bir hikaye de ben anlatayım bari
bir gün sanayiye gittim. bir sanayici arkadaş ziyareti
söz dolaştı dolaştı başından geçen minik bir konuşmadan bahsetti
şöyle;
bir kamyon şoförü bizim arkadaşa geliyor. bir gün bir yere yük götürmüş. sabah çok erken ulaşmış. sabahçı kahvesinde çay içerken
kahvede şoför haricinde yaşlı bir kişi varmış. ona da çay söylüyor. bu kez muhabbet başlıyor şoför ile yaşlı amca arasında.
yaşlı amca bir köy tarif ediyor, o köyün mezarlığında, üzerinde sunak olan mezar taşının altında para olduğu, kendisinin koyduğunu söylüyor
şoför sessiz, sadece dinlemiş, ama kafasına da takılmış.
olacak ya, bizim şoför, yaşlı amcanın bahsettiği köyden, hatta o bahsedilen mezarlığa en yakın evin de sahibi
![Smile :) :)](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
köyden bir akrabasını yanına alan şoför mezarlığa girmiş. gece geç saatlerde olmasına rağmen, köyde hiç keçi olmamasına rağmen, bunların yanına bir beyaz keçi gelmiş.
![Smile :) :)](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
bizimkiler korkup mezarlıktan kaçmışlar.
bu hikayeyi bizim sanayici arkadaşa anlatmış, sanayicide arkadaşta bana anlattı
hadi dedim, hemen gidiyoruz, ben o şoförle tanışmak istiyorum dedim.
otomobile bindik, köye gittik. sanayici arkadaş anlat bakalım dedi. şoför bir kez daha anlattı
bende dalga geçtim
keçi erkek mi dişimi?
boynuzlu mu, boynuzsuz mu?
sakalı varmıydı
adamcık, şoför biraz bozuldu
izin ver, o mezarı bana göster ben o parayı alıcam dedim.
kabul etti.
yine ramazan ayındaydık, herkes teravi namazına girdiğinde hallederim diye köye gittim
şoför amca ile buluştuk, biz mezarlığa girdik. taşı gördük
dışarıya çıktık. ekip çalışıyordu.
ne keçi geldi, ne oğalak
ne de farklı bir olay.
ama şoför kıvırdı
ben sizin burayı açmanıza gölnüm razı değil dedi
bizde öylece bıraktık döndük geldik
selametle