuz yani ateş yıldızı denen Mars, Kök Luu yani Ejderha ya da Akrep takımyıldızı ve Akrebin kalbi sayılan Antares, ilk ateşi ya da ocağı yakan göksel bir Kağanı simgeliyordu. Bu kağanın adı biz Türklere de adını veren ATA-TÜRK idi..Proto Türk kabul edilen Çu inançlarında ateşi yakan efsanevi kağan Kök Luu yani Akrep Takımyıldızının kalbi sayılan Antares yıldızı ile özdeşleştiriliyordu.Benim tespitime göre, petrogliflerde ve Bengütaşlarda adete bir İMZA gibi kullanılmış olan ve Akrep yani Ejderha Takımyıldızını sembolize eden işaret, bu GÖK EJDER ibadeti ile ilgilidir.
Uzun süredir Astrolojik işaretlerin, Türklere ait olduğunu düşünüyorum ve araştırıyorum..Malum Türkler herşeyi "Tamgalar" dediğimiz gizli semboller ile ifade etmişler..Ünlü Türkolog ve Sinolog Eberhard'a göre "SOYUT SANATIN YARATICISI TÜRKLERDİR"...Bunu halı ve kilim motiflerindeki ikonografik sembollerde de görebiliriz. Herbirinin bizim bilmediğimiz özel bir anlamı var..Çok değerli Emel Esin'e göre Türklerde "Oklu Daire" Mars'ın sembolüdür. Runik Türk yazıtlarında görülen bu "Oklu Daire" bizim şimdi Astrolojide kullandığımız "Mars" sembolüdür ve kanımca Türlere aittir..Nuray Bilgili.
Soyut kavramları biçimlendirmek ve bu biçimlere anlam yüklemek, “Hayatı Anlamlandırma” çabasından başka bir şey değildir aslında. Bu soyut kavramlar bilinçaltının derinliklerinden bilince çıkar ve görünür, somut simgeler haline dönüşür.En önemli ve temel işlevi bilincimizi evrimleştirmek, Tanrıyla bütünleşmek ve ufkumuzu sonsuzluğa açmaktır. Simge insanın sürekli olarak kutsalla dayanışma içinde bulunmasını sağlar. Carl G. Jung'a göre bu "TANRISAL ENERJİ", bilinçaltında şekillenir ve "RÜYALAR" ve "MİTOLOJİLER" ile açığa çıkar..İnsanoğlunun tüm bu "SANATSAL" yaratımları Jung'a göre TANRISAL bir kaynaktan gelir ve şekillenir..Jung'a göre dünyanın en eski "TANRI-TANRIÇA" imgesi daire içindeki artı sembolüdür. İlginçtir, Çok değerli Emel Esin'e göre de bu Tamga Türkçe "TENGRİ" okunan piktogramdır..Ve Tanrının kapısı sayılan "KUTUP YILDIZINI" ifade eder. Bu Tamganın başka bir özelliği, Geyik boynuzlarının içindeki kullanımıdır. Bu bana göre Türk Kozmoloji düşüncesi açısından çok anlamlıdır. Orta Asya Halkları bu yıldıza "GEYİK YILDIZI" der..Çünki Şamanlar Tanrının kapısına, yani Kutup Yıldızına kurban ruhunu ve dilekleri iletmek için, ya da kendi inisiyasyon ritüelleri için, "Puura" adı verilen kutlu geyikler ile çıkar..Türkler Kutup Yıldızını "YARATILIŞIN BAŞLADIĞI MERKEZ" olarak görürler..Yaratılış yukarıdan aşağıya, ve merkezden perifere doğru olur..Bu yüzden bu yıldıza "KULUÇKA YILDIZI" da denir..Tüm evren onu "TAVAF" eder . Kanımca Türk Tasavvuf felsefesindeki "KUTUP" düşüncesi de bu eski kozmik Türk inançlarından gelir..Başka bir adı "DEMİR ya da ALTIN KAZIK" tır. Gökyüzünü sabit tutan bir çivi gibi düşünülmüştür..Eğer yerinden çıkacak olursa tüm evren dağılacaktır..Nuray Bilgili..
Kazakistan Almatıda bir Türk Oğuz Boyu Tamgası, Kınık Boyu..
Resimden Sembole, Sembolden Tamgaya, Tamgadan Harfe ve Yazıya Geçiş Süreci, ve İnsan bilincinin evrimi bu eklediğim resimde açıkça görülebilir. Ladakh'taki Geyik Petroglifi, zamanla sembole ve harfe dönüşmüş. İnsan bilinci müthiş, Resimdeki Farklı bölüm ve kısımları ayrı ayrı yorumlayarak bunları sembolleştirmiş. Örneğin buradaki Geyiğin Vücudu ayrı bir harf ve ayakları ya da Boynuzu başka bir sembol ve harf haline gelmiş. Nuray Bilgili.
Ben "Oz" Tamgasının Türk Runik Harflerinden "Z" sesi veren Harf Olduğunu düşünüyorum. Çarkıfelek sembolüne benzer fakat aynı değil. Oğuz Kağan ile de bağlantılı görüyorum..Bu sembolün Aynı biçimde yazılmış üç şekli. Akhun Parası Üzerindeki şekli, Türk Kağan Tamgası olarak kullanılmış. Taşkentteki Petroglifler.... Türk Kağanlık Tamgası olan Dağ Tekesi sembolü ile birlikte kazınmış. Nuray Bilgili.
Türk Artukoğulları Devletine ait Para. Üzerinde Türklerin Orta Asyadan Getirdikleri Simetrik Koç Boynuzu Tamgası.
Selçuklu Halısı Üzerindeki Çift Boynuz Tamgası.
Bosnada bir mezar taşı üzerindeki Türkçe Runik Harf. Orhun Kızıldaki bir Bitigli Bengütaş Üzerindeki, Türkçe "N" sesi veren aynı Harf..
Türk Selçuklu ve Hun Macar Seramik Kaplar Üzerindeki "UÇ" Okunan Piktogram ve Salur Boyu Kaz Ayağı Tamgası..
İran Coğrafyasında çok görülen bir Türk Tamgası. Öncellerine Yenisey ve Pazırıkta Rastlanıyor. Türklerin Orta Asyadan getirdiği Tamgalardan
Doğu Türkistanda İki Türk Tamgası, Bayat ve Çepni Boylarının Tamgaları Bitigli Bengütaş Üzerine işlenmiş.
Bir Türk Boyu Tamgasının Evrimi. Resimden Tamgaya Geçiş Süreci. Türk Kağan Tamgası Olan Dağ Tekesi İkonografisinin Değişmiş ve Stilize edilmiş hali. Daha öncede bahsettiğim gibi, Kaya üzeri Çizimlerindeki resimlerin "Parçaları", "Sembol" haline getirilerek, Boyların Tamgaları olarak kullanılıyor. Çayındır ya da Çuvaldar Boyu Tamgası Arapça Ayın Harfi şeklinde, Fakat bu aslında eski bir Türk Tamgası. Bir Türk Miğferinin Üzerinde Kayı Boyu Tamgası ile birlikte görülüyor. Nuray Bilgili..
Balıkesir Tahtacı Türkmenlerine Ait Tahta Kuşlar Müzesindeki Kaz Ayağı Tamgalı Taş ve Kırımda Bir Müzedeki Üzerinde Kaz Ayağı Tamgası Olan Taş.
EJDERHANIN BAŞI..Akrep Takımyıldızı ve Mars SAVAŞ ile alakalı gökyüzü cisimleridir ve Türkler için çok büyük önem taşır..Salur Boyu Tamgası Olarak bugüne gelen Tamga..Kazakistanda ve Volga kılarında bulunan Antik El Bombalarının Türkler için bir FELSEFESİ vardır...Savaş Felsefesi....Üzerine Tamga Olarak Ejderha yani Akrep Takımyıldızının BAŞINI işaretlemişler. Savaşçı Mars'ın En Etkili Olduğu Konumdur..Nuray Bilgili..
Altay Cumhuriyeti Kalbak Taş Petroglifleri; - Geyik ve Elk figürleri Neolitik (M.Ö.VI-IV bin) - Çoklu görüntüler Tunç Çağı (M.Ö.III bin) - İskit-Sibirya hayvan tarzı Sahneler (M.Ö. VIII-III ) - Eski Türk runik yazıtları dönemi (M.S. 7.yy) olarak dört bölümde inceleniyor..Altaylar Türklerin öz yurdudur ve Türklerin bıraktığı izler ile doludur. Bunlardan birtanesi, muhtemelen İnsan formunun, beş uçlu yıldız şeklinde stilize edilmiş şeklidir. Beş Uçlu Yıldız ya da Stilize İnsan Tamgası Yazır Boy Tamgası Haline gelmiş. Ve bu Beş Uçlu Yıldızın Anısı Unutulmamış ki, Kayaların Üzerinden uçmuş, Güzel Bayrağımıza Konmuş..
Türklere ait, Altınordu Devleti ve Kazakistan da bulunan iki antik El Bombası. Birinin Üzerinde Bizim Sonsuzluk Düğümü, Şifa Düğümü, Aşk Düğümü vb. isimlerle bildiğimiz ve fakat, aslında, Yılancı Takımyıldızı ile Akrep Takımyıldızını Sembolize eden İkonografi. Yılancı Takımyıldızı Bizim Lokman Hekim... Bir Yılanı Tutar. Yılan Şifa ve Yeniden Doğuşun Simgesidir. Çünkü Sürekli deri değiştirerek "Yenilenir"..Gılgamış'ın elindeki Hayat Otunu ya da Ölümsüzlük otunu yiyen ve Ölümsüz olan Yılan..Diğeri ise Akrebin Başını simgeler. Yani Hem Şifa Veren Hem de Savaşı sembolize eden iki ayrı Sembol..
Türk Selçuklu Seramik 12-13.yy. Üzerinde TÜRK'ün ve Türklüğün ifadesi olan Ok-Yay Sembolü var. Türklerin Yig-Yang Sembolüdür. Ok Eril, Yay Dişildir. Çok değerli Emel Esin'e göre Ok GÜNEŞ, Yay Hem Fonetik, hem de Piktogram olarak AY ile bağlantılıdır. Ay-Gün bir anlamda bayrağımızdaki, Ay ve Yıldız'ı ifade eder. Ok ve Yay İkonografisi Türk Oğuz Tamgalarında da Görülür. Ok ve Yay ifadesi tüm zıtlıkları içinde barındırır.
Türk-Moğol Altınordu Devleti Kağanı Özbek Han'a ait künyedeki Tamga OKLU DAİRE SEMBOLÜ..Kaz Ayağı ve Dairenin Birleşiminden oluşmuş. Benim Tezime göre Astrolojik işaretlerin çıkış yeri Orta Asya ve bunları yaratanlar da Türklerdir. Çok değerli Emel Esin'e göre Oklu Daire bir Türk Tamgasıdır ve Mars'ı sembolize eder. Mars Savaş Gezegenidir ve Akrep Burcunda etkilidir. Bu ikisi Tarih Boyunca Türkler için çok önemli olmuştur ve Diagramları Tamga olarak Kullanılmıştır. Akrebin Başındaki Üç uçlu ok, hem oklu daire, hemde kaz ayağı olarak kullanılır.
Tonyukuk anıtındaki Oklu Daire Tamgası ve Mars İkonografisi.
Sayın Berna Karadogan Çalık Hanımın Çekmiş Olduğu Fotoğraftaki Selçuklu Dönemi Seramik Tabaktaki, Çok önemli Türk Tamgaları. Türkçe "Gün" Okunan Tamga, Ayrıca Runik Orhun Harflerinden biridir. Moğolistandaki Geyikli Taşlar Üzerinde de Görülür ve Güneşi Sembolize eder. Geyikli Taşlar Üzerindeki bir başka İkonografi, Yer Altı ve Gökyüzünü birbirinden ayıran, bir anlamda Ufuk Çizgisini de İfade eden, "DAĞ" İkonografisi. Bu İkonografi ayrıca "Dağ" Okunan Piktogramdır. Bu Sembollerin ikisi de bu Selçuklu Tabak Üzerinde mevcuttur.
Kıpçak Türk Alp Mezarı Üzerindeki Koç Boynuzunu Anımsatan Tamga Türklerin Orta Asya Taşları Üzerine Kazıdığı Tamganın Aynısıdır. Yaya ve Koç Boynuzu İkonografisinin bir yansımasıdır. Altın Ordu Devleti Paralarının Üzerinde de aynı Sembolizm Görülür. Yay'ın İçindeki İki Nokta DENGE-ADALET Simgesidir. Türklerde Ok ve Yay Ying Yang İşaretidir. Nuray Bilgili.
Açıktaş Talas Yazıtları. Ahşap Üzerine Yazılmış Üzerinde Türk OĞUZ TAMGASI. Üç Ok ve Bir Yay. Kayı Tamgası..Talas Türk Rünleri ya da Tamga Yazısı 5-6. yy. da ortaya çıktığına gör en eski TÜRK KAYI OĞUZ TAMGASI BUNLARDIR..
TÜRKLERİN YOĞUN OLARAK YAŞADIĞI KAZAKİSTAN ÜSTYURTTAKİ TÜRKLERE AİT GEOGLPH. ŞEKİL ANCAK UÇAKTAN NET GÖRÜLEBİLİYOR .İKİ AYRI OK UCU ŞEKLİNDE. SIRRINI VE NE ANLATMAK İSTEDİĞİNİ ÇÖZMEK GEREK.Kazakistan Üstyurt.. Türklerin Çizdiği Geoglyph, Boğa Takımyıldızının Yersel Glifidir. Boğanın Boynuzları İki Ok şeklinde gösterilmiştir. Boğanın Yüzü Kraliyet Yıldızı Aldaberanında içinde bulunduğu, Hyades veya Öküz Kümesi olarak da bilinir..J. Poul Roux Türklerde biri Ata Boğa diğeri Kurt, ikili köken mitinden bahseder. OĞUZ KAĞANIN ,(Kİ OĞUZ KAĞANIN GÖKSEL KARŞILIĞI AVCI KAHRAMAN, ORİON TAKIMYILDIZIDIR,) ATASI BİR BOĞADIR.
Kazakistan Üstyurttaki bir kayanın üzerinde Türk Kağanlık Simgesi Dağ tekesi İkonografisi ve Türk Runik Harfler ve Tamgalar. Ve yine Aynı Mantık ve Kompozisyon şekliyle yapılmış, Sayın Servet Somuncuoğlunun Fotoğrafladığı, Ankara Güdül Kaya resimleri. Üzerinde yine Dağ tekesi İkonografisi ve Türk Tamgaları.
Türk Oğuz Boyu ve Türk Kırım-Tatar Tamgası..Ayrıca Türk Runik Harflerinden bir tanesi.
Salur, Kaz Ayağı Tamgası. Aynı Zamanda Türkçe Runik Harflerden "ÜÇ", "İÇ" ya da "UÇ" Okunan Harftir..Ispartada bir taş üzerindeki Salur Tamgası ve Bulgaristanda Türklere ait Salur, kaz ayağı ve Türkçe Runik harfler...
Türk Oğuz Boyu Bayat Tamgaları, El Etmiş Bilge Kağan adına dikilmiş Bengütaşın kaidesini taşıyan Kaplumdağa heykelinin üzerindeki Kağanlık Tamgası ve Akkoyunlu Parası üzerindeki Bayat Boyu Tamgası. Akkoyunlular Bayat Boyuna Mensuptur.
Hakasyadaki bir Petroglifteki Balık Simgesi ve Rusyanın Kuzeyinde bulunan testi üzerindeki Balık Simgesi. Türk Runik Harflerinden bir tanesi "eb, am, em" okunan harf. Testi M.S. 10-11. yy. Yakut Türklerine ait olan Petroglif Tunç çağı. Aralarında 3000-3500 yıl var..Kolektif Bilinçaltından çıkan Arketipler, binlerce yıl sonra açığa çıkabiliyor demekki.
Sivas Gökmedrese ve Beyşehir Eşrefoğlu Camii Kubbelerindeki Türk Tamgaları. "eb" okunan Türk Runik Harf..
İtalya Sardunya Adasında Bir Mağaradaki ve İspanyada bir Yapının Duvarındaki Ok-Yay Sembolizmi.Stilize Ok-Yay İkonografisi. Kars Ani Harabelerindeki Kilise Duvarı Üzerinde ve Azerbeycanda Bir Mezar Taşı Üzerindeki Türk-Tatar Tamgaları.Fotoğraflar için Ángel L. Mayoral Castillo Azerbaijani-studies ve Oğuzhan Beşli 'ye teşekkürler.
Türk-Tatar Tulga-Mask, Kıpçak Stili. Üzerindeki İşaret Türk Tamgası. Türkeş Parası üzerindeki Tamga ile aynı. Moğolistanda taşlar üzerinde de aynı simge kullanılmış.
Bir Göktürk parası üzerindeki ve Gaziantep eşrafının kullandığı Türk Tamgası. Aslında Göktürk Kağan Tamgası olan dağ tekesi İkonografisinin stilize edilmiş ve soyutlanmış şeklidir. (Antep Tamgası Sayın Tuncer Gülensoy Hocamın kitabından alınmıştır, çok teşekkür ediyorum kendisine)
Yenisey Hakasyadaki Türk Tamga Yazısı üzerindeki STİLİZE KARTAL İKONOGRAFİSİ ve Tatar Türklerine ait üzerinde Kartal Tamgası olan mezar taşı..
Dört farklı yer ve zamanda kullanılan Türk Tamgası. İran, Bursa, Yenisey ve Moğolistan..
Bursadaki Türk Tamgaları ve Kırım Tatar Türklerine ait Tamgalar. Ay-Gün Tamgası ve Kılıç Tamgası.
Karaçay-Malkar Türklerine ait bir mezar taşındaki Tamga ve Türk Memluklu kumaşları üzerindeki aynı İkonografi.GÖK-YER DİKOTOMİSİ.. Daire, gökyüzü ve kare yeryüzü-dört yön sembolizmi, yani bir anlamda Tengri Tamgası..Daire içinde artı-dört yön sembolizmi..
Özbekistan Çar Minar Medresesi Üzerindeki eb-am Tamgası (Göktürk Harfi)ve Eşrefoğlu Camii Kubbesindeki Aynı Tamga.
Altaylardan Türkçe “AŞ” okunan Tamga. (Bronz Çağı). Türkeş Devleti Parası Üzerinde Türkçe “AŞ” Okunan Runik Harf ya da Tamga.(7-8.yy)
Pazırık Kurganında bulunan kadın mumyasının elindeki dövmeler ve Göktürk paraları üzerindeki Türk Tamgaları..